Futbolda başarı için tesis sayısı artırılmalı

Başarılı bir futbol hayatı yaşayan, akabinde antrenör olarak spor camiasına hizmet eden Burhanettin Turgut:

  Adana; sanayiden kültüre, turizmden ekonomiye her alanda farkını gösterme gayretinde olsa da, futbol dünyasında da kendini htirmeye çalışıyor. Uzun yıllar Süper Lig hayali kuran Adana Demirspor ve Adanaspor’a futbolcu yetiştiren ocak olarak bilinen amatör kulüplerimiz de her geçen gün kendini yeniliyor. Önceleri, amatör liglerde top oynayan çocuklar ve bu oyuncuları eğiten, maçlara hazırlayan Teknik Direktörler de tamamen amatör ruhla göreve getiriliyordu.  Artık durum değişti. Bunun en son örneğini Bölgesel Amatör Lig 5. Grupta mücadele eden Adana Vefa 01 Spor Kulübü gösterdi. Çukurova’nın yetiştirdiği başarılı sporcular arasında gösterilen Burhanettin Turgut takımın başına getirildi. Kulüp Başkanı Cengiz Kaskat, bu davranışı ile bölgenin değerlerini önemsediğini göstererek, camiada takdir topladı. Futbolda başarının yolunun tesisleşmekten geçtiğini söyleyen Teknik Direktör Burhanettin Turgut’la yaptğımız röportajı zevkle okuyacağınızı umuyoruz.   Hocam, öncelikle görevinizde başarılar dilerim. Futbol hayatınız nasıl başladı anlatır mısınız? Tarsus doğumluyum. 1985 yılında Adana Gençlerbirliği’nin altyapısında amatör olarak futbola başladım.  19 89 yılında takım 3. Lige çıktı. Böylelikle, 89 yılında Profesyonel Ligde oynamaya başladım. 1990 yılında ise Süper Lig’de mücadele eden Adanaspor’a transfer oldum.  O dönem Adanaspor’da hangi futbolcularla birlikte ter döktünüz? Süper Lig’de mücadele eden Adanaspor’da, Kaleci Darko, Yaradeks, Paleski, Osman Özdemir, Eyüp Taş, Tekin İncebaldır, Güven Abi, Mehmet Şengüler, Eren Talu ile birlikte futbol oynama şansım oldu. Daha sonra Gaziantepspor’a transfer oldum. Bu takım da Süper Lig’deydi. Gaziantepspor’da oynadığım 3. maçta, bilekten ayağım kırıldı. 8 ay tedavi sürecim oldu. Daha sonra futbola döndüm ama tam randımanlı olmadı. Sonrasında, 1994-96 yılları arasında 2 yıl daha Malatyaspor’da oynadım. Malatyaspor’dan, 2. Lig takımı Adıyamanspor’a transfer oldum. Sakatlığımdan dolayı futbol oynamayı bırakmak istemiştim ama bölgemiz takımlarından Ceyhanspor ve Osmaniyespor’da da bir süre top koşturdum. Antrenörlüğe geçişiniz nasıl oldu?  2004 yılında antrenörlük kursuna giderek diplomamı aldım. O günden bu yana çeşitli takımları çalıştırdım. İlk anterenörlük görevimi Adana Gençlerbirliği alt yapısında yaptımSonrasında, Kuzey Adanaspor’da hocalık yaptım.  Bir de, önceden futbol kulübü sahibi olduğunuzu biliyoruz? Şimdi; Torosspor olan kulübü, 2006 yılında satın alarak ismini Kamışlıspor olarak değiştirdim. Bir müddet, kendi kulübümüzde genç yetenekleri eğittik. Torosspor, şimdi 15 yaşa kadar olan çocuklarla yola devam ediyor. Amatör liglerde takımı yok. Yıldıray Arıkan, Çukurova Belediye Başkanı olduktan sonra belediyede görev almamı istedi. Ben de, kulübü bir arkadaşa devrederek Çukurova Belediyespor’a antrenör olarak geldim. 8 yıl takımı çalıştırdım. Son bir yıldır kulüp çalıştırmıyordum. Vefaspor’dan teklif gelince, şimdi buradayım.  Başarılı bir futbol hayatınız vardı. Milli Takımlar’da da oynadınız. Milli Takımlar sürecinden de bahseder misiniz? Adanaspor’da oynadığım yıllarda, Ümit Milli Takım’da, öncesinde Gençlerbirliği takımında da oynadığım yıllarda 14-15, 16 ve 17  yaş grubunda Genç Milli Takım’da oynadım. O zaman amatördüm. Adanaspor’a transfer olduğum yıllarda ise Ümit Milli Takım sürecim oldu. Polonya ile karşılaştığımız milli maçta oynadım. Futbolcu olmak isteyen gençlere, başarılı olabilmeleri için neler tavsiye edersiniz? İşin başı iyi yaşamak ve çok çalışmaktan geçiyor. Sporculuk anlamında iyi yaşamak derken, kendine iyi bakmak, sokakta, evde ve kulüpte sporcu gibi davranmak gerekir. Büyükleri iyi dinlesinler. Tecrübelerinden faydalansınlar. Özellikle antrenörlerini iyi dinlesinler. Antrenörler mutlaka faydalı bilgiler veriyorlardır. Bunlardan faydalansınlar. Antrenör gözüyle bakacak olursak, Adana futbolu ne durumda? Adana’daki futbol, her geçen gün kötüye gidiyor. Yeni, Cengiz Kaskat’lar çoğalmalı diye düşünüyorum. Başkanımız Kaskat, ailesinin ve çocuklarının nafakasından kısıp bir çok Süper Lig takımında olmayan tesisler yaptı. Böyle tesislerin çoğalması gerekir. Bu tesislerin çoğalması, Türk futbolunu geliştirir. Önce tesis diyorum. Adana’da çok yetenekli oyuncular var. Özellikle varoşlarda yaşayan aşırı yetenekli çocuk sayısı fazla. Bölgelerinde tesis olmayan bu çocuklar zamanla kaybolup gidiyor.  