EN BÜYÜK BEKLENTİ; ÖZGÜRLÜK, HUKUK, ADALET!

GÜNDEM 10.09.2021 - 16:42, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1492+ kez okundu.
 

EN BÜYÜK BEKLENTİ; ÖZGÜRLÜK, HUKUK, ADALET!

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Uçak, halkın en büyük beklentisinin özgürlükler, hukuk ve adalet olduğunu söyledi. Uçak, “Zaten hukuk ve özgürlük olmazsa bir memlekette o toplumda güven yaratamayız. Güven olmayınca yatırım, atılım olmuyor. Yatırım ve atılım olmayınca işsizlik ve yoksulluğu önleyemiyorsunuz” dedi.
Uçak, Genel Merkez Kurucular Kurulu Üyesi Doç. Dr. Cennet Uslu, Genel Merkez Komisyon Üyesi Burhan Gündoğdu, İl Başkanı Sadullah Kısacık ve il yönetim kurulu üyeleri Şenel Servi, Hasan Erdeve, Taner Özünel ve Sibel Demirci ile gazetemizi ziyaret ederek, Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli ile görüştü.  Hükümetin her konuda şeffaf olmayan stratejiler izlediğini anlatan Uçak, bu konuda herkesin dertli olduğunu söyledi. Uçak, “Okullar açılsın denildi. Aşı olmayan öğretmen ve okul çalışanlarının PCR testleri isteniyor. Bunun takibini kim yapacak? Köydeki öğretmen test için haftada iki kez şehre nasıl gelecek? Planlama yok, sistemin olmaması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.   "Çözüm üretip, yol göstererek muhalefet yapıyoruz"   Uçak, DEVA Partisi’nin sadece eleştirerek muhalefet yapmadığını, mutlaka çözüm önererek, iktidara yol göstererek ve iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını anlatarak siyaset yaptıklarını söyledi. Uçak, gazetemizi ziyaretinde partisinin kuruluşundan bu güne yaptıklarını anlattı. DEVA Partisi’nin 2020 yılının Mart ayında 90 kurucu ile kurulduğunu anımsatan Uçak, “Bunların yüzde 50’sinin siyasi geçmişi yok. Yüzde 35 kadın kotası, yüzde 20 genç kotası, yüzde 1 engelliden oluşan ve bunu teşkilatın her kademesinde uygulayacağımız bir programla yola çıktık. Genel merkez düzeyinde bu sistemle yola çıktık. Adana’da kadın kotasını tutturamıyorsak o kotayı boş bırakıp uygun adaylar bulunduğu zaman oraya cinsiyet kotasını dolduracak şekilde teşkilat oluşturuyoruz. Şu anda 81 ilde 650 ilçede teşkilat başkanlarımız görevinin başında. Hedefimiz bu yılsonuna kadar bütün ilçelerde teşkilatımızı tamamlayıp seçime iktidara yürümek. Zaten bunun için yola çıktık” diye konuştu. Uçak’ın açıklamaları şöyle:     ÇİFTÇİYE “DÜŞÜK TARİFELİ” ENERJİ VERECEĞİZ “DEVA Partisi sadece eleştirerek muhalefet yapmıyor. Mutlaka çözüm önererek, iktidara yol göstererek ve biz iktidara geldiğimizde neler yapacağımızı kamuoyu ile paylaşarak siyaset yapıyoruz. Bu anlamda 8 Haziran’da Adana’da Tarım Eylem Planı’nı açıkladık. Tarım eylem Planı 56 maddeden oluşan bir eylem planı. İktidara geldiğimizde ilk 90 günde 360 günde DEVA partisi olarak çiftçilere neleri vaat ettiğimizi kamuoyu ile paylaştık. DEVA Partisi iktidara geldiği takdirde, bir defa çiftçilerimizin kullandığı kredilerin faizsiz olarak iki yıl ötelenmesini vaat ediyoruz.Kullanmış olduğu mazotun ÖTV’sini ve kullanmış olduğu gübrenin bedelinin yarısını çiftçimize teşvik olarak iade etmeyi vaat ediyoruz. Düşük tarifeden elektrik, özellikle tarımda kullanılan elektriğin tarifesini düşüreceğimizi vaat ediyoruz. Güneydoğu’ya yaptığımız ziyaretlerde Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman o bölgeydi. Orada çiftlerin en büyük şikayetinin elektrik giderleri olduğunu her yaptığımız toplantıda ve ziyarette çiftçiler dile getiriyordu. İnşallah bunları daha düşük tarifeden çiftçilerimize sağlayacağız. Çiftçinin toprağı ve traktörüne kesinlikle haciz getirmemeyi vat ediyoruz. Taban fiyat açıklamaları var. Taban fiyat açıklamaları genellikle hasat kaldırdıktan sonra yapılıyor. Bu çiftçilerin planlama yapmasını engelliyor. DEVA Partisi olarak biz taban fiyatının açıklamasını aynı yıl içerisinde yapıp bedelini aynı yıl içerisinde çiftçi ekimi yapmadan açıklayıp bedelini de aynı mahsulü kaldırdığı yıl içerisinde ödemeyi vaat ediyoruz.”   