Pandemi sürecinde eğitimdeki Eşitsizlikler daha da derinleşti

Eğitim-İş Adana Şube Başkanı Seher Emre:

Eğitim-İş Adana Şube Başkanı Seher Emre, eğitim alanında yıllardır yaşanan ve Covid-19 salgınıyla birlikte daha da ağırlaşan sorunların ilk yarıyıla damga vurduğunu söyledi.  Emre, 2020-2021 Eğitim ve Öğretim döneminin ilk yarıyılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı açıklamada, göreve başlarken “Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamını, tüm alt sistemleriyle birlikte geleceğe hazırlayacağız”  diyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitimi geleceğe taşımak bir yana, yıllarca geriye götüren uygulamalara imza attığını ileri sürdü.  Geride bırakılan eğitim döneminde pandemi sürecinde eğitimdeki eşitsizliklerin daha da derinleştiğine dikkat çeken Emre, ülkemizde en az 4 milyon öğrencinin uzaktan eğitime ulaşamadığını  veya eğitim sürecinden tamamen koptuğunu bildirdi. Yoksul ailelerin çocuklarının her geçen gün eğitim sürecinden koptuğunu ve bu durumun giderek okul terkiyle sonuçlandığına vurgu yapan Emre, “4 milyonu aşkın yavrumuzun uzaktan eğitim için şart olan tablet/telefon ihtiyacı çözümsüz vaziyette ortada durmaktadır. Belli ki Bakanlık, bu yoksul çocukları, ailesi varlıklı kolej çocuklarıyla aynı sınavlara tabi tutup geleceklerini ona göre şekillendirmekten de hiç utanmayacaktır.”  Eğitimin bütçesinin kısıldığını ve bilimsel eğitimin lüks olduğunu anımsatan Emre, “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2021 yılı itibariyle bu oran yüzde 7,69’a gerilemiştir. Eğitim yatırımlarına ayrılan pay AKP’nin gerçek eğitim politikasını ortaya koymaktadır. 2021 MEB bütçesi, eğitimde yaşanan sorunların ve uzaktan eğitim uygulamalarındaki eşitsizliğin devam edeceğini, eğitimin yükünün yine velilerin sırtına yükleneceğinin göstergesi olmuştur.” ifadelerini kullandı.  Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ülkede lise çağındaki gençlerin yüzde 50’ye yakınının eğitimde yer almadığını açıkladığına dikkat çeken Emre, 15-19 yaş grubundaki 6 milyon gencin, 1 milyon 249 bininin ne eğitimde ne istihdamda yer aldığını anımsattı.  Emre, “2012 yılında getirilen 4+4+4 sisteminin ardından açık lisede okuyan öğrenci sayısı 940 binden 1 milyon 389 bin'e yükselmişti. Aynı dönemde lise öğrenci sayısındaki artış oranı yüzde 15,8 olurken açık öğretim lisesinde okuyanların artış oranı yüzde 32,4 oldu. Bu durum, eğitime erişimdeki ciddi problemleri göz önüne sermektedir” dedi.  Eğitim çalışanlarının gelecekten ümitsiz olduğunu dile getiren Emre, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz dönem, eğitim emekçileri için de sıkıntılı bir dönem olmuştur. Pandemi sürecinde eğitim emekçisinin, önce canı hiçe sayılmış, "hayat eve sığar" kamu spotları eşliğinde gereksiz organizyonlara katılmak zorunda bırakılmıştır. Ardından gönüllülük esasının işletilmesi gereken koronayla mücadele organizasyonlarında keyfi olarak görevlendirilmiştir. Şimdi ise uzaktan eğitim, öğretmenler için adı konulmamış bir mobbing olarak sürdürülmektedir.”