“Zeytin karası mı kömür karası mı?”
“Zeytin karası mı kömür karası mı?”
Meclis’te görüşmeleri devam eden Maden Yasası Teklifi’yle, doğanın dengesiyle oynandığı belirtildi. CHP Niğde Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, teklif üzerinde görüşlerini dile getirirken, “Zeytinliklerle ilgili zeytinin mi karası, kömürün mü karası? Bana göre zeytinin karası geleceğimiz demek çünkü kömür bizim karnımızı doyurmayacak. Işığı, aydınlanmayı bir yoldan buluruz da gıdayı eğer yok edersek onu yeniden bulamayız” diye konuştu.
…………………………..
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer Zeytin ve de Maden kanunu olarak tanımlanan torba kanun teklifinde yaptığı konuşmada teklifi eleştirip geri çekilmesini istedi. Gürer, ”Bu kanun teklifi de diğer kanun teklifleri gibi bir torba yasa ama içerik olarak tehlikeli bir torba yasa çünkü çevresel etki değerlendirmesinin esnetildiği, maden alanlarının genişletilme yetkisinin serbestleştirildiği, mera talanına yol açan düzenlemeler içeren, acele kamulaştırmayı kolaylaştıran yani toplumun değil de ranta açık kesimlerin işine yarayan düzenlemeler yer alan bir kanun teklifi” dedi.
MERALAR BİTİRİLİYOR
Gürer, “Kanun teklifinde meralarla ilgili düzenlemeye bakınca, Türkiye'nin hayvancılıkta içine düşürüldüğü durumu değerlendirdiğimizde ne kadar bir yanlış yolda olduğunuzu bir kez daha gözlemledim. Çünkü Türkiye'nin 1940 yılında 44 milyon hektar mera alanı vardı, şu anda mera alanımızın ne kadar olduğunu bilen yok. Çünkü 2001 sayımından bu yana tarım sayımı yapılmadı, o zaman da "14 milyon hektar mera arazisi var." deniliyordu ve kullanılan rakam 14 milyon hektar. Oysa, mera alanları organize sanayi bölgeleri için ya da enerji santralleri ve diğer yatırımlar için açıldı ve mera hayvancılığı bittiği için Türkiye bu bağlamda eti de pahalı yiyor, sütü de üretmede sorun yaşıyor ve problemler katlanıyordu. Böylece geriye kalan mera alanları da bu düzenlemeyle enerji yatırımları için açıldığında önemli ölçüde mera hayvancılığını bitirmiş olacağız“ diye konuştu.
ZEYTİNLİKLER YOK EDİLİYOR
Ömer Fethi Gürer “Zeytinliklerle ilgili zeytinin karası mı, kömür karası mı? Bana göre zeytinin karası geleceğimiz demek çünkü kömür bizim karnımızı doyurmayacak. Işığı, aydınlanmayı bir yoldan buluruz da gıdayı eğer yok edersek onu yeniden bulamayız. Gıdayı bulamazsak da yaşamın sürdürülebilirliğini riske sokar ve sömürge ülke oluruz. Çünkü gıdayı başka ülkelerden alanların içine düştüğü durumu irdeler, incelerseniz gıdasız yaşamın o ülkeleri neye, ne hâle çevirdiğini de gözlemlemiş olursunuz“ dedi.
DOĞANIN DENGESİ İLE OYNAMIYIN
CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer, ”Bakın, doğanın dengesiyle oynandığı zaman ne oluyor? Yılanı öldürüyorsunuz, fareler ortalıkta türüyor çünkü dengeyi yılan fare üzerinden sağlıyor ya da tilkiyi vuruyorsunuz, domuzun yavrusunu en çok tilki yediği için tilki olmayınca domuzun sayısındaki artışı gözlüyorsunuz. Dengelerin hepsi kendi içinde öyle kurulmuş ki neyi bozarsanız o sizi olumsuz biçimde etkiliyor. Bakın, bu imara açılan orman alanları vardı. Ne denildi? "Buralar orman vasfını yitirmiş." denildi, oradaki börtü böceği, çiçeği yok sayıp ora orman alanı dışına çıkarıldı ve oralardaki denge bozuldu. Şimdi, o denge bozulduğu zaman ne oluyor? Ağustos böceğinin sesinden, o cıvıl cıvıl kuşların sesinden, orada yaşayan kaplumbağadan, orada var olan diğer canlılardan muaf ortamlar yaratıyorsunuz. Onların da bu dünyanın canlısı olduğunu unutuyorsunuz. Eğer o canlılar varsa mutlaka doğada bir dengeleri var. Yaptığınız her düzenlemede elde edilecek getirinin gelirinin birilerini zengin etmesi bugün için belki de bir mutluluk yarattığı azınlık olur ama yok ettikleri çok fazla; insanlığın geleceğini yok ediyor. O anlamda, burada yapılan düzenleme kesinlikle bir doğa yağmasını, doğa talanını ve doğaya karşı cinayeti beraberinde getiriyor. Bu nedenle, bu kanun teklifi çekilmeli. O alanlarda yaşamı yok ederek sağlanacak geçici faydaların bu ülkenin de bu insanlığın da geleceği adına yaratacağı olumsuzluğu vicdanlarda hissetmek lazım. Biraz evvel Sayın Başkan dedi ki: "Bu kanun teklifini yeterince okumamışsınız." Biz okuduk Sayın Başkan, satır arasında gizlenen, saklanan ve sonuçta yağmaya, talana açılan böyle bir düzenlemenin ne kadar tehlikeli olduğunu gördüğümüz için de bütün muhalefet partileri karşı çıkıyoruz. TBMM’de kapının önündeki o kadının, o muhtarın, o emekçinin, o tarıma dayalı yaşamın içinde olanın yaşamının dengesinin nasıl altüst olacağını, onun hissettiğini siz hissedemezsiniz. O zeytinliğin taşınması demek oradan insanın yaşamsal alanının da taşınması demek. Yeni bir göçün yaratacağı olumsuzlukların ötesinde hem zeytinin geleceğini yok ediyorsunuz hem oradaki köylünün, köy yaşamının, kırsalın varlığını sona erdiriyorsunuz. Yazıktır o insanlara, günahtır! Vicdanınızın sesini dinleyin, gelin, şu kanun teklifini geri çekin” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.