DEPREM SİGORTASININ KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ “17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde Afet Eylem Planımızı açıkladık. İlk iktidara geldiğimizde 90 ve 360 gün içerisinde neler yapabileceğimizi kamuoyu ile paylaştık. Bu yaşadığımız son yangınlarda, sel baskınlarında gördük ki ciddi bir plansızlık var. Bizim amacımız onu hazırlayıp açıklamaktı ama üst üste geldi. Yaşanmaması gereken dönemi ülke çok ağır bedeller ödeyerek maalesef atlattık. Mağdur olan vatandaşlara bakıyoruz. Genel başkan ve genel başkan yardımcıları, yerel teşkilatlardan arkadaşlarla Manavgat, Karabük ve Bartın’ı  ziyaret ettik. Bir vatandaş diyordu ki burada yangın çıktığı zaman, afet olduğu zaman devlet yoktu diyor. Biz telefon ediyoruz derdimizi anlatacak muhatap bulamıyoruz. Beni geldi bir yakınım kurtardı diyor. Afet Planlama ve Koordinasyon Merkezi’ni ziyeret ettik, yerel belediyelerin Manavgat ve Gündoğdu’da yaptıkları çalışmaları yerinde gözlemledik. Merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasında çok ciddi bir koordinasyon eksikliği olduğunu gördük. Biz eylem planımızda şunu diyoruz. AFAD’ın görevi en azından yerel yönetimlerle basın arasında koordinasyon sağlayıp vatandaşın doğru, güvenilir ve hızlı bir şekilde haber almasını sağlamak bunlar AFAD’ın görevi olması lazım. Merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin koordinasyonunu bir defa gerçekleştirmemiz lazım. Merkezi yönetim kendisinden değilse, muhalefetten bir yerel yönetim varsa maalesef ikili ilişkiler çok zayıf, hatta kopuk düzeyde. Bunlardan mağdur vatandaş ciddi şekilde etkileniyor. Doğal afetlerde mağdur olan vatandaşın mal sahibi veya kiracı olup olmadığına bakmaksızın bunların zararlarının karşılanması gerekiyor. Bunun yanında deprem sigortasının kapsamını sadece depremle sınırlamamak lazım. Aynı zamanda yangında, sel baskınında diğer doğal afetlerde de mutlaka bu kapsamda değerlendirmek lazım. Çünkü Deprem Sigortası 1999 yılından sonra hayatımıza girdi. Ama hala ondan alınan primlerin nereye harcandığını bilmiyoruz. Kaldı ki doğal afet için hükümetin bir hazırlığı da yok. Bakın yangınlar çıktı. Yangınları söndürecek bir tek uçağı bulamadık. Oysa o bölge oldukça – sizin Adana’da da Toroslar’ın uzantısı buradan geçiyor- sarp bölgeler, oraya karayoluyla veya vatandaş kendi imkanları ile ulaşması çok zor. Mutlaka söndürmenin havadan  yapılması gerekiyor, ama itibardan tasarruf olmaz diyenlerin tedbirden nasıl tasarruf ettiklerini gördük. Eminim bugün olsa bu yangınlar hükümet aynı hataları yapmaya devam edecek. Onun için bunların koordine edilmesi lazım, bunların sağlanması lazım, kapsamlarının yeniden revize edilmesi lazım. Hani derler ya sorun küçükken görmesi zor ama çözmesi kolaydır. Sorunlar büyüdüğünü zaman görmesi kolay ama çözmesi zordur. Oysa şu anda küçükken görebileceğimiz pek çok teknoloji var. Uydularımız var, güncel ileri teknolojiler var, gerekli tedbirleri düzenleyici faaliyetleri almamız lazım.”   