Döviz kurundaki artış, memurlara 2 yıl içinde yapılacak artışı aldı götürdü

GÜNDEM 01.12.2021 - 16:58, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 913+ kez okundu.
 

Döviz kurundaki artış, memurlara 2 yıl içinde yapılacak artışı aldı götürdü

Döviz kurundaki artış, memurlara 2 yıl içinde yapılacak artışı aldı götürdü
Hükümetin 2022 yılı için memurlara yaptığı zam, döviz artışı karşısında eridi.    KESK Genel Merkezi Kadın Sekreteri Döne Gevher, ücretlinin enflasyonun altında ezildiğini, maaşların ve alım gücünün eridikçe eridiğini söyledi.    Gevher, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos’tan bu yana Türk Lirası’nın yüzde 49 dolayında değer kaybettiğini anlatarak, yapılan artışın anlamının kalmadığını kaydetti.    Gevher, “Daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.46 TL olan dolar bugün (dün) itibariyle 13.40 TL olmuştur. Enflasyon artışı da dikkate alındığında 2022 yılı için yüzde 5 + 7,  2023 yılı için yüzde 8 + 6 olarak yapılan maaş artışı hükmünü yitirmiştir.” dedi.   KESK Genel Merkez Kadın Sekreteri Döne Gevher: Toplu İş Sözleşmesi’nin hükmü kalmadı, dolar artıyor hepimiz kaybediyoruz Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi Kadın Sekreteri Döne Gevher, “Bu ülkedeki emekçiler, maaşlarımızı, ücretlerimizi dolar ve euro olarak almıyoruz. Ancak döviz kurlarındaki her değişiklik tükettiğimiz tüm ürünlere zam olarak yansıyor. Maliyet enflasyonu tırmandıkça genel enflasyon da kaçınılmaz olarak artıyor. Hepimiz kaybediyoruz.  Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk” dedi.  ZAM YAĞMURU HIZLANIYOR Gevher, Eğitim-Sen’de Tüm Bel Sen MYK üyesi Zeynep Sarıkaya Altun, KESK Adana Şubeler Platformu üyeleriyle basın toplantısı gerçekleştirdi. Bugün sadece kamu emekçilerinin değil, tüm ülkenin temel sorununun ekonomik kriz, zam furyası ve döviz kasırgası olduğuna dikkat çekti. Merkez Bankasının faiz indirimi kararları sonrasında TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı ve buna bağlı olarak zam yağmurunun daha da hızlandığını anlatan Gevher,  “Temel gıda ürünlerine, doğalgaza, elektriğe, benzin-dizel-LPG’ye, kısacası iğneden ipliğe her şeye zam geldiği gibi daha haftası dolmadan zamlı ürünlere bir daha zam gelmektedir.   ENFLASYON ALDI BAŞINI GİDİYOR Dolayısıyla asgari ücretlisinden emeklisine, kadrolusundan sözleşmelisine emeği ile geçinen tüm kesimlerin reel geliri her geçen gün erimekte, ekmeği gittikçe küçülmektedir.” ifadelerini kullandı. İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı dışında herkesin kaybettiğini öne süren Döne Gevher, şöyle devam etti: “Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre yüzde 19,89, bağımsız araştırmacılara göre yüzde 50 civarındadır.  2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla yüzde 36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir.”   TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKMÜ KALMADI! Ücretlerin enflasyonun altında ezildiğini, maaşların ve alım gücünün eridikçe eridiğini anlatan Gevher, “Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos 2021 tarihinde, yani daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.4572 TL olan dolar bugün itibariyle 13.20 TL olmuştur. TL dolar karşısında Ağustos ayından bu yana yüzde 49 dolayında değer kaybetmiştir. Enflasyon artışı da dikkate alındığında yandaş konfederasyonla 2022 yılı için yüzde 5+ yüzde 7,  2023 yılı için yüzde 8 + yüzde 6 olarak yapılan maaş artışı şimdiden hükmünü yitirmiştir.” diye konuştu.    KEYFİYET VE HUKUKSUZLUK TÜM KURUMLARA SİRAYET ETTİ, SORGUSUZ SUALSİZ İHRAÇ EDİYORLAR Gevher, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ev kiralayamaz, kiraladığımızı da ödeyemez olduk. Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor.  Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı.  Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır Eğitim Sen üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.  Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının olduğu dönemlerde KESK’lilere yönelik ihraç, gözaltı, tutuklama, mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Bu son ihraçların da bu amaçla planlanarak yapıldığını düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızın ağırlıklı olarak geçmişte ya da şu an şube yöneticilerinden, KESK organlarında yer alanlardan seçilmiş olması düşüncemizi haklı kılmaktadır. İktidar, polis devleti uygulamalarıyla kendisi gibi düşünmeyen, politikalarına rıza göstermeyen her kesimi hedefe koyuyor, sistematik yıldırma politikasıyla biat etmeye zorluyor. 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesinin hukuka, uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırılığını bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, ihraç edilen bu arkadaşlarımızla her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz. Görüleceği üzere, sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyayız. Adalete olan güven tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçekliği artık gizleyemiyor.  Üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan iktidar baskısı altındaki yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor.  Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir.  Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir.”      İŞSİZLİK FONUNDAKİ PARA PATRONLARA AKTARILDI, PARA ALAMIYORUZ İktidarın istihdam yaratacak yatırımlar yapmadığını, çalışanların da işsiz kalmasına yol açacak politikaları hayata geçirdiğine dikkat çeken Döne Gevher, “İşsizlik aldı başını gidiyor. İşsizlerin sayısı 10 milyona yaklaştı. Gençler ve kadınlarda işsizlik oranı daha fazla. İşsiz kaldığımızda ise İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlik parası alamıyoruz. Çünkü fondaki paralar sürekli patronlara aktarılıyor.” dedi.  Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığına değinen Döne Gevher, “Yani 2020 verilerine göre 15 milyon 203 bin 423 kayıtlı çalışan işçiden 6 milyon 390 bin 19’u açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor.” ifadelerini kullandı.  Gevher, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren asgari ücret artışı için toplantıların başladığını anımsatarak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı geçen hafta  asgari ücret konusunda yaptığı açıklamada;   asgari ücretin toplumda adalet duygusunu pekiştirecek, onu güçlendirecek, 'burada işçiler sahipsiz değildir, devlet sosyal devlettir ve buna sahip çıkmaktadır' kanaatini yerleştirecek bir seviyede olması gerektiğini söyledi.Bu görüşmelerden açlık sınırında yaşayan milyonlar için insan onuruna yaraşır bir ücretin belirlenip belirlenmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.  Bugün sadece asgari ücretlilerin değil, tüm ücretli kesimlerin, bordroluların reel gelirinin her gün mum gibi erdiği bu zorlu süreçte sosyal devlet politikalarına ihtiyacı artmıştır. Görüldüğü ve yaşandığı üzere nüfusun büyük bölümü insanca yaşam koşullarının çok uzağında açlık sınırının çok yakınında yaşam mücadelesi veriyor!”  HÜKÜMET İSTİFA DEMEK SUÇ Hükümetin ülkeyi uçurumun kenarına getirdiğini ileri süren Gevher, “İstifa sesini duymak bile istemiyorlar. Dünyada olmayan bir şey icat ederek hükümet istifa demeyi suç kategorisine eklediler. Alın size yeni bir katalog suç! Tüm protesto gösterilerinde ne zaman “hükümet istifa” sloganı atılsa müdahale ediyorlar, gözaltına alıyorlar! “ dedi. Gevher, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır.  Bunu sadece buradan değil meydanlarda da söylüyoruz, söyleyeceğiz. Bu çerçevede Konfederasyonumuz “Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” şiarıyla 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara olmak üzere 4 ilde bölge mitingi yapacaktır. Bölge mitinglerimizde sadece kamu emekçilerinin değil krizden etkilenen tüm kesimlerin seslerini duyurmasını ve taleplerini dile getirmesini amaçlıyoruz.  Sizler aracılığınızla kamu emekçilerine, işçilere, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, kadınlara, emeklilere, esnaflara, gençlere, “geçinemiyoruz” diyen tüm kesimlere seslenmek istiyoruz: 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da yapacağımız mitinglerde hep birlikte itirazımızı ve sesimizi yükseltelim.”
Döviz kurundaki artış, memurlara 2 yıl içinde yapılacak artışı aldı götürdü

Hükümetin 2022 yılı için memurlara yaptığı zam, döviz artışı karşısında eridi. 

