OTEL LOBİLERİNDE ADAM DÖVEN BAŞKANLAR GÖRDÜK!

"Otel lobilerinde adam döven başkanlar da gördük. Oysa ne demişti Edebali: “Öfken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!"

Oğul; “İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz…” Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye nasihatine bu sözlerle başlamıştı. Osman Gazi artık bir beydi ve beye yakışan hoşgörüydü. Yerel seçimlere üç aydan kısa bir zaman kaldı. Şüphesiz bazı belediye başkanları korkunç bir güç zehirlenmesi yaşadılar. Kimi ayrıştırdı, kimi hırsına yenik düştü, kimi çok kırıp döktü. Şimdi kırıp döktüklerinin gönlünü alma gereği bile duymuyorlar. Özellikle Adana’da kendi partililerini en çok küstüren, yaralayan, umutlarını kıran da Adana’da CHP’li belediye başkanları oldu.  Şeyh Edabali’nin nasihatini belediye başkanları özümsemeli ama yaptıkları, yaşattıkları, tavırlarına bakınca insan hayal kırıklığına uğruyor.  Edebali’nin nasihati, aslında bir manifestodur anlayana. Ve devam ediyor nasihat: “Bu yolda hırs; diken, benlik ve kibir; engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın.” Güç, sonsuz değildir. İşte bunu ne güzel anlatmış Edebali: “Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun.” Otel lobilerinde adam döven başkanlar da gördük. Oysa ne demişti Edebali: “Öfken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap! Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir. Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır. Benlik semirdi mi, irade yok olur gider. İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder. Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet. Bir belediye başkanı, kin ve nefret tohumları saçmamalıdır. Bir sitem karşısında bile en son söylenecek lafı en başta söylemek belediye başkanına yakışmaz.  Şeyh Edebali’yi lütfen bir kez olsun anlayın. Mağrurlanmayın, tepeden bakmayın, insanları işiyle, aşıyla tehdit etmeyin… Ve  Şeyh Edebali Osmangazi’ye nasihatini şöyle bitirir: “Gönül adamı, ömrünü boşa harcamaz. Yüreğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir. İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı, iyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik de er kişinin kârıymış oğul.” Anladınız mı sayın başkanlar? Gönül alın, gönül koymayın, gönül kırmayın. Kendinizi Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi gibi görmeyin!