SEYYANEN 1000 TL İSTİYORUZ

GÜNDEM 15.04.2021 - 17:10, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1916+ kez okundu.
 

SEYYANEN 1000 TL İSTİYORUZ

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya:
  Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya, “Temel tüketim mallarına yapılan zamlar alım gücü iyice azalan emekçilerin belini bükmeye başladı. Biz kamu emekçileri de bu durumdan etkileniyoruz. Ocak ayında aldığımız yüzde 7.86 zam şimdiden eridi. İnsanca yaşam koşulları için ilk etapta seyyanen 1000 TL ek zam istiyoruz” dedi.  Kaya, Heykelli Park’ta “Sahte enflasyon oranıyla değil, gerçek enflasyon oranıyla ek zam istiyoruz." açıklaması yaptı. Kaya, salgınla birlikte ekonomik krizin hız kesmeden devam ettiğini, işsizlik, esnek çalışma, düşük ücretlere mahkum edilmenin, emekçilerin gerçeği haline geldiğini bildirdi. Yüksek enflasyon karşısında yoksullaşmaya başladıklarını anlatan Kaya, temel harcama kalemlerinden kısmalar yaparak ay sonunu çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Kaya, “Gerçek enflasyonla mücadele ederken TÜİK’in açıkladığı veriler sanki bizimle alay edilircesine gerçeklerden bir o kadar uzak. Ne yazık ki maaşlarımıza TÜİK ‘in verileri ile zam yapıyorlar. Bu durumda bizi her gün biraz daha sefalete ve yoksulluğa itiyor. Artık bu aldatmacanın son bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.  Ülkeyi yöneten siyasal iktidarın “ekonomik kriz yok, tam tersi ekonomimiz rekor üstüne rekor kırıyor” söylemiyle güllük gülistanlık bir ülke tablosu çizdiğine dikkat çeken Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomimiz rekor kırarken neden biz yoksullaşıyoruz. Neden ay sonunu getiremiyoruz. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını neden sıraya koyarak, bazılarını hiç yerine getiremeyerek bütçemizden kısıtlama yapıyoruz. Biz emekçiler açısından mızrak çuvala sığmıyor. Milyonlarca insanın bıçak kemiğe dayandı dediğini biliyoruz. Sessiz çoğunluğun sesi olamaya devam edeceğiz. Yeter artık insanca yaşamak istiyoruz demeye devam edeceğiz. Siyasal iktidar 80 milyonun hakkını işçiye, memura, köylüye, kadınlara, gençlere, esnafa mı vereceğiz diyor. Soruyoruz. Bu 80 milyon bunlar değilse kimlerden oluşur?” Kaya, kovid salgınıyla birleşen ekonomik krizin enkazının yine emekçilerin üzerine yıkılmak istendiğini anlatarak, kovid salgınına ayrılan kaynakları bahane ederek işçilere, kamu emekçilerine, esnafa, çiftçiye verecek kaynak yok denildiğini anımsattı. Kaya, şöyle devam etti: “Oysaki devletin resmi rakamları Türkiye’nin pandemi ile mücadelede vatandaşlarına en az nakit destek veren ülke olduğunu gösteriyor. Türkiye’de kovid salgını için toplam 52,7 milyar TL kullanılmıştır. Bunun 44,2 milyarı İşsizlik fonundan, 2,1 milyarı toplanan bağışlardan elde edilmiştir. Devletin hazineden ödediği para sadece 6,4 milyar TL’dir. Artık aldatılmak istemiyoruz. 2021 yılı için yüzde 3+3 maaş artışı dayatılan toplu sözleşme derhal yenilenmelidir. Maaşlarımız gerçek enflasyon oranında ek zam yapılmalıdır.  Birinci vergi dilimi yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülmelidir.  Yoksulluk sınırın kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.  Temel tüketim mallarından alınan KDV kaldırılmalıdır.  Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.  Yoksulluk sınırı altında geliri olan emekçilerin elektrik, ısınma giderleri, doğalgaz, su, internet giderleri hazineden karşılanmalıdır. Artık yeter diyoruz.”
Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya:

