HALK İRADESİNİ YENİDEN SARAYA VERMEK İSTEMİYORUZ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Gözütok’un Egemen’de yayınlanan “Anayasa görüşmeleri için AK Parti, MHP ile sağladığı uzlaşmayı CHP ile de sağlamalıydı” sözlerini yorumladı. Barut, “Gözütok, bu açıklamayla CHP’ye verdiği önemi gösteriyor” dedi.
Barut, yaptığı açıklamada, partisinin birlik ve beraberliği sağlayan ve isteyen bir yapıda olduğunu bildirdi. Barut, “Diyoruz ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk o günkü şartlarda Osmanlı’dan kul milletten aldığı yetkiyi parlamenter sistem ile halkın iradesine vermiştir. Bu yetkinin yeniden Saray’a verilmesine karşıyız, tek adamlığa karşıyız. Atatürk’ün ilke ve inkılapları çizgisinde, herkesle birlikte oluruz. Biz, 94 yıllık parlamenter sistemde cumhuriyet ve demokrasiye yapılan saldırıya karşıyız. Bu etrafta kim varsa bizimle hareket edebilir” diye konuştu.
KAYGI DUYAN HERKES HAYIR DEMELİ
Referandumda ‘Hayır’ demenin hayra işaret olduğunu kaydeden CHP İl Başkanı Ayhan Barut, şöyle devam etti: “Hayır da hayır vardır. Bugün için ülkesini seven herkesin aslında görevidir. CHP partiler arası mücadele yapmayacak, bizi o tuzağa çekmeye çalışsalar da bu AKP ile CHP’nin yarışı değildir. Hayır demeyi memleket meselesi görüyoruz. Cumhuriyet ve demokrasi meselesi gördüğümüz için ülkesini seven AKP’lisi, MHP’lisi, bütün partileri, sivil toplum örgütlerinin hepsinin bu mücadeleye destek vermesini istiyoruz. ‘Evet-Hayır’ bandında bu referandumu götürmek istiyoruz. CHP’liler bu işin amiral gemisi, lokomotifi olabilir. Birlikteliği partinin üstüne taşıyarak bu referandumu götürmek istiyoruz. Ülkesini seven herkes, demokrasiden, cumhuriyetten yana kaygı duyan herkesin referandumda hayır demesi, cumhuriyete sahip çıkması lazım.”
BUNUN ADI REJİM DEĞİŞİKLİĞİDİR
CHP’nin, Saadet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ile diğer bütün partileri bu çizgeye çağırdığını dile getiren Barut, şöyle devam etti: “Atatürk çok zor şartlarda bu ülkeyi, cumhuriyeti kurmuş, demokrasiyi yerleştirmiş. Yönetimi halka teslim etmiş demiş ki ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ Bugün gelinen noktada, devlet başkanlığı, partili cumhurbaşkanlığı gibi anayasa değişikliği, başkanlık, yarı başkanlık gibi sistemlerin tamamı rejim değişikliğidir. Biz rejim değişikliği olmasın, Türkiye Cumhuriyeti ve demokratik sistem ve parlamenter sistem kalsın, devam etsin diyoruz. Bu şartlarda anlaşan, bu çizgilerde olan herkes aynı düzende hareket edebilir. Tüm yetkileri, yasama, yürütme, yargı olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin tek adam elinde toplanmasına karşıyız. Başbakanlığın kaldırılmasına karşıyız. Kanun Hükmündeki kararnamelerle tek kişinin kanun yapma, Meclis’i feshetme, anayasa yapma tek kişinin dudağının arasında olan sisteme karşıyız.”