“Yüreğir Devlet Hastanesi çalışanları çok huzursuz”

 

 Nennioğlu, şube yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, sürekli taşınan Yüreğir Devlet Hastanesi çalışanlarının çilesine son verilmesi çağrısında bulundu.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Adana’yla özdeşleşen ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nin hasar görmesi üzerine, geçici olarak Yüreğir Devlet Hastanesi’ne taşındığını anımsatan Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, “Yüreğir Devlet Hastanemiz kuruluş olarak eski olmasına rağmen ilk binası yıkılmış bunun üzerine hastane, Eski Numune Hastanemizin boşalttığı binaya taşınmış buradan da yine şu anki binasına Numune Hastanesi Şehir Hastanesine taşınınca gelmiştir” dedi.
“Personeli ile hastaları sürekli taşınmaktan yorulmuş olan bu insanlar daha iki ay evvel bütün memurlar bölgeyi terk ederken çocukları ile birlikte hastanelere gelip depremzedelere hizmet veren yiğit, cefakar sağlık çalışanlarımızdır” diyen, Başkan Nennioğlu, devlet büyüklerine de seslenerek, şu çağrıyı yaptı:
“Çok değerli sağlık çalışanları, Sağlık-Sen Adana Şubesi olarak Çukurova Üniversitesi Balcalı Tıp Fakültesi Hastanesi’nin, Yüreğir Devlet Hastanesi hizmet binasına taşınması ile ilgili yapacağımız basın açıklamamıza hoş geldiniz. Ülkemiz Cumhuriyet tarihinde hiç görmediği salgınları ve felaketleri maalesef şu üç sene içerisinde görmüş birçok vatandaşını da bu felaketlerde kaybetmiştir. Bugünde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen fiziki olarak 11 ilimizi, psikolojik olarak ise bütün İllerimizi etkileyen depremlerde 40.000’den fazla canımız vefat etmiş, binlerce insanımız da yaralı olarak bu felaketlerden etkilenmiştir. 
​Bu depremler sırasında şehrimize 52 senedir hizmet veren ve şehrimiz ile özdeşleşen marka kurumumuz Balcalı Hastanemiz hasar almış, güçlendirilmesi yapılıncaya kadar geçici olarak yine şehrimizin kuruluş olarak en eski hastanesi olan tarihi 1800’lü yılların sonlarına dayanan Yüreğir Devlet Hastanesi’nin bugün içerisinde olduğu binasına taşınmasına karar verilmiştir.
Yüreğir Devlet Hastanemiz kuruluş olarak eski olmasına rağmen ilk binası yıkılmış bunun üzerine hastane, Eski Numune Hastanemizin boşalttığı binaya taşınmış buradan da yine şu anki binasına Numune Hastanesi Şehir Hastanesine taşınınca gelmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere Hastanemiz son 6-7 sene içerisinde sürekli taşınmış çalışanlarımız bu süreçte hem maddi hem manevi olarak mağdur olmuşlardır. Bizler devlet büyüklerimizden Adana’da bulunan sağlık çalışanlarının da birer vatandaş olduğunu ve depremzede olduklarını, alacakları kararlarda günlerdir evlerine giremeyen bu insanların nasıl etkilerinin olacağını iyi hesaplamalarını istiyoruz.
​Personeli ve hastaları ile sürekli taşınmaktan yorulmuş olan bu insanlar daha iki ay evvel bütün memurlar bölgeyi terk ederken çocukları ile birlikte hastanelere gelip depremzedelere hizmet veren yiğit, cefakar sağlık çalışanlarımızdır. Yüreğir Devlet Hastanesinin tüm çalışanları çok ama çok huzursuzdur. Karar vericilerin iki hastanenin taşınması ile ilgili sağlık çalışanlarının herhangi bir mağduriyetine sebep vermeyecek şekilde bunu yapmalarını talep ediyoruz.
​Bunun için; 
1- Yüreğir Devlet Hastanesi binası, cihaz, malzemeleri ve insan kaynakları ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne bağlanarak birlikte çalışmaları sağlanabilir.
2- Balcalı Hastanesi halihazırda hastane hizmetlerine mevcut imkanları ile devam edebilmektedir. Balcalı Hastanesi mevcut binaları ve imkanları ile kendi binalarında çalışmalarına devam etsin, Yüreğir Devlet Hastanesi’nin de kendi yerinde devam etmesini talep ediyoruz. Şunu bilmenizi isterim ki bu hastane Yüreğir Devlet Hastanesi’nin olup yine Yüreğir Devlet Hastanesi olarak kalacaktır. Son söz olarak Yüreğir Devlet Hastanesi çalışanlarının çilesi son bulsun. Bununla ilgili yetkililerden sağlık çalışanlarını rahatlatıcı açıklama bekliyoruz. Sözlerime son verirken hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, deprem felaketinde vefat eden bütün insanlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim. Ayrıca Yüce Mevlamdan bundan sonra bu Kadim millete bu tür acıları bir daha yaşatmamasını niyaz ederim. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun”