Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü

SAĞLIK-YAŞAM 29.09.2020 - 14:30, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2070+ kez okundu.
 

Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü

Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve   inme riskini azaltmak mümkün   Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar da risk altında Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat   Türk Kardiyoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen ve yayınlanan çalışmaya göre Türkiye’de kalp krizi Fransa, İsviçre ve İngiltere’ye oranla daha genç yaşta görülüyor ve kalp krizindeki en sık üç neden sigara, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği olarak yer   alıyor.   Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Adana Tıp Fakültesi, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Öğretim Üyesi ve Eğitim Sorumlusu, Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel kalp hastaları için önemli bilgiler paylaştı. Ayrıca Prof. Dr. Kurt COVID- 19 sürecinde kalp hastalarına önerilerde de bulundu.   Dünya kalp federasyonu verilerine göre dünyada ölümlerin yaklaşık yarısından kardiyovasküler hastalıklar grubu sorumludur. Dünya Sağlık Örgütü 2012’den başlayarak 2025 yılına kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümü %25 oranında azaltmayı hedeflemektedir. Buna rağmen dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp hastalıkları ve inmeden hayatını kaybetmektedir. Dünya ve Türkiye’de genel olarak kalp hastalıklarına bağlı ölüm ilk sırada yer alıyor. Ölüm vakalarının yüzde 38.4'ü dolaşım sistemi hastalıkları ile ilk sırada yer alıyor. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin yüzde 39.7'sini iskemik kalp hastalığı oluşturmaktadır. İskemik kalp hastalığından sonra sırasıyla yüzde 22.4 ile beyin damar hastalıkları ve yüzde 8.3 ile tansiyon hastalıkları izlemektedir. Kardiyovasküler hastalıklar yaşlıları, erkekleri ve zengin toplumları daha   fazla etkilediği görüşü eskide kalmış bir bilgidir. Kardiyovasküler hastalık her iki cinsiyeti de etkiler. Kadınlarda bir numaralı ölüm sebebidir. Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini azaltabilirsiniz ESC Atriyal fibrilasyon kılavuzuna göre erişkinlerde inme oranının %2-4 arasında değiştiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Özellikle yüksek kan basıncı, şeker hastalığı, kalp yetersizliği, kalp damar hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, kronik akciğer hastalığı olanlarda ve obez kişilerde inme görülme sıklığı artmaktadır.” Tütün ve ürünlerinin kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi başlıca risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı ve inmeye bağlı erken ölümlerin en az %80'inin önlenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt şunları söyledi: ”Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini azaltabilirsiniz. Sevdiklerinizi sağlıklı beslenmeleri, daha fazla hareket etmeleri ve tütün kullanmamaları için yüreklendirebilirsiniz.” Çocuklar da risk altında Çocuklarımızın şimdiden, kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı kazanmalarını ve bunu ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte yaratacağı riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Kalp ve damar hastalıklarına tanı ve tedavisi kadar (ikincil koruma) çocuklarımızın kalp ve damar sağlıkları için ailelere, devlete ve yerel yetkililere büyük görev düşmektedir. Özellikle fiziksel aktivitelerin artırılması için gerekli ortamlar hazırlanmalı, sanal dünyalara yelken açmaktansa fiziksel aktivitenin bir yaşam tarzı haline getirilmesine yönelik aile, okul bu işin merkezine alınacak politikalar belirlenmelidir. Kardiyovasküler riskleri, doğum öncesinde anne karnında başlamakta ve sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve tütün kullanımı sonucu çocukluğun ilerleyen dönemlerinde giderek artmaktadır.” Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar, iki kat risk altında bile olabilirler uyarısında bulunan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sevdikleri birini hasta görmenin yarattığı duygusal sonuçlara katlanmak zorunda kalabilen çocukların, kalp hastalığı ve inmenin fiziksel sonuçlarından kaynaklanan riskiyle de yüzleşmeleri gerekebilir. Çocuklarımızın şimdiden, söylemek yerine yapmayı teşvik ederek kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı kazanmalarını ve bunu ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir.”   Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat Çoğunlukla yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, obezite, tütün ve tütün ürünleri kullanımı ve diyabet gibi risk faktörlerinin tetiklediği kalp hastalığı ve inme önlenebilir hastalıklardır diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanarak, düzenli egzersiz yaparak ve tütün kullanmayarak bu hastalıklardan büyük ölçüde korunabilmektedir. İlaç tedavisi için doktorunuz bu konuda da size vereceği önerilere uymak ve özellikle ilaçların kanama ve böbrek yetersizliği konusundaki yan etkileri konusunda dikkatli olmanız gerekecektir. Dünyanın neresinde olursanız olun yukarıdaki önerileri uygulamanız halinde hem kendinizin hem de ailenizin kalp hastalığı ve inme riskini azaltabilirsiniz. Ancak düzenli sağlık kontrollerinden geçmek en az bu adımlar kadar önemlidir.” Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “İnme, damar tıkanması sonucu oluşur. Ülkemizde ölüm nedenleri arasında 3. sıradadır ve uzun süren ciddi sakatlıklara neden olmaktadır. İnme geçiren kişilerin çoğunluğu 60 yaş ve üstündedir. Yaşlandıkça inme riski de katlanarak her 10 yılda 2 katına çıkmaktadır. Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir ve hayat boyu bu tip kalp ritim problemine her üç kişiden birinin karşılaşma olasılığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kurt: “Avrupa ülkelerinin 2016-2060 tarihleri arasında bu tip kalp ritim problemini 8 milyondan 16 milyona kişiye yükseleceği ön görülmektedir. İnme tedavisi başlıca hayat tarzı değişikliği ile zeminde yer alan risk faktörlerinin azaltılması ve uygun pıhtı eriticilerinin düzenli kullanılması ile önlenebilmektedir.” Kalp damar hastalığı olanlar COVID-19 döneminde daha dikkatli olmalı Ülkemiz dahil tüm dünyada yaşanan Covid-19 pandemisinde kalp damar hastalığı olan veya yüksek riskli gruplarda dikkat edilmesi gereken hususların önem arz ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Kurt, özellikle bu dönemde kalp damar hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerin daha fazla dikkatli olması gerekmektedir dedi ve şu önerilerde bulundu: • Kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde Covid-19 tablosu ölümcül olabildiği gibi bilinen kalp hastalığı olmayan kişilerde Covid-19 enfeksiyonu kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritim bozuklukları ve damar tıkanıklığına da yol açabilmektedir. Genelde bulaşıcı hastalıklarda kişinin savunma sisteminin güçlenmesi bu tip yüksek riskli hastalarda hastalığın şiddetini hafifletilebilmektedir.    Yeterli uyku, kaliteli ve sağlıklı beslenme ve bol sıvı tüketmeye büyük özen gösterilmeliyiz. • Kullanılan ilaçları aksatmadan kullanılmalı. Hekim tarafından önerilmeyen ilaç ve karışımlardan uzak durulmalıdır. • Ayrıca risk grubuna giren hastaların pnömokok (zatürre), influenza (grip) aşılarını yaptırmaları gerekir. • ‘Pandemi fobisi’’ nedeniyle açıklanmayan ve yeni gelişen şikâyetleri için hekime ve hastaneye gitmeyi geciktirmemeleri gerekir. • Yüksek riskli hastaların pandemi döneminde gerekmedikçe dışarı çıkmamaları ve tedavi içinde hekimin önerisi dışında hareket etmemeleri önerilir.
Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve
 
