SANDIKTAN SONRA ÖLÜ TOPRAĞINI ATABİLİRİZ
İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Başkanı Belgin Özçelik, geçen yılın ne turizmci ne de sanayici açısından parlak bir yıl olmadığını, sıkıntılı geçtiğini belirterek, “Bu yıl için iş insanları aslında umut istiyor. Anayasa değişikliği için yapılacak referandumun arkasından belki bir şeyler daha rayına oturur. Üzerimizdeki şu ölü toprağını atarak yolumuza daha rahat devam edebiliriz. Ancak bence herkes 2019 yılına kadar kendine temkinli bir yol haritası çizmeli” dedi.
Çelik, Egemen’in sorularına şöyle yanıtlar verdi:
DARBE GEÇEN YILA SEKTE VURDU
2016 nasıl geçti, bu yıldan beklentileriniz nelerdir?
“Geçen yılın çok bir parlak bir yıl olmadığı kesin. Turizmciler için değil sanayiciler için de sıkıntılı oldu. Temmuz ayı, ekonominin fena ilerlemediği, anlaşmaların yapıldığı hareketli bir dönemdir. Bu ayda darbenin olması bir anlamda bu döneme sekte vurdu, duraklattı. Böyle olunca yılın ikinci yarısında insanlar herşeye tereddütlü bakar oldu. Çünkü o bir fren oldu, psikolojik bir baskı oldu. 2016 ikinci döneminde çok da parlak geçmedi denilebilir. Aralık sonuna doğru oldukça sıkıntılı bir süreç geçirildiği için insanlar 2017 programlarını korkarak yapmaya başladı. Özellikle turizm sektöründe; geriye dönüp baktığınızda yıl eğer öyle geçtiyse ikinci yıldada risklerden korkarak, risk satın almaktan korkarak insanlar ilerlemeye başladı.
2019 YILINA KADAR TEMKİNLİ YOL HARİTASI ÇİZİLMELİ
“2017 için bütün iş insanları aslında umut beklemek istiyor. Umut bağlamak istiyor, güzel gelişmelerin olacağı söyleniyor. Özellikle marttan, nisandan sonra. Nisanda bir referandum yapılması planlanıyor. Referandumun arkasından belki birşeyler daha rayına oturur. Böylece girişimci, sanayici, turizmci, kısaca her sektörgeleceği biraz daha öngörebilme yetisi elde edilecektir, belki herşey biraz daha rayına oturur. En azından üzerimizdeki şu ölü toprağını atarak yolumuza daha rahat devam edebileceğiz. Geleceği görebileceğiz. 2017 değil de 2019 yılına kadar bir hedef belirlemeli insanlar. Hepimiz, 2019 yılına kadar daha temkinli bir yol haritası çizmeliyiz. Güzel gelişmeler olursa aşarak, kötü gelişmeler olursa hemen derlenip toparlanmalıyız.”
KADIN BAŞKANDAN KADINA ÖZELEŞTİRİ VAR
İş dünyasında kadınlar ne kadar etkili, bu etkiyi artırmanın yolları için neler yapılmalı?
“İş dünyasında kadının yeri, Türkiye’de değil tüm dünyada sancılı. İş dünyasında kadın çok az yer alıyor, karar mercii mekanizmalarda yer almıyor. Bunu değiştirmek için bizim gibi cumhuriyetçi-demokrat sivil toplum kuruluşları ellerinden geldiğince çalışıyor. Kadının toplumdaki yerini iyileştirmek için gerek kültür sanat, gerek eğitimler, gerekse yerel otoritelerle görüşmelerle bu konuda ilerleme kaydetme çabasındayız. Ancak şu bilinmeli ki bu Türkiye’nindeğil tüm dünyanın, en gelişmiş ülkelerin bile sorunudur. Değil mi ki tüm dünyada yaşlı, çocuk bakımı hep kadına yüklenmekte. Bu rol bize çocukluğumuzdan biçilmekte. Değil mi ki bütün evle ilgili bütün işler kadına yüklenmekte. Evdeki bütün organizasyon, bütün evin yönetimi. Kadın işyerinde de aynı özveriyi yakalamaya çalışıyor. Ancak bu onun genel başarısını ileriye doğru değil genişlemesine yayılan o çalışma tarzıyla aşa kaydettirmiyor. Kadınların yapılarını da biraz değiştirmeleri lazım. Herşeyin üstüne atlamadan ileriye doğru hareket edecek adımlar atmaları lazım.”
YERİ İYİLEŞTİRİLEN KADIN TOPLUMA BÜYÜK KATKI SAĞLAR
Kadın ve çocuk yaştakiler iş hayatında yer alsalar bile çok fazla eziliyorlar, neler söylemek istersiniz?
