İLK VIZILTIYI DUYDUM!
Şehir kuruldu kurulalı Adana’lının peşini bırakmıyor. Bıkmadan, usanmadan her yaz kapıdan kovsan bacadan, bacadan kovsan pencereden giriyor. İnsanın elini, ayağını öpmeden (!) gitmiyor. İlaçlar, kovucular, cibinlikler fayda etmiyor. Belediyeler, tonlarca zehir sıkıyor ancak nafile. Dün sabah kitap okumak için kalktığımda duydum sesini yine. Desibeli düşük ancak insanın beynini kemiren o sesten hiç hazzetmedim. Babamın kovmak için yaptığı gibi bir cıgara yakmadım, birkaç kez elimi salladım çare olmadı, kulağımı ısırınca gitti.
Her yaz geldiğinde Adana’nın kaderidir sivrisinek. Herkesin kapısını çalmadan içeri girer. Yüreğir Belediye Eski Başkanı Ömer Topçu’ya bir ara “Başkanım sinekle mücadele nasıl gidiyor” diye sorduğumda verdiği cevap hala kulaklarımda; “Adana tarım kenti, yanı başımız tarlalarla, sulak alanlarla dolu, sinekle bu yüzden baş etmek oldukça zor, gerçekten zor” demişti.
Bir ara ilaçlamayı Büyükşehir mi, yoksa ilçeler mi yapacak tartışması yaşanmıştı. Şimdi Büyükşehir yapıyor ancak ne olursa olsun, yazın kazananı ilaçlama ekiplerinden çok sivrisinekler oluyor.
Önce Seyhan’da sonra Çukurova’da Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, sivrisinekle çok iyi mücadele etmişti. Hatta, ilacın dozunu biraz fazla kaçırmış, Şambayadı’nda nerdeyse 50 kişi hastanelik olmuştu. Vatandaşlar, “Biz oy vermedik diye başkan temik (böcekleri öldüren bir ilaç türü) mi sıktırdı” diye tepki bile göstermişti.
Neyse o günler geride kaldı, yıllar geçti. Adana’da daha önce sıtmaya sebep olan anofel cinsi sinekler bugün culex denilen ve genellikle hayvanlarda rahatsızlığa yol açan bir cinsle yer değiştirdi. Büyükşehir Belediyesi ilaçlama yapıyor veya mücadele ediyor mu bilmem ancak sinekler yine cirit atıyor. Sinek deyip geçmeyin, birkaç yıl önce bir tür sivrisinek bebeklerde bir tür beyin gelişimini engellediği öne sürülen bir virüs (Zika virüsü) yaymıştı. (EGEMEN)