ENDOMETRİOZİS HER 7 KADINDAN 1’İNİ ETKİLİYOR!


Rahim iç tabakasına benzer dokuların rahim dışında yerleşmesiyle gelişen endometriozis,
çoğu zaman âdet dönemlerinde yaşanan şiddetli ağrılarla kendini gösteriyor. Medline Adana
Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hasan Can Toyganözü, erken
dönemde tanı konulan hastalarda hem ağrı kontrolünün daha kolay sağlanabildiğini hem de
doğurganlıkla ilgili yaşanabilecek problemlerin önlenebileceğini söylüyor.
Halk arasında ‘çilolata kisti’ olarak biliniyor
Endometriozis, halk arasında “çikolata kisti” olarak bilinen, kadınların yaşam kalitesini ciddi
şekilde etkileyen ve çoğu zaman sessiz ilerleyen kronik bir hastalıktır. Her 7 kadından 1’inde
görülen bu rahatsızlık, doğurganlık çağındaki bireylerde sık rastlanır. Rahim içini döşeyen
“endometrium” adı verilen dokunun rahim dışında, örneğin yumurtalıklarda veya tüplerin
çevresinde yer almasıyla ortaya çıkar. Bu dokular, her ay âdet döngüsüne bağlı olarak
kalınlaşır, kanar ve dökülmeye çalışır. Ancak bulundukları yer rahim dışında olduğu için bu
kan vücuttan atılamaz ve zamanla bulunduğu bölgede yapışıklıklara, iltihaplanmalara ve kist
oluşumuna yol açar.
Âdet ağrıları ciddiye alınmalı
Endometriozis erken fark edildiğinde kontrol altına alınabilen hastalıktır. Ancak toplumda âdet
ağrısının normal bir durum olarak kabul edilmesi tanının gecikmesine neden olur. Oysa ağrı
yaşamı etkileyecek düzeydeyse, bu bir hastalık belirtisidir. Kadınların kendi bedenlerini
tanıması, uzun süren ağrıları önemsemesi ve düzenli jinekolojik kontrolleri aksatmaması
erken teşhisin anahtarıdır.
Ağrılar âdet dışında da devam edebiliyor
Âdet döneminde dayanılmaz kasık ağrıları, bel ağrısı, ilişki sırasında ağrı, uzun süren
kanamalar, karında şişkinlik ve sindirim sorunları bu hastalığın önemli belirtileridir. Bazı
kadınlarda ağrılar âdet dışında da devam eder ve bu durum hem fiziksel hem psikolojik
olarak yıpratıcı hale gelir. Tam bilinmemekle beraber, genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi
bozuklukları, âdet kanının geriye akması ve çevresel faktörlerin hastalığın gelişiminde rol
oynadığı düşünülmektedir.
Kapalı cerrahi devreye giriyor
Teşhis sürecinde hastanın öyküsü, jinekolojik muayene ve ultrason ilk basamaktır. Küçük
odaklar ultrasonda her zaman görülemeyebileceğinden, laparoskopiyle doğrudan karın içine

bakılarak kesin tanı konabilir. Bu yöntem hem tanı hem de tedavi amaçlıdır; çünkü aynı anda
kistler veya yapışıklıklar da temizlenebilir. Tedavi kişiye özel planlanır. Ağrıyı azaltmak için
ağrı kesiciler ve hormon tedavileri gündeme gelir. Büyük kistlerde ise genellikle kapalı cerrahi
yöntemler tercih edilir.
Fiziki ve psikolojik etkileri görülüyor
Endometriozis doğurganlığı etkileyebilir. Yumurtalık rezervinin azalması, tüplerin tıkanması
veya karın içi yapışıklıklar gebelik şansını düşürür. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı planlayan
kadınların erken dönemde değerlendirilmesi önemlidir. Erken tanı ve uygun tedaviyle doğal
yollarla veya yardımcı üreme teknikleriyle gebelik mümkündür. Hastalığın uzun süren ağrılar
ve doğurganlık kaygısı nedeniyle psikolojik bir yönü de vardır. Profesyonel destek, düzenli
egzersiz, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi tedaviye olumlu katkı sağlar.