Yüzyüze telafi eğitime ihtiyaç var

EĞİTİM 23.12.2020 - 14:01, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1238+ kez okundu.
 

Yüzyüze telafi eğitime ihtiyaç var

Adana Şube Başkanı Seher Emre, ölçme değerlendirme öncesi yapılması gerekenleri anlattı:
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitimİş) Adana Şube Başkanı Seher Emre, eğitim öğretim sürecinin uzaktan sağlanamayacağına dikkat çekerek, “Muhakkak yüz yüze bir telafi eğitim programına ihtiyaç vardır. Ölçme değerlendirme süreci ancak yüz yüze bir telafi programı uygulandıktan sonra yapılırsa objektif, eşit ve doğru olur” dedi. Emre, ölçme değerlendirme için önce eşit, ücretsiz yüz yüze eğitim verilmesinin şart olduğunu aktararak, “Fırsat eşitliğinin sağlanamadığı bir ortamda yapılacak değerlendirmede ölçebileceğiz tek şey adaletsizliğiniz olacaktır” ifadelerini kullandı. Emre, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün 18 Aralık 2020 tarihinde yayınladığı yazıya göre, 4 ile 22 Ocak 2021 tarihleri arasındaki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğini bildirdi. Emre, ilköğretim kurumları 1, 2, 3 ve 4. sınıflar ile ortaokullarda müzik, görsel sanatlar, seçmeli dersler vb. kimi dersler hariç geriye kalan tüm kademe ve derslerde okullarda ölçme değerlendirme uygulamaları kapsamında sınavlar yapılacağını kaydetti. Emre, gerekli ön hazırlığı yapılmayan, öğrencisi öğretmeni velisiyle gerekli donanımın sağlanamadığı uzaktan eğitimin gerçekçi ve adil bir değerlendirmesinin mümkün görünmediğini kaydetti. Emre, “Tüm öneri ve uyarılarımıza rağmen fırsat eşitliğinin sağlanamadığı, öğrencilerin yüzde 50'sinden fazlasının katılamadığı derslerin ölçme değerlendirmesinin yapılmasının ‘her şey yolunda’ imajı oluşturma çabasından başka bir şey değildir. Bu süreç öğrenciler kadar öğretmenler açısından da zordur. Göstermelik sınavlar sonrasında 'öğrenci mi de mağdur etmeyeyim not da şişirmiş olmayayım' ikileminde bırakılan öğretmen, veli ya da öğrencinin yetersiz bulduğu notun da muhatabı olacaktır” ifadelerini kullandı.  Emre, sözlerini şöyle sürdürdü: “Plan, program ve kitapların yüz yüze eğitime göre hazırlandığı, uzaktan eğitime uyarlanmadığı; ek kaynak materyal bir yana öğrencilerin derse tam ve aktif katılımının sağlanamadığı bir ortamda Bakanlığın yazısına göre, öğrencilerin yüz yüze eğitim, canlı ders ve/veya EBA TV takip ve ders etkinliklerine katılımlarına göre her bir dersin haftalık ders saati sayısı baz alınarak ders etkinliklerine ‘katılım puanı’ verilecek denilmektedir. Yine derse aktif katılımları, davranış, önceki dönem ders notları baz alınarak verilmesi istenen performans notları var. Bu durumda uzaktan eğitime katılamayan öğrencinin notu ne olarak verilmelidir?”
Adana Şube Başkanı Seher Emre, ölçme değerlendirme öncesi yapılması gerekenleri anlattı:

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitimİş) Adana Şube Başkanı Seher Emre, eğitim öğretim sürecinin uzaktan sağlanamayacağına dikkat çekerek, “Muhakkak yüz yüze bir telafi eğitim programına ihtiyaç vardır. Ölçme değerlendirme süreci ancak yüz yüze bir telafi programı uygulandıktan sonra yapılırsa objektif, eşit ve doğru olur” dedi.

Emre, ölçme değerlendirme için önce eşit, ücretsiz yüz yüze eğitim verilmesinin şart olduğunu aktararak, “Fırsat eşitliğinin sağlanamadığı bir ortamda yapılacak değerlendirmede ölçebileceğiz tek şey adaletsizliğiniz olacaktır” ifadelerini kullandı.

Emre, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün 18 Aralık 2020 tarihinde yayınladığı yazıya göre, 4 ile 22 Ocak 2021 tarihleri arasındaki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğini bildirdi. Emre, ilköğretim kurumları 1, 2, 3 ve 4. sınıflar ile ortaokullarda müzik, görsel sanatlar, seçmeli dersler vb. kimi dersler hariç geriye kalan tüm kademe ve derslerde okullarda ölçme değerlendirme uygulamaları kapsamında sınavlar yapılacağını kaydetti.

Emre, gerekli ön hazırlığı yapılmayan, öğrencisi öğretmeni velisiyle gerekli donanımın sağlanamadığı uzaktan eğitimin gerçekçi ve adil bir değerlendirmesinin mümkün görünmediğini kaydetti.

Emre, “Tüm öneri ve uyarılarımıza rağmen fırsat eşitliğinin sağlanamadığı, öğrencilerin yüzde 50'sinden fazlasının katılamadığı derslerin ölçme değerlendirmesinin yapılmasının ‘her şey yolunda’ imajı oluşturma çabasından başka bir şey değildir. Bu süreç öğrenciler kadar öğretmenler açısından da zordur. Göstermelik sınavlar sonrasında 'öğrenci mi de mağdur etmeyeyim not da şişirmiş olmayayım' ikileminde bırakılan öğretmen, veli ya da öğrencinin yetersiz bulduğu notun da muhatabı olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Emre, sözlerini şöyle sürdürdü: “Plan, program ve kitapların yüz yüze eğitime göre hazırlandığı, uzaktan eğitime uyarlanmadığı; ek kaynak materyal bir yana öğrencilerin derse tam ve aktif katılımının sağlanamadığı bir ortamda Bakanlığın yazısına göre, öğrencilerin yüz yüze eğitim, canlı ders ve/veya EBA TV takip ve ders etkinliklerine katılımlarına göre her bir dersin haftalık ders saati sayısı baz alınarak ders etkinliklerine ‘katılım puanı’ verilecek denilmektedir. Yine derse aktif katılımları, davranış, önceki dönem ders notları baz alınarak verilmesi istenen performans notları var. Bu durumda uzaktan eğitime katılamayan öğrencinin notu ne olarak verilmelidir?”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.