Çocuklarda takıntı 7,5 yaşında başlayabiliyor!

SAĞLIK-YAŞAM 02.02.2019 - 15:02, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1896+ kez okundu.
 

Çocuklarda takıntı 7,5 yaşında başlayabiliyor!

    Halk arasında “takıntı hastalığı” olarak bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişide ciddi düzeyde kaygı ve huzursuzluğa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, yaşam kalitesini düşüren hastalıklar içinde ilk 10’da yer alan OKB, yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da görülebiliyor. Çocuklarda OKB başlangıç yaşının genellikle 7,5 – 12,5 yaşları arasında olduğunu belirten uzmanlar,  Obsesif Kompulsif Bozukluğu olduğu düşünülen çocuklar için mutlaka profesyonel destek alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, çocukluk çağında görülen Obsesif Kompulsif Bozukluk hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.   Yaşam kalitesini kısıtlayan hastalıklar içinde ilk 10’da yer alıyor “Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) veya halk arasında bilinen adıyla takıntı hastalığı, kişide ciddi düzeyde kaygıya ve huzursuzluğa yol açacak şekilde tekrarlayan obsesyonlar ve kompulsiyonlar ile karakterize bir psikiyatrik bozukluktur” diyen Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık,   “Obsesyonlar istem dışı olarak tekrarlayıcı ve süreğen bir şekilde zihnimize gelen düşünce, dürtü veya görüntülerden oluşurlar. Önemli ölçüde kaygı meydana getirirler. Gerçek yaşam problemleri ile ilgili basit kaygılardan daha fazla rahatsızlık uyandırırlar. Kompulsiyonlar ise obsesyonlara tepki ve obsesyondan doğan kaygıyı azaltmak için ortaya çıkan ya da katı kurallara göre uygulanmak zorunda hissedilen tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerden oluşurlar. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre yaşam kalitesini düşüren ve kısıtlayan hastalıklar içinde ilk 10’da yer almaktadır” şeklinde konuştu.     Ailenin davranışları, çocukta OKB’ye yol açıyor   OKB’nin çocukluk çağında da görülebilen bir psikiyatrik bozukluk olduğunu kaydeden Başak Ayık, Obsesif Kompulsif Bozukluk nedenlerinin genetik ve genetik olmayan etkenler olarak ikiye ayrıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:     “Genetik etkenler hem aile hem de ikiz çalışmalarında net olarak ortaya koyulmuş faktörler arasındadır. Özellikle erken yaşta başlayan tiplerde ailede OKB görülme olasılığı daha yüksek olarak bulunmuştur. Beyinde birçok farklı kimyasal madde ve davranışlar üzerinde etkili önemli sistemlerde farklılıklar olduğu yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında elde edilmiştir. Ailenin çocuğa karşı olan davranışları yani ebeveynlik stilleri de sebepler arasında gösterilen etkenlerden biridir. Bazen nadir olarak geçirilen enfeksiyonlar sonrası beyinde bu davranışlarla ilgili bölgelere karşı geliştirilen savunma hücrelerimiz OKB benzeri davranışlara sebep olabilmektedir. Bu nedenle hastalık belirtilerinin ne zaman başladığı, öncesinde herhangi bir enfeksiyon geçirilip geçirilmediğinin de öğrenilmesi önem taşıyor.”

 

 

Halk arasında “takıntı hastalığı” olarak bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişide ciddi düzeyde kaygı ve huzursuzluğa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, yaşam kalitesini düşüren hastalıklar içinde ilk 10’da yer alan OKB, yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da görülebiliyor. Çocuklarda OKB başlangıç yaşının genellikle 7,5 – 12,5 yaşları arasında olduğunu belirten uzmanlar,  Obsesif Kompulsif Bozukluğu olduğu düşünülen çocuklar için mutlaka profesyonel destek alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, çocukluk çağında görülen Obsesif Kompulsif Bozukluk hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

 

Yaşam kalitesini kısıtlayan hastalıklar içinde ilk 10’da yer alıyor

“Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) veya halk arasında bilinen adıyla takıntı hastalığı, kişide ciddi düzeyde kaygıya ve huzursuzluğa yol açacak şekilde tekrarlayan obsesyonlar ve kompulsiyonlar ile karakterize bir psikiyatrik bozukluktur” diyen Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık,

 

“Obsesyonlar istem dışı olarak tekrarlayıcı ve süreğen bir şekilde zihnimize gelen düşünce, dürtü veya görüntülerden oluşurlar. Önemli ölçüde kaygı meydana getirirler. Gerçek yaşam problemleri ile ilgili basit kaygılardan daha fazla rahatsızlık uyandırırlar. Kompulsiyonlar ise obsesyonlara tepki ve obsesyondan doğan kaygıyı azaltmak için ortaya çıkan ya da katı kurallara göre uygulanmak zorunda hissedilen tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerden oluşurlar. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre yaşam kalitesini düşüren ve kısıtlayan hastalıklar içinde ilk 10’da yer almaktadır” şeklinde konuştu.  

 

Ailenin davranışları, çocukta OKB’ye yol açıyor

 

OKB’nin çocukluk çağında da görülebilen bir psikiyatrik bozukluk olduğunu kaydeden Başak Ayık, Obsesif Kompulsif Bozukluk nedenlerinin genetik ve genetik olmayan etkenler olarak ikiye ayrıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:  

 

“Genetik etkenler hem aile hem de ikiz çalışmalarında net olarak ortaya koyulmuş faktörler arasındadır. Özellikle erken yaşta başlayan tiplerde ailede OKB görülme olasılığı daha yüksek olarak bulunmuştur. Beyinde birçok farklı kimyasal madde ve davranışlar üzerinde etkili önemli sistemlerde farklılıklar olduğu yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında elde edilmiştir. Ailenin çocuğa karşı olan davranışları yani ebeveynlik stilleri de sebepler arasında gösterilen etkenlerden biridir. Bazen nadir olarak geçirilen enfeksiyonlar sonrası beyinde bu davranışlarla ilgili bölgelere karşı geliştirilen savunma hücrelerimiz OKB benzeri davranışlara sebep olabilmektedir. Bu nedenle hastalık belirtilerinin ne zaman başladığı, öncesinde herhangi bir enfeksiyon geçirilip geçirilmediğinin de öğrenilmesi önem taşıyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.