DİSK-AR: “Geniş tanımlı işsizlik kronikleşiyor!”

“Geniş tanımlı  işsizlik kronikleşiyor” denilen raporda, geniş tanımlı işsiz sayısının son bir yılda 1 milyon 255 bin kişi arttığını, geniş tanımlı kadın işsizliğin yüzde 38,3’e yükseldiği kaydedildi. Raporda, son bir yılda potansiyel işgücünün 1 milyon 47 bin, zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin ise 208 bin kişi arttığı ileri sürülürken, işsizlerin yüzde 84’ünün ise işsizlik ödeneğinden yararlanamadığı savunuldu.

Raporla ilgili DİSK’in internet sitesinde, şunlara yer verildi:
“TÜİK’in Eylül 2025 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 27 Ekim yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,6 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 28,6 olarak açıklandı. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2025 Eylül ayında 3 milyon 75 bin oldu. DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 11 milyon 705 bin oldu. Geniş tanımlı işsizlik ile dar tanımlı işsizlik arasında uçurum artıyor.
Eylül 2023’te 3 milyon 146 bin olan dar tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024 ve Eylül 2025’te 3 milyon 75 bin oldu. Dar tanımlı (standart) işsizlik her ne kadar azalıyor gibi görünse de geniş tanımlı işsizlik bu dönemde de tırmandı. Eylül 2023’te 8 milyon 435 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024’te 10 milyon 450 bine ve Eylül 2025’te 11 milyon 705 bine yükseldi. Böylece dar tanımlı ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas hızla açıldı.
Eylül 2024 ve Eylül 2025’te dar tanımlı işsizlik yüzde 8,6 olarak açıklansa da geniş tanımlı işsizlikte artış hızlanıyor. Eylül 2024’te yüzde 26,1 olan geniş tanımlı işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 28,6’ya yükseldi ve son 1 yılda 2,5 puan arttı. Geniş tanımlı işsiz sayısında bir yıllık artış ise 1 milyon 255 bin oldu. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır”