BU İKTİDAR DÖNEMİNDE EN FAZLA İHMAL EDİLEN SEKTÖR TARIMDIR

EKONOMİ 31.05.2020 - 16:33, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2403+ kez okundu.
 

BU İKTİDAR DÖNEMİNDE EN FAZLA İHMAL EDİLEN SEKTÖR TARIMDIR

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Metin Ergün Tarımla uğraşan çiftçilerimizin sıkıntılarını gündeme getirip, gerekli yardımların acilen yapılması gerektiğini aksi halde ülke ekonomisinin çok zor, telafisi olmayan bir çıkmaza gireceğini belirtti. Metin Ergun yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti. Bildiğiniz gibi hem ülkemiz, hem de insanlık çok ağır bir salgın sürecinin içerisinde bulunuyor. Bugüne kadar başta Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener olmak üzere, partimiz bir bütün halinde çiftçilerimizin sorunlarını birinci elden gündeme getirdi ve yapılması gerekenleri anlattı. Bu sürecin, toplumların sosyal hayatlarına etki etmesinin dışında, en ağır sonuçlarını ekonomide göstereceği konusunda bütün dünya aynı kanaattedir.  Bu süreçte en fazla etkilenen sektör tarımdır ve bu sıkıntılarla baş etmede çaresiz kalacak kesimlerin başında ise çiftçiler gelmektedir.  Ne yazık ki, bu iktidar döneminde en fazla ihmal edilen sektör de tarımdır. İktidar üreticimizi her defasında yüzüstü bırakmış ve kendilerinin deyimiyle “Hans’ın, George’un” ürünlerini ithal etmeyi marifet saymışlardır. İktidarın yabancı çiftçiye yarayan bu politikaları neticesinde,  bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten Türkiye, artık net ithalatçı hale gelmiştir. Çiftçilerimiz bu kadar zor ekonomik şartlar altındayken, geçtiğimiz 15 Mayıs ve 24 Mayıs tarihleri arasında Ege ve Akdeniz bölgelerimizde sıcaklık değerlerini mevsim normallerinin çok üstüne çıkartan çöl sıcakları yaşanmıştır. Aynı tarihlerde çöl sıcaklarının yanı sıra,  uzun süren poyraz ve sert esen bir fırtına da yaşanmıştır. Hava sıcaklıklarında görülen bu ani değişiklikler, başta narenciye ve zeytinde olmak üzere birçok tarım ürünü üzerinde çok olumsuz etkiler doğurmuştur. Bu felaketten en çok etkilenen şehirlerimizin başında Çukurova yöresinde Adana, Osmaniye, Mersin; yine Akdeniz’de Antalya, Ege’de Muğla ve Aydın gelmektedir. Bütün bu zorluklarla şimdiye kadar fedakârca mücadele eden üreticilerimiz, şimdi de zikrettiğimiz afetle karşı karşıya kalmış ve işleri içinden çıkılmaz bir noktaya gelmiştir. Bu itibarla; ilk olarak, söz konusu yörelerimiz afet bölgesi ilan edilmelidir.  İkinci olarak, TARSİM sigortası kapsamına sıcaklık ve fırtınanın yol açtığı zararlar girmemektedir.  Narenciye alanlarının sigortalandığı TARSİM sigorta mevzuatında değişiklik yapılarak, aşırı sıcakların ve rüzgârların neden olduğu zararların da sigortalanacağı teminat altına alınmalıdır. Zira, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı dikkate aldığımızda, böylesine bir değişiklik yapılması çiftçilerimiz açısından gelecekte hayati önem taşımaktadır.  Son yaşanan afet de TARSİM sigortası kapsamına acilen alınmalıdır. Bu şekilde yapılacak bir değişiklikle beraber zarar tespiti yapılmalı ve çiftçilerimizin kaybettiği ürünler sigortalanmalıdır. Üçüncü olarak, mağdur olan narenciye üreticilerimizin Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçları faizsiz bir şekilde ötelenmeli ve uygun ödeme koşulları sağlanmalıdır. Son olarak, bu çiftçilerimize zararları ile orantılı olarak nakdi destek sağlanmalıdır. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanan felaketin sonucunda zararın boyutlarını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınması ve çiftçimize gereken desteğin sağlanması konusunda İYİ Parti olarak üreticimiz adına iktidara buradan çağrı yapıyoruz: Eğer üreticilerimizin bu dönemde devlet desteğinden mahrum kalırsa, narenciye üretiminin bu bölgelerdeki geleceği riske girecektir.  


İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Metin Ergün Tarımla uğraşan çiftçilerimizin sıkıntılarını gündeme getirip, gerekli yardımların acilen yapılması gerektiğini aksi halde ülke ekonomisinin çok zor, telafisi olmayan bir çıkmaza gireceğini belirtti.
Metin Ergun yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti.
Bildiğiniz gibi hem ülkemiz, hem de insanlık çok ağır bir salgın sürecinin içerisinde bulunuyor.
Bugüne kadar başta Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener olmak üzere, partimiz bir bütün halinde çiftçilerimizin sorunlarını birinci elden gündeme getirdi ve yapılması gerekenleri anlattı.
Bu sürecin, toplumların sosyal hayatlarına etki etmesinin dışında, en ağır sonuçlarını ekonomide göstereceği konusunda bütün dünya aynı kanaattedir. 
Bu süreçte en fazla etkilenen sektör tarımdır ve bu sıkıntılarla baş etmede çaresiz kalacak kesimlerin başında ise çiftçiler gelmektedir.
 Ne yazık ki, bu iktidar döneminde en fazla ihmal edilen sektör de tarımdır.
İktidar üreticimizi her defasında yüzüstü bırakmış ve kendilerinin deyimiyle “Hans’ın, George’un” ürünlerini ithal etmeyi marifet saymışlardır.
İktidarın yabancı çiftçiye yarayan bu politikaları neticesinde,  bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten Türkiye, artık net ithalatçı hale gelmiştir.
Çiftçilerimiz bu kadar zor ekonomik şartlar altındayken, geçtiğimiz 15 Mayıs ve 24 Mayıs tarihleri arasında Ege ve Akdeniz bölgelerimizde sıcaklık değerlerini mevsim normallerinin çok üstüne çıkartan çöl sıcakları yaşanmıştır.
Aynı tarihlerde çöl sıcaklarının yanı sıra,  uzun süren poyraz ve sert esen bir fırtına da yaşanmıştır.
Hava sıcaklıklarında görülen bu ani değişiklikler, başta narenciye ve zeytinde olmak üzere birçok tarım ürünü üzerinde çok olumsuz etkiler doğurmuştur.
Bu felaketten en çok etkilenen şehirlerimizin başında Çukurova yöresinde Adana, Osmaniye, Mersin; yine Akdeniz’de Antalya, Ege’de Muğla ve Aydın gelmektedir.
Bütün bu zorluklarla şimdiye kadar fedakârca mücadele eden üreticilerimiz, şimdi de zikrettiğimiz afetle karşı karşıya kalmış ve işleri içinden çıkılmaz bir noktaya gelmiştir.
Bu itibarla; ilk olarak, söz konusu yörelerimiz afet bölgesi ilan edilmelidir.
 İkinci olarak, TARSİM sigortası kapsamına sıcaklık ve fırtınanın yol açtığı zararlar girmemektedir. 
Narenciye alanlarının sigortalandığı TARSİM sigorta mevzuatında değişiklik yapılarak, aşırı sıcakların ve rüzgârların neden olduğu zararların da sigortalanacağı teminat altına alınmalıdır.
Zira, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı dikkate aldığımızda, böylesine bir değişiklik yapılması çiftçilerimiz açısından gelecekte hayati önem taşımaktadır. 
Son yaşanan afet de TARSİM sigortası kapsamına acilen alınmalıdır. Bu şekilde yapılacak bir değişiklikle beraber zarar tespiti yapılmalı ve çiftçilerimizin kaybettiği ürünler sigortalanmalıdır.
Üçüncü olarak, mağdur olan narenciye üreticilerimizin Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçları faizsiz bir şekilde ötelenmeli ve uygun ödeme koşulları sağlanmalıdır.
Son olarak, bu çiftçilerimize zararları ile orantılı olarak nakdi destek sağlanmalıdır.
Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanan felaketin sonucunda zararın boyutlarını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınması ve çiftçimize gereken desteğin sağlanması konusunda İYİ Parti olarak üreticimiz adına iktidara buradan çağrı yapıyoruz:
Eğer üreticilerimizin bu dönemde devlet desteğinden mahrum kalırsa, narenciye üretiminin bu bölgelerdeki geleceği riske girecektir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.