EPSİLON, TEMMUZ AYINDA DA OKURLARLARI DOLU DOLU BİR KİTAP SEÇKİSİYLE BULUŞTURDU!

KÜLTÜR-SANAT 31.07.2021 - 09:54, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2721+ kez okundu.
 

EPSİLON, TEMMUZ AYINDA DA OKURLARLARI DOLU DOLU BİR KİTAP SEÇKİSİYLE BULUŞTURDU!

DESTANSI BİR UMUDUN VE GÜÇLENMENİN HİKÂYESİ!   OLAY YARATAN BİLİMKURGU FİLMİ ALITA: SAVAŞ MELEĞİ’NİN HİKÂYESİ.   Büyük Savaş çok uzun zaman önce yaşandı. Savaşın sebepleri zamanla unutulup gitti. Harap olmuş Dünya’da, uçan kent Zalem’in attığı çöplerin arasında bir metropol, Demir Kent yükseldi.   Siborgları tamir etmekte uzman Ido adında yalnız bir doktor, Demir Kent sakinlerine yardım etmek için elinden geleni yapar. Ama Ido’nun ikinci bir hayatı daha vardır, kırılan kalbinin parçalarından doğan başka bir kişiliğin şekillendirdiği bir hayat.   Suç dolu bir yaşamdan kurtulmayı başarmış Hugo adında genç bir adam, gözünü son bir vurguna diker: Kendi geçmişinin sırlarını çözecek bir nesneye.   Ve şehrin en güçlü iş insanı Vector, Demir Kent'in geleceğini sonsuza dek değiştirecek yepyeni bir teknolojiye odaklanır. Aşk ve Cesaret Paula Quinn   Kapalı kapılar ardında büyüyen güzeller güzeli Davina’nın özgürlüğe ve aşka olan tutkusunun benzersiz hikâyesi... Onu ilk gördüğü anda kendini evindeymiş gibi hissettiren bakışlarına ve gücüne hayran olduğu Highlandli adam, onu kaderi olan ölümün pençesinden kurtarabilecek miydi? İngiltere Kralı'nın kızı ve vârisi Davina onu bekleyen kaderi reddedip, sevdiği adamla saraydan bağımsız bir hayata devam edebilecek miydi? Heyecan verici bir aşk hikâyesine dair merak uyandıran soruların yanıtları, aşk, sevgi ve cesaretin benzersiz hikâyesinde, Paula Quinn’in bu eşsiz romanında gizli.   “Paula Quinn, İskoçya’nın aurasını bir kez daha zekice işliyor. Karakterlerin derin duygu dünyasının incelikle işlendiği bu roman, okuyucuları büyüleyecek muhteşem bir aşk hikâyesini anlatıyor.” - Romantic Times   “Paula Quinn'in bu yakışıklı kahraman hakkındaki diğer kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Bu roman heyecan dolu!” - Fresh Fiction Beni Kim Öldürdü? Burcu Arman   Bir Storytel Original sesli kitabı olarak hayata geçen polisiye roman Beni Kim Öldürdü?  dinleyicilerden sonra şimdi de okurları güldürmek için geliyor!   Uyum Apartmanı’nın gözde bekârı, kedi kumu sektörünün medarı iftiharı, genç kadınların yakışıklısı. İşte karşınızda Berke Beyaz, hikâyemizin parlayan yıldızı. Bildiğiniz tüm kitapları unutun, çünkü bu kez kahraman ölecek, hem de daha ilk sayfada! Sahi, kim gidip sıradan, kariyer tutkunu bir beyaz yakalıyı öldürmekle uğraşır ki? Eh, Uyum Apartmanı’ndakilerle tanışınca bu sorunun cevabını kendiniz bulacak, üstelik hiç şaşırmayacaksınız. Aşk, nefret, ihtiras, entrika, gıybet; otuz iki kısım tekmili birden bu apartmanda!   Koşarken Belli Olmaz kitabıyla tanıdığımız Burcu Arman, okurlarının karşısına bu kez yine kendine has, sıradışı polisiye tarzıyla çıkıyor. Müthiş ve hiç beklenmeyen bir anda çözülen kurgusu, esprili dili ve her biri birbirinden uyumsuz karakterleriyle kendine yeniden hayran bırakıyor. Bu Yaz Ne Yaptığını Biliyorum! Leah Konen   Aşk kimi zaman korku filmlerinden daha korkutucudur.   