Bilim Dünyasından Tesadüfle Gelen Mucize: Yeni Bir Renk Tonu Bulundu!

Günümüzde renkler ve tonları konusunda o kadar bilgi sahibiyiz ki; yeni bir renkle karşılaşmak neredeyse imkansıza yakın.  Ancak bilim dünyasında imkansız diye bir şey olmadığını da pek çoğumuz biliyor, bilmese de bilim mutlaka gösteriyor. İşte bilimin son keşfi, imkansız denilen bir şey olmadığının son kanıtı yepyeni rengimiz! Renkler sınırlı, ancak renk tonları sınırsız. Özellikle renk kataloğu Pantone, ara renk tonları konusunda uçsuz bucaksız bir okyanus gibi. Ancak onların da numaralandırdığı tonların aralığı belli. Kısaca, tüm renk tonları biliniyor. En azından öyle düşünülüyor. Çoğu insan daha önce görmediği yeni bir renk tonu görebileceğini düşünmez. Üniversitede çalışan Mas Subramanian isimli kimyager, bir gün inorganik birleşikleri bir elektronik uygulaması için karıştırıyordu. İstediği maddeyi yapamadı ama tesadüfen mavinin tamamen yeni olan canlı bir tonunu elde etti. YInMn mavisi ile tanışın!   Bu yeni renk tonu adını içinde bulunan 3 elementin birleşiminden aldı; İtriyum, İndiyum ve Manganez. Bu renk, bilim insanlarının siyah manganez oksit ve diğer elementleri birleştirip 1200 dereceye ısıtmasıyla ortaya çıkmış. Bu renkli pigmentin başka yararlı özellikleri de var. YlnMn’nin kristal yapısı su ya da yağ ile karşı karşıya kalsa da uzun ömür sağladığı için sanat için mükemmel bir renk olduğu kanıtlandı Ayrıca kararlı yapısı ve diğer mavileri üretme açısından daha kolay bir sürece sahip olması da çok ilgi çekici. Bu buluş sadece renk değil, teknoloji anlamında da yenilikçi.   Şimdiden çok popüler olan bu rengi yakın zamanda çok daha sık göreceğimize şüphe yok. Ayrıca bu pigmentin enerji verimliliğini artırdığı da bilim insanları tarafından görüldü. Yapılan denemeler gösteriyor ki, bu renge yönlendirilen kızıl ötesi ışınlar yansıyor. Yani çatılar bu renk boya ile boyandığında hem mükemmel gözükecek, hem de yazları evleri serin tutacak. Pigment şu an Forbes Pigment Koleksiyonu’nun sergilendiği Harvard Sanat Müzesi’nde sergileniyor. Bu müze içlerinde orijinleri orta çağ olan 2500’den fazla pigmentin sergilenmesi sebebiyle dünyanın en renkli yeri olarak nitelendiriliyor. Ayrıca YlnMn mavisi üzerindeki araştırmalar da devam ediyor. Aslında ona çok benzer mavi tonları mevcut, ancak hiçbiri onunla aynı değil tabii ki. Bir ek bilgi de şu ki, bu tür pigmentler genelde müzelerde hasar gören sanat eserlerinin tamiri sırasında kullanılıyor. Bu keşiften sonra akıllara gelen bir diğer soruda şu: Acaba gelecekte başka yeni tonlar da keşfedilir mi?