DAĞITIM SEKTÖRÜ SANCILI

EKONOMİ 18.01.2017 - 17:22, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1826+ kez okundu.
 

DAĞITIM SEKTÖRÜ SANCILI

  Kapınızın önüne gelen davetiye veya gönderilerin ne şartlar altında size ulaştırıldığını hiç düşündünüz mü? Dağıtım sektörünün öncü firmalarından Sera Dağıtım Sahibi Sıdıka Uğurlugüngör, zor bir iş yaptıklarını belirterek, merdivenaltı çalışan firmalardan sektörün olumsuz etkilendiğini söyledi. Dağıtım sektörünün ekonomideki hareketi gösterdiğini anlatan Uğurlugüngör, “Piyasada kıpırtı yok. 2016 hatırlamak istemediğim bir yıl oldu, biz de her şirket gibi küçüldük, bir çalışanımı bile çıkarmak istemem ancak nereye kadar dayanırız bilmiyorum. Bu yıldan umutlarım ise hala devam ediyor” dedi. DAĞITIMIN DA MERDİVEN ALTI VAR Dağıtım gibi zor bir iş yapıyorsunuz, zorlukları anlatır mısınız? “1994 yılından beri sektörün içindeyim. İşleyiş yönünden bir problemimiz, sıkıntımız yok. Son zamanlarda ekonomi ile ilgili, sektördeki haksız rekabetlerle, yetersiz personel ve kalifiye personelle ilgili sıkıntımız var. Çünkü bu sektörün bir okulu, meslek lisesi ile alakalı bir bölümü yok. Son zamanlarda lojistik açıldı. Fakat bize hitap ediyor mu, hayır etmiyor. En önemli sıkıntımız haksız rekabete uğruyoruz. Fiyat istikrarı en büyük sıkıntı. Bu sıkıntı merdiven altı ile legal firmalar arasındaki fiyat farkından kaynaklanıyor. Benim 3 liraya dağıttığımı başkası 1 liraya dağıtıyor. Neden, çünkü onların kayıtlı, sigortalı elemanları yok, vergi, KDV ödemiyorlar, veya çok az ödüyorlar. Masraf kalemleri daha az. Biz her şeyi harfiyen yerine getirdiğimiz için doğal olarak kar marjımız da azalıyor. Bir de merdiven altı ile fiyat yönünden rekabet edemediğimiz iş kaybediyoruz. İş kaybedince sıkıntılar başlıyor.” DEVLET HAKSIZ REKABET YAPIYOR Karşınızda devasa kuruluşlar var devlete ait, burada haksız rekabet söz konusu değil mi? “Ulaştırma Bakanlığı’nın P1 yetki belgesi ile şehir içi dağıtım yapabilmek için belgelendik. Adana’da bu belgeye sahip tek firmayım. Önceleri gururunu yaşıyordum şimdi ise sıkıntısını yaşıyorum, benden başka alan yok. Devlete ait PTT Kargo kıyasıya rekabet yapıyor artık. Özel sektör olarak burası ile mücadele edemem. Ne olursa olsun, en önemli sorunlardan biri KDV. KDV’siz fiyat veriyorlar. Ben devlete KDV ödediğim için bu şekilde fiyat vermek zorundayım. Otomatikman aynı fiyatı bile vermiş KDV verdiğim zaman yüksek fiyatta kalıyorum. Bu da haksız rekabet, kamu ile özeli bir kulvarda yürütmemeleri lazım. Şu anda bu sıkıntıyı ciddi olarak yaşıyorum.” KAPI NUMARASI BULMAK KOLAY DEĞİL Kurye bulmakta güçlük çekiyor musunuz, bununla ilgili çalışmalarınız var mı? “Eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Ancak yıllardan beri kendi elemanımı yetiştiriyorum. Sera Dağıtım bir okul gibi oldu, buradan ayrılan kurye şirketlerinde, kargo şirketlerinde iş buluyor. İnsanlara gerçekten altın bilezik takıyoruz. İşi düzgün yaptığımız, çok profesyonelce fakat amatör ruhla