inme riskini azaltmak mümkün
 
Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar da risk altında
Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat
 
Türk Kardiyoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen ve yayınlanan
çalışmaya göre Türkiye’de kalp krizi Fransa, İsviçre ve İngiltere’ye
oranla daha genç yaşta görülüyor ve kalp krizindeki en sık üç
neden sigara, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği olarak yer
 
alıyor.
 
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Adana Tıp Fakültesi, Adana Şehir
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Öğretim Üyesi ve Eğitim
Sorumlusu, Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof.
Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel kalp
hastaları için önemli bilgiler paylaştı. Ayrıca Prof. Dr. Kurt COVID-
19 sürecinde kalp hastalarına önerilerde de bulundu.
 
Dünya kalp federasyonu verilerine göre dünyada ölümlerin yaklaşık yarısından
kardiyovasküler hastalıklar grubu sorumludur. Dünya Sağlık Örgütü 2012’den başlayarak
2025 yılına kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümü %25 oranında azaltmayı
hedeflemektedir. Buna rağmen dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp hastalıkları
ve inmeden hayatını kaybetmektedir. Dünya ve Türkiye’de genel olarak kalp
hastalıklarına bağlı ölüm ilk sırada yer alıyor. Ölüm vakalarının yüzde 38.4'ü dolaşım
sistemi hastalıkları ile ilk sırada yer alıyor. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin yüzde
39.7'sini iskemik kalp hastalığı oluşturmaktadır. İskemik kalp hastalığından sonra
sırasıyla yüzde 22.4 ile beyin damar hastalıkları ve yüzde 8.3 ile tansiyon hastalıkları
izlemektedir. Kardiyovasküler hastalıklar yaşlıları, erkekleri ve zengin toplumları daha
 