Çocuklarının futbolu olmasını isteyen ailelere ne gibi tavsiyelerde bulunabilir siniz? Çocuk yetenekli ise aileler teşvik etmeli. Bazı durumlarda, çocuk yetenekli değil ama aile istediği için illa ki çocuğu futbolcu yapmak istiyor. Çocuğun yeteneği yok, belki okuyup doktor olacak, ondan da oluyor. Bence, bir bilenle istişare edip çocuğunda yetenek olup olmadığını öğrenmeli. Yetenekli ise teşvik etsinler. Ama, esas yapacağı mesleğe de mani olmasınlar. ADANA, TÜRKİYE’NİN BREZİLYASI Eskiden hocalarımız şöyle derdi. Brezilya, nasıl dünyada futbolcu üretiyorsa, Adana da Türkiye’de Brezilya gibi. Ben çok inanıyorum. U-10 ve U-11 maçlarını izliyorum. İnanın, çok yetenekli oyuncular var. Profesyonel futbol kulüplerinin alt yapıları için tesislerin olması gerekir. Altyapıda oynayan çocuklar burada eğitilmeli.  MÜTHİŞ SOL AYAĞI VAR Gökhan Keskin, geçen yıl Beşiktaş’ın altyapı sorumlusuydu. Oraya bir oyuncu gönderdim. 2008 doğumlu, Furkan Çiftçi. Lisansı yoktu. Torosspor’da eğitiyorduk. Lisansı ilk Beşiktaş’ta çıktı. Şimdi, Beşiktaş’ta oynuyor. Sol ayağını iyi kullanıyor. UEFA kriterlerine göre, yaşı küçük olduğu için kulüpte kalamıyor. Antrenmanlarını Adana’da yapıyor, maçlara ise Beşiktaş uçakla gidip gelmesini sağlıyor. Gökhan Hoca, çok beğendi, beni arayıp teşekkür etti. ‘Hocam, senden ricam, her sene böyle bir oyuncu bulup göndersen, 10 yılda 10 oyuncu eder. Milli Takım da rahatlar, Beşiktaş’ta rahatlar.’ Bunlar çok güzel şeyler. Her yıl, Vefaspor’dan çok yetenekli 1 oyuncu çıkarsak, profesyonel takımlara versek, belki de 10 yıl sonra Süper Lig’de 10 tane Vefaspor menşeili oyuncumuz olacak. Bütün amaç bu olmalı. Her yıl 1-2 yetenekli oyuncu çıkarmak gerekir.  Futbol hayatınız boyunca unutamadığınız bir anınızdan da bahseder misiniz? 22 yaşındaydım. Adanaspor’da oynadığım yıllar. 1992 yılında 1. Lig’den 2. Lig’e küme düşmüştük. Takım kaptanımız ara transfer döneminde başka bir kulübe gitmişti. Yönetim toplantı yaptı. Takım kaptanı belirlenecekti. Takımda oynayan 30-33 yaşlarında ağabeylerimiz vardı. Kaptanlık konusunda, ben hiç üstüme alınmıyordum. Adanaspor’da 3. yılım ama 22 yaşında birine kaptanlık verilmez diye düşünüyordum. Herkesin içinde, ‘bundan sonraki süreçte takım kaptanı olarak Burhanettin ile devam edeceğiz dediler.’ Şok olmuştum. Fenerbahçe’de oynamış ağabeylerimiz vardı. Önce itiraz ettim. ‘Başkanım, bu ağabeylerimin önünde sahaya çıkamam’ dedim. Abilerimiz de kalkıp dediler ki; ‘Kardeşim, senin kişiliğini seviyoruz. Senin arkanda sahaya çıkmak bizim için onurdur’ dediler. Çok mutlu olmuştum. Onur duymuştum. 22 yaşında sahaya çıkarken, arkamda şöhret olmuş isimler vardı. Bir devre yaklaşık 18 maç boyunca Adanaspor’da takım kaptanı olarak sahaya çıkmıştım. Kulüp Başkanı Cengiz Kaskat’ın teknik kadroya bakışı nasıl? Ligin 2. maçında Adana Vefa 01 Spor’a geldim. Genç ve yetenekli oyuncularımız var. Henüz puanla tanışmadık ama, Başkanımız sayın Cengiz Kaskat, bize sahip çıkıyor. ‘Küme de düşsek bu kadro ile yola devam edeceğiz’ diyerek bize güvendiğini söylemesi mutluluk verici bir durum. Biz de, başkanımızı mahcup etmeme adına çok çalışıp, ligde daha iyi yerlere gelmek için gayret göstereceğiz. (Foto altına girilecek) HEPSİ İYİ ÇOCUKLAR  Teknik Direktörlük görevinde kendisine yardım eden ekibinin çok iyi çocuklardan oluştuğunu söyleyen Burhanettin Turgut, “Hepsi, hem okullu hem alaylı. 1. Yardımcım Enes Yılmaz, kaleci Antrenörümüz Oktay Aydın, Altyapı Hocalarımız Melih Özpınar, Ali Osman Antepli ve Onur Gaçki, işlerini iyi biliyor ve yapıyorlar” dedi. (Soldan sağa; Melih Özpınar, Enes Yılmaz, Burhanettin Turgut ve Oktay Aydın.)