çalıştığımız, çok hassas ve titiz olduğumuz için eleman çok şey öğreniyor şirkette. Elemanları özellikle İşkur aracılığıyla alıyorum. Onları yetiştiriyorum, yeterlilik belgesi alabilecek pozisyona getiriyoruz. En büyük isteklerimizden biri ise Milli Eğitim’de görüşmelerimiz içerisinde dile getirmiştim, bölüm açmak. Kurye sektöründe o kadar fazlalaştı ki çalışan sayısı. Meslek okullarında artık bir bölüm olmak zorunda. Birçok insan geçici görüyor bu sektörü, en büyük sıkıntılardan biri bu. ‘Bu iş geçici, yeni bir iş buluncaya kadar burada çalışayım’ mantığıyla yaklaşan personele prim vermiyoruz. Başta konuşup bunu meslek haline getireceksen, gerçekten çalışacaksan. seni yetiştirelim diyoruz. Çünkü yetiştirmek çok kolay değil. Lise mezunu alıyoruz, bölgesel olarak nelere dikkat edilmesi lazım, sokak, cadde, haneyi nasıl bulacak. Zarfın üzerindeki adresle nasıl bir bağ kuracak bunları anlatıyoruz. Ben sektöre girdiğimden bu yana kapı numaraları en az 5 kez değişmiştir teknolojiyi istediğiniz kadar kullanın zarfın üzerindeki adresi bulamazsınız. Bu pratik zekalı olmayı gerektirir. Elaman yetiştirmek için de bir takım kriterlerim var. O kriterlere adapte  olan senelerce çalışıyor, olamayan ise taş patlasın bir ay  sonra ayrılıyor.” KLASİK DAĞITICI DEĞİLİZ Dağıtım yaptıracak müşterinin sizi tercih etmesinin sebebi nedir? “Bizim firmayı tercih etmelerinin sebebi kalite. İşimi düzgün yapan bir firmayım. Bir evrağın düzgün gitmesini, kişinin masasına, adresine ulaşmasını istiyorsanız firmam bu konuda sıfır hatayla çalışan pozisyonda. Bu hedefe yüzde 95 oranında uyuyoruz. Tabi ki insan faktörü var, hata da yapabiliyoruz. Bu hatalarımızın oranı yüzde 1’i geçmiyor. En önemlisi güvenirlik, ikincisi projeye göre de iş yapmamız. Biz klasik bir dağıtıcı değiliz. Siz bana ürün vereceksiniz, üstüne adresi yazacaksınız ben götürüp dağıtacağım. Böyle bir mantığımız yok. Biz lojistik işi de yapıyoruz. Matbaadan çıkan evrakları alıyoruz, harmanlıyoruz, gerekirse zarflıyoruz, etiketlemeyi yapıp dağıtıyoruz. Sera Dağıtım Adana’da marka oldu, şehir içinde bu hizmeti 20 yıldan beri yapan rüştümüzü ispat etmiş bir firmayız. Kaliteli iş yapmak isteyen bizle çalışmak zorunda.” ISLAK İMZA ALMADAN ASLA Dağıtım işinde gönderinin alıcının eline tam ulaşması için işi nasıl sağlama alıyorsunuz? “Gönderileri teslim ettiğimizde mutlaka ve hala ıslak imza alıyoruz. Teknolojiyi kullanıyoruz ama ıslak imza en önemlisi. Çünkü insanlar bunu almadım dememeli. Biz evrakı verdiğimiz kişiyi kayıt altına aldığımız için isim vererek bunu belirtiyoruz. Bunun yanısıra müşterilerle konuşuyoruz. Evrakı teslim edeceklerimiz için çerçeve çiziyoruz. Gittik evde var, kapıyı çaldık verdik. Yok, ne yapacağız; kapıya mı, komşusuna mı, kapıcısına mı vereceğiz, yoksa ne yapacağız. Kapıya geldik sizi bulamadık lütfen bizi arayın mı diyeceğiz. Bunların hepsini projelendiriyoruz, ona göre hizmet veriyoruz. Bu çerçevenin dışına çıkmadığımız için sorun yaşamıyoruz. Sorun