 

KESK Genel Merkezi Kadın Sekreteri Döne Gevher, ücretlinin enflasyonun altında ezildiğini, maaşların ve alım gücünün eridikçe eridiğini söyledi. 

 

Gevher, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos’tan bu yana Türk Lirası’nın yüzde 49 dolayında değer kaybettiğini anlatarak, yapılan artışın anlamının kalmadığını kaydetti. 

 

Gevher, “Daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.46 TL olan dolar bugün (dün) itibariyle 13.40 TL olmuştur. Enflasyon artışı da dikkate alındığında 2022 yılı için yüzde 5 + 7,  2023 yılı için yüzde 8 + 6 olarak yapılan maaş artışı hükmünü yitirmiştir.” dedi.

 

KESK Genel Merkez Kadın Sekreteri Döne Gevher: Toplu İş Sözleşmesi’nin hükmü kalmadı, dolar artıyor hepimiz kaybediyoruz


Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi Kadın Sekreteri Döne Gevher, “Bu ülkedeki emekçiler, maaşlarımızı, ücretlerimizi dolar ve euro olarak almıyoruz. Ancak döviz kurlarındaki her değişiklik tükettiğimiz tüm ürünlere zam olarak yansıyor. Maliyet enflasyonu tırmandıkça genel enflasyon da kaçınılmaz olarak artıyor. Hepimiz kaybediyoruz.  Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk” dedi. 


ZAM YAĞMURU HIZLANIYOR


Gevher, Eğitim-Sen’de Tüm Bel Sen MYK üyesi Zeynep Sarıkaya Altun, KESK Adana Şubeler Platformu üyeleriyle basın toplantısı gerçekleştirdi. Bugün sadece kamu emekçilerinin değil, tüm ülkenin temel sorununun ekonomik kriz, zam furyası ve döviz kasırgası olduğuna dikkat çekti. Merkez Bankasının faiz indirimi kararları sonrasında TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı ve buna bağlı olarak zam yağmurunun daha da hızlandığını anlatan Gevher,  “Temel gıda ürünlerine, doğalgaza, elektriğe, benzin-dizel-LPG’ye, kısacası iğneden ipliğe her şeye zam geldiği gibi daha haftası dolmadan zamlı ürünlere bir daha zam gelmektedir.  


ENFLASYON ALDI BAŞINI GİDİYOR


Dolayısıyla asgari ücretlisinden emeklisine, kadrolusundan sözleşmelisine emeği ile geçinen tüm kesimlerin reel geliri her geçen gün erimekte, ekmeği gittikçe küçülmektedir.” ifadelerini kullandı. İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı dışında herkesin kaybettiğini öne süren Döne Gevher, şöyle devam etti: “Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre yüzde 19,89, bağımsız araştırmacılara göre yüzde 50 civarındadır.  2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla yüzde 36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir.”

 

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKMÜ KALMADI!


Ücretlerin enflasyonun altında ezildiğini, maaşların ve alım gücünün eridikçe eridiğini anlatan Gevher, “Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos 2021 tarihinde, yani daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.4572 TL olan dolar bugün itibariyle 13.20 TL olmuştur. TL dolar karşısında Ağustos ayından bu yana yüzde 49 dolayında değer kaybetmiştir. Enflasyon artışı da dikkate alındığında yandaş konfederasyonla 2022 yılı için yüzde 5+ yüzde 7,  2023 yılı için yüzde 8 + yüzde 6 olarak yapılan maaş artışı şimdiden hükmünü yitirmiştir.” diye konuştu. 


