Adana Barosu’nda staj dönemlerini başarıyla tamamlayan genç meslektaşlarımız için Mahmut Esat Bozkurt Salonu’nda ruhsat töreni gerçekleştirildi. Törende konuşan Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, cübbe giyecek genç meslektaşlarını ve ailelerini kutladı, başarılar diledi.

Av. Küçük, ülkemizde ve kentimizde yaşanan  olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Aladağ’da 29 Kasım 2016 günü kız öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasıyla ilgili “12 yurttaşımızı yitirdik. Olayın olduğu  gün Adli Tıp Kurumuna gittim. Ertesi günü TBB Başkanımızla birlikte olayın yaşandığı bölgeye giderek yerinde incelemelerde bulunduk.  Ekonomisi iyi olmayan yurttaşlarımız cemaatlerin önüne atıldığını, bunun da milli eğitim müdürlüğündeki görevliler tarafından yapıldığını ne yazık ki görmenin üzüntüsü içerisindeyiz.  Devletimizin insanına, çocuğuna, eğitim ve sağlık boyutuyla sahip çıkması anayasal bir görevdir. İmamoğlu ve Kozan’daki yurda göndererek çözüm bulabilecekken, cemaatlerin etkisine bırakıyoruz. 15 Temmuz sürecinde yaşadığımız, ülkemizin uçurumun kenarından döndüğümüz süreç maalesef bizler açısından, devletimiz açısından ve siyasi iktidar açısından ders olmamış. Son yaşanan olumsuzlukların bir ders olmasını umuyorum. Zira burada o binanın oturma iznini veren belediye yetkilileri, yurt olarak kullanılmasına izin veren milli eğitim müdürlüğü yetkililerini ve yönetmelik gereği 6 ayda bir denetleme yapması gereken kaymakamlık yetkilileridir. Ayrıca yangına ilk gelen itfaiye aracının da merdiveninin olması nedeniyle bir çok kurumun ihmalleri vardır. Adana Barosu İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonu üyelerimizle olaya müdahale ettik. “Süleymancılar” denilen cemaat yapılanmasının üyelerinin hayatını kaybeden çocukların ailelerine,  yaralanan çocuklara da baskı uygulayarak, şikayetçi olmamalarını istediklerini gördük. Sosyal hukuk devleti olarak bu durumun sorumluluğu devlete aittir.  Yangınla beraber canımız , geleceğimiz ve çocuklarımız yandı. Bu olayın ve hukuksal sürecin sonuna kadar takipçisi olup, sorumluluğu olan kurum ve kişilerin cezalandırılması için mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.

BERKİN ELVAN İDDİANAMESİ

Av. Küçük,  269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan ile ilgili sadece tek bir polis hakkında dava açılmasına da tepki gösterdi.

Av. Küçük,  “Kolluk kuvvetlerinin barışçıl gösteri ve eylemlere karşı sert tavırlar almaya sevk eden anlayış ve emri veren polis şefi, emniyet müdürü noktasındaki birilerinin sorumlu kabul edilmediği ve iddianamede bu kişilerin yer almaması hukuksal açıdan bakıldığında asla kabul edilemez. Aynı uygulama Cizre’de kafasına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 12 yaşındaki Nihat Kazanhan dosyasında da oldu. Biz, bu bakış açısıyla olaylara yaklaşırsak yurttaşlarımızı korumamız mümkün değildir. Yurttaşın kaynağını anayasadan alan protesto, barışçıl yürüyüş ve gösteri hakkını  sağlamamız mümkün değil. Ülkemizin olağanüstü hal koşullarını yaşadığı, yasama meclisi TBMM’nin devre dışı bırakıldığı, yargı denetiminden kaçırılarak kalıcı düzenlemeler yapıldığı şu günlerde bir an önce olağan günlere ulaşmayı diliyorum” dedi.

Konuşmanın ardından sırasıyla staj dönemlerini tamamlayan genç hukukçulara, ruhsatları takdim edildi. Ruhsat alanlar: Ahmet Demir, Ayça Yavuz, Sinem Yadigar Keser, Zeynep Derinöz ve Uğur Orkun Çay. Cübbe giydirenler: Av. Hülya Kahyalar, Av. Nizar Savaş, Av. Mehmet Deprem, Av. Erdem Çay ve Av. Fikret Adamhasan.