YENİ GECEKONDULAR OLUŞUYOR!

GÜNDEM 13.03.2018 - 15:33, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2459+ kez okundu.
 

YENİ GECEKONDULAR OLUŞUYOR!

Jeofizik Mühendisleri Odası Eski Başkanı Baki’den dikkat çeken mesaj:
Jeofizik Mühendisleri Odası Eski Başkanı Melih Baki, “Yağmur yağmadığı zaman felaket, yağmur yağınca da felaket oluyorsa bu Türkiye’de belediyecilik anlayışının olmadığının göstergesidir” dedi. Baki, kentsel dönüşüm yapılan yerlerde yeniden gecekondu semtler oluştuğuna da dikkat çekti.  CAN KAYBI VE EKONOMİK KAYIP YAŞANIR Baki, yaptığı açıklamada, kendiliğinden gelişen kentler olduğu zaman altyapı, ulaşım ve afetlere karşı dayanıksız ve tehdit altında kentler oluştuğunu hatırlattı. Bunun bedelinin ağır olduğunu kaydeden Baki, “Can kayıpları yanında ekonomik kayıplar da oluyor. Bununla birlikte kentsel dönüşüm ortaya çıktı. Sel tehdidi ve heyelan tehdidi altındaki bölgeler taşınmalı,  yerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı. Şayet çarpık yapılaşma varsa bu yerlerdeki hane sayısı yarıya indirilip afetlere dayanıklı konutlar yapılır, planlı modern kentler yaratılır. Türkiye’de böyle bir uygulama oldu mu?” diye sordu.  RANT DEĞERİ YÜKSEK YERLER DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR Türkiye’de kentsel dönüşümde;  genellikle rant değeri yükselen yerlerde ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşların kent merkezindeki yerlerinden göçe zorlanarak evlerinin alındığını kaydetti. Baki, “Nasıl zorlanıyor. Evine 60 bin lira fiyat biçiliyor. Yapılacak ev için 300 bin lira istenip göçe zorlanıyor. Bunun altından kalkamayan halk göçüyor. Kentsel dönüşümlerin olduğu yerlerde yeniden gecekondu semtler oluşuyor. Oysa kentsel dönüşümün olduğu yerlerde böyle olmaz” dedi.  HALKLA MÜTEAHHİDİ BELEDİYE ANLAŞTIRSIN! Baki, şöyle devam etti: “Türkiye’de örneğin kentsel yenileme adı altında binalar yenileniyor. Bu kentsel dönüşüm içine girmez. Çoğu vatandaş mağdur oluyor. Önlemenin yolu var mı evet var. Belediyelerde bir birim oluşturulur. Vatandaş ve müteahhit burada anlaştırır. Bir belediyede böyle bir birim yok. Rant değeri yükselen yerler riskli alan ilan edildi. Ancak heyelan ve sel tehdidi altındaki yerler afet risklidir. Riskli alan olarak belirlenen yerler rant değeri en yüksek bölgeler olarak seçiliyor. Evinize ölçülen parasal değeri ancak mahkemeye başvurup artırıyorsunuz. Dolayısıyla ülkemizde kentsel dönüşüm tanımına uygun hiçbir uygulama yapılmamıştır. Yeni model kent yaratılabilir mi, yeter ki insan hayatı düşünülerek yapılsın, bu yapılabilir.”  DERE YATAKLARINI İMARA AÇANLAR SUÇLU  Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin gibi şehirlerde yaşanan sel olaylarına da değinen Baki, konuşmasını şöyle sürdürdü: “21. asırda bilim çağında yağmur yağmadığı zaman felaket, yağmur yağınca da felaket oluyorsa Türkiye’de belediyecilik anlayışının olmadığının göstergesidir. Modern kentlerde, bir şehri sel alıyorsa; ölüm olup araçlar sürükleniyorsa bunun bir tek nedeni vardır. Doğanın milyonlarca yıldır oluşturduğu dere yataklarının imara açılmasıdır. Dere yataklarını imara açarsanız sonuç bu olur. Buralara izin veren ilgi yetkili kurumlardır. Planlı yaşanabilir her türü afete karşı dayanıklı evlerin yapılması en öncelikli görev olmalıdır. İnsan hayatından daha kutsal bir şey yoksa bu uygulamalar derhal hayata geçirilmelidir.”
Jeofizik Mühendisleri Odası Eski Başkanı Baki’den dikkat çeken mesaj:

Jeofizik Mühendisleri Odası Eski Başkanı Melih Baki, “Yağmur yağmadığı zaman felaket, yağmur yağınca da felaket oluyorsa bu Türkiye’de belediyecilik anlayışının olmadığının göstergesidir” dedi. Baki, kentsel dönüşüm yapılan yerlerde yeniden gecekondu semtler oluştuğuna da dikkat çekti. 

CAN KAYBI VE EKONOMİK KAYIP YAŞANIR
Baki, yaptığı açıklamada, kendiliğinden gelişen kentler olduğu zaman altyapı, ulaşım ve afetlere karşı dayanıksız ve tehdit altında kentler oluştuğunu hatırlattı. Bunun bedelinin ağır olduğunu kaydeden Baki, “Can kayıpları yanında ekonomik kayıplar da oluyor. Bununla birlikte kentsel dönüşüm ortaya çıktı. Sel tehdidi ve heyelan tehdidi altındaki bölgeler taşınmalı,  yerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı. Şayet çarpık yapılaşma varsa bu yerlerdeki hane sayısı yarıya indirilip afetlere dayanıklı konutlar yapılır, planlı modern kentler yaratılır. Türkiye’de böyle bir uygulama oldu mu?” diye sordu. 
RANT DEĞERİ YÜKSEK YERLER DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Türkiye’de kentsel dönüşümde;  genellikle rant değeri yükselen yerlerde ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşların kent merkezindeki yerlerinden göçe zorlanarak evlerinin alındığını kaydetti. Baki, “Nasıl zorlanıyor. Evine 60 bin lira fiyat biçiliyor. Yapılacak ev için 300 bin lira istenip göçe zorlanıyor. Bunun altından kalkamayan halk göçüyor. Kentsel dönüşümlerin olduğu yerlerde yeniden gecekondu semtler oluşuyor. Oysa kentsel dönüşümün olduğu yerlerde böyle olmaz” dedi. 
HALKLA MÜTEAHHİDİ BELEDİYE ANLAŞTIRSIN!
Baki, şöyle devam etti: “Türkiye’de örneğin kentsel yenileme adı altında binalar yenileniyor. Bu kentsel dönüşüm içine girmez. Çoğu vatandaş mağdur oluyor. Önlemenin yolu var mı evet var. Belediyelerde bir birim oluşturulur. Vatandaş ve müteahhit burada anlaştırır. Bir belediyede böyle bir birim yok. Rant değeri yükselen yerler riskli alan ilan edildi. Ancak heyelan ve sel tehdidi altındaki yerler afet risklidir. Riskli alan olarak belirlenen yerler rant değeri en yüksek bölgeler olarak seçiliyor. Evinize ölçülen parasal değeri ancak mahkemeye başvurup artırıyorsunuz. Dolayısıyla ülkemizde kentsel dönüşüm tanımına uygun hiçbir uygulama yapılmamıştır. Yeni model kent yaratılabilir mi, yeter ki insan hayatı düşünülerek yapılsın, bu yapılabilir.” 
DERE YATAKLARINI İMARA AÇANLAR SUÇLU 
Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin gibi şehirlerde yaşanan sel olaylarına da değinen Baki, konuşmasını şöyle sürdürdü: “21. asırda bilim çağında yağmur yağmadığı zaman felaket, yağmur yağınca da felaket oluyorsa Türkiye’de belediyecilik anlayışının olmadığının göstergesidir. Modern kentlerde, bir şehri sel alıyorsa; ölüm olup araçlar sürükleniyorsa bunun bir tek nedeni vardır. Doğanın milyonlarca yıldır oluşturduğu dere yataklarının imara açılmasıdır. Dere yataklarını imara açarsanız sonuç bu olur. Buralara izin veren ilgi yetkili kurumlardır. Planlı yaşanabilir her türü afete karşı dayanıklı evlerin yapılması en öncelikli görev olmalıdır. İnsan hayatından daha kutsal bir şey yoksa bu uygulamalar derhal hayata geçirilmelidir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.