“ALANLAR KENDİ MERCİLERİNE ÇEKİLMEDİKÇE DÜZELME MÜMKÜN DEĞİL”

Korkmaz, Türkiye’de kurumların işlevlerini kaybettiğini ve her alanın kendi yetkin kadrolarından uzaklaştığını ileri sürerek, “Eğitim, sağlıklı bir eğitim kadrosuna; adalet, bağımsız ve tarafsız hukukçulara; ekonomi de bilimsel akla teslim edilmedikçe hiçbir alanda gerçek düzelme bekleyemeyiz. Bugün en büyük sorunumuz, işi ehline değil, sadakat ilişkilerine teslim eden yönetim anlayışıdır” diye konuştu.

“ÜLKEDE YETKİN İNSAN VAR; AMA KADROYA ALINMIYOR”

Korkmaz, Türkiye’nin çözülmeyecek bir sorunla karşı karşıya olmadığını, asıl sorunun liyakatsiz görevlendirmeler olduğunu öne sürerek, “Türkiye bu sorunları çözecek kapasitede insan kaynağına sahip. Çok iyi yetişmiş, vizyon sahibi, alanında uzman binlerce insanımız var. Ama görev başında olanlar çoğu zaman işin ehli değil. Sorun işte burada başlıyor. Liyakat yerini sadakate bırakırsa devlet mekanizması tıkanır” ifadesini kullandı.

“SİYASET KABUK DEĞİŞTİRDİ: PARTİ DEVLETİNE DOĞRU GİDİYORUZ”

Korkmaz, siyaset kurumunda yaşanan dönüşümün Türkiye için tehlikeli bir yola işaret ettiğini belirtti:

“Eskiden hangi siyasi görüşten olursa olsun, devlet işleri söz konusu olduğunda ehliyet aranırdı. Bugün Ankara’da giderek ağırlığı artan bir parti-devleti anlayışı hâkim. Devleti yöneten kadrolar, devletin değil partinin gönlünü hoş tutmaya odaklanmış durumda. Bu durum Türkiye’nin geleceğini imkânsızlaştırıyor” iddiasında bulundu.

“MEVCUT İKTİDAR DEVLETİ YÖNETMEDE DEĞİL, KONTROL ETMEDE ISRARCI”

Korkmaz, bugünkü yönetim iradesinin devleti yönetmekten çok, devleti kontrol altında tutmayı öncelediğini ifade etti:

“Biz 35 yıldır bu siyaseti takip eden gazetecilerin, uzmanların tespitlerine kulak veriyoruz. Artık Ankara’da kimsenin saklamadığı bir gerçek var: Mevcut iktidar ehliyetli kadroyu değil, kendisine bağlı olanı tercih ediyor. Bu anlayış devletin kimyasını bozuyor” iddiasında bulundu.

“TÜRKİYE’NİN DÖNÜŞÜMÜNDE ANAHTAR LİYAKAT OLACAK”

Korkmaz açıklamasını, A Parti’nin temel vizyonunu vurgulayarak tamamladı:

“Türkiye’nin geleceği bellidir: Liyakatin geri döndüğü, kurumların yeniden kendi işleyişine kavuştuğu bir devlet düzeni. A Parti olarak biz bu dönüşümün anahtarı olacağız. Ankara’dan başlayarak Türkiye’nin tamamında, işi ehline veren bir düzeni kurmak için mücadele ediyoruz.”