ÜYE SAYISINI EN ÇOK ARTIRAN PARTİYİZ “Genel merkez anlamında, teşkilatlarımızı kurduğumuz yerlerde kongrelerimizi tamamlayıp, ilçe yönetimlerimizi, il yönetimlerimizi atama durumundayız. Büyükşehirlere ağırlık vermeye başladık. İstanbul daha geçen haftaya kadar bir tane kongre yapmadğımız bir bölgeydi. Geçen haftadan itibaren Sultanbeyli ve Avcılar’ı yaptık. Önümüzdeki hafta bu hafta kongreler var. Büyükşehirlerde teşkilatlarımızı kongrelerimizi tamamlıyoruz. Kamuoyunda ve yerelde daha görünür hale geleceğiz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ortalama 4 ayda bir sistemindeki siyasi parti üye kayıtlarını güncelliyor. Biz son 3 ayda yüzde 45, son 4 aydaki rakamlara baktığımız zaman yüzde 70 oranında üye sayısını artırmışız. Planlarımızı, programlarımızı kamuoyuna ulaştırmak için saha ziyaretleri düzenledik. Genel merkezimizde saha ziyaretleri için komisyonlar oluşturduk. 20 komisyonumuz var. Bu komisyon her ay belli bir bölgede dönümlü olarak yer alıyor. Böylece genel merkezle teşkilatlar arasındaki diyalogları güçlendiriyoruz. Aynı zamanda yereldeki vatandaşın, teşkilatın, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin partimiz hakkında ne düşündüklerini, onların bizden beklentilerinin ne olduğunu, not alıyor, genel merkeze bunlarla ilgili çözüm üretmek için çalışmalar yapıyoruz. Özgür basın bizim için çok önemli. Basın çünkü halkla teması en güçlü olan kesim. Vatandaşın ne düşündüğünü öğrenmemiz gerekiyor. Sizin özgürce haber yapabilmeniz bizim için ve vatandaş için çok kıymetli. İnşallah basının özgür olduğu, gazetecilerin tehdit ve korku duymadan haber yapabildiği, bir ülkeyi hep beraber yaratacağız. bu konuda DEVA Partisi üzerine düşeni yapacaktır.”   GENÇLER ARTIK KORKU EŞİĞİNİ YIKMIŞ DURUMDA “Sahadaki en büyük beklenti, özgürlüklerin, hukuk ve adaletin gerektiği gibi tecelli etmemesi. Vatandaş bundan şikayetçi. Zaten hukuk ve özgürlük olmazsa bir memlekette  o toplumda güvene yaratamayız. Güven olmayınca yatırım, atılım olmuyor. Yatırım ve atılım olmayınca işsizlik ve yolsuzluğu önleyemiyorsunuz. Vatandaşın ana konusu sahaya indiğimiz zaman bir defa ekonomiden bahsediyor. Ekonomik ve özgürlüklerinden bahsediyor. Bugün gençlere sorduğumuzda bir yıl önce twit atsam başıma bir şey gelir mi diyen gençler artık o korku eşiğini yıkmış durumda. Artık twit atmaktan çekinmiyor. Sesini yüksek sesle duyurmaktan çekinmiyor. Yaşadığı sorunları dile getirmekten bunu kamuoyunda dile getirmekten çekinmiyor. Bundan 1-1,5 yıl önce biz sahaya indiğimiz zaman gerçekten vatandaşta güçlü bir korku vardı. Şimdi artık her şeyin sonunun gözüktüğünü, tünelin sonundaki ışığın görüldüğünü vatandaş da görüyor. Bir iktidar değişikliği yaşanacağını onlar da hissediyor. Bunu da en iyi yapabilecek, düzeltebilecek, içinde bulunduğumuz ekonominin çözümünün DEVA Partisi’nde olduğunu dile getiriyorlar. Çünkü Ali Babacan geçmişte bunu iki defa yaptı.” DEVA Partisi Adana İl Başkanı Sadullah Kısacık da ekonomide yaşanan kötü gidişin çözümünde vatandaşın Ali Babacan’a güvenlerinin tam olduğunu söyledi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Uçak, halkın en büyük beklentisinin özgürlükler, hukuk ve adalet olduğunu söyledi. Uçak, “Zaten hukuk ve özgürlük olmazsa bir memlekette o toplumda güven yaratamayız. Güven olmayınca yatırım, atılım olmuyor. Yatırım ve atılım olmayınca işsizlik ve yoksulluğu önleyemiyorsunuz” dedi.

