“BENİM İÇİN; BİR ÇOCUK BİR DÜNYA”

KÜLTÜR-SANAT 15.04.2018 - 14:40, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2064+ kez okundu.
 

“BENİM İÇİN; BİR ÇOCUK BİR DÜNYA”

Adana’da yıllardan bu yana ihtiyaç sahiplerine el uzatan gönüllü hayırsever Bekir Fevzi Yıldırım’dan etkilenen işkadını Aslı Öz, bugün hem kendi hem de başkalarından aldığı desteklerle yardıma muhtaç ailelerin kapısını çalarak yüzlerini güldürüyor.
ADANA / Adana’da bir iş kadını, Ortadoğu ülkelerindeki savaş ve çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığınan ihtiyaç sahibi ailelere, bazen kendi bazen ise aldığı desteklerle katkı sağlamak için mücadele veriyor. Bir kız çocuğuna maddi destekle başlayan Aslı Öz, “Okumak isteyen çocuğa daha çok ilgi duyuyor destekliyorum, bir çocuk bir dünya demek benim için” diyor. “HAYIR İŞİNDE BEKİR ABİ’DEN ETKİLENDİM” Ailesinin merkez Seyhan ilçesindeki Yağ Camii yakınlarında yıllarca esnaflık yaptığını anlatan Öz, bu sırada hayırsever ve gönüllü olarak ihtiyaç sahiplerine destek olan Bekir Fevzi Yıldırım’ın yaptığı çalışmalardan etkilendiğini bildirdi. Yıldırım’ın yanlarına gelerek, “Bayramda bana kaç koli ayakkabı vereceksiniz, Kurban’da kesilecek koyundan bir miktar ayırdınız mı?” diye sorduğunu kaydetti.  “ÜNİVERSİTE KAZANDIM” DEYİNCE  Kızı ve oğlu ile gönüllü olarak yardım çalışmalarında yer aldığını kaydeden Öz, ilk maddi desteği ise 3 yıl boyunca “boncuk gözlü, inanılmaz güzel” bir kız öğrenciye yaptığını dile getirdi. Öz, en büyük mutluluğu ise geçtiğimiz yıl yaşadığını hatırlatarak, “Okuması için yardım ettiğim ancak bağımı kesmek zorunda kaldığım bu kızımız bana telefon açtı. Aslı abla; ‘Bunu en çok senin bilmen gerekiyor ben üniversiteye başladım, seni asla unutmayacağım. En büyük desteği senden gördüm hayatımda’ dedi. Onun ardından yardımları sürdürmem gerektiğini düşündüm” diye konuştu.  “ÇOCUKLARA MARKET COŞKUSU YAŞATTIK” Yardım işine önce sahiplendirmelerle başladığını vurgulayan Öz, maddi durumu iyi olan insanları, kırsaldaki öğretmen arkadaşlarından destek alarak ihtiyaç sahibi çocuklarla tanıştırdığını ifade etti. Öz, şöyle devam etti: “Çocuklara önce market coşkusu yaşattık. Markete gidip, sepete istediğini alabilme duyduğunu tattırdık. Sosyal gelişim benim için en öncelikli. Bu böyle devam ederken bana telefon açan kızımızın telefonu ile benim bu kapsamı büyütmem gerektiğini düşündüm. Bir çocuk bir dünya demek benim için. Tesadüfen tanıştığım Çiğdem hanım vesilesiyle göçmen arkadaşlarla tanıştım. İlk organizasyonları birlikte yürüttük. Ben bireysel olarak her gün o mahallelerdeyim. Şu an aktif olarak yardım dağıtıyoruz.” “EMANET YARDIMLARI DAĞITIRKEN ÇOK DİKKATLİYİM” Öz, bugün Türkmenlerin yanı sıra, Musul, Telafer ile Irak’tan gelen ailelerin yaşadığı İstiklal, Yeşilyuva ile Meydan mahallesindeki ailelere ulaştıklarını bildirdi. Bu ailelerin Yeşilevler, Denizli ile Mithatpaşa ve Belediye evlerine kadar yayıldığını hatırlatan Öz, “Sürekli takip yapıyorum, tüm yardımları elimle teslim etmeye çabalıyorum. Evlerin içine geziyorum, dolaplarını açıp bakıyorum. Kapı arkasına kadar bakıyorum. Çünkü yokluk psikolojisi stoklamayı gerektiriyor, bunu gördüm. Varsa da yok diyorlar. Kendi eşyalarımı istediğim gibi dağıtabilirim ama bana emanet edilenleri teslimde iki kere dikkat etmem gerekiyor” diye konuştu.  “YARDIMDA ÇCOK DUYARLIYIZ” Toplumun yardım konusunda çok duyarlı olduğuna dikkat çeken Aslı Öz, şöyle devam etti: “İkinci el eşyaları da Ortadoğu ülkelerinden gelen ailelere ulaştırmaya başladık, insanlara eşyalarını vererek mutlu olun, ihtiyaç sahipleri ise kullanarak mutlu olsunlar diyoruz. Gıda yardımlarının ardı arkası kesilmiyor, hakikaten çok güzel, çok duyarlı bir toplumuz. Önceleri sosyal medyadan fotoğraf paylaşmıyordum, bugün paylaşıyorum. Artık herkes ne yapabiliriz diye soruyor. Güvenmelerinden dolayı da ayrıca çok teşekkür ederim.”  “DOĞUM GÜNÜ PASTASI İLE PROJE YAPTIK” “Bir mum da sen üfle” isimli bir proje kapsamında, doğum günü kutlamak isteyenlerin pastasını ihtiyaç sahibi çocuklarla paylaşmalarını sağladıklarını dile getiren Öz, “Böyle bir düşüncem vardı ve ben kızıma dile getirmiştim. Kızımın arkadaşlarına ‘siz pasta yemiyorsunuz, diyettesiniz. Ancak pastayı yemeyen, bilmeyen birçok çocuk var deyince oradaki çocukların yüzünü güldürdük. Bu insanların durumu gerçekten iyi değil, özellikle yeni gelen ailelerin, kimlik almadıkları için destek alamıyorlar. Bir arkadaşımız için de bu projeyi gerçekleştirdim. Eşinin doğum günü pastasını 30 çocuğa üflettik, videoyu kendisine gönderdim, inanılmaz mutlu oldular. Okula gitmeye çalışanın yanı sıra çalışmak zorunda olanlar var. Ve çok düşük meblağlara çalıştırılıyorlar. Okumak isteyen çocuğa daha çok ilgi duyuyorum, destekliyorum.”  “FİNAL OKULU ÖĞRENCİLERİ İLE YARDIM DAĞITTIK” Kendisi ile birlikte 3-4 kişinin daha yardım çalışmalarına gönüllü destek olduklarının altını çizen Aslı Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçen gün sıcak yemek dağıttık. Dağıttığım şeyleri arkadaşlarla paylaşıyorum. Adana Final Okulları çok güzel destek veriyor, proje kapsamında, sağ olsunlar. Hem hijyen hem gıda paketini öğrencilerle birlikte dağıttık. Destek aldığım kişi ve kuruluşlara alışveriş de yaparsam fişini gönderiyorum, ve kime, nasıl ne kadar, ne verildiğinin hepsinin fotoğrafını ulaştırıyorum. Final’de devam ediyor kampanyamız, orada stokta gıdalarımız var. Kandil günü bir arkadaşım koyun keseceğim, yardımcı olur musun, dedi.” “GİYSİLER BİT PAZARINDA SATILIYOR” Hayırsever işkadını Aslı Öz, belediyelerin şehrin muhtelif yerlerine koydukları giysi toplama kutularının iyi takip edilmesini gerektiğine dikkat çekerek, “Bu giysilerin iyileri sosyete pazarında, kötüleri ise bit pazarında satılıyor. Bunu çok net ifade etmek istiyorum” iddiasında bulundu.  “SOĞUK HAVA DEPOSUNDA 3 AİLE YAŞIYOR” Bugüne kadar kendisi ve destek olan hayırseverlerce yüzlerce kişiye el uzattıklarını hatırlatan Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Yeşilevler mahallesindeki bir soğuk hava deposunda 3 aile 24 kişi kalıyor. Devlet biliyor ancak sanıyorum bir takım teşviklerde sıkıntılar olmuş. Kızılay her ay onlara 100 TL ödemelerini gerçekleştiriyor, kimliği çıkanlar için. İlk gelenler şanslıydı, Türkiye AB ile anlaşmalıydı biraz daha rahatlardı. Irak’tan yeni gelenler, Telafer’den gelenler çok harap durumda. Kadınlar sadece çocuk doğurma ve ev işlerine endekslenmiş durumdalar. O yüzden bunların biraz daha okumalarını sağlayıp güçlenmesi gerekiyor. Birinci hedef, yetim ve kimliksizler, ikinci kimlikli yetimler, hastalar. Oyuncak desteğine çok ihtiyacım var. Çocukların hayal güçlerinin genişleyebilmesi için bu çok önemli. Televizyonu hiç bilmiyorlar, istiyorlar.” Ramazan ayı yaklaşırken, yardım kolileri ve yemek organizasyonlarının hazır olduğunu sözlerine ekledi
Adana’da yıllardan bu yana ihtiyaç sahiplerine el uzatan gönüllü hayırsever Bekir Fevzi Yıldırım’dan etkilenen işkadını Aslı Öz, bugün hem kendi hem de başkalarından aldığı desteklerle yardıma muhtaç ailelerin kapısını çalarak yüzlerini güldürüyor.

