Sahte İçkilerin Üretiminde Kozmetik Alkol Kullanıldığı Tespit Edildi.

  Kaçak ve sahte içki kalpazanlıklarının son dönemlerde yükselişe geçtiği ve bölgemizde zehirlenmeyle başlayıp ölümle sonuçlanan vakaların artışına dikkat çeken Çukurova Üniversiteli Bilim İnsanları sahte içki üretimine yönelik akademik çalışmalarını kamuoyu ile paylaştı. ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, son 2 yıldır adli makamlar tarafından sahte ve kaçak şüphesiyle gönderilen 149 numuneden 148’inin kaçak ve sahte çıktığını söyledi.   Prof. Dr. Cabaroğlu, ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Alkollü İçkiler Analiz Laboratuvarı’na Türkiye genelindeki adli makamlar tarafından analiz için gönderilen şüpheli numunelerin çoğunda insan tüketimine sunulan alkollü içkilerde bulunmaması gereken Tersiyer Bütil Alkol (TBA) denilen madde tespit ettiklerine dikkat çekerek, “149 numuneden 86’sında, kozmetikte kullanılan alkollere sonradan ilave edilen TBA denilen gıda alkolünde kesinlikle bulunmaması gereken bir maddeye rastladık. Bu bulgular sahte içkilerin üretiminde kozmetik alkolün kullanıldığını gösteriyor. TBA içeren sahte içkilerin tüketimi uzun vadede halk sağlığı açısından tehlike yaratır.” şeklinde konuştu.   Sahte İçkilerin Üretiminde Kozmetik Alkol Kullanıldığı Tespit Edildi. 2014-2015 yılı sahte ve kaçak ürün analiz sonuçlarını açıklayan Prof. Dr. Cabaroğlu, 59 şüpheli rakı numunesinden 54’ünün taklit/sahte olduğunu, 32’sinde TBA tespit edildiğini oranın ise %54 olduğunu söyledi. Diğer sonuçları da açıklayan Prof. Dr. Cabaroğlu şunları kaydetti; “Votkada 50 şüpheli üründen 44’ü taklit/sahte ürün çıkarken 30’unda TBA tespit edildi. TBA oranı ise %60. Viskide 31 şüpheli üründen 25’i taklit/sahte ürün, 21’inde ise TBA tespit edildi. TBA oranı ise %64. Toplam 149 numunede yapılan analizlerde 128’i mevzuata uygun olmayan taklit sahte ürün çıkarken 86’sında TBA tespit edildi. TBA oranı ise toplamda %58.”   Boğmalara Dikkat… Boğmalar üzerindeki analiz sonuçları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, çoğunluğu Çukurova bölgesi olmak üzere Türkiye genelinde 64 boğma numunesini incelediklerini ve çalışılan numunelerin % 60’ında metanol düzeyinin rakı için izin verilen 150 g/hL mA, % 20’ sinde ise metanol düzeyinin 300 g/hL mA nın üzerinde bulunduğunu bildirdi.  En yüksek değerin ise 770 g/hL düzeyinde gerçekleştiğini ifade eden Prof. Dr. Cabaroğlu, rakı ile karşılaştırıldığında, numunelerin çoğunluğunun Türk Gıda Kodeksine uygun bulunmadığını bildirdi. Prof. Dr. Cabaroğlu konuşmasına şöyle devam etti; “Boğma rakılarda aldehit miktarının 15 g/hL mA nın üstünde olması duyusal özellikleri olumsuz etkiler ve kalitenin de düşmesine neden olur.  Boğma rakıların üretiminin hijyenik olmayan kuşular da yapılması, üretim yapanların metanol ve istenmeyen uçucuları ayırmada damıtma tekniğinin etkin kullanılmaması, bu konudaki bilgi eksiklikleri ve analiz sonuçlarından elde edilen bulgular bu ürünlerin uzun vade tüketilmesi durumunda tüketici sağlığı açısından risk taşıdıklarını gösteriyor.”   Sahte İçkiler Kullanılmış Orijinal Şişelere Dolduruluyor Prof. Dr. Cabaroğlu, analiz sonuçlarının değerlendirilmesiyle karşılarına çıkan tabloda ülkemizde sahte ve kaçak içkilerin genellikle detatüre edilmiş yani insan tüketimi için uygun olmayan alkollerden üretildiğini, bunların da kullanılmış orijinal şişelere doldurularak vatandaşlara sunulduğunu söyledi.