Uçak, Genel Merkez Kurucular Kurulu Üyesi Doç. Dr. Cennet Uslu, Genel Merkez Komisyon Üyesi Burhan Gündoğdu, İl Başkanı Sadullah Kısacık ve il yönetim kurulu üyeleri Şenel Servi, Hasan Erdeve, Taner Özünel ve Sibel Demirci ile gazetemizi ziyaret ederek, Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli ile görüştü. 

Hükümetin her konuda şeffaf olmayan stratejiler izlediğini anlatan Uçak, bu konuda herkesin dertli olduğunu söyledi. Uçak, “Okullar açılsın denildi. Aşı olmayan öğretmen ve okul çalışanlarının PCR testleri isteniyor. Bunun takibini kim yapacak? Köydeki öğretmen test için haftada iki kez şehre nasıl gelecek? Planlama yok, sistemin olmaması en büyük sorun” ifadelerini kullandı.

 

"Çözüm üretip, yol göstererek muhalefet yapıyoruz"

 

Uçak, DEVA Partisi’nin sadece eleştirerek muhalefet yapmadığını, mutlaka çözüm önererek, iktidara yol göstererek ve iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını anlatarak siyaset yaptıklarını söyledi.

Uçak, gazetemizi ziyaretinde partisinin kuruluşundan bu güne yaptıklarını anlattı. DEVA Partisi’nin 2020 yılının Mart ayında 90 kurucu ile kurulduğunu anımsatan Uçak, “Bunların yüzde 50’sinin siyasi geçmişi yok. Yüzde 35 kadın kotası, yüzde 20 genç kotası, yüzde 1 engelliden oluşan ve bunu teşkilatın her kademesinde uygulayacağımız bir programla yola çıktık. Genel merkez düzeyinde bu sistemle yola çıktık. Adana’da kadın kotasını tutturamıyorsak o kotayı boş bırakıp uygun adaylar bulunduğu zaman oraya cinsiyet kotasını dolduracak şekilde teşkilat oluşturuyoruz. Şu anda 81 ilde 650 ilçede teşkilat başkanlarımız görevinin başında. Hedefimiz bu yılsonuna kadar bütün ilçelerde teşkilatımızı tamamlayıp seçime iktidara yürümek. Zaten bunun için yola çıktık” diye konuştu.

Uçak’ın açıklamaları şöyle:  

 

ÇİFTÇİYE “DÜŞÜK TARİFELİ” ENERJİ VERECEĞİZ

“DEVA Partisi sadece eleştirerek muhalefet yapmıyor. Mutlaka çözüm önererek, iktidara yol göstererek ve biz iktidara geldiğimizde neler yapacağımızı kamuoyu ile paylaşarak siyaset yapıyoruz. Bu anlamda 8 Haziran’da Adana’da Tarım Eylem Planı’nı açıkladık. Tarım eylem Planı 56 maddeden oluşan bir eylem planı. İktidara geldiğimizde ilk 90 günde 360 günde DEVA partisi olarak çiftçilere neleri vaat ettiğimizi kamuoyu ile paylaştık. DEVA Partisi iktidara geldiği takdirde, bir defa çiftçilerimizin kullandığı kredilerin faizsiz olarak iki yıl ötelenmesini vaat ediyoruz.Kullanmış olduğu mazotun ÖTV’sini ve kullanmış olduğu gübrenin bedelinin yarısını çiftçimize teşvik olarak iade etmeyi vaat ediyoruz. Düşük tarifeden elektrik, özellikle tarımda kullanılan elektriğin tarifesini düşüreceğimizi vaat ediyoruz. Güneydoğu’ya yaptığımız ziyaretlerde Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman o bölgeydi. Orada çiftlerin en büyük şikayetinin elektrik giderleri olduğunu her yaptığımız toplantıda ve ziyarette çiftçiler dile getiriyordu. İnşallah bunları daha düşük tarifeden çiftçilerimize sağlayacağız. Çiftçinin toprağı ve traktörüne kesinlikle haciz getirmemeyi vat ediyoruz. Taban fiyat açıklamaları var. Taban fiyat açıklamaları genellikle hasat kaldırdıktan sonra yapılıyor. Bu çiftçilerin planlama yapmasını engelliyor. DEVA Partisi olarak biz taban fiyatının açıklamasını aynı yıl içerisinde yapıp bedelini aynı yıl içerisinde çiftçi ekimi yapmadan açıklayıp bedelini de aynı mahsulü kaldırdığı yıl içerisinde ödemeyi vaat ediyoruz.”