ADANA / Adana’da bir iş kadını, Ortadoğu ülkelerindeki savaş ve çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığınan ihtiyaç sahibi ailelere, bazen kendi bazen ise aldığı desteklerle katkı sağlamak için mücadele veriyor. Bir kız çocuğuna maddi destekle başlayan Aslı Öz, “Okumak isteyen çocuğa daha çok ilgi duyuyor destekliyorum, bir çocuk bir dünya demek benim için” diyor.

“HAYIR İŞİNDE BEKİR ABİ’DEN ETKİLENDİM”
Ailesinin merkez Seyhan ilçesindeki Yağ Camii yakınlarında yıllarca esnaflık yaptığını anlatan Öz, bu sırada hayırsever ve gönüllü olarak ihtiyaç sahiplerine destek olan Bekir Fevzi Yıldırım’ın yaptığı çalışmalardan etkilendiğini bildirdi. Yıldırım’ın yanlarına gelerek, “Bayramda bana kaç koli ayakkabı vereceksiniz, Kurban’da kesilecek koyundan bir miktar ayırdınız mı?” diye sorduğunu kaydetti. 
“ÜNİVERSİTE KAZANDIM” DEYİNCE 
Kızı ve oğlu ile gönüllü olarak yardım çalışmalarında yer aldığını kaydeden Öz, ilk maddi desteği ise 3 yıl boyunca “boncuk gözlü, inanılmaz güzel” bir kız öğrenciye yaptığını dile getirdi. Öz, en büyük mutluluğu ise geçtiğimiz yıl yaşadığını hatırlatarak, “Okuması için yardım ettiğim ancak bağımı kesmek zorunda kaldığım bu kızımız bana telefon açtı. Aslı abla; ‘Bunu en çok senin bilmen gerekiyor ben üniversiteye başladım, seni asla unutmayacağım. En büyük desteği senden gördüm hayatımda’ dedi. Onun ardından yardımları sürdürmem gerektiğini düşündüm” diye konuştu. 
“ÇOCUKLARA MARKET COŞKUSU YAŞATTIK”
Yardım işine önce sahiplendirmelerle başladığını vurgulayan Öz, maddi durumu iyi olan insanları, kırsaldaki öğretmen arkadaşlarından destek alarak ihtiyaç sahibi çocuklarla tanıştırdığını ifade etti. Öz, şöyle devam etti: “Çocuklara önce market coşkusu yaşattık. Markete gidip, sepete istediğini alabilme duyduğunu tattırdık. Sosyal gelişim benim için en öncelikli. Bu böyle devam ederken bana telefon açan kızımızın telefonu ile benim bu kapsamı büyütmem gerektiğini düşündüm. Bir çocuk bir dünya demek benim için. Tesadüfen tanıştığım Çiğdem hanım vesilesiyle göçmen arkadaşlarla tanıştım. İlk organizasyonları birlikte yürüttük. Ben bireysel olarak her gün o mahallelerdeyim. Şu an aktif olarak yardım dağıtıyoruz.”
“EMANET YARDIMLARI DAĞITIRKEN ÇOK DİKKATLİYİM”
Öz, bugün Türkmenlerin yanı sıra, Musul, Telafer ile Irak’tan gelen ailelerin yaşadığı İstiklal, Yeşilyuva ile Meydan mahallesindeki ailelere ulaştıklarını bildirdi. Bu ailelerin Yeşilevler, Denizli ile Mithatpaşa ve Belediye evlerine kadar yayıldığını hatırlatan Öz, “Sürekli takip yapıyorum, tüm yardımları elimle teslim etmeye çabalıyorum. Evlerin içine geziyorum, dolaplarını açıp bakıyorum. Kapı arkasına kadar bakıyorum. Çünkü yokluk psikolojisi stoklamayı gerektiriyor, bunu gördüm. Varsa da yok diyorlar. Kendi eşyalarımı istediğim gibi dağıtabilirim ama bana emanet edilenleri teslimde iki kere dikkat etmem gerekiyor” diye konuştu. 
