TÜRKİYE’NİN EN BAŞARILI 10 KADININDAN BİRİ
AY-SA El ve Ayak Bakım Merkezi yetkilisi Podolog Sibel Seçkiner, Almanya Essen’de Podoloji eğitimini tamamlayarak, Akdeniz bölgesinde bir ilki gerçekleştirdi. Seçkiner, Mersin ve Adana’da ilk ayak sağlığı merkezini kurdu. Aynı zamanda Türkiye'de Gelişim Üniversitesi podoloji mezunu olan Seçkiner, podolog olarak mesleki hayatına 14 yıl önce AY-SA Ayak Sağlığı Merkezi'ni hizmete açarak başladı. Türkiye’de bu işi yapan ilk 10 kişiden biri olan Seçkiner, 17 yıldır bu alanda çalışmalar yürütüyor. Sektörde ayak sağlığı merkezi olarak ilk açılan kurum olma özelliği taşıyan AY-SA Ayak Sağlığı Merkezi’nde diyabetik ayak bakımı, tırnak, mantar, nasır, siğil, egzama. Kişiye özel tabanlık, kişiye özel ayakkabı çalışmaları yürütülüyor. Seçkiner aynı zamanda, Başkent Hastanesi Çukurova Polikliniği'nde Podolog, olarak hizmet veriyor.
15 YILDIR AYNI YERİMİZDE HİZMET VERİYORUZ
Müşterilerimizin sağlığı ve rahatlığı bizim önceliğimizdir diyen Seçkiner,, kişilerin ihtiyaçlarına özel çözümler sunduklarını ifade etti. Seçkiner; “Çatlak topuk bakımı, tırnak batması tedavisi, mantar tedavisi, pedikür, manikür gibi farklı hizmetlerimizle müşterilerimizin tüm ayak ve el bakım ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Aynı zamanda kişiye özel tabanlık hazırlıyoruz. Bu alanda da bir ilkiz, çünkü bu konuda çok fazla sorun yaşayan insanlar var. Örneğin halk arasında sık görülen önemli bir sağlık sorunu topuk dikeni rahatsızlığına özel tabanlık yapıyoruz. Çocuk ayak bakımı, hamilelik ayak bakımı, sporcu ayak bakımı yapıyoruz. Batık tırnakta cerrahi bir işlem uygulamadan ağrısız bir şekilde tedavi ediyoruz. 15 yıldır AY-SA Ayak Sağlığı Merkezi olarak aynı yerimizde hizmet veriyoruz. Ayrıca Adana'da Gazipaşa, Güzelyalı, Mersin, Ankara'da şubelerimiz var” diye konuştu.
BÜTÜN PERSONELİMİZ PODOLOG
Her medikal bakım yapan kişinin podolog olmadığını ifade eden Seçkiner, podologun üniversitede bu bölümü okumuş sağlık teknikeri olduğunu vurguladı. Seçkiner; “Türkiye'de bu bölüm yaklaşık dört üniversitede var. Buradan mezun olan kişiler podologtur. Biz podologlar aynı zamanda endokrin, dermatolog, ortopedist birçok hekimle iş beraberliği içerisinde çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda üniversitelileriz. Çalışan bütün personellerimiz podologtur. Bu işte alaylı çalışan arkadaşlara gerçek anlamda tedavisel işlemlere asla girdirmiyoruz. Bu işlemlerin mutlaka bir podolog tarafından yapılması gerekiyor. Bu alanda yeni mezun olan üniversiteden arkadaşlar gelip stajlarını tamamladıktan sonra çalışma haklarına aynı zamanda sahip oluyorlar. Birçok öğrenci yetiştirmişliğimizde var” şeklinde konuştu.
YANLIŞ UYGULAMALAR HAYATINIZI KARARTMASIN
Yanlış uygulamaların insanlara geriye dönüşü olmayan ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Sibel Seçkiner, şu uyarılarda bulundu. Seçkiner; “Almanya'da insanlar tırnaklarını süsletmek için protez tırnak uzmanlarına giderler. Ama sağlıklarıyla ilgili mutlaka bir podologa danışmak zorunluluğu vardır. Podolog olmayan kişiler ben bu işlemi yapıyorum, tedavi ediyorum dese de maalesef bu işte gerçek anlamda ehliyeti olan insanlar değil. Böyle bir durumda işlem yapan insanın mutlaka diplomasını sorsunlar. O yüzden de mutlaka hastalarımıza şunu öneriyorum gittiğiniz kliniklerin bir podolog olması ve kullandıkları malzemelerde mutlaka bir sterilizasyon odası olmalı yani otoklav kullanıyor olmalılar. Her şey kişiye özel hazırlanıyor olmalı. Eğer bunlara dikkat edilmezse maalesef günümüzde birçok hastalık o kadar çok arttı ki en büyük nedenlerinden biri de bu yanlış uygulamalardır”.