Korku filmleri hayranı Olivia okulunun tiyatro seçmelerinde elenmiştir. Yaşadığı hayal kırıklığı yetmezmiş gibi yazın gitmek için başvurduğu senaryo yazma programına da kabul edilmemiştir. Tüm okul arkadaşları yaz için muhteşem planlar yaparken Olivia büyük bir başarısızlık hissi eşliğinde, bütün yazı ailesinin şehir dışındaki evinde geçirmek zorunda kalacaktır. Olivia’nın bu zorlu günlerine, internetteki korku filmi forumlarında tanıştığı Elm ile yaptığı yazışmalar heyecan katar. Film senaryosu yazmak isteyen Olivia ile sanal arkadaşı, gerçek kimliklerini ve kişisel hayatlarına ait detayları paylaşmadan filmler ve hayaller üzerine uzun uzun yazışır. Ancak Elm ile müthiş bir tesadüf sonucu karşılaştıklarında, Olivia kim olduğuna dair bir dizi yalan söyler. En yakın arkadaşı Katie’yi de kattığı bu yalanlar işleri içinden çıkılmaz bir hâle getirecektir.   Genç yetişkinleri iyi hissettiren, özgün ve cesaret verici romanlarıyla tanınan Leah Konen’in kendi olmaktan korkmayanlara adadığı Bu Yaz Ne Yaptığını Biliyorum, büyüleyici bir yaz atmosferinde geçen, zekice kurgulanmış, komik, romantik ve heyecan dolu bir aşk hikâyesi...   “Bazen dünyada tek istediğiniz şey, gerçekten görülmektir.” DijitaI Detoks - Telefon Bağımlılığına Son! Catherine Price   Telefonunuz yatmadan önce ve uyandıktan sonra elinize aldığınız ilk şey mi? Genellikle yastığınızın altında, başucunuzda ya da masanızın hemen üzerinde açık bir hâlde mi duruyor? Telefonunuzu kazara bir yerde bıraktığınızda veya telefonunuz çekmediğinde/arızalandığında kendinizi gergin ve huzursuz mu hissediyorsunuz? Telefonunuzla uğraşırken vaktin nasıl geçtiğini fark etmiyor musunuz? Yeni ya da önemli bir gelişme olma olasılığının düşük olduğunu bildiğiniz hâlde gün içinde telefonunuzu defalarca kez kontrol mü ediyorsunuz? Gecenin bir yarısı kendinizi durduramayarak baktığınız bir e-posta, mesaj ya da haber yüzünden uykusuz geceler geçirdiğiniz oluyor mu? Telefonunuz yanınızda olmadan asansörde, sırada, otobüste nasıl vakit geçirebildiğinizi unuttunuz mu? Telefonunuzla ilgilenmeden yemek yiyemiyor, film izlemiyor ya da çalışamıyor musunuz? Uzun saatler boyunca kitap okuyabilmenin nasıl bir his olduğunu çoktan unuttunuz mu? Eskiye nazaran odaklanma konusunda daha çok zorlandığınızı ve hafızanızın giderek zayıfladığını mı düşünüyorsunuz?   Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar “evet” ise siz de toplumun çoğunluğu gibi bir akıllı telefon bağımlısısınız. Fakat sakın korkmayın, bu yaygın problemle baş etmek düşündüğünüz kadar zor değil. Ödüllü gazeteci Catherine Price, telefon bağımlılığınızdan arınmak ve sonrasında telefonunuzla daha sağlıklı bir ilişki kurmak adına sizlere adım adım takip edebileceğiniz pratik ve eğlenceli bir plan sunuyor: Dijital Detoks.    Price, bu otuz günlük detoks programıyla telefon kullanımınızı azaltmanıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda telefonların ve uygulamaların tasarımcılar tarafından nasıl bağımlılık yaratacak şekilde tasarlandığını, dopamin hormonunun tüm bu süreçte oynadığı rolü, teknoloji şirketlerinin bundan elde ettiği kazancı keşfetmenizi sağlıyor. Telefonunuzla harcadığınız zamanın odaklanma ve derin düşünme becerilerinize verdiği zararı bilimsel açıklamalarla da ortaya koyuyor. Akıllı telefonların hayatımıza girişi henüz çok yeniyken ve biz onlarsız bir hayat düşünemezken Dijital Detoks bize şu soruyu tekrar tekrar soruyor: “Bu hayat senin, dikkatini neye vermek istiyorsun?” Kafes Şevval Küçüksöylemez   Hira, babasının aldığı evlilik kararıyla yaşamına dair şaşırtıcı, belki de yaralayıcı tesadüflerin ilkiyle karşılaşır. Bu haber, geçmişin tozlu sayfalarında kalmış ve cevaplandırılmayı beklerken unutulmuş birçok sorunun da gün yüzüne çıkmasını sağlar. Bu yeni aile ile hayatına giren kardeşlerini kabullenmek hiç de kolay olmayacaktır çünkü bu bağı kabul etmek, büyük fedakârlıklar gerektirir. İncinmiş kalplerin kabuk bağlamış yaraları, kaderin acımasızca kurguladığı kesişimlerle tekrar kanamaya başlar. Tutunmaya çalıştığı tüm dalların teker teker kırılmasının ardından, Hira için güvenli tek liman, çocukluğunda kendine ördüğü duvarların ardıdır. Ancak bu kez kaçmak, incinmemek için yeterli değildir, gerçekler kendini göstermeye çoktan karar vermiştir.   