“YARDIMDA ÇCOK DUYARLIYIZ”
Toplumun yardım konusunda çok duyarlı olduğuna dikkat çeken Aslı Öz, şöyle devam etti: “İkinci el eşyaları da Ortadoğu ülkelerinden gelen ailelere ulaştırmaya başladık, insanlara eşyalarını vererek mutlu olun, ihtiyaç sahipleri ise kullanarak mutlu olsunlar diyoruz. Gıda yardımlarının ardı arkası kesilmiyor, hakikaten çok güzel, çok duyarlı bir toplumuz. Önceleri sosyal medyadan fotoğraf paylaşmıyordum, bugün paylaşıyorum. Artık herkes ne yapabiliriz diye soruyor. Güvenmelerinden dolayı da ayrıca çok teşekkür ederim.” 
“DOĞUM GÜNÜ PASTASI İLE PROJE YAPTIK”
“Bir mum da sen üfle” isimli bir proje kapsamında, doğum günü kutlamak isteyenlerin pastasını ihtiyaç sahibi çocuklarla paylaşmalarını sağladıklarını dile getiren Öz, “Böyle bir düşüncem vardı ve ben kızıma dile getirmiştim. Kızımın arkadaşlarına ‘siz pasta yemiyorsunuz, diyettesiniz. Ancak pastayı yemeyen, bilmeyen birçok çocuk var deyince oradaki çocukların yüzünü güldürdük. Bu insanların durumu gerçekten iyi değil, özellikle yeni gelen ailelerin, kimlik almadıkları için destek alamıyorlar. Bir arkadaşımız için de bu projeyi gerçekleştirdim. Eşinin doğum günü pastasını 30 çocuğa üflettik, videoyu kendisine gönderdim, inanılmaz mutlu oldular. Okula gitmeye çalışanın yanı sıra çalışmak zorunda olanlar var. Ve çok düşük meblağlara çalıştırılıyorlar. Okumak isteyen çocuğa daha çok ilgi duyuyorum, destekliyorum.” 
“FİNAL OKULU ÖĞRENCİLERİ İLE YARDIM DAĞITTIK”
Kendisi ile birlikte 3-4 kişinin daha yardım çalışmalarına gönüllü destek olduklarının altını çizen Aslı Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçen gün sıcak yemek dağıttık. Dağıttığım şeyleri arkadaşlarla paylaşıyorum. Adana Final Okulları çok güzel destek veriyor, proje kapsamında, sağ olsunlar. Hem hijyen hem gıda paketini öğrencilerle birlikte dağıttık. Destek aldığım kişi ve kuruluşlara alışveriş de yaparsam fişini gönderiyorum, ve kime, nasıl ne kadar, ne verildiğinin hepsinin fotoğrafını ulaştırıyorum. Final’de devam ediyor kampanyamız, orada stokta gıdalarımız var. Kandil günü bir arkadaşım koyun keseceğim, yardımcı olur musun, dedi.”
“GİYSİLER BİT PAZARINDA SATILIYOR”
Hayırsever işkadını Aslı Öz, belediyelerin şehrin muhtelif yerlerine koydukları giysi toplama kutularının iyi takip edilmesini gerektiğine dikkat çekerek, “Bu giysilerin iyileri sosyete pazarında, kötüleri ise bit pazarında satılıyor. Bunu çok net ifade etmek istiyorum” iddiasında bulundu. 
“SOĞUK HAVA DEPOSUNDA 3 AİLE YAŞIYOR”
Bugüne kadar kendisi ve destek olan hayırseverlerce yüzlerce kişiye el uzattıklarını hatırlatan Öz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Yeşilevler mahallesindeki bir soğuk hava deposunda 3 aile 24 kişi kalıyor. Devlet biliyor ancak sanıyorum bir takım teşviklerde sıkıntılar olmuş. Kızılay her ay onlara 100 TL ödemelerini gerçekleştiriyor, kimliği çıkanlar için. İlk gelenler şanslıydı, Türkiye AB ile anlaşmalıydı biraz daha rahatlardı. Irak’tan yeni gelenler, Telafer’den gelenler çok harap durumda. Kadınlar sadece çocuk doğurma ve ev işlerine endekslenmiş durumdalar. O yüzden bunların biraz daha okumalarını sağlayıp güçlenmesi gerekiyor. Birinci hedef, yetim ve kimliksizler, ikinci kimlikli yetimler, hastalar. Oyuncak desteğine çok ihtiyacım var. Çocukların hayal güçlerinin genişleyebilmesi için bu çok önemli. Televizyonu hiç bilmiyorlar, istiyorlar.”
Ramazan ayı yaklaşırken, yardım kolileri ve yemek organizasyonlarının hazır olduğunu sözlerine ekledi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.