Adana’da taşeron işçileri, kadroya alınmaları için eylem yaptı. Abidin Dino Parkı’ndaki eyleme, Cumhuriyet Halk Partisi, Gelecek Partisi ile İYİ Parti yöneticileri de destek verdi. 

Tüm Kamu-Der ve Tüm Büro-Sen Genel Başkanı Halit Önük, burada yaptığı konuşmada, taşeron işçiliğin bugün milyonlarca yurttaşı doğrudan ilgilendiren toplumsal bir yara olduğunu söyledi. Kamuda çalışan yüz binlerce taşeron işçisine verilen kadro sözlerinin halen yerine getirilmediğini anlatan Önük, “Son dönemde taşeron işçilerle ilgili iktidar tarafından çeşitli çalışmalar sürdürülüyor olsa da,  bu çalışmalar konunun doğrudan tarafı olan sendika, dernek, işçi ve uzmanlarla paylaşılmamaktadır. Bu sorunun doğrudan taraflarıyla görüşülerek ortak çözüm bulunması gerektiğini, yaptığımız toplantılarda ve kitle iletişim araçları vasıtasıyla her zaman vurguladık. Ortak çözüm bulunması konusunda mücadelemiz sürecek.” dedi. 

Önük, 21. yüzyılda, taşeron işçilik sisteminin “kölelik düzeni” anlamına geldiğini anımsatarak, işverenin; taşeron işçisini alt işlerde, tam kadro hakkına sahip olmadan daimi, süreli, ya da geçici işçi statüsüyle çalıştırdığını kaydetti. Önük, “Bu sistem ile işçilerin emeği, ucuz ve güvencesiz şekilde sömürüye açık hale getirilmektedir.” ifadelerini kullandı. 

TAŞERON İŞÇİLİK ÇALIŞMA HAYATINI KURALSIZLAŞTIRIYOR

Taşeron işçilik sisteminin çalışma yaşamını kuralsızlaştırdığını kaydeden Önük, taşeron işçilerin örgütsüz olmasının; haklarının gasp edilmesine, ücretlerinin düşük olmasına, uzun çalışma sürelerine ve çalışma şartlarının ağırlaşmasına ortam hazırladığına değindi. Önük, “Taşeron işçiler, en ağır işi yapmakta,  ücretin ise en hafifini almaktadırlar. Aynı işyerindeki diğer çalışanlarla eşit işi yapmalarına rağmen eşit ücreti alamamakta ve ayrımcılığa uğramaktadırlar” diye konuştu.

Taşeron işçilerin önemli bir sorununun da düzenli ücret alamamaları olduğuna dikkat çeken Halit Önük, şunları kaydetti: “Taşeron işçilik sistemi, iş cinayetlerini de artırmaktadır. Kâr hırsı, işçilerin hayatının önüne geçmekte ve işçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir. Taşeron işçiler, kadrolu işçilerin yararlandığı sosyal haklardan yeterince yararlanamamaktadır. Kadrolu çalışanlara verilen yakıt, ulaşım, aile ve çocuk, yemek gibi sosyal hakların tamamı taşeron işçisine verilmemektedir.”

MİLLİ EĞİTİM İŞÇİLERİ 2 AY EVİNE EKMEK GÖTÜREMEYECEK 

Kamu hizmetinin devamlılık gerektiren bir hizmet olduğunu kaydeden Önük, buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki okullarda görev yapan geçici hizmet işçilerinin okulların kapanmasıyla 15 Haziran itibariyle işsiz kalacağını vurguladı. Önük, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu arkadaşlar, evine ekmek götüremeyecek. Aynı okullarda daha önce işe alınmış olan kadrolu hizmetli, memur ile eğitimciler 12 ay üzerinden çalışıyor. Yaklaşık 32 bin geçici hizmetliye ise  ‘Okullar kapalı, sizi çalıştırmayacağız’ deniliyor. Aynı okullarda farklı uygulamayı kabul etmiyoruz. Ve bu haksızlığa,  adaletsizliğe ‘Hayır’ diyoruz.  MEB ve geçici işlerde çalışanlar, kamu hizmetinin sürekli olması gerektiği gerçeği göz önüne alınarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçilerin hak kaybına uğramaları önlenmeli ve çalıştıkları işyerlerinde daimi kadroya alınmasını istiyoruz. Devlet, ucuz işgücü ve güvencesiz çalışma rejimini sürdüren değil, bunu önleyen olmalıdır. Kamu hizmeti, piyasa işleyişine terk edilemez. Kar hırsı, kamu hizmetinin önünde engeldir.”

AYRIMSIZ VE ŞARTSIZ DERHAL KADROYA ALINMALI

Taşeron işçilerin kadrolu olarak çalışmasının bir hak olduğuna değinen Halit Önük, “Kadro hukuken kazanılmış hakları ile birlikte değerlendirilmeli, kadroya geçişte tüm kazanılmış haklar korunmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler,  ayrımsız, şartsız derhal kadroya geçirilmelidir. Taşeron işçisine verilecek kadro, emekçinin hakkıdır. Talebimiz; Belediye, İl Özel idareleri, Sağlık, bilgi işlem,  yemekhane, starvasyon görüntüleme, diyaliz, fizik tedavi Merkezi çalışanları, kiralık araç şoförleri, 4 Aralık mağdurları, jokerler, Pıctesve sosyal tesis çalışanları, kısacası mağdur olan tüm kesimler için kadro verilmesidir.  Kamuda taşeron işçi sorununun çözülmesi durumunda özel sektördeki taşeron işçiler bakımından da örnek teşkil edecektir.” diye konuştu. 

TAŞERON İŞÇİNİN HAKLARINI ALANA KADAR YANLARINDA OLACAĞIZ 

Önük, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taşeron işçilerin başta kadro olmak üzere sorunlarının çözümü konusunda yanlarında olduğumuzu bir kez daha dile getiriyoruz. Konunun çözümü için önerilerimizi, itirazlarımızı ve taleplerimizi başka kamuoyu olmak üzere kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri ile ilgili bakanlıklara aktarmaya devam edeceğiz. Taşeron işçilerin hak ettikleri ücret ve sosyal hakları alana kadar konunun takipçisi olacağımızı beyan ediyor. Tüm işçi arkadaşlarımızı örgütlü mücadele etmeye çağırıyoruz.”