ÇULHAOĞLU: HÜKÜMETİN BAŞARISIZ TARIM POLİTİKALARI ÜLKEYE ZARAR VERİYOR

SİYASET 16.10.2021 - 09:15, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2068+ kez okundu.
 

ÇULHAOĞLU: HÜKÜMETİN BAŞARISIZ TARIM POLİTİKALARI ÜLKEYE ZARAR VERİYOR

Tarım Acil Eylem Planı biran evvel hayata geçirilmelidir. İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu yaptığı yazılı basın açıklamasında; İktidarın uygulamakta olduğu başarısız tarım politikaları ülkemizde tarım üretiminin azalmasına ve ülkemizin tarımda ithalatçı konuma getirilmesine sebep olmuştur. Uygulanan yanlış politikalar çiftçimizi de ağır koşullar altında tarım faaliyeti gerçekleştirmeye mecbur etmektedir. Tarımda girdi maliyetleri, üreticinin borç yükü her geçen gün artarken Türk çiftçisinin üretim kabiliyeti günden güne erimektedir. Ülkemizde çiftçimizin toplam borç tutarı 220 milyar Türk Lirası seviyesine ulaştı. Ak partinin tarımın milli bir mesele olduğunu ve tarımsal kalkınmanın önemini reddeden politikaları, tarım sektörünü ve çiftçimizi büyük bir buhranla karşı karşıya bırakmıştır. Çiftçimizin borcu artmakta, tarımsal üretim ve istihdam azalmakta, Türk Tarımı kendi kendine yetemeyen bir konuma doğru sürüklenmektedir. Şüphesiz bunun en büyük etkeni iktidarın ekonomi yönetimini kontrol edemiyor olması, yüksek enflasyon ve döviz kuruyla beraber girdi maliyetlerinin her gün yükselmesidir. Ülkemizde tarımsal girdi maliyetleri tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Döviz kurunun aşırı artışından kaynaklanan kimyasal gübre fiyatlarının artması ile son bir ay içerisinde; DAP Gübresi 6.800 Tl/ton’a, Üre Gübresi 6.650 TL/ton’a, CAN Gübresi 4.050 TL/ton’a, Ekim Gübresi (20.20.0) 4.500 TL/ton’a yükselmiştir. Son 1 yıl içerisindeki artış oranları, 100 ile 300 arasında değişiklik göstermektedir. Bu artışlara katlanarak artan tohum, ilaç ve mazot fiyatları da ayrıca eşlik etmektedir. Artan maliyetlerin dışında çiftçimizin bitmek bilmeyen borcu da tarımsal üretimde kriz koşullarını belirginleştirmiştir. BDDK verilerine göre Çiftçimizin 2021 Eylül ayı 161 milyar TL Bankalara; Tarım Kredi Kooperatiflerine ise 11,5 milyar TL olmak üzere toplam 172,5 milyar TL borcu vardır. Çiftçilerimizin ayrıca piyasaya yaklaşık 50 milyar TL borcu bulunmaktadır. Toplam borç tutarı 220 milyar TL’yi aşmıştır. Bu borçların yaklaşık 6 milyar TL’si kanuni takipteki borçlardır. Haciz işlemlerinden çiftçilerimiz fazlasıyla mağdur olmaktadır. Tarımsal üretim ve çiftçimizin getirildiği bu aşama, ülkemizi son yıllarda ithalatçı ülke konumuna sürüklemiştir. Örnek vermek gerekirse; iktidar, dünyanın en büyük gıda ithalatçısı Çin’i bile geride bırakarak ülkemizi dünyanın en büyük buğday ithalatçısı haline getirmiştir. Bu aynı zamanda cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday ithalatı seviyesidir. Buğday ithalatında belirlenen alım fiyatları yerli üretim için belirlenen taban alım fiyatlarından yüksek tutulmuştur. Yani kendi çitçimize kaşıkla verilen tarım desteği yabancı ülke çiftçilerine kepçeyle verilmektedir. Bu gidişata bir an önce son verilmesi için tarımsal üretime dayalı desteklerin artırılması, tarım sektörünün sübvanse edilmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi için “tarım acil eylem planının” hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ak Parti iktidarının milletimize verdiği zararlar gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bu nedenle, bu yönetim sisteminden kurtulmamız, Zengin, Mutlu ve Güçlü bir TÜRKİYE’yi inşa edebilmemiz için İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistemle “Milletimiz milletin evinde Türk Milleti ile birlikte yönetilmelidir”.

