GEBELİK SARILIĞI KAŞINTIYLA KENDİNİ GÖSTERİYOR

SAĞLIK-YAŞAM 27.01.2020 - 13:26, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2550+ kez okundu.
 

GEBELİK SARILIĞI KAŞINTIYLA KENDİNİ GÖSTERİYOR

ADANA/ Genellikle gebeliğin son 3 ayında, daha az oranda ilk ve ikinci 3 ayında kaşıntıyla kendini gösteren ‘gebelik sarılığı’ kontrol altına alınmadığı takdirde, anne adayında karaciğer hasarına yol açabilirken bebekte erken doğum ve anne karnında ölüm gibi sebeplere neden olabilir.  Kadınların hayatındaki en önemli ve en hassas süreçlerden olan gebelik, vücutta ve hormonlarda birçok değişikliğe neden olabiliyor. Özellikle gebeliğin son aylarında hassaslaşan ve değişime uğrayan vücut, gösterdiği bazı reaksiyonlarla çeşitli hastalıklara işaret edebiliyor. Gebeliğin son üç ayında ortaya çıkan bölgesel kaşıntılar, karaciğer hasarına kadar yol açabilen ‘’gebelik sarılığının’’ göstergesi olabiliyor.  İç Hastalıkları, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, kadınlara ‘’gebelik sarılığı’’ hakkında uyarılarda bulundu.  Gebeliğin genellikle bu dönemlerinde ortaya çıkan kaşıntıların göz ardı edilmemesi konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, genetik veya hormonel nedenlerden kaynaklanabilirken bazende karındaki bebeğe bağlı gelişebilen ‘’gebelik sarılığının’’ kontrol altına alınmadığı durumlarda, anne adayında ve bebekte ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirtti. Gebelik sarılığının, sarılık ve kaşıntı yoluyla kendini gösteren bir safra yolu hastalığı olduğunu söyleyen Gümürdülü, bu belirtilerin göz ardı edilmesinin anne adayında ciddi bir karaciğer hasarına yol açabileceğinin ve bebekte sağlık sorunlarına neden olabileceğinin altını çizdi.  Özellikle bazı hastalarda  Sarılığın  kaşıntıdan 2 ile 4 hafta sonra görülmeye başlayabildiğini belirten  Gümürdülü, şunları söyledi: ‘’ Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelik boyunca yaşanan hormonal değişimler, genetik nedenler ve selenyum eksikliği gebelik sarılığına yol açabilmektedir. Özellikle hamileliğin son 3 ayında östrojen hormonu ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bu dönemde vücudun gereğinden fazla bilirübin üretmesi veya gebeliğe bağlı kolestaz yani safra akımının durması gebelik sarılığına zemin hazırlayabilmektedir.” AVUÇ İÇİ VE AYAK TABANLARI KAŞINTILARINA DİKKAT! Gebelik sarılığının, ciltte sarılık yaşanmadan sadece şiddetli kaşıntı ile de kendini gösterebileceğini ifade eden Gümürdülü, genel olarak, avuç içleri, ayak tabanlarından başlayıp, kol, bacak ve gövdeye yayılan ve geceleri artan kaşıntıların sebebinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguladı Kuru kaşıntı olarak başlayıp, deride izler bırakan kaşıntıların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:  ‘’Kaşıntının az olduğu ve sarılığın görülmediği durumlarda gebelik sarılığı fark edilmeyebilir. Gebelik boyunca yapılan rutin testlerde karaciğer enzimlerinde yaşanan yükseklikler mutlaka detaylı incelenmelidir’’ Hayati bir tehlikesi olmayan gebelik sarılığının, ailevi kolestazı olan kişilerin çocuklarında daha fazla yaşandığını bildiren Pof. Dr. Gümürdülü, teşhise rağmen gebelik sarılığına müdahale edilmezse anne adayının karaciğerinde yüksek hasara neden olarak ilerde daha ciddi rahatsızlıklar yaşanmasına zemin hazırlayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.   SELENYUM DEĞERİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİN Gebelik sırasında yaşanan şiddetli ya da hafif kaşıntıların dikkate alınmasının anne adayının karaciğer sağlığı için çok önemli olduğunu dile getiren Gümürdülü, bu dönemde selenyum değeri yüksek gıdaların tüketme önerisinde bulundu.  Brezilya cevizi veya kestanesi, yumurta, peynir, ayçiçeği çekirdeği, yulaf, kayabalığı, ton balığı, ringa balığı, somon balığı, kalamar veya ahtapot, kırmızı et, tavuk, hind i ve ciğer, chia tohumu, mantar gibi besinlerin selenyum bakımından zengin olduğunu söyleyen İç Hastalıkları, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, şöyle devam etti:  ‘’ Gebelik sarılığı, doğumu takip eden 40 gün içinde genellikle kendiliğinden düzelebilir. Gebelik sarılığının tedavisinde kaşıntı giderici ve enzimleri kontrol altına alan ilaçlar kullanılmaktadır. Tedaviye rağmen enzimler düşmezse anne adayının karaciğerini korumak için erken doğuma gidilebilmektedir. Erken doğum için bebeğin akciğer gelişiminin tamamlanması önemlidir.”  