yaşamadığımız için de müşterilerimizi mutlu ediyoruz.” İŞ KADINI ORGANİZE OLMAK ZORUNDA İş kadını olmanın yanında annesiniz bunun zorluklarını yaşıyor musunuz? “İşi, zorluklarını, elimizden geldiği kadar aşıyoruz, aşmaya çalışıyoruz ama öncelikle Türkiye’de kadın olmak başlı başına zor. Hem çalışıp, hem üretip hem gerçekten aktif iş dünyasında var olup, bir taraftan anne, bir taraftan eşseniz; hatta bir taraftan evlatsanız, bunların hepsi için organize olmak zorundasınız. Ama bir taraftan hep sıkıntılı kalıyor. Belki eksik yapıyorsunuz. Çünkü o zaman çok insan üstü bir varlık olmanız lazım. Ne yapıyoruz, dengeliyoruz zamanla. Bir dönem ben evimi çok fazla ihmal ediyordum, çünkü işim daha oturmamıştı. Zamanla sıkıntı kalmıyor. İster istemez ihmal ediyoruz ama hepsini doğru orantıda yapmazsanız mutsuz oluyorsunuz bu sefer. Çünkü çocuğunuzun büyüdüğünü kaçırıyorsunuz. Evinizde evliliğinizi kaçırırsınız. Bunları çok iyi düzene sokmak lazım. Çok iyi organize etmek lazım. Kimi zaman rotayı işe çeviriyoruz, kimi zaman çocuğa, kimi zaman eve, eşe çeviriyoruz. Ne kadar başarılıyım, yüzde 100 olamaz. Bunu tabi bir de eşe, çocuğa sormak lazım. Ama müşterilerden şikayet aldığımızı zannetmiyorum…” DOLAR KURU KARDAN VURDU Dövizde bir yükselme oldu, 3 aydan bu yana Türk Lirası karşısında 1 dolar 4 liraya kadar çıktı. Fiyatlandırma konusunda sıkıntılarınız oldu mu, bahseder misiniz? “Dolar bizi etkilememiş gibi konuşmamız mümkün değil. Herşeyimizi etkiledi dolar. Dolarla iş yapmıyormuş gibi görünüyorum ama akaryakıt alıyorum. Aldığımız tüm yardımcı materyeller zamlandı. Biz ne yapıyoruz bunu yansıtamıyoruz. Burada kar marjının azalmasının en büyük sebeplerinden biri bu. Ben adet başı 25 kuruş kazanıyorsam artık 10 kuruş kazanmaya başladım. Bugün 5 liraya aldığımı yarın 8 liraya alıyorum. Doların inip çıkmasında cebinizden para çıkıyor. Bundan etkilenmemek diye bir şey söz konusu olamaz. Bize yansıyan zamları, yansıtamıyoruz. Niye yansıtamıyoruz senelik anlaşmalarımız var. Asgari ücrete zam gelmesi, vergilerin artması, sigorta ücretlerinin zamlanması herkesi olumsuz etkiliyor.” KÜÇÜLMEK ZORUNDA KALDIK “2016 hatırlamak istemediğim bir yıl oldu. Çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Her şirket gibi bende küçülmek ve tedbir planları almak zorunda kaldım. Bu beni çok üzdü. Umut da bir yere kadar, şu anda piyasada kıpırtı yok. Sektörüm ekonomideki hareketi gösteren bir yapıda. Ekonominin kalbi bende atıyor aslında. Sivil toplum örgütlerinin, belediyelerin, odaların yaptığı aktivitelerin dağıtımlarını yaptığım için en azından oradan pay biçiyorum.” İŞ SEFERBERLİĞİ YAPMAK ZORUNDAYIZ “Ülkece bir iş seferberliği yapmak zorundayız. Ben personelime tasarruf ve işimizi rantabl kullanma konusunda seferberliğe çağırdım. Ben bir kişi bile çıkarmak istemiyorum. Ama nereye kadar dayanır bu şirket onu zaman gösterecek. Sadece bir ışığımız var o ışığımızı büyütmeye çalışıyoruz. 2017’nin 6. ayına kadar böyle gideceğini düşünüyorum.”