fazla etkilediği görüşü eskide kalmış bir bilgidir. Kardiyovasküler hastalık her iki cinsiyeti
de etkiler. Kadınlarda bir numaralı ölüm sebebidir.
Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini
azaltabilirsiniz
ESC Atriyal fibrilasyon kılavuzuna göre erişkinlerde inme oranının %2-4 arasında
değiştiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Özellikle yüksek kan basıncı, şeker
hastalığı, kalp yetersizliği, kalp damar hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, kronik
akciğer hastalığı olanlarda ve obez kişilerde inme görülme sıklığı artmaktadır.”
Tütün ve ürünlerinin kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi
başlıca risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı ve inmeye bağlı erken
ölümlerin en az %80'inin önlenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt
şunları söyledi: ”Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini
azaltabilirsiniz. Sevdiklerinizi sağlıklı beslenmeleri, daha fazla hareket etmeleri ve tütün
kullanmamaları için yüreklendirebilirsiniz.”
Çocuklar da risk altında
Çocuklarımızın şimdiden, kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı kazanmalarını ve bunu
ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte yaratacağı
riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt:
“Kalp ve damar hastalıklarına tanı ve tedavisi kadar (ikincil koruma) çocuklarımızın kalp
ve damar sağlıkları için ailelere, devlete ve yerel yetkililere büyük görev düşmektedir.
Özellikle fiziksel aktivitelerin artırılması için gerekli ortamlar hazırlanmalı, sanal dünyalara
yelken açmaktansa fiziksel aktivitenin bir yaşam tarzı haline getirilmesine yönelik aile,
okul bu işin merkezine alınacak politikalar belirlenmelidir. Kardiyovasküler riskleri, doğum
öncesinde anne karnında başlamakta ve sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve tütün
kullanımı sonucu çocukluğun ilerleyen dönemlerinde giderek artmaktadır.”
Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar, iki kat risk altında bile olabilirler uyarısında
bulunan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sevdikleri birini hasta görmenin yarattığı
duygusal sonuçlara katlanmak zorunda kalabilen çocukların, kalp hastalığı ve inmenin
fiziksel sonuçlarından kaynaklanan riskiyle de yüzleşmeleri gerekebilir. Çocuklarımızın
şimdiden, söylemek yerine yapmayı teşvik ederek kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı
kazanmalarını ve bunu ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve
inmenin, gelecekte riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir.”
 
Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat
Çoğunlukla yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, obezite, tütün ve tütün ürünleri
kullanımı ve diyabet gibi risk faktörlerinin tetiklediği kalp hastalığı ve inme önlenebilir
hastalıklardır diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sağlıklı beslenme alışkanlıkları
kazanarak, düzenli egzersiz yaparak ve tütün kullanmayarak bu hastalıklardan büyük
ölçüde korunabilmektedir. İlaç tedavisi için doktorunuz bu konuda da size vereceği
önerilere uymak ve özellikle ilaçların kanama ve böbrek yetersizliği konusundaki yan
etkileri konusunda dikkatli olmanız gerekecektir. Dünyanın neresinde olursanız olun
yukarıdaki önerileri uygulamanız halinde hem kendinizin hem de ailenizin kalp hastalığı
ve inme riskini azaltabilirsiniz. Ancak düzenli sağlık kontrollerinden geçmek en az bu
adımlar kadar önemlidir.”
Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir
Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “İnme, damar tıkanması sonucu oluşur. Ülkemizde ölüm
nedenleri arasında 3. sıradadır ve uzun süren ciddi sakatlıklara neden olmaktadır. İnme
geçiren kişilerin çoğunluğu 60 yaş ve üstündedir. Yaşlandıkça inme riski de katlanarak
her 10 yılda 2 katına çıkmaktadır.
Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir ve hayat boyu bu tip kalp ritim
problemine her üç kişiden birinin karşılaşma olasılığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kurt:
“Avrupa ülkelerinin 2016-2060 tarihleri arasında bu tip kalp ritim problemini 8 milyondan
16 milyona kişiye yükseleceği ön görülmektedir. İnme tedavisi başlıca hayat tarzı
değişikliği ile zeminde yer alan risk faktörlerinin azaltılması ve uygun pıhtı eriticilerinin
düzenli kullanılması ile önlenebilmektedir.”
Kalp damar hastalığı olanlar COVID-19 döneminde daha dikkatli olmalı
Ülkemiz dahil tüm dünyada yaşanan Covid-19 pandemisinde kalp damar hastalığı olan
veya yüksek riskli gruplarda dikkat edilmesi gereken hususların önem arz ettiğini
vurgulayan Prof. Dr. Kurt, özellikle bu dönemde kalp damar hastalığı, yüksek tansiyon,
şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerin daha fazla dikkatli olması gerekmektedir
dedi ve şu önerilerde bulundu:
• Kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde Covid-19 tablosu ölümcül olabildiği gibi bilinen
kalp hastalığı olmayan kişilerde Covid-19 enfeksiyonu kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritim
bozuklukları ve damar tıkanıklığına da yol açabilmektedir. Genelde bulaşıcı hastalıklarda
kişinin savunma sisteminin güçlenmesi bu tip yüksek riskli hastalarda hastalığın şiddetini
hafifletilebilmektedir.
 
 Yeterli uyku, kaliteli ve sağlıklı beslenme ve bol sıvı tüketmeye büyük özen
gösterilmeliyiz.
• Kullanılan ilaçları aksatmadan kullanılmalı. Hekim tarafından önerilmeyen ilaç ve
karışımlardan uzak durulmalıdır.
• Ayrıca risk grubuna giren hastaların pnömokok (zatürre), influenza (grip) aşılarını
yaptırmaları gerekir.
• ‘Pandemi fobisi’’ nedeniyle açıklanmayan ve yeni gelişen şikâyetleri için hekime ve
hastaneye gitmeyi geciktirmemeleri gerekir.
• Yüksek riskli hastaların pandemi döneminde gerekmedikçe dışarı çıkmamaları ve tedavi
içinde hekimin önerisi dışında hareket etmemeleri önerilir.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.