Türk edebiyatının anıt isimleri anıldı: Haziranda ölmek zor !

27.06.2019 - 16:19, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1872+ kez okundu.
 

Türk edebiyatının anıt isimleri anıldı: Haziranda ölmek zor !

    Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde muhteşem bir etkinlikle anıldı. Devrimci yazar, şair ve ozanların anması amacıyla yapılan etkinlik izleyenler tarafından ayakta alkışlandı. Sinema ve tiyatro oyuncusu Gürsel Fırat’ın derlemesiyle gerçekleştirilen anmada Fırat ve Berrin Yelekçi Yüzereroğlu, halkına sevdalı bu üç yüreği anlattı, onların şiirlerini okudu. Özgür Rüya’nın müziği, Güven Özerkan’ın gitarı eşliğindeki etkinlik Ethem Aydoğdu’nun katkılarıyla gerçekleşti. Yaşamak ne güzel şey… Anlayarak bir usta kitap gibi bir sevda şarkısı gibi duyup bir çocuk gibi şaşarak Yaşamak… Yaşamak: birer birer ve hep beraber ipekli bir kumaş dokur gibi… Hep bir ağızdan sevinçli bir destan okur gibi Yaşamak” diyen Nazım Hikmet, bu ülkenin en büyük bir şairlernden biriye çağdaş Türk şiirinin öncüsüdür. Hasretle geçen ömrün o hasretleri şiirlerine de yansımıştır. “1902’de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem… kimi insan otların, kimi insan balıkların çeşidini bilir ben ayrılıkların kimi insan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin…”   Toplumcu gerçekçi şiirin önde gelen temsilcilerinden Hasan Hüseyin Korkmazgil, “Haziran’da Ölmek Zor” adlı şiirinde, 3 Haziran 1963 tarihinde yaşama veda eden şair Nâzım Hikmet'e özlemini şu sözlerle anlatmıştı: yıllar var ki ter içinde taşıdım ben bu yükü bıraktım acının alkışlarına 3 haziran '63'ü Nazım Hikmet 3 Haziran 1963, Orhan Kemal 2 Haziran 1970, Ahmed Arif ise 2 Haziran 1991 yılında yaşama veda etmişti. Türk edebiyatının üç anıt ismidir Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif… üçünün de toplumsal aydınlanmaya büyük katkıları vardır. Ve Ahmed Arif: Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiir kitabıyla en çok okunan ve satan şairlerinden biri oldu. "Yokluğun cehennemin öbür adıdır; üşüyorum, kapama gözlerini" ve  “Ne alnımızda bir ayıp, ne koltuk altında saklı haçımız. Biz bu halkı sevdik ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz korkunç suçumuz” diyen Arif’in 1968’de de ilk ve tek şiir kitabı “Hasretinden Prangalar Eskittim” basıldı ve onlarca baskıya ulaştı. Mütevazi bir hayat yaşayan Ahmed Arif, 2 Haziran 1991’de Ankara’da yaşamını yitirdi. Orhan Kemal ise adeta bir yazı fabrikasıydı. Romanın, öykünün, senaryonun değil; ahlakın, dürüstlüğün, devrimciliğin ve sorumlu aydın olmanın bilincini aktaran dev bir isimdi. Gürsel Fırat ve Berrin Yelekçi Yüzereroğlu, bu üç yüreği şiirle, onlara ait sözlerle türküler ve şarkılar eşliğinde anma etkinliğini gerçekleştirdiler. Etkinlik sonrasında ise izleyenlerle birlikte hep birlikte sahnede hatıra fotoğrafı çektirdiler.   

 

 

Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde muhteşem bir etkinlikle anıldı.

Devrimci yazar, şair ve ozanların anması amacıyla yapılan etkinlik izleyenler tarafından ayakta alkışlandı.

Sinema ve tiyatro oyuncusu Gürsel Fırat’ın derlemesiyle gerçekleştirilen anmada Fırat ve Berrin Yelekçi Yüzereroğlu, halkına sevdalı bu üç yüreği anlattı, onların şiirlerini okudu. Özgür Rüya’nın müziği, Güven Özerkan’ın gitarı eşliğindeki etkinlik Ethem Aydoğdu’nun katkılarıyla gerçekleşti.

Yaşamak ne güzel şey…
Anlayarak bir usta kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi duyup
bir çocuk gibi şaşarak
Yaşamak…
Yaşamak:
birer birer
ve hep beraber
ipekli bir kumaş dokur gibi…
Hep bir ağızdan
sevinçli bir destan
okur gibi
Yaşamak” diyen Nazım Hikmet, bu ülkenin en büyük bir şairlernden biriye çağdaş Türk şiirinin öncüsüdür. Hasretle geçen ömrün o hasretleri şiirlerine de yansımıştır.

“1902’de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem…
kimi insan otların, kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin…”

 

Toplumcu gerçekçi şiirin önde gelen temsilcilerinden Hasan Hüseyin Korkmazgil, “Haziran’da Ölmek Zor” adlı şiirinde, 3 Haziran 1963 tarihinde yaşama veda eden şair Nâzım Hikmet'e özlemini şu sözlerle anlatmıştı:

yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran '63'ü

Nazım Hikmet 3 Haziran 1963, Orhan Kemal 2 Haziran 1970, Ahmed Arif ise 2 Haziran 1991 yılında yaşama veda etmişti.

Türk edebiyatının üç anıt ismidir Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif… üçünün de toplumsal aydınlanmaya büyük katkıları vardır.

Ve Ahmed Arif:

Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiir kitabıyla en çok okunan ve satan şairlerinden biri oldu.

"Yokluğun cehennemin öbür adıdır; üşüyorum, kapama gözlerini" ve  “Ne alnımızda bir ayıp, ne koltuk altında saklı haçımız. Biz bu halkı sevdik ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz korkunç suçumuz” diyen Arif’in 1968’de de ilk ve tek şiir kitabı “Hasretinden Prangalar Eskittim” basıldı ve onlarca baskıya ulaştı. Mütevazi bir hayat yaşayan Ahmed Arif, 2 Haziran 1991’de Ankara’da yaşamını yitirdi.

Orhan Kemal ise adeta bir yazı fabrikasıydı. Romanın, öykünün, senaryonun değil; ahlakın, dürüstlüğün, devrimciliğin ve sorumlu aydın olmanın bilincini aktaran dev bir isimdi.
Gürsel Fırat ve Berrin Yelekçi Yüzereroğlu, bu üç yüreği şiirle, onlara ait sözlerle türküler ve şarkılar eşliğinde anma etkinliğini gerçekleştirdiler. Etkinlik sonrasında ise izleyenlerle birlikte hep birlikte sahnede hatıra fotoğrafı çektirdiler. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.