BİR “KASIM BULUŞMASI”

04.12.2018 - 17:14, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1619+ kez okundu.
 

BİR “KASIM BULUŞMASI”

  Onlar inceliklerin, umudun, sevginin, özlemin, barışın sesiydi. Her biri ayrı bir değerdi. Bu ülkenin aydınlık yüzleriydi. Hepsi de bir güz solgunu mevsiminde göçüp gitti... Aylardan Kasım’dı.  Dökülen yapraklar gibi savrulup gitmedi onlar oysa... Hepsi de iz bıraktı, yaşayan ve yaşatılacak olan isimleri, eserleri ve geriye bıraktıkları ışıklarıyla... Orhan Veli Kanık, Enver Gökçe, Ümit Yaşar Oğuzcan, Gülten Akın, Faruk Nafiz Çamlıbel, Bülent Ecevit, Ahmet Kaya...  BÜYÜK COŞKU Tiyatro Sanatçısı Gürsel Fırat ve Berrin Y. Yüzereroğlu, Kasım Buluşması’yla anlattı onları. Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Sahnesi’nde Fırat ve Yüzereroğlu’nun Kasım Buluşması etkinliği büyük bir coşkuya da sahne oldu. İzleyenler hem duygulandı, hem de unutulmaz bir gece yaşadı. Sanatçı Gürsel Fırat ve Berin Y. Yüzereroğlu’nun sahnedeki oyununa, okunan dizelere Rüya Eylül ile Özgür Sarıçam müzik eşliğinde renk kattı.  YOK EDİLMİŞ BİR HALK CEVHERİ  “Zulüm bayraklarına küffettiğimiz çağdı Fırat akardı Munzur inlerdi ciğerparem ve Cevahir Yürekliler daha sağdı Ve Malatya dağlarında, Keban deresinde yaban keçileriyle seğirttim kurda kuşa yem oldum. Ben halkın ulusuydum yani doğdum yeniden şimdi mor ışıklı ağulu bir kenger dikeni oldum ve yılan kemiği boğazlara... Döner ha dönerim şimdi alıcılar gibi düşmanın iman tahtasına...” Cevahir Yürekliler şiirinde böyle seslenmişti Enver Gökçe yüreklere umut umut,  nakış nakış işlenen dizeleriyle. Gürsel Fırat ve Berrin Y. Yüzereroğlu’nun Kasım Buluşması’nda anıldı 19 Kasım 1981 yılında göçüp giden Enver Gökçe…Yok edilmiş bir halk cevheridir Enver Gökçe…   ŞİİRLERİNDE HİÇ YALAN SÖYLEMEDİ “Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. “ Bedava adlı şiirinde acı gerçeğimizi bu dizilere sığdırmıştı Orhan Veli.   Şiirlerinde hiç yalan söylememiş bir Orhan Veli vardı. 36 yıllık bir ömür ve muhteşem eserler bırakıp gitti o. Çoğumuz şiiri onunla sevdik. Şiiri sokağa indirmişti çünkü Orhan Veli. 14 Kasım 1950’de kaybettiğimiz Orhan Veli de Kasım buluşmasında anılan önemli isimlerden biriydi.  AŞKIN, ÖLÜMÜN VE HÜZNÜN ŞAİRİ  “Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi. Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir bütün vücudunu saran o korkunç geceyi. Lanet edersin yaşadığına... Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.” Birgün Anlarsın şiiri işte böyle hüzün kokar Ümit Yaşar’ın…  “Aşkın ve ölümün şairiyim” demişti Ümit Yaşar Oğuzcan. Faruk Nafiz Çamlıbel’e hayrandı o. Onunla aynı mevsimde göçtü bu dünyadan, hüznün şairiydi. Oğlunun intiharı sonrasında ise hep ölümü özledi. 4 Kasım 1984’de aramızdan ayrılan Ümit Yaşar Oğuzcan, unutulmaz dizeleriyle Kasım Buluşması’nın anısı yaşatılanı oldu.  İNCELİKLERİN ŞAİRİ VE VİCDANDIR O…  Büyü de baban sana/ Büyü de /Acılar alacak/Büyü de baban sana Büyü de/ Yokluklar alacak/  Büyü de baban sana büyü de/ Bitmez işsizlikler açlıklar alacak/Büyü de/büyü de baban sana Baskılar işkenceler alacak/ Kelepçeler gözaltılar zindanlar alacak Büyü de/ Büyüyüp onyedine geldiğinde/ Büyü de baban sana İdamlar alacak / Gülten Akın, Büyü adlı şiirini Türkiye tarihine utanç olarak düşen ve cunta döneminde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren için yazmıştı. Tepeden tırnağa vicdandı o.  “Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...” demişti ya;  Oysa o anlamış ve ne güzel anlatmıştı bunu… 12 Eylül döneminde zindanlarda ve işkencelerdeki bütün çocukların anasıydı o. İnsan hakları savunucusuydu. 12 Eylül cellatlarının kılıçları hala havadayken meydana çıkan 98 cesur insandan biriydi. 4 Kasım 2014’te kaybettik onu.  Kasım Buluşması’nda Gülten Akın dizeleri de vardı.  Han Duvarları şiiriyle tanıdığımız Faruk Nafiz Çamlıbel 8 Kasım 1973’te aramızdan ayrıldı. Sanatçı Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000’de...  “Öldürenle katiliz çalanla hırsız/tümümüz sanığız tümümüz savcı/tümümüz suçlu tümümüz yargıç/kimi aklar kimi suçlarız/kimi bağışlar kimi asarız/ kendimizi başkasında/ hergün bıçak saplı/ birinin arkasında/vurulan da biziz vuran da”İşte merhum Başbakan, unutulmaz siyasetçi Bülent Ecevit, Yargı adlı şiirinde böyle koymuştu noktayı. 5 Kasım 2006’de yaşamını yitiren Ecevit de Kasım Buluşması’nda kendine ait dizeleriyle anıldı.