“Derneğimizin de üye olduğu Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin bazı çalışmaları var. Her işyerine, özellikle büyük işyerlerine organize sanayi bölgelerine, çocuklar için ücretsiz kreş yapılması. Böylelikle kadınların işyerine çocukları ile birlikte gidip gelmelerinin sağlanmaları gibi. Genelleme şudur ki kadınlar aynı mevki de çalışsa bile erkekten daha az maaş almaktadırlar. Bu konuda bir farkındalık yaratıp bunu bir raporla hükümete sunmak istiyoruz. Kadının yerinin iyileştirilmesi, Türkiye’nin ekonomisine yüzde 100 katkı sağlayacaktır. Kadın, şu anda ekonomide ciddi anlamda çok az yer kaplamakta. Tam anlamıyla, gerçekten bir eşitlikle ekonomide yerini alırsa bunun Türkiye için çok büyük bir adım olacağını biliyoruz. Ve ekonomide çok büyük aşamalar kaydedileceğini yetkililerle paylaşarak elimizden geldiğince de bunu artırma yönünde çalışmalar yapıyoruz.”
VAROŞTAKİ ÇOCUKLARI TİYATRO İLE BULUŞTURDUK
İşkad neler yapıyor, kadın ve çocuklarla ilgili?
“Kültür sanat anlamında, kadınların girişimciliğe özendirilmesi, sorunlarının daha iyi bilinmesi yönünde çalışmalarımız var. Kadınların dış ticaret ve özellikle üretim yapan firmalarla bağdaştırılarak yönlendirilmesi, bu konuda mentörler sağlanması, buradaki lokal kadın girişimcilerimizin ulusal ve uluslar arası çapta çalışan diğer kadın girişimcilerle buluşturarak ufuklarını açmaya yönelik çabalarımız var. Türkiye’nin en eski kadın derneğiyiz. Örnek olacak çalışmalar sergiliyoruz. Hem yetişkinleri hem de çocukları beyin gelişiminde etkili olacağını düşündüğümüz sanat etkinlikleriyle buluşturuyoruz. Cuma günü Ayşe Kulin’i ağırlayıp bir söyleşi yapacağız. Dezavantajlı bölgelerdeki çocukları tiyatro ile buluşturduk. Yazdıkları kompozisyonlarda en çok tiyatroya gitmekten mutlu olduklarını, ayrılırken el sallayışımızdan bile nasıl mutlu olduklarını anlatmışlar. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Eğitime yaptığınız katkı kadar kültür sanata yaptığınız katkı da çocukların gelişimi için çok önemli. Çocuklar tiyatroya giderek sosyalleşiyor, aile ve okul dışında bir başka çevre de keyif alınacağını görüyor.
SULTANAHMET PATLAMASI TURİZMİ BİTİRDİ
Turizmci bir iş kadını olarak sektörle ilgili neler söylemek istersiniz. Doların yükselmesi turizme nasıl yansır?
“Döviz kuru arttıkça, alım gücü artacağından normal şartlarda yabancı turist daha çok gelir. Ulusal sorunumuz şu. Bu bugüne dayanmıyor. Sultanahmet’teki patlamayı hatırlayın. Bu patlamadan sonra yabancı turistler kademeli olarak çekildi. Yıllardır en çok sattığımız gemi gezileri vardı. İstanbul’dan kalkan büyük kruvaziyerler İstanbul’a gelirdi. Bizim için ne kadar büyük bir kazançtı. O gemiler, kalıyor para ödüyor, giriyor-çıkıyor para ödüyor. Venedik’e kadar gidip geri dönüyordu. Çok güzel rotalar vardı. Bir firma o gemiyi kaldırdı. Yavaş yavaş diğerleri de çekildi. O zaten darbeydi. Direkt radikal karar aldı o gemiyi çektiler. Sultanahmet bomboş şimdi. Türkiye’de Kapalıçarşı’da esnaf kapatıyorsa ciddi sıkıntı var demektir. “
GÜVENLİ OLMAYAN ÜLKEYE TURİST GELMEZ
“Bizim sorunumuz güven sorunu, Türkiye güvenli ülke olmadıktan sonra kimse gelmez. Irak’a gidermişiniz. Halbuki şu anda bir şey yok. Şu anda öyle görüyor adam. İngiliz bir yazar, Türkiye’deki rezervasyonları artırmalıyız diye yazı yazdı. ‘Her yerde bomba patlamıyor’ diye yazmış ama kim duyacak. Güven şart. Para-satış vb. ama güvenli ülke olmamız şart. Güven olmadıktan sonra insanlar niye gelsin, hayatını niye riske etsin. Tatil yapacakmış, gelmez, gider Yunanistan’a.”