“Tarım ürünlerinde dışa bağımlılık azaltılmalı”

 

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret borsası(ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, soya, pamuk ve yağlı tohumlarda dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğini bunun da tarımda havza modeline geçilmesiyle sağlanabileceğini söyledi.
Bilgiç, ATB meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Daha çok Adana, Çukurova Bölgesi’ni ilgilendiren Tarımda Havza Modeline geçilmesi gerektiğini, bu model ile Türkiye’de ve bölgemizde kaybolmaya yüz tutan pamuğu yeniden canlandıracağını ilettik. Bakanımız 2017 yılı Ocak ayında havza modeline geçileceğini bizlere müjdeledi. Havza modelinde de öne çıkan pamuk, soya, yağlı tohumlarla ilgili bir gayret içerisinde olduklarını, faydalı çalışmalarla netice almak istediklerini söylediler” dedi.

 

 

 

ADANA-(EGEMEN)-TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası(ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, soya, pamuk ve yağlı tohumlarda dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğini bunun da tarımda havza modeline geçilmesiyle sağlanabileceğini söyledi.

 

İçten ve dıştan gelen tehditlerle ülkenin huzurunun bozulduğunu ifade eden Adana Ticaret Borsası(ATB) Meclis Başkanı Sabahattin Yumuşak, meclis toplantısında yaptığı açılış konuşmasında hemen hemen hergün gelen şehit haberlerinin yürekleri yaktığını belirtti.

 

Bilgiç, “ Ülkemizin bu sıkıntıları aşacağından en ufak bir şüphemiz yoktur. Ancak akan kanın biran önce durdurulup, eski huzurlu günlerimize kavuşmak istiyoruz. Bu sıkıntılardan kurtulmak için millet olarak herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bizler de taşın altına elimizi koymaya hazırız” dedi.

 

Aylık değerlendirmede bulunmak ve borsa çalışmaları hakkında bilgi aktarmak üzre kürsüye gelen Bilgiç, şöyle devam etti:

 “Ankara’daki hain saldırıda şehit olanlara rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralılara’da acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Bir kez daha ülkemizi karanlığa götüren anlayış ve zihniyeti lanetliyorum. Ateş çemberi içerisinde olan bir ülkeyiz. Bunu her toplantıda ifade ediyorum. Sıkıntıları ekonomimize yansıdığı gibi moral değerlerimizi altüst ediyor. Biz millet olarak dimdik ayakta birlik ve beraberlik içerisinde bu problemlerin üstesinden geleceğimize inanıyorum.”  

 

“TÜRKİYE BAHARI YAŞAMALIDIR”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in tüm bürokratlarıyla birlikte yaklaşık on gün önce Adana’ya gelerek yaptığı ‘ortak akıl’ toplantılarının çok faydalı olduğunu da ifade eden Bilgiç, Adana faaliyet gösteren borsa, ticaret, sanayi odaları, organize sanayi bölgesi ve tarımın tüm paydaşlarıyla beraber yapılan toplantıda bölgenin problemlerini dile getirdiklerini ve çözüm aradıklarını söyledi. Ayrıca hem Gümrük Ticaret Bakanı ve Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı ile TOBB’da yapılan ticaret borsaları konsey toplantısında beraber olduklarını ve tarım ve hayvancılığın tüm yönleriyle ele alındığı faydalı bir yoplantı gerşekleştiğini belirten Bilgiç, “Daha çok Adana, Çukurova bölgesini ilgilendiren Tarımda Havza Modeline geçilmesi gerektiğini, bu model ile Türkiye’de ve bölgemizde kaybolmaya yüz tutan pamuk’u yeniden canlandıracağını ilettik. Tarım Bakanımız 2017 yılı Ocak ayında havza modeline geçileceğini bizlere müjdeledi. Havza modelinde de öne çıkan pamuk, soya, yağlı tohumlarla ilgili bir gayret içerisinde olduklarını, faydalı çalışmalarla netice almak istediklerini söylediler”diye konuştu.

 

“PAMUK, KATMA DEĞER SAĞLAYAN ÜRÜNLERİN BAŞINDA GELİYOR”

Soya, pamuk ve yağlı tohumlarla ilgili dışarıya 4 milyar doların üstünde para verildiğini de hatırlatan Başkan Bilgiç, şurları kaydetti:

“İthalat yoluyla dışarıya giden bu paranın bir kısmının üreticiye verilmesiyle hem pamukta hem de soyada dışa bağımlığımızı azaltabiliriz. 2015 yılında kullandığımız pamuğun yaklaşık yüzde 60-65’ini ithalat yoluyla yurtdışından temin ettik. Yine kullandığımız soyanında yüzde 90’ının üzerinde ithalat yoluyla yurtdışından temin ettik. Bu ürünlerdeki dışa bağımlılığımızı azaltmanın yolu üreticiyi bu ürünlerin ekimine teşvik edip, para kazandıracak hale, emeğinin karşılığına alacak duruma getirmek gerekir. Üretici para kazanacağı ürünü ekiyor. Üretilen ürün fiyat olarak yerlerde sürünüyorsa ürün kadar prim verilmelidir. Bu mantığı iyi kavramak gerekir. Çünkü pamuk, bu ülkede katma değer olarak ciddi fayda sağlayan ürünlerin başında geliyor.”  .