 

Onlar inceliklerin, umudun, sevginin, özlemin, barışın sesiydi. Her biri ayrı bir değerdi. Bu ülkenin aydınlık yüzleriydi. Hepsi de bir güz solgunu mevsiminde göçüp gitti... Aylardan Kasım’dı.  Dökülen yapraklar gibi savrulup gitmedi onlar oysa... Hepsi de iz bıraktı, yaşayan ve yaşatılacak olan isimleri, eserleri ve geriye bıraktıkları ışıklarıyla... Orhan Veli Kanık, Enver Gökçe, Ümit Yaşar Oğuzcan, Gülten Akın, Faruk Nafiz Çamlıbel, Bülent Ecevit, Ahmet Kaya... 
BÜYÜK COŞKU
Tiyatro Sanatçısı Gürsel Fırat ve Berrin Y. Yüzereroğlu, Kasım Buluşması’yla anlattı onları. Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Sahnesi’nde Fırat ve Yüzereroğlu’nun Kasım Buluşması etkinliği büyük bir coşkuya da sahne oldu. İzleyenler hem duygulandı, hem de unutulmaz bir gece yaşadı. Sanatçı Gürsel Fırat ve Berin Y. Yüzereroğlu’nun sahnedeki oyununa, okunan dizelere Rüya Eylül ile Özgür Sarıçam müzik eşliğinde renk kattı. 
YOK EDİLMİŞ BİR HALK CEVHERİ 
“Zulüm bayraklarına küffettiğimiz çağdı Fırat akardı Munzur inlerdi ciğerparem ve Cevahir Yürekliler daha sağdı Ve Malatya dağlarında, Keban deresinde yaban keçileriyle seğirttim kurda kuşa yem oldum. Ben halkın ulusuydum yani doğdum yeniden şimdi mor ışıklı ağulu bir kenger dikeni oldum ve yılan kemiği boğazlara... Döner ha dönerim şimdi alıcılar gibi düşmanın iman tahtasına...” Cevahir Yürekliler şiirinde böyle seslenmişti Enver Gökçe yüreklere umut umut,  nakış nakış işlenen dizeleriyle. Gürsel Fırat ve Berrin Y. Yüzereroğlu’nun Kasım Buluşması’nda anıldı 19 Kasım 1981 yılında göçüp giden Enver Gökçe…Yok edilmiş bir halk cevheridir Enver Gökçe… 
 ŞİİRLERİNDE HİÇ YALAN SÖYLEMEDİ
“Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. “ Bedava adlı şiirinde acı gerçeğimizi bu dizilere sığdırmıştı Orhan Veli. 
 Şiirlerinde hiç yalan söylememiş bir Orhan Veli vardı. 36 yıllık bir ömür ve muhteşem eserler bırakıp gitti o. Çoğumuz şiiri onunla sevdik. Şiiri sokağa indirmişti çünkü Orhan Veli. 14 Kasım 1950’de kaybettiğimiz Orhan Veli de Kasım buluşmasında anılan önemli isimlerden biriydi. 