BULAŞICI HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Tırnaklarda yanlış ve hijyen olmayan uygulamaların kanser ve birçok hastalığı beraberinde getirdiğine dikkat çeken Seçkiner şunları söyledi; “Birçok hastalığın en büyük temeli maalesef tırnak kesimiyle ve kütikül dediğimiz etlerin kanamasından dolayı oluşabiliyor. Yeterli hijyen uygulamalarının yapılmadığı yerlerde tırnaklardan bulaşan hastalıklar öncelikle HIV virüsü, hepatit, tırnak mantarı, tırnakta kalıcı hasarlar bir çok bulaşıcı hastalığı maalesef kan yoluyla buralardan alıyoruz. Bir de tırnak bakımına yeterli önem verilmiyor. Ayaklarımız kapalı olduğu için çok önemsemiyoruz aslında vücudumuzun en çok yükünü taşıyan ayaklarımız. Ayrıca bizim en çok hitap ettiğimiz hasta tipimiz diyabet hastalarıdır. Diyabet hastalarına şu çağrıyı yapmak istiyorum. Eğer diyabetliyseniz ayak bakımı yaptırmak için fazladan bir nedeniniz var. Diyabet hastalarında ilk belirtiler önce ayaklarda başlar doğru bakımın yapılmaması maalesef ayak parmağından tutun da hastamızın diz kapağına kadar kesilmesine neden olabilir”.
DOKTORLARLA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ
Ayak sağlığı merkezlerinin çok daha üzerinde çalışmalar yaptıklarının altını çizen Seçkiner; “Özellikle aramızdaki en büyük fark sterilizasyonda mutlaka otoklav kullanıyoruz. Bizdeki kullanılan bütün malzemeler kişiye özel açılıyor. Her hastanın öncesinde mutlaka her şey otoklavdan geçip sterilizasyon odasında temizlendikten sonra hastaya uyguluyoruz. Hastane sistemi çalışıyoruz. Her tedavi kişiye göre değişir. O yüzden her hastanın, ayağındaki problem mantar değildir. Hastalarıma mutlaka önce bir hekim tarafından kültür alınmasını öneriyorum. Teşhis konduktan sonra hekimle beraber çalışırız. Hekim ağızdan ilacı varsa yazar. Biz manüel uygulamalarını yaparız. Günlük kullanması gereken tabanlığını, pudrasını, çorabına kadar destek oluruz. Yanlış kullanılan bir çorap tırnak batığına, mantara neden olabilir. Yanlış kesilen bir tırnak, tırnak batığına tırnağımızda oluşacak enfeksiyona neden olabilir. O yüzden bunlar birbiriyle çok bağlantılı ve çok önemli”.
İŞİMİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM
2024 yılı hedeflerinden bahseden podolog Sibel Seçkiner, 2024 yılının Mart ayında Almanya’da bir şube projeleri olduğunu dile getirerek, aynı zamanda Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi'nde hastanenin içerisinde podolojiyle ilgili bir bölüm kurmayı hedeflediklerini kaydetti Seçkiner; “Bu konularda şu anda görüşmeler halindeyiz. Rabbim inşallah 2024’te bunları bize nasip eder” dedi. Bu kadar başarıyı çok çalışmaya borçlu olduğunu ifade eden Seçkiner, işini çok sevdiğini ifade ederek, “her şeyde çok mükemmeliyetçiyim” diye konuştu. Seçkiner; “Sürekli okuyorum aynı zamanda kendi alanımla ilgili yüksek lisansımı da bitirdim. İşimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Yaptığınız bir işin en iyisi olmalı ve bu alanda da Adana'da çok iyi noktada olduğumuzu düşünüyorum. Adana değil Türkiye genelinde çok iyi noktalarda olduğumuzu düşünüyorum. Ama daha da iyisini, daha da fazlasını yaparak, daha çok insana ulaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.