Ona ulaşabilmek için okyanuslar geçmem gerekirken, boğulmadan gözlerine nasıl bakabilirim?   Kış Yaza Kavuşunca Emily Henry   İki kırık kalbin sevgiyi yeniden kucaklama hikâyesi...   Aşk romanı yazarı January Andrews ve edebi kurgu yazarı Augustus Everett…   Tamamen zıt iki karakter.   Tek ortak özellikleri, yazarlık hayatlarında kendilerini kapana kısılmış hissetmeleri ve sahil kenarında kısa süre yaşadıkları göl evidir. Hayatının muhteşem olduğunu düşündüğü bir dönemde tüm bildiklerinin bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen January, babasının sırlarını barındıran bu göl evinin sakladıklarıyla yüzleşirken, Augustus da geçmişe dair tüm kapıları kapatmaya çalışmaktadır.   Ta ki puslu bir akşam yolları kesişene dek... Hayatın getirdiği zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken roman yazma konusunda da birbirlerine yardım etmeye karar verirler. Ancak bir farkla... January edebi bir roman kaleme alırken, gerçek aşkın ancak kitaplarda olduğuna inanan Augustus hayatında ilk defa mutlu sonla biten bir hikâye yazacaktır. Tek şartları ise birbirlerine âşık olmamaktır. Peki, aşk kural tanır mı?   “Muhteşem bir kitap, bayıldım! Kış Yaza Kavuşunca içime çektiğim bir nefes gibiydi. January’ye içim gitti, Gus ise tam ölünesi... Ateşli, akıllıca ve incelikli bir romantizm. Beni tamamen içine aldı!” Josie Silver, Hâlâ Zamanımız Varken kitabının New York Times çoksatan yazarı   “Size yeniden âşık olmayı öğreten; ihanet, hüzün ve hayal kırıklıklarıyla dolu, yüreklere dokunan bir aşk romanı. Gus ve January’nin macerasına bayıldım.” Jasmine Gillory, Düğün Günü kitabının New York Times çoksatan yazarı   “Romantik ve dokunaklı hikâyesiyle Kış Yaza Kavuşunca, incelikli şakalar içeren ve sizi içine hapseden bir metin. Edebiyatseverler için rekabet dolu bir macera, yaratıcı tartışmalar, aile sırları ve tepetaklak içine düşeceğiniz bir aşk öyküsü vaat ediyor. Emily Henry’nin Kış Yaza Kavuşunca romanı her daim okunacak nitelikte.” Christina Lauren, Sahte Balayı kitabının New York Times çoksatan yazarı   “Kış Yaza Kavuşunca duygu yüklü, orijinal bir anlatıma sahip. Dünyaya, uzun zamandır birbirini beğenen ve rekabet eden kişilerin gözlerinden bakmak hiç bu kadar güçlü ve dokunaklı olmamıştı. Nokta atışı şakalar ve üstü kapalı cinsel gerilimden hoşlanıyorsanız bu kitaba bayılacaksınız.” Sally Thorne, Nefret Oyunu ve 99 Benim kitaplarının USA Today çoksatan yazarı   “Kış Yaza Kavuşunca, hep arzuladığım incelikte ve büyüleyicilikte bir kitaptı. Şu günlerde tam da ihtiyacımız olan toplumsal eleştirileri ve beklenmedik duygu dalgalanmalarını içeriyor. Bayıldım.” Julia Whelan, Oxford Yılım kitabının yazarı   “Emily Henry’nin Kış Yaza Kavuşunca kitabı, başlığı kadar anlamlı ve coşkulu bir metin. Aile sırlarının ve âşık olmanın heyecanını Michigan Gölü’nün harika kumsalı ve atmosferinde anlatıyor.” Amy E. Reichert, Tatlı Tesadüf ve The Optimist’s Guide to Letting Go kitaplarının yazarı Lal Umutlar Dilek Tarıncı   Bazen tünelin ucunda ışık yoktur. Bazen sadece kayıplardan ibaretsindir. Bazen umutlar bile lal olur... Çünkü konuşsalar da kimse duyamaz seslerini.   Cemre Erdem; konuşma engelli, şiddet mağduru ama yine de umut etmekten hiç vazgeçmeyen, her yeni günü hayallerini gerçekleştirmek için bir adım olarak gören bir kadındır. Sessizlik onun tek sığınağıdır, soğuk ondan bir parçadır. Hayatına giren Kuvars Demirhan, bu sessiz kadının müziğine âşık olur.   “Sessizliğe sığınan bir kadın ile onun müziğine âşık bir adamın hikâyesi.”   Cemre, mücadelesini yalnız başına verirken kendi ayakları üzerinde durup ailesinden gördüğü şiddetten kurtulmaya, geçmiş yıllarını telafi edip üniversiteyi kazanarak doktor olmak için elinden gelen her şeyi yapmaya ant içer. Kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için çabalarken umut etmek onu özgürleştirir.   Belki de geçmişimizdeki tüm acılara bizi olduğumuz kişi hâline getirdikleri için şükretmeliyiz.   Negatif Duyguların Pozitif Gücü Dr. Tim Lomas   İNGİLİZ PSİKOLOJİ DERNEĞİ 2017 YILI KİTAP ÖDÜLÜ   Karanlık duygularınız, daha aydınlık bir yaşama sahip olmanıza nasıl yardımcı olabilir?   Endişeli düşünceleri, karamsarlığı kafamızdan atamazsak mutluluğu nasıl yakalayabiliriz? Mutluluk arayışı evrenseldir. Hepimiz neşe ve sevinç dolu bir hayat yaşamak isteriz ancak bu idealden mahrum kaldığımızı hissettiğimizde, sık sık üzüntü duyabiliriz. Zaman zaman öfke ve kıskançlık gibi “karanlık” duyguları karakter kusurları veya ciddi hastalıkların işaretleri olarak bile değerlendirebiliriz.   Negatif Duyguların Pozitif Gücü adlı kitabında bu “negatif” duyguları deneyimlememizin aslında doğal olduğunu söyleyen Dr. Tim Lomas, mutluluk ve gelişmeye giden yolda bu duyguların bize hizmet edebileceğini de ortaya koyuyor. Üzüntü, kaygı, öfke, suçluluk, kıskançlık, can sıkıntısı, yalnızlık ya da ıstırabın neden olduğu bir ruhsal bozukluktan nasıl kurtulabileceğimize; daha da önemlisi bu kurtuluştan sonra hayatımızı pozitif yönde nasıl değiştirebileceğimize dair ipuçları veriyor.   Negatif Duyguların Pozitif Gücü, gerçekten istediğiniz şeyleri ve olmayı arzuladığınız kişiyi keşfetmek için karanlık duygularınızı nasıl kullanabileceğinizi öğreten, rehber niteliğinde bir çalışma. Duygu durumunuzu değerlendirme şeklinizi kökten değiştirecek ve negatif duygularınızı pozitif yönde kullanmanız için size destek olacak bu kitap, negatif düşüncelerin yarattığı karanlık döngüde hapsolan herkes için devrim niteliğinde.   “Gerçekten ilham verici bir kitap.” Daily Mail   “Bu kitap, negatif duygulara ‘katlanma’ argümanından çok daha fazlasını içeriyor. Tim Lomas felsefe, sanat, psikoloji gibi alanlardan ve kendi kişisel deneyimlerinden faydalanarak üzüntünün, kaygının, öfkenin ve diğer olumsuz duyguların büyümeye giden bir yol olabileceğini gösteriyor. Ayrıca olumsuz duygularımızı kullanmayı öğrenmenin sevinç kapasitemizi artıracağı yönünde olumlu bir mesaj da veriyor.” Oliver Burkeman, Panzehir: Pozitif Düşünmeye Katlanamayanlar İçin Mutluluk kitabının yazarı   “Korku, üzüntü ve yalnızlık gibi duygularımızla yüzleşmek istemesek de bunlar bedenimizin bizi uyarmak için gönderdiği işaretlerdir. Bu faydalı ve keyifli kitapta Tim Lomas, duygularımızın bizlere nasıl daha iyi bir yaşam kurabileceğimize dair ipuçları verdiğini gösteriyor. Bilgeliğin içsesini dinlemeyi öğrenin.” Prof. Stephen Joseph, Authentic: How to be yourself and why it matters kitabının yazarı   Sınırsız / Aykırı Serisi 3 Şule Terzi   Sınırları zorlamaya hazır mısın?   “Hiçbir yere sığamamaya başladığında sabret, kozandan çıkmana az kalmış olmalı.”   Üyelerinin kurduğu düzen ile kendine özgü bir yaşam alanı hâline gelen Kehanet, sınırları dışında kalan insanlar için çözmesi zor bir gizemdir. Elis, sonradan dahil olduğu bu farklı dünyanın merkezinde bulur kendini. Çevresindekilere aşılamaz duvarlar ören Mesih’in kalbine dokunmayı başaran Elis, aralarındaki özel yakınlaşma sayesinde yalnız onun değil, Kehanet’in de bilinmezlerini gün yüzüne çıkarmaya başlar. Burada, hiçbir şey göründüğünden ibaret değildir. Kehanet, geçmişiyle tekrar yüzleşecektir ve bunun en büyük tanığı Elis olacaktır.  Üçten Geriye Şahin Ünal   “Amigdala... Şahin Ünal’ın usta yazarlığıyla tıp birikimini, hayal gücüyle psikolojiyi harmanlayan romanının anahtar kelimesi amigdala. Başkalarının hayatının sizin için nasıl bir karabasana dönüşebileceğini merak ediyorsanız, bu kitaba hemen başlamanızı tavsiye ederim.”  Zülfü Livaneli   Ordunun kıymetli askerleri, kaybı göze alınamayacak kadar önemliydi... Peki ya hasar görürlerse?   Ziyanı telafi etmek üzere planlanan projede, askerliğin bilimle birleştiği yerde, denkleme sığmayan bir faktör vardı: İnsan. Vicdanı, hafızası, değerleri ve acılarıyla insan...   “Üzerimize roket atacak kadar bizden nefret etmenizi anlamakta zorlandım Komutan. Arkadaşlarım yanı başımda can verdi. Bizi birer canavara çeviren bilimsel araştırmayı onaylarken senin için çok değerliydik, sonra olanları hesaplayamadın...”   Yedi Krallık Şövalyesi George R.R. Martin   Gelecek yıllarda gezgin şövalyemizle yaverini daha başka yolculuklar ve eziyetler bekliyor olacak. Dorne’dan Sur’a kadar, yolculukları boyunca Yedi Krallık’ı baştan sona katedecekler ve Dar Deniz'i aşıp İhtilaflı Topraklar’a ve Essos’un parıldayan şehirlerine bile gidecekler. Yolculukları sırasında yolları lordlarla, şövalyelerle, büyücülerle, birçok güzel genç kız ve asil leydiyle kesişecek, isimleri Westeros’un tarihine unutulmamak üzere yazılacak. Ama bunlar başka bir zamanın hikâyeleri. Okumaya devam edin. –George R. R. Martin   Taht Oyunları’nın Tyrion Lannister’ı ve Podrick Payne’inden tam bir asır önce, Westeros topraklarını iki cesur kahraman arşınlamaktadır: Sör Uzun Duncan ve küçük yaveri Yumurta. Genç, naif ve cesur Duncan, tecrübeli değilse de rakiplerinin üzerinde olanca heybetiyle yükselen bir gezgin şövalyedir. Ona eşlik eden ufacık yaveri Yumurta ise bir çocuktur ve gerçek kimliği, karşılaşabilecekleri herkesten gizli tutulmalıdır. Ne de olsa asıl adı Aegon Targaryen olan yaver, ejderha kanı taşımaktadır ve bir gün kral olacaktır. Umulmadık bir biçimde yolları kesişen bu iki kahramanı bekleyense güçlü düşmanlar, kraliyet entrikaları ve öngörülmesi imkânsız bir kaderdir...   Yedi Krallık Şövalyesi, Targaryen soyunun Demir Taht’ı elinde tuttuğu bir çağda geçerken George R. R. Martin’in henüz tamamlanmamış başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üç öncül novellasını ilk kez bir araya getiriyor. Zamanımızın en iyi fantazya sanatçılarından biri olan Gary Gianni’nin 160’tan fazla illüstrasyonuyla hayat bulan kitap, okuyucuları yiğitlik çağındaki Yedi Krallık’ın dünyasına taşıyacak!   “Martin’i ve onun herhangi bir hikâyeden insanın içine işleyecek bir trajedi açığa çıkarma yeteneğini seven okurlar, bu üçlemenin bir araya getirildiğini görmekten heyecan duyacaklar.” – Booklist   “Heyecan verici... Tolkien’in Silmarillion’u neyse George R. R. Martin’in Yedi Krallık Şövalyesi de o.” – Kirkus Reviews   “Martin’in hayran kitlesi için mutlaka okunması gereken bir kitap... Tüm dünyada satış rekorları kıran Buz ve Ateşin Şarkısı destanına heyecan verici bir giriş... Anlattığı insani dram ve yarattığı dünyayı inşa edişindeki zenginlik, Yedi Krallık Şövalyesi’nin serideki diğer kitaplardan ayrılmasını sağlıyor.” – Publishers Weekly   “Her şeyi bırakın, sırf harika bir hikâye anlattığı için bile bu kitabı okumalısınız. Martin, sadece birkaç yazarın yapabileceği şekilde yaşayan, nefes alan bir dünya yaratıyor. . . Gary Gianni’nin çizimleriyse yazarın anlattıklarını olabilecek en güzel biçimde hayata geçiriyor.”  –Tech Times  