AŞKIN, ÖLÜMÜN VE HÜZNÜN ŞAİRİ 
“Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi. Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir bütün vücudunu saran o korkunç geceyi. Lanet edersin yaşadığına... Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.” Birgün Anlarsın şiiri işte böyle hüzün kokar Ümit Yaşar’ın… 

“Aşkın ve ölümün şairiyim” demişti Ümit Yaşar Oğuzcan. Faruk Nafiz Çamlıbel’e hayrandı o. Onunla aynı mevsimde göçtü bu dünyadan, hüznün şairiydi. Oğlunun intiharı sonrasında ise hep ölümü özledi. 4 Kasım 1984’de aramızdan ayrılan Ümit Yaşar Oğuzcan, unutulmaz dizeleriyle Kasım Buluşması’nın anısı yaşatılanı oldu. 
İNCELİKLERİN ŞAİRİ VE VİCDANDIR O… 
Büyü de baban sana/ Büyü de /Acılar alacak/Büyü de baban sana
Büyü de/ Yokluklar alacak/  Büyü de baban sana büyü de/
Bitmez işsizlikler açlıklar alacak/Büyü de/büyü de baban sana
Baskılar işkenceler alacak/ Kelepçeler gözaltılar zindanlar alacak
Büyü de/ Büyüyüp onyedine geldiğinde/ Büyü de baban sana
İdamlar alacak / Gülten Akın, Büyü adlı şiirini Türkiye tarihine utanç olarak düşen ve cunta döneminde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren için yazmıştı. Tepeden tırnağa vicdandı o. 
“Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...” demişti ya;
 Oysa o anlamış ve ne güzel anlatmıştı bunu…
12 Eylül döneminde zindanlarda ve işkencelerdeki bütün çocukların anasıydı o. İnsan hakları savunucusuydu. 12 Eylül cellatlarının kılıçları hala havadayken meydana çıkan 98 cesur insandan biriydi. 4 Kasım 2014’te kaybettik onu.
 Kasım Buluşması’nda Gülten Akın dizeleri de vardı. 
Han Duvarları şiiriyle tanıdığımız Faruk Nafiz Çamlıbel 8 Kasım 1973’te aramızdan ayrıldı. Sanatçı Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000’de...
 “Öldürenle katiliz çalanla hırsız/tümümüz sanığız tümümüz savcı/tümümüz suçlu tümümüz yargıç/kimi aklar kimi suçlarız/kimi bağışlar kimi asarız/ kendimizi başkasında/ hergün bıçak saplı/ birinin arkasında/vurulan da biziz vuran da”İşte merhum Başbakan, unutulmaz siyasetçi Bülent Ecevit, Yargı adlı şiirinde böyle koymuştu noktayı. 5 Kasım 2006’de yaşamını yitiren Ecevit de Kasım Buluşması’nda kendine ait dizeleriyle anıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.