10 Ocak Kutlu Mu, Buruk Mu?

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü üzerine bir söyleşi…

  Gazetecilik… Bir elinde şerefim dediği kalemi, bir elinde umut meşalesini taşıyanların oluşturduğu günümüzün en zor mesleklerinden… Ötekileştirilen, kendinden olmayanı dışlama yordamıyla değersizleştirilenlerin listesinde belki de artık en başta yer alıyor bu meslek. Bu mesleğin bir de yılda bir kez kutlanan (anılan!) bir günü var. Biz de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeni ile Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile bir söyleşi gerçekleştirdik. -Gazeteciler, günümüzde çok zor şartlar altında çalışmakta. Siz bu konuda hem Adana hem ülke açısından bakacak olursak neler söylersiniz? Biz gazeteciler gününü bayram olarak değil haklarımızı savunduğumuz bir gün olarak kutluyoruz. Çünkü gazetecilerin sosyal hakları her geçen gün ellerinden alınıyor. Medya sektöründe sendikalaşma %15’in altına düşmüştür. Bundan yıllar önce tüm gazetelerde sendikalaşma varken şimdi neredeyse yok denecek kadar az. Günümüz gazetecileri patron gözetiminde çalışmaktadır. Eskiden bir gazeteci önemli bir haber yaptığında ödül alırdı, şimdi işlerinden olmakta hatta tutuklanmaktadır. Onun için gazeteciler şu an çok zor şartlar altında çalışmaktadırlar. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nun Basın bölümünde yer alan eksikliklerin düzeltilmesi gerekmektedir. Bugün tüm dünyada en önemli tartışma konusu basın özgürlüğü iken ülkemizde bu konu, bırakın konuşulmasını, engellenmektedir. Öte yandan Türkiye’de gazeteciler maddi açıdan da zor şartlar altındalar. Bunun tam aksi olmalı, gazeteciler madden güzel şartlara sahip olmalı ki, kalemini satmasın. “İletişim Fakültesi mezunları bile başka mesleklere yöneliyor!” Halkın haber alma hakkını savunmak bir erdemdir. Bu meslekteki insanların değer görmesi, maddi manevi olumlu yaşaması gerekmektedir. Eskiden en gözde mesleklerdendi gazetecilik. Artık iletişim fakültesi mezunları bile bu meslekten kaçıp öğretmenliğe ve başka mesleklere yönelmektedirler. Bu fakültede eğitim gören öğrencilerin staj süresini verimli değerlendirmesi, sendikalaşmayı öğrenmesi, mesleği kavraması gerekmektedir. Bu anlamda akademisyenlere de büyük rol düşüyor. -Bence bir hakkın günü kutlanıyorsa, bu hakka muhtaç insan topluluğu var demektir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Evet, söylediğiniz gibi tabi ki. Sigortasız, kadrosuz çalışan sayısı çok fazla. Gazetelerin ihtiyaçlarının bir kısmını devlet karşılamalı ki gazeteciler mesleklerini icra edebilsin. Özellikle yerel medyaya destek verilmeli ve böylelikle halkın hakkını savunan gazetecilik yaşatılmalıdır. Öte yandan gazeteciler de sendikalaşmaya önem vermelidir. Çünkü kendi hakkına sahip çıkmayan bir gazeteci halkın haber alma hakkını savunuyor olamaz diye düşünüyorum. Bu söyleşi aracılığı ile demokrasi ve basın özgürlüğünün ülkemize bir an önce gelmesini temenni ederek tüm arkadaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.