 
KEYFİYET VE HUKUKSUZLUK TÜM KURUMLARA SİRAYET ETTİ, SORGUSUZ SUALSİZ İHRAÇ EDİYORLAR


Gevher, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ev kiralayamaz, kiraladığımızı da ödeyemez olduk. Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor.  Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı.  Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır Eğitim Sen üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.  Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının olduğu dönemlerde KESK’lilere yönelik ihraç, gözaltı, tutuklama, mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Bu son ihraçların da bu amaçla planlanarak yapıldığını düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızın ağırlıklı olarak geçmişte ya da şu an şube yöneticilerinden, KESK organlarında yer alanlardan seçilmiş olması düşüncemizi haklı kılmaktadır. İktidar, polis devleti uygulamalarıyla kendisi gibi düşünmeyen, politikalarına rıza göstermeyen her kesimi hedefe koyuyor, sistematik yıldırma politikasıyla biat etmeye zorluyor. 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesinin hukuka, uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırılığını bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, ihraç edilen bu arkadaşlarımızla her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz. Görüleceği üzere, sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyayız. Adalete olan güven tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçekliği artık gizleyemiyor.  Üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan iktidar baskısı altındaki yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor.  Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir.  Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir.”   

 

İŞSİZLİK FONUNDAKİ PARA PATRONLARA AKTARILDI, PARA ALAMIYORUZ


İktidarın istihdam yaratacak yatırımlar yapmadığını, çalışanların da işsiz kalmasına yol açacak politikaları hayata geçirdiğine dikkat çeken Döne Gevher, “İşsizlik aldı başını gidiyor. İşsizlerin sayısı 10 milyona yaklaştı. Gençler ve kadınlarda işsizlik oranı daha fazla. İşsiz kaldığımızda ise İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlik parası alamıyoruz. Çünkü fondaki paralar sürekli patronlara aktarılıyor.” dedi.  Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığına değinen Döne Gevher, “Yani 2020 verilerine göre 15 milyon 203 bin 423 kayıtlı çalışan işçiden 6 milyon 390 bin 19’u açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor.” ifadelerini kullandı. 


Gevher, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren asgari ücret artışı için toplantıların başladığını anımsatarak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı geçen hafta  asgari ücret konusunda yaptığı açıklamada;   asgari ücretin toplumda adalet duygusunu pekiştirecek, onu güçlendirecek, 'burada işçiler sahipsiz değildir, devlet sosyal devlettir ve buna sahip çıkmaktadır' kanaatini yerleştirecek bir seviyede olması gerektiğini söyledi.Bu görüşmelerden açlık sınırında yaşayan milyonlar için insan onuruna yaraşır bir ücretin belirlenip belirlenmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.  Bugün sadece asgari ücretlilerin değil, tüm ücretli kesimlerin, bordroluların reel gelirinin her gün mum gibi erdiği bu zorlu süreçte sosyal devlet politikalarına ihtiyacı artmıştır. Görüldüğü ve yaşandığı üzere nüfusun büyük bölümü insanca yaşam koşullarının çok uzağında açlık sınırının çok yakınında yaşam mücadelesi veriyor!” 


HÜKÜMET İSTİFA DEMEK SUÇ


Hükümetin ülkeyi uçurumun kenarına getirdiğini ileri süren Gevher, “İstifa sesini duymak bile istemiyorlar. Dünyada olmayan bir şey icat ederek hükümet istifa demeyi suç kategorisine eklediler. Alın size yeni bir katalog suç! Tüm protesto gösterilerinde ne zaman “hükümet istifa” sloganı atılsa müdahale ediyorlar, gözaltına alıyorlar! “ dedi. Gevher, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır.  Bunu sadece buradan değil meydanlarda da söylüyoruz, söyleyeceğiz. Bu çerçevede Konfederasyonumuz “Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” şiarıyla 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara olmak üzere 4 ilde bölge mitingi yapacaktır. Bölge mitinglerimizde sadece kamu emekçilerinin değil krizden etkilenen tüm kesimlerin seslerini duyurmasını ve taleplerini dile getirmesini amaçlıyoruz.  Sizler aracılığınızla kamu emekçilerine, işçilere, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, kadınlara, emeklilere, esnaflara, gençlere, “geçinemiyoruz” diyen tüm kesimlere seslenmek istiyoruz: 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da yapacağımız mitinglerde hep birlikte itirazımızı ve sesimizi yükseltelim.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.