 

Kapınızın önüne gelen davetiye veya gönderilerin ne şartlar altında size ulaştırıldığını hiç düşündünüz mü? Dağıtım sektörünün öncü firmalarından Sera Dağıtım Sahibi Sıdıka Uğurlugüngör, zor bir iş yaptıklarını belirterek, merdivenaltı çalışan firmalardan sektörün olumsuz etkilendiğini söyledi. Dağıtım sektörünün ekonomideki hareketi gösterdiğini anlatan Uğurlugüngör, “Piyasada kıpırtı yok. 2016 hatırlamak istemediğim bir yıl oldu, biz de her şirket gibi küçüldük, bir çalışanımı bile çıkarmak istemem ancak nereye kadar dayanırız bilmiyorum. Bu yıldan umutlarım ise hala devam ediyor” dedi.

DAĞITIMIN DA MERDİVEN ALTI VAR

Dağıtım gibi zor bir iş yapıyorsunuz, zorlukları anlatır mısınız?

“1994 yılından beri sektörün içindeyim. İşleyiş yönünden bir problemimiz, sıkıntımız yok. Son zamanlarda ekonomi ile ilgili, sektördeki haksız rekabetlerle, yetersiz personel ve kalifiye personelle ilgili sıkıntımız var. Çünkü bu sektörün bir okulu, meslek lisesi ile alakalı bir bölümü yok. Son zamanlarda lojistik açıldı. Fakat bize hitap ediyor mu, hayır etmiyor. En önemli sıkıntımız haksız rekabete uğruyoruz. Fiyat istikrarı en büyük sıkıntı. Bu sıkıntı merdiven altı ile legal firmalar arasındaki fiyat farkından kaynaklanıyor. Benim 3 liraya dağıttığımı başkası 1 liraya dağıtıyor. Neden, çünkü onların kayıtlı, sigortalı elemanları yok, vergi, KDV ödemiyorlar, veya çok az ödüyorlar. Masraf kalemleri daha az. Biz her şeyi harfiyen yerine getirdiğimiz için doğal olarak kar marjımız da azalıyor. Bir de merdiven altı ile fiyat yönünden rekabet edemediğimiz iş kaybediyoruz. İş kaybedince sıkıntılar başlıyor.”

DEVLET HAKSIZ REKABET YAPIYOR

Karşınızda devasa kuruluşlar var devlete ait, burada haksız rekabet söz konusu değil mi?

“Ulaştırma Bakanlığı’nın P1 yetki belgesi ile şehir içi dağıtım yapabilmek için belgelendik. Adana’da bu belgeye sahip tek firmayım. Önceleri gururunu yaşıyordum şimdi ise sıkıntısını yaşıyorum, benden başka alan yok. Devlete ait PTT Kargo kıyasıya rekabet yapıyor artık. Özel sektör olarak burası ile mücadele edemem. Ne olursa olsun, en önemli sorunlardan biri KDV. KDV’siz fiyat veriyorlar. Ben devlete KDV ödediğim için bu şekilde fiyat vermek zorundayım. Otomatikman aynı fiyatı bile vermiş KDV verdiğim zaman yüksek fiyatta kalıyorum. Bu da haksız rekabet, kamu ile özeli bir kulvarda yürütmemeleri lazım. Şu anda bu sıkıntıyı ciddi olarak yaşıyorum.”

KAPI NUMARASI BULMAK KOLAY DEĞİL

Kurye bulmakta güçlük çekiyor musunuz, bununla ilgili çalışmalarınız var mı?

“Eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Ancak yıllardan beri kendi elemanımı yetiştiriyorum. Sera Dağıtım bir okul gibi oldu, buradan ayrılan kurye şirketlerinde, kargo şirketlerinde iş buluyor. İnsanlara gerçekten altın bilezik takıyoruz. İşi düzgün yaptığımız, çok profesyonelce fakat amatör ruhla çalıştığımız, çok hassas ve titiz olduğumuz için eleman çok şey öğreniyor şirkette. Elemanları özellikle İşkur aracılığıyla alıyorum. Onları yetiştiriyorum, yeterlilik belgesi alabilecek pozisyona getiriyoruz. En büyük isteklerimizden biri ise Milli Eğitim’de görüşmelerimiz içerisinde dile getirmiştim, bölüm açmak. Kurye sektöründe o kadar fazlalaştı ki çalışan sayısı. Meslek okullarında artık bir bölüm olmak zorunda. Birçok insan geçici görüyor bu sektörü, en büyük sıkıntılardan biri bu. ‘Bu iş geçici, yeni bir iş buluncaya kadar burada çalışayım’ mantığıyla yaklaşan personele prim vermiyoruz. Başta konuşup bunu meslek haline getireceksen, gerçekten çalışacaksan. seni yetiştirelim diyoruz. Çünkü yetiştirmek çok kolay değil. Lise mezunu alıyoruz, bölgesel olarak nelere dikkat edilmesi lazım, sokak, cadde, haneyi nasıl bulacak. Zarfın üzerindeki adresle nasıl bir bağ kuracak bunları anlatıyoruz. Ben sektöre girdiğimden bu yana kapı numaraları en az 5 kez değişmiştir teknolojiyi istediğiniz kadar kullanın zarfın üzerindeki adresi bulamazsınız. Bu pratik zekalı olmayı gerektirir. Elaman yetiştirmek için de bir takım kriterlerim var. O kriterlere adapte  olan senelerce çalışıyor, olamayan ise taş patlasın bir ay  sonra ayrılıyor.”

KLASİK DAĞITICI DEĞİLİZ

Dağıtım yaptıracak müşterinin sizi tercih etmesinin sebebi nedir?

“Bizim firmayı tercih etmelerinin sebebi kalite. İşimi düzgün yapan bir firmayım. Bir evrağın düzgün gitmesini, kişinin masasına, adresine ulaşmasını istiyorsanız firmam bu konuda sıfır hatayla çalışan pozisyonda. Bu hedefe yüzde 95 oranında uyuyoruz. Tabi ki insan faktörü var, hata da yapabiliyoruz. Bu hatalarımızın oranı yüzde 1’i geçmiyor. En önemlisi güvenirlik, ikincisi projeye göre de iş yapmamız. Biz klasik bir dağıtıcı değiliz. Siz bana ürün vereceksiniz, üstüne adresi yazacaksınız ben götürüp dağıtacağım. Böyle bir mantığımız yok. Biz lojistik işi de yapıyoruz. Matbaadan çıkan evrakları alıyoruz, harmanlıyoruz, gerekirse zarflıyoruz, etiketlemeyi yapıp dağıtıyoruz. Sera Dağıtım Adana’da marka oldu, şehir içinde bu hizmeti 20 yıldan beri yapan rüştümüzü ispat etmiş bir firmayız. Kaliteli iş yapmak isteyen bizle çalışmak zorunda.”

ISLAK İMZA ALMADAN ASLA

Dağıtım işinde gönderinin alıcının eline tam ulaşması için işi nasıl sağlama alıyorsunuz?

“Gönderileri teslim ettiğimizde mutlaka ve hala ıslak imza alıyoruz. Teknolojiyi kullanıyoruz ama ıslak imza en önemlisi. Çünkü insanlar bunu almadım dememeli. Biz evrakı verdiğimiz kişiyi kayıt altına aldığımız için isim vererek bunu belirtiyoruz. Bunun yanısıra müşterilerle konuşuyoruz. Evrakı teslim edeceklerimiz için çerçeve çiziyoruz. Gittik evde var, kapıyı çaldık verdik. Yok, ne yapacağız; kapıya mı, komşusuna mı, kapıcısına mı vereceğiz, yoksa ne yapacağız. Kapıya geldik sizi bulamadık lütfen bizi arayın mı diyeceğiz. Bunların hepsini projelendiriyoruz, ona göre hizmet veriyoruz. Bu çerçevenin dışına çıkmadığımız için sorun yaşamıyoruz. Sorun yaşamadığımız için de müşterilerimizi mutlu ediyoruz.”