 

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya, “Temel tüketim mallarına yapılan zamlar alım gücü iyice azalan emekçilerin belini bükmeye başladı. Biz kamu emekçileri de bu durumdan etkileniyoruz. Ocak ayında aldığımız yüzde 7.86 zam şimdiden eridi. İnsanca yaşam koşulları için ilk etapta seyyanen 1000 TL ek zam istiyoruz” dedi. 
Kaya, Heykelli Park’ta “Sahte enflasyon oranıyla değil, gerçek enflasyon oranıyla ek zam istiyoruz." açıklaması yaptı. Kaya, salgınla birlikte ekonomik krizin hız kesmeden devam ettiğini, işsizlik, esnek çalışma, düşük ücretlere mahkum edilmenin, emekçilerin gerçeği haline geldiğini bildirdi. Yüksek enflasyon karşısında yoksullaşmaya başladıklarını anlatan Kaya, temel harcama kalemlerinden kısmalar yaparak ay sonunu çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Kaya, “Gerçek enflasyonla mücadele ederken TÜİK’in açıkladığı veriler sanki bizimle alay edilircesine gerçeklerden bir o kadar uzak. Ne yazık ki maaşlarımıza TÜİK ‘in verileri ile zam yapıyorlar. Bu durumda bizi her gün biraz daha sefalete ve yoksulluğa itiyor. Artık bu aldatmacanın son bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
Ülkeyi yöneten siyasal iktidarın “ekonomik kriz yok, tam tersi ekonomimiz rekor üstüne rekor kırıyor” söylemiyle güllük gülistanlık bir ülke tablosu çizdiğine dikkat çeken Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomimiz rekor kırarken neden biz yoksullaşıyoruz. Neden ay sonunu getiremiyoruz. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını neden sıraya koyarak, bazılarını hiç yerine getiremeyerek bütçemizden kısıtlama yapıyoruz. Biz emekçiler açısından mızrak çuvala sığmıyor. Milyonlarca insanın bıçak kemiğe dayandı dediğini biliyoruz. Sessiz çoğunluğun sesi olamaya devam edeceğiz. Yeter artık insanca yaşamak istiyoruz demeye devam edeceğiz. Siyasal iktidar 80 milyonun hakkını işçiye, memura, köylüye, kadınlara, gençlere, esnafa mı vereceğiz diyor. Soruyoruz. Bu 80 milyon bunlar değilse kimlerden oluşur?”
Kaya, kovid salgınıyla birleşen ekonomik krizin enkazının yine emekçilerin üzerine yıkılmak istendiğini anlatarak, kovid salgınına ayrılan kaynakları bahane ederek işçilere, kamu emekçilerine, esnafa, çiftçiye verecek kaynak yok denildiğini anımsattı. Kaya, şöyle devam etti: “Oysaki devletin resmi rakamları Türkiye’nin pandemi ile mücadelede vatandaşlarına en az nakit destek veren ülke olduğunu gösteriyor. Türkiye’de kovid salgını için toplam 52,7 milyar TL kullanılmıştır. Bunun 44,2 milyarı İşsizlik fonundan, 2,1 milyarı toplanan bağışlardan elde edilmiştir. Devletin hazineden ödediği para sadece 6,4 milyar TL’dir. Artık aldatılmak istemiyoruz. 2021 yılı için yüzde 3+3 maaş artışı dayatılan toplu sözleşme derhal yenilenmelidir. Maaşlarımız gerçek enflasyon oranında ek zam yapılmalıdır.  Birinci vergi dilimi yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülmelidir.  Yoksulluk sınırın kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.  Temel tüketim mallarından alınan KDV kaldırılmalıdır.  Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.  Yoksulluk sınırı altında geliri olan emekçilerin elektrik, ısınma giderleri, doğalgaz, su, internet giderleri hazineden karşılanmalıdır. Artık yeter diyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.