Tarım Acil Eylem Planı biran evvel hayata geçirilmelidir.

İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu yaptığı yazılı basın
açıklamasında;
İktidarın uygulamakta olduğu başarısız tarım politikaları ülkemizde tarım
üretiminin azalmasına ve ülkemizin tarımda ithalatçı konuma getirilmesine sebep
olmuştur. Uygulanan yanlış politikalar çiftçimizi de ağır koşullar altında tarım faaliyeti
gerçekleştirmeye mecbur etmektedir. Tarımda girdi maliyetleri, üreticinin borç yükü
her geçen gün artarken Türk çiftçisinin üretim kabiliyeti günden güne erimektedir.
Ülkemizde çiftçimizin toplam borç tutarı 220 milyar Türk Lirası seviyesine ulaştı.
Ak partinin tarımın milli bir mesele olduğunu ve tarımsal kalkınmanın önemini
reddeden politikaları, tarım sektörünü ve çiftçimizi büyük bir buhranla karşı karşıya
bırakmıştır. Çiftçimizin borcu artmakta, tarımsal üretim ve istihdam azalmakta, Türk
Tarımı kendi kendine yetemeyen bir konuma doğru sürüklenmektedir. Şüphesiz
bunun en büyük etkeni iktidarın ekonomi yönetimini kontrol edemiyor olması, yüksek
enflasyon ve döviz kuruyla beraber girdi maliyetlerinin her gün yükselmesidir.
Ülkemizde tarımsal girdi maliyetleri tüm zamanların en yüksek seviyesine
ulaşmıştır. Döviz kurunun aşırı artışından kaynaklanan kimyasal gübre
fiyatlarının artması ile son bir ay içerisinde; DAP Gübresi 6.800 Tl/ton’a, Üre
Gübresi 6.650 TL/ton’a, CAN Gübresi 4.050 TL/ton’a, Ekim Gübresi (20.20.0)
4.500 TL/ton’a yükselmiştir. Son 1 yıl içerisindeki artış oranları, 100 ile 300
arasında değişiklik göstermektedir. Bu artışlara katlanarak artan tohum, ilaç ve
mazot fiyatları da ayrıca eşlik etmektedir. Artan maliyetlerin dışında çiftçimizin
bitmek bilmeyen borcu da tarımsal üretimde kriz koşullarını belirginleştirmiştir.
BDDK verilerine göre Çiftçimizin 2021 Eylül ayı 161 milyar TL Bankalara; Tarım
Kredi Kooperatiflerine ise 11,5 milyar TL olmak üzere toplam 172,5 milyar TL
borcu vardır. Çiftçilerimizin ayrıca piyasaya yaklaşık 50 milyar TL borcu
bulunmaktadır. Toplam borç tutarı 220 milyar TL’yi aşmıştır. Bu borçların
yaklaşık 6 milyar TL’si kanuni takipteki borçlardır. Haciz işlemlerinden
çiftçilerimiz fazlasıyla mağdur olmaktadır.
Tarımsal üretim ve çiftçimizin getirildiği bu aşama, ülkemizi son yıllarda
ithalatçı ülke konumuna sürüklemiştir. Örnek vermek gerekirse; iktidar, dünyanın en
büyük gıda ithalatçısı Çin’i bile geride bırakarak ülkemizi dünyanın en büyük
buğday ithalatçısı haline getirmiştir. Bu aynı zamanda cumhuriyet tarihinin en
yüksek buğday ithalatı seviyesidir. Buğday ithalatında belirlenen alım fiyatları
yerli üretim için belirlenen taban alım fiyatlarından yüksek tutulmuştur. Yani
kendi çitçimize kaşıkla verilen tarım desteği yabancı ülke çiftçilerine kepçeyle
verilmektedir. Bu gidişata bir an önce son verilmesi için tarımsal üretime dayalı
desteklerin artırılması, tarım sektörünün sübvanse edilmesi, girdi maliyetlerinin
düşürülmesi için “tarım acil eylem planının” hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Ak Parti iktidarının milletimize verdiği zararlar gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir
hal almıştır. Bu nedenle, bu yönetim sisteminden kurtulmamız, Zengin, Mutlu ve
Güçlü bir TÜRKİYE’yi inşa edebilmemiz için İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş

Demokratik Parlamenter Sistemle “Milletimiz milletin evinde Türk Milleti ile birlikte
yönetilmelidir”.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.