İŞ KADINI ORGANİZE OLMAK ZORUNDA

İş kadını olmanın yanında annesiniz bunun zorluklarını yaşıyor musunuz?

“İşi, zorluklarını, elimizden geldiği kadar aşıyoruz, aşmaya çalışıyoruz ama öncelikle Türkiye’de kadın olmak başlı başına zor. Hem çalışıp, hem üretip hem gerçekten aktif iş dünyasında var olup, bir taraftan anne, bir taraftan eşseniz; hatta bir taraftan evlatsanız, bunların hepsi için organize olmak zorundasınız. Ama bir taraftan hep sıkıntılı kalıyor. Belki eksik yapıyorsunuz. Çünkü o zaman çok insan üstü bir varlık olmanız lazım. Ne yapıyoruz, dengeliyoruz zamanla. Bir dönem ben evimi çok fazla ihmal ediyordum, çünkü işim daha oturmamıştı. Zamanla sıkıntı kalmıyor. İster istemez ihmal ediyoruz ama hepsini doğru orantıda yapmazsanız mutsuz oluyorsunuz bu sefer. Çünkü çocuğunuzun büyüdüğünü kaçırıyorsunuz. Evinizde evliliğinizi kaçırırsınız. Bunları çok iyi düzene sokmak lazım. Çok iyi organize etmek lazım. Kimi zaman rotayı işe çeviriyoruz, kimi zaman çocuğa, kimi zaman eve, eşe çeviriyoruz. Ne kadar başarılıyım, yüzde 100 olamaz. Bunu tabi bir de eşe, çocuğa sormak lazım. Ama müşterilerden şikayet aldığımızı zannetmiyorum…”

DOLAR KURU KARDAN VURDU

Dövizde bir yükselme oldu, 3 aydan bu yana Türk Lirası karşısında 1 dolar 4 liraya kadar çıktı. Fiyatlandırma konusunda sıkıntılarınız oldu mu, bahseder misiniz?

“Dolar bizi etkilememiş gibi konuşmamız mümkün değil. Herşeyimizi etkiledi dolar. Dolarla iş yapmıyormuş gibi görünüyorum ama akaryakıt alıyorum. Aldığımız tüm yardımcı materyeller zamlandı. Biz ne yapıyoruz bunu yansıtamıyoruz. Burada kar marjının azalmasının en büyük sebeplerinden biri bu. Ben adet başı 25 kuruş kazanıyorsam artık 10 kuruş kazanmaya başladım. Bugün 5 liraya aldığımı yarın 8 liraya alıyorum. Doların inip çıkmasında cebinizden para çıkıyor. Bundan etkilenmemek diye bir şey söz konusu olamaz. Bize yansıyan zamları, yansıtamıyoruz. Niye yansıtamıyoruz senelik anlaşmalarımız var. Asgari ücrete zam gelmesi, vergilerin artması, sigorta ücretlerinin zamlanması herkesi olumsuz etkiliyor.”

KÜÇÜLMEK ZORUNDA KALDIK

“2016 hatırlamak istemediğim bir yıl oldu. Çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Her şirket gibi bende küçülmek ve tedbir planları almak zorunda kaldım. Bu beni çok üzdü. Umut da bir yere kadar, şu anda piyasada kıpırtı yok. Sektörüm ekonomideki hareketi gösteren bir yapıda. Ekonominin kalbi bende atıyor aslında. Sivil toplum örgütlerinin, belediyelerin, odaların yaptığı aktivitelerin dağıtımlarını yaptığım için en azından oradan pay biçiyorum.”

İŞ SEFERBERLİĞİ YAPMAK ZORUNDAYIZ

“Ülkece bir iş seferberliği yapmak zorundayız. Ben personelime tasarruf ve işimizi rantabl kullanma konusunda seferberliğe çağırdım. Ben bir kişi bile çıkarmak istemiyorum. Ama nereye kadar dayanır bu şirket onu zaman gösterecek. Sadece bir ışığımız var o ışığımızı büyütmeye çalışıyoruz. 2017’nin 6. ayına kadar böyle gideceğini düşünüyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.