ÜRETİCİ YAĞLI TOHUM DA DESTEK BEKLİYOR

EKONOMİ 03.05.2019 - 12:43, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2420+ kez okundu.
 

ÜRETİCİ YAĞLI TOHUM DA DESTEK BEKLİYOR

Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, gerekli desteklemeler yapılmadığı için üretim azlığı nedeniyle bitkisel yağ açığının arttığını söyledi.  Türkiye’de yağ bitkileri üretimine ilişkin uzun dönemli tarımsal planlama yapılmadığı için yıldan yıla bitkisel yağ açığının artmaya devam ettiğini söyleyen Süleyman Girmen, yağlı tohum ithalatına ödenen paranın 3,5 milyar doları bulduğuna dikkat çekti. Yağlı tohumlu bitkilerin dane, küspe ve yağ olarak gıda sektöründen, yeme, enerjiden, kozmetiğe çeşitli sektörlere ham madde olarak girdi sağladığına dikkat çeken Girmen, yerli üretime yönelik prim desteği ve teşviklerin yeniden gözden geçirilerek, zamanında ödeme yapılmasının önemine değindi. Girmen, "2017-2018 sezonu itibariyle dünyada gerçekleşen toplam yağlı tohum üretimi 573 milyon 620 bin ton olurken, soya üretimi 336 milyon 820 bin tondur. Soya üretiminin toplam yağlı tohumlu bitkiler üretimi içerisindeki payı yüzde 61,1’dir. Türkiye soya üretimi açısından dünyada önemli bir potansiyele sahip olmamakla birlikte, birim alandan alınan verimde dünyada ilk sıralarda geliyor" dedi. EKİM ALANI ARTSA BİLE YAĞ İHTİYACI KARŞILANAMIYOR Türkiye’de ekim alanlarının artış gösterdiği yıllarda bile, yağ ihtiyacını karşılayacak düzeyde üretim gerçekleşmediğini belirten Girmen, Türkiye'de yağlı tohum üretiminin yeterli olmayışının başlıca nedenlerini şöyle anlattı: "Bitkisel yağ üretiminde giderek artan miktardaki yağ açığı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Yağlı tohumlardaki üretim maliyetlerinin yüksek olması. Birim alandaki getirisinin düşük olması nedeniyle yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet edememesi. Dünya ham yağ fiyatlarının Türkiye’ye göre daha düşük olması ve ürün planlamasının ve yağlı tohum üretimin artırılmasına yönelik politikaların etkin olamaması üretimin neden olmadığının başlıkları olarak söylenebilir. Bitkisel yağlar gıda, enerji ve kimyasal sektörlerinde yoğun olarak kullanılan ve tüketimi sürekli artan bir üründür. Türkiye’nin yağlı tohum ve bitkisel yağ üretiminde kendine yetebilecek ve hatta üretim fazlasını ihraç edebilecek düzeye gelmesi gerekmektedir. Türkiye’de temel olarak tarımsal üretimde artış için ucuz girdi kullanımı sağlanmalı; gübre, mazot ve elektrikteki vergi oranları indirilmeli; üretim maliyetleri düşürülmelidir. Uzun yıllardan bu yana süregelen bitkisel yağ açığı sorununu çözmek için yağlı tohumlu bitkilerde üretimi teşvik edici bir fiyat politikası izlenmeli, üreticiye alım garantisi verilmelidir. Bunlara ek olarak üreticiye sağlanan primler amacına uygun düzeyde belirlenmeli, yağlı tohumlara ödenecek primler ekim öncesi açıklanmalı ve hasat sonrası hemen ödenmelidir.

Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, gerekli desteklemeler yapılmadığı için üretim azlığı nedeniyle bitkisel yağ açığının arttığını söyledi. 

Türkiye’de yağ bitkileri üretimine ilişkin uzun dönemli tarımsal planlama yapılmadığı için yıldan yıla bitkisel yağ açığının artmaya devam ettiğini söyleyen Süleyman Girmen, yağlı tohum ithalatına ödenen paranın 3,5 milyar doları bulduğuna dikkat çekti.

Yağlı tohumlu bitkilerin dane, küspe ve yağ olarak gıda sektöründen, yeme, enerjiden, kozmetiğe çeşitli sektörlere ham madde olarak girdi sağladığına dikkat çeken Girmen, yerli üretime yönelik prim desteği ve teşviklerin yeniden gözden geçirilerek, zamanında ödeme yapılmasının önemine değindi.

Girmen, "2017-2018 sezonu itibariyle dünyada gerçekleşen toplam yağlı tohum üretimi 573 milyon 620 bin ton olurken, soya üretimi 336 milyon 820 bin tondur. Soya üretiminin toplam yağlı tohumlu bitkiler üretimi içerisindeki payı yüzde 61,1’dir. Türkiye soya üretimi açısından dünyada önemli bir potansiyele sahip olmamakla birlikte, birim alandan alınan verimde dünyada ilk sıralarda geliyor" dedi.

EKİM ALANI ARTSA BİLE YAĞ İHTİYACI KARŞILANAMIYOR

Türkiye’de ekim alanlarının artış gösterdiği yıllarda bile, yağ ihtiyacını karşılayacak düzeyde üretim gerçekleşmediğini belirten Girmen, Türkiye'de yağlı tohum üretiminin yeterli olmayışının başlıca nedenlerini şöyle anlattı:

"Bitkisel yağ üretiminde giderek artan miktardaki yağ açığı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Yağlı tohumlardaki üretim maliyetlerinin yüksek olması. Birim alandaki getirisinin düşük olması nedeniyle yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet edememesi.

Dünya ham yağ fiyatlarının Türkiye’ye göre daha düşük olması ve ürün planlamasının ve yağlı tohum üretimin artırılmasına yönelik politikaların etkin olamaması üretimin neden olmadığının başlıkları olarak söylenebilir. Bitkisel yağlar gıda, enerji ve kimyasal sektörlerinde yoğun olarak kullanılan ve tüketimi sürekli artan bir üründür.

Türkiye’nin yağlı tohum ve bitkisel yağ üretiminde kendine yetebilecek ve hatta üretim fazlasını ihraç edebilecek düzeye gelmesi gerekmektedir. Türkiye’de temel olarak tarımsal üretimde artış için ucuz girdi kullanımı sağlanmalı; gübre, mazot ve elektrikteki vergi oranları indirilmeli; üretim maliyetleri düşürülmelidir. Uzun yıllardan bu yana süregelen bitkisel yağ açığı sorununu çözmek için yağlı tohumlu bitkilerde üretimi teşvik edici bir fiyat politikası izlenmeli, üreticiye alım garantisi verilmelidir. Bunlara ek olarak üreticiye sağlanan primler amacına uygun düzeyde belirlenmeli, yağlı tohumlara ödenecek primler ekim öncesi açıklanmalı ve hasat sonrası hemen ödenmelidir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.