CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, yazılı bir açıklama yaparak, 25 Eylül Dünya Eczacılar Günü’nü kutladı.


Stratejik ana sağlık personeli olan eczacılar, sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir halkasıdır.
Ancak son yıllarda Hükümetin reform olarak sunduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilaç
alanındaki yeniden yapılandırma, eczanelerin payına daha çok iş yükü ve daha fazla zarar
olarak dönmüştür. Eczacılık, ekonomik ve sağlık politikalarından etkilenip her geçen gün
ekonomik erozyona uğrarken, sorunları da katlanarak artmıştır.
Kronik sorunlar nedeniyle çalışanlarıyla birlikte 70 bin kişilik büyük bir aile olan eczacılar,
bugünü bayram olarak kutlayamamaktadır. Kârın ilaca bağlı olarak belirlenmesi, ciro
azalışının eczanenin kârını azaltması nedeniyle eczacılar en temel işletme giderlerini dahi
karşılayamayacak duruma gelmiştir.
Ecza depolarına olan borçlarını kredi borçlarıyla kapatan, ekonomik olarak var olma
mücadelesi veren eczacıların yarısı kepenk kapatma tehlikesiyle karşı karşıyadır. 2009 yılında
çıkan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin hala güncellenmemiş olması sorunu büyütmektedir.
Talepleri karşılanmayan eczacılar hak arama mücadelesine girmiş, beyaz önlükleriyle 16
Ekim’de “Büyük Eczacı Mitingi”ni düzenlemek zorunda bırakılmıştır.
İktidarın yanlış politikalarıyla eczacılık mesleğinin geleceği de tehlike altındadır. Her yıl
birbiri ardına açılan alt yapıdan yoksun eczacılık fakülteleri nedeniyle yakın bir gelecekte
eczacıları işsizlik beklemektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın “Beyaz Reform’ olarak adlandırdığı uygulamadan kamu eczacılarının
payına hayal kırıklığı düşmüştür. Kamu eczacıları bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından
değersizleştirilmiş, yönetmelikle hastane eczacıları gelir eşitsizliğine uğramıştır. Diş
hekimleri ile aynı süre eğitim alan kamu eczacıları hem taban ödemede hem teşvik
ödemesinde unutulmuştur.
Ülkemizde son yıllarda artan “sağlık çalışanlarına şiddet” maalesef eczacılara kadar
uzanmıştır. Neredeyse her gün yapılan mevzuat değişiklikleri, bulunamayan ve/veya
ödenmeyen ilaçlar nedeniyle hasta ile eczacı karşı karşıya bırakılmaktadır. Hastalardan alınan
katkı/katılım paylarının sorumlusu gibi görünen eczacılarımızla, yurttaşlar arasındaki sevgi ve
saygı büyük yara almıştır.
Verimli ve düzgün çalışan bir provizyon sisteminin kurulamaması, kamuda, hastanelerde ve
ilaç sanayinde eczacılara yönelik kadroların oldukça sınırlı olması, eczacısız hastanelerin
bulunması, özellikle hastane eczacılarının depo sorumlusu gibi görülmesi eczacıların bir an
önce çözülmesini istediği acil sorunlardır.
Tüm olumsuz koşullara rağmen yaşadıkları sorunların bir an önce çözülmesi dileğiyle, değerli
meslektaşlarımın 25 Eylül Dünya Eczacılar Günü’nü kutluyorum. Eczacıya hak ettiği değer
verilmelidir!