 

DEPREM SİGORTASININ KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ

“17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde Afet Eylem Planımızı açıkladık. İlk iktidara geldiğimizde 90 ve 360 gün içerisinde neler yapabileceğimizi kamuoyu ile paylaştık. Bu yaşadığımız son yangınlarda, sel baskınlarında gördük ki ciddi bir plansızlık var. Bizim amacımız onu hazırlayıp açıklamaktı ama üst üste geldi. Yaşanmaması gereken dönemi ülke çok ağır bedeller ödeyerek maalesef atlattık. Mağdur olan vatandaşlara bakıyoruz. Genel başkan ve genel başkan yardımcıları, yerel teşkilatlardan arkadaşlarla Manavgat, Karabük ve Bartın’ı  ziyaret ettik. Bir vatandaş diyordu ki burada yangın çıktığı zaman, afet olduğu zaman devlet yoktu diyor. Biz telefon ediyoruz derdimizi anlatacak muhatap bulamıyoruz. Beni geldi bir yakınım kurtardı diyor. Afet Planlama ve Koordinasyon Merkezi’ni ziyeret ettik, yerel belediyelerin Manavgat ve Gündoğdu’da yaptıkları çalışmaları yerinde gözlemledik. Merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasında çok ciddi bir koordinasyon eksikliği olduğunu gördük. Biz eylem planımızda şunu diyoruz. AFAD’ın görevi en azından yerel yönetimlerle basın arasında koordinasyon sağlayıp vatandaşın doğru, güvenilir ve hızlı bir şekilde haber almasını sağlamak bunlar AFAD’ın görevi olması lazım. Merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin koordinasyonunu bir defa gerçekleştirmemiz lazım. Merkezi yönetim kendisinden değilse, muhalefetten bir yerel yönetim varsa maalesef ikili ilişkiler çok zayıf, hatta kopuk düzeyde. Bunlardan mağdur vatandaş ciddi şekilde etkileniyor. Doğal afetlerde mağdur olan vatandaşın mal sahibi veya kiracı olup olmadığına bakmaksızın bunların zararlarının karşılanması gerekiyor. Bunun yanında deprem sigortasının kapsamını sadece depremle sınırlamamak lazım. Aynı zamanda yangında, sel baskınında diğer doğal afetlerde de mutlaka bu kapsamda değerlendirmek lazım. Çünkü Deprem Sigortası 1999 yılından sonra hayatımıza girdi. Ama hala ondan alınan primlerin nereye harcandığını bilmiyoruz. Kaldı ki doğal afet için hükümetin bir hazırlığı da yok. Bakın yangınlar çıktı. Yangınları söndürecek bir tek uçağı bulamadık. Oysa o bölge oldukça – sizin Adana’da da Toroslar’ın uzantısı buradan geçiyor- sarp bölgeler, oraya karayoluyla veya vatandaş kendi imkanları ile ulaşması çok zor. Mutlaka söndürmenin havadan  yapılması gerekiyor, ama itibardan tasarruf olmaz diyenlerin tedbirden nasıl tasarruf ettiklerini gördük. Eminim bugün olsa bu yangınlar hükümet aynı hataları yapmaya devam edecek. Onun için bunların koordine edilmesi lazım, bunların sağlanması lazım, kapsamlarının yeniden revize edilmesi lazım. Hani derler ya sorun küçükken görmesi zor ama çözmesi kolaydır. Sorunlar büyüdüğünü zaman görmesi kolay ama çözmesi zordur. Oysa şu anda küçükken görebileceğimiz pek çok teknoloji var. Uydularımız var, güncel ileri teknolojiler var, gerekli tedbirleri düzenleyici faaliyetleri almamız lazım.”

