“Su arz-talep dengesi gittikçe kırılgan hale geldi”


 TBB, Türkiye genelindeki Su ve Kanalizasyon İdareleri Genel Müdürlüğü yetkililerini Ankara’da aynı masa etrafında topladı. TBB’de düzenlenen toplantıda 1981 yılında hazırlanıp yürürlüğe giren 2560 Sayılı İSKİ Kanunu’nun uygulama sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. 
TBB’nin internet sitesindeki bilgilere göre, toplantının ilk gününde, Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde su ve kanalizasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin temel yasal çerçeveyi oluşturan İSKİ Kanunu’nun mevcut durumu ve geliştirilmesi gereken yönleri değerlendirildi. Kentsel su yönetiminin planlı, sürekli ve sürdürülebilir biçimde yürütülmesi, su kaynaklarının korunması ve çevre sağlığının desteklenmesi açısından yasanın taşıdığı önem de vurgulandı.
“Su sadece teknik altyapı konusu değil, sürdürülebilir kalkınma meselesidir”
Toplantının açılış konuşmasını yapan TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız, suyun yalnızca yaşamın kaynağı değil, aynı zamanda kalkınmanın ve toplumsal refahın da temeli olduğunu belirtti. İklim krizinin artık yerel yönetimlerin politika merkezine yerleştiğini ifade eden Yıldız, su arz-talep dengesinin gittikçe kırılgan hale geldiğini söyledi. İklim değişikliğinin etkisiyle önümüzdeki beş yıl içinde, Türkiye’nin bazı havzalarında su stresi seviyesinin, yüzde 70’lere kadar çıkabileceği vurgusunda bulunan Yıldız, “Yaşanan süreç suyun, artık sadece teknik altyapı konusu değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma meselesi haline geldiğini gösteriyor.” dedi.
Arıtılmış suyun yeniden kullanımının önemine de değinen Yıldız, bunun bir yandan yeni su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltacağını diğer yandan enerji verimliliği, karbon emisyonlarının düşürülmesi ve döngüsel ekonomi hedeflerine doğrudan katkı sağlayacağını belirtti. Yıldız, konuşmasında ayrıca su kayıpları, enerji maliyetleri ve altyapı sorunlarına dikkat çekti. Ülke genelindeki su kayıp-kaçak oranının ortalama yüzde 33 olduğunu belirten Yıldız, “Bazı şehirlerde oran yüzde 20’nin altına inerken, kimi yerlerde ne yazık ki yüzde 50’lere yaklaşıyor. Bu durum kaynaklarımızı dikkatli yönetmemiz gerektiğini gösteriyor.” dedi. Enerji giderlerinin su idarelerinin bütçelerinde yüzde 30–40 arasında yer tuttuğunu da vurgulayan Yıldız, altyapıların yaşlanmasının da sistem verimliliğini olumsuz etkilediğini ifade etti.
“Su yönetiminde dayanıklı bir altyapı kültürü hedefliyoruz”
Yıldız, su ve kanalizasyon idarelerinin destekçisi olarak Türkiye Belediyeler Birliği’nin teknik rehberlik, mevzuat danışmanlığı ve iyi uygulama paylaşımı konularında yanlarında olduğunu belirtti. Toplantının amacının, su yönetiminde kaynaktan kullanıma kadar yaşanan sorunları ele almak ve çözüm önerilerini yerel düzeyde değerlendirmek olduğunu ifade eden Yıldız, daha güçlü ve dayanıklı bir altyapı yönetim kültürü oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Belediyeler ile su idarelerinin ayrılmaz bir bütün olduğunu vurgulayan Yıldız, “Biri planlarken diğeri uygular; biri yönetirken diğeri sahada hayat verir.” ifadesini kullandı. Paylaşılan deneyimlerin ve çözüm önerilerinin yerel yönetimlerin su yönetimi kapasitesini güçlendireceğine inandığını söyleyen Yıldız, toplantının ülkenin su yönetimi politikalarına katkı sağlayacağını temenni etti.