ADANA/ Genellikle gebeliğin son 3 ayında, daha az oranda ilk ve ikinci 3 ayında kaşıntıyla kendini gösteren ‘gebelik sarılığı’ kontrol altına alınmadığı takdirde, anne adayında karaciğer hasarına yol açabilirken bebekte erken doğum ve anne karnında ölüm gibi sebeplere neden olabilir. 

Kadınların hayatındaki en önemli ve en hassas süreçlerden olan gebelik, vücutta ve hormonlarda birçok değişikliğe neden olabiliyor. Özellikle gebeliğin son aylarında hassaslaşan ve değişime uğrayan vücut, gösterdiği bazı reaksiyonlarla çeşitli hastalıklara işaret edebiliyor. Gebeliğin son üç ayında ortaya çıkan bölgesel kaşıntılar, karaciğer hasarına kadar yol açabilen ‘’gebelik sarılığının’’ göstergesi olabiliyor. 

İç Hastalıkları, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, kadınlara ‘’gebelik sarılığı’’ hakkında uyarılarda bulundu. 

Gebeliğin genellikle bu dönemlerinde ortaya çıkan kaşıntıların göz ardı edilmemesi konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, genetik veya hormonel nedenlerden kaynaklanabilirken bazende karındaki bebeğe bağlı gelişebilen ‘’gebelik sarılığının’’ kontrol altına alınmadığı durumlarda, anne adayında ve bebekte ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirtti.

Gebelik sarılığının, sarılık ve kaşıntı yoluyla kendini gösteren bir safra yolu hastalığı olduğunu söyleyen Gümürdülü, bu belirtilerin göz ardı edilmesinin anne adayında ciddi bir karaciğer hasarına yol açabileceğinin ve bebekte sağlık sorunlarına neden olabileceğinin altını çizdi. 

Özellikle bazı hastalarda  Sarılığın  kaşıntıdan 2 ile 4 hafta sonra görülmeye başlayabildiğini belirten  Gümürdülü, şunları söyledi:

‘’ Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelik boyunca yaşanan hormonal değişimler, genetik nedenler ve selenyum eksikliği gebelik sarılığına yol açabilmektedir. Özellikle hamileliğin son 3 ayında östrojen hormonu ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bu dönemde vücudun gereğinden fazla bilirübin üretmesi veya gebeliğe bağlı kolestaz yani safra akımının durması gebelik sarılığına zemin hazırlayabilmektedir.”

AVUÇ İÇİ VE AYAK TABANLARI KAŞINTILARINA DİKKAT!

Gebelik sarılığının, ciltte sarılık yaşanmadan sadece şiddetli kaşıntı ile de kendini gösterebileceğini ifade eden Gümürdülü, genel olarak, avuç içleri, ayak tabanlarından başlayıp, kol, bacak ve gövdeye yayılan ve geceleri artan kaşıntıların sebebinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguladı Kuru kaşıntı olarak başlayıp, deride izler bırakan kaşıntıların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: 

‘’Kaşıntının az olduğu ve sarılığın görülmediği durumlarda gebelik sarılığı fark edilmeyebilir. Gebelik boyunca yapılan rutin testlerde karaciğer enzimlerinde yaşanan yükseklikler mutlaka detaylı incelenmelidir’’

Hayati bir tehlikesi olmayan gebelik sarılığının, ailevi kolestazı olan kişilerin çocuklarında daha fazla yaşandığını bildiren Pof. Dr. Gümürdülü, teşhise rağmen gebelik sarılığına müdahale edilmezse anne adayının karaciğerinde yüksek hasara neden olarak ilerde daha ciddi rahatsızlıklar yaşanmasına zemin hazırlayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.  

SELENYUM DEĞERİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİN

Gebelik sırasında yaşanan şiddetli ya da hafif kaşıntıların dikkate alınmasının anne adayının karaciğer sağlığı için çok önemli olduğunu dile getiren Gümürdülü, bu dönemde selenyum değeri yüksek gıdaların tüketme önerisinde bulundu. 

Brezilya cevizi veya kestanesi, yumurta, peynir, ayçiçeği çekirdeği, yulaf, kayabalığı, ton balığı, ringa balığı, somon balığı, kalamar veya ahtapot, kırmızı et, tavuk, hind i ve ciğer, chia tohumu, mantar gibi besinlerin selenyum bakımından zengin olduğunu söyleyen İç Hastalıkları, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, şöyle devam etti:

 ‘’ Gebelik sarılığı, doğumu takip eden 40 gün içinde genellikle kendiliğinden düzelebilir. Gebelik sarılığının tedavisinde kaşıntı giderici ve enzimleri kontrol altına alan ilaçlar kullanılmaktadır. Tedaviye rağmen enzimler düşmezse anne adayının karaciğerini korumak için erken doğuma gidilebilmektedir. Erken doğum için bebeğin akciğer gelişiminin tamamlanması önemlidir.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.