 

ÜYE SAYISINI EN ÇOK ARTIRAN PARTİYİZ

“Genel merkez anlamında, teşkilatlarımızı kurduğumuz yerlerde kongrelerimizi tamamlayıp, ilçe yönetimlerimizi, il yönetimlerimizi atama durumundayız. Büyükşehirlere ağırlık vermeye başladık. İstanbul daha geçen haftaya kadar bir tane kongre yapmadğımız bir bölgeydi. Geçen haftadan itibaren Sultanbeyli ve Avcılar’ı yaptık. Önümüzdeki hafta bu hafta kongreler var. Büyükşehirlerde teşkilatlarımızı kongrelerimizi tamamlıyoruz. Kamuoyunda ve yerelde daha görünür hale geleceğiz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ortalama 4 ayda bir sistemindeki siyasi parti üye kayıtlarını güncelliyor. Biz son 3 ayda yüzde 45, son 4 aydaki rakamlara baktığımız zaman yüzde 70 oranında üye sayısını artırmışız. Planlarımızı, programlarımızı kamuoyuna ulaştırmak için saha ziyaretleri düzenledik. Genel merkezimizde saha ziyaretleri için komisyonlar oluşturduk. 20 komisyonumuz var. Bu komisyon her ay belli bir bölgede dönümlü olarak yer alıyor. Böylece genel merkezle teşkilatlar arasındaki diyalogları güçlendiriyoruz. Aynı zamanda yereldeki vatandaşın, teşkilatın, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin partimiz hakkında ne düşündüklerini, onların bizden beklentilerinin ne olduğunu, not alıyor, genel merkeze bunlarla ilgili çözüm üretmek için çalışmalar yapıyoruz. Özgür basın bizim için çok önemli. Basın çünkü halkla teması en güçlü olan kesim. Vatandaşın ne düşündüğünü öğrenmemiz gerekiyor. Sizin özgürce haber yapabilmeniz bizim için ve vatandaş için çok kıymetli. İnşallah basının özgür olduğu, gazetecilerin tehdit ve korku duymadan haber yapabildiği, bir ülkeyi hep beraber yaratacağız. bu konuda DEVA Partisi üzerine düşeni yapacaktır.”

 

GENÇLER ARTIK KORKU EŞİĞİNİ YIKMIŞ DURUMDA

“Sahadaki en büyük beklenti, özgürlüklerin, hukuk ve adaletin gerektiği gibi tecelli etmemesi. Vatandaş bundan şikayetçi. Zaten hukuk ve özgürlük olmazsa bir memlekette  o toplumda güvene yaratamayız. Güven olmayınca yatırım, atılım olmuyor. Yatırım ve atılım olmayınca işsizlik ve yolsuzluğu önleyemiyorsunuz. Vatandaşın ana konusu sahaya indiğimiz zaman bir defa ekonomiden bahsediyor. Ekonomik ve özgürlüklerinden bahsediyor. Bugün gençlere sorduğumuzda bir yıl önce twit atsam başıma bir şey gelir mi diyen gençler artık o korku eşiğini yıkmış durumda. Artık twit atmaktan çekinmiyor. Sesini yüksek sesle duyurmaktan çekinmiyor. Yaşadığı sorunları dile getirmekten bunu kamuoyunda dile getirmekten çekinmiyor. Bundan 1-1,5 yıl önce biz sahaya indiğimiz zaman gerçekten vatandaşta güçlü bir korku vardı. Şimdi artık her şeyin sonunun gözüktüğünü, tünelin sonundaki ışığın görüldüğünü vatandaş da görüyor. Bir iktidar değişikliği yaşanacağını onlar da hissediyor. Bunu da en iyi yapabilecek, düzeltebilecek, içinde bulunduğumuz ekonominin çözümünün DEVA Partisi’nde olduğunu dile getiriyorlar. Çünkü Ali Babacan geçmişte bunu iki defa yaptı.”

DEVA Partisi Adana İl Başkanı Sadullah Kısacık da ekonomide yaşanan kötü gidişin çözümünde vatandaşın Ali Babacan’a güvenlerinin tam olduğunu söyledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.