Hekimler göçüyor!
Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş
Menteş, bu süreçte 191’i hekim olmak üzere 477 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini bildirdi. Uzun saatler kesintisiz fazla çalışma, sık nöbet tutma, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma sağlık ortamlarının olağan hale dönüştüğünü anlatan Menteş, şöyle devam etti: “36 saat hastanelerden çıkamayan genç hekimler, mesai saati kavramı nedir bilmeyen uzmanlar bulunuyor. Kamunun yanı sıra, özel hastanelerde de yoğun emek harcayan hekimlerin emekleri sömürülmekte, şirket kurdurma ve ciro baskısı gibi ticari zorlamalar meslek onuruna yakışmayan uygulamalar ile karşılaşmaktadırlar. Sorunlarımız yalnızca çalışma saatleri, çalışma alanları, ödemeler ile sınırlı kalmamaktadır. Mesleğimiz, güvencesizliğin en yaygın olduğu iş kollarından biri haline getirilmiştir. Bu değişim baskının, mobbingin, ayrımcılığın, eşitsizliğin ve kayırmacılığın alabildiğine yaygın hale gelmesine neden olmuştur. Son olarak da hekimler muayene sırasında hemşire veya sağlık personeli olmadan muayene yapmaya zorlanmış. Muayene süreleri ise 5 dakikaya düşürülmüştür. Bu 5 dakikada hastanın tüm anemnezini almamızı ve tanıyı koyarak tedavisini düzenlememiz istenmektedir.” Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, ise “Salgın döneminde özel hastanelerde hekimler işten çıkarılırken, ücretlerini almazken Sağlık Bakanlığının göstermelik kararlar dışında tepkisiz kaldığını gördük. Kamu hastanelerinde de salgın döneminde işten atmaların devam ettiğine, mezun hekimlerin işe başlatılmadığına şahit olduk” dedi. Ökten, gelinen aşamada hekimlerin “Artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa etiklerini bildirdi.