DESTANSI BİR UMUDUN VE GÜÇLENMENİN HİKÂYESİ!
 
OLAY YARATAN BİLİMKURGU FİLMİ ALITA: SAVAŞ MELEĞİ’NİN HİKÂYESİ.
 
Büyük Savaş çok uzun zaman önce yaşandı. Savaşın sebepleri zamanla unutulup gitti. Harap olmuş Dünya’da, uçan kent Zalem’in attığı çöplerin arasında bir metropol, Demir Kent yükseldi.
 
Siborgları tamir etmekte uzman Ido adında yalnız bir doktor, Demir Kent sakinlerine yardım etmek için elinden geleni yapar. Ama Ido’nun ikinci bir hayatı daha vardır, kırılan kalbinin parçalarından doğan başka bir kişiliğin şekillendirdiği bir hayat.
 
Suç dolu bir yaşamdan kurtulmayı başarmış Hugo adında genç bir adam, gözünü son bir vurguna diker: Kendi geçmişinin sırlarını çözecek bir nesneye.
 
Ve şehrin en güçlü iş insanı Vector, Demir Kent'in geleceğini sonsuza dek değiştirecek yepyeni bir teknolojiye odaklanır.


Aşk ve Cesaret

Paula Quinn

 

Kapalı kapılar ardında büyüyen güzeller güzeli Davina’nın özgürlüğe ve aşka olan tutkusunun benzersiz hikâyesi... Onu ilk gördüğü anda kendini evindeymiş gibi hissettiren bakışlarına ve gücüne hayran olduğu Highlandli adam, onu kaderi olan ölümün pençesinden kurtarabilecek miydi? İngiltere Kralı'nın kızı ve vârisi Davina onu bekleyen kaderi reddedip, sevdiği adamla saraydan bağımsız bir hayata devam edebilecek miydi? Heyecan verici bir aşk hikâyesine dair merak uyandıran soruların yanıtları, aşk, sevgi ve cesaretin benzersiz hikâyesinde, Paula Quinn’in bu eşsiz romanında gizli.

 

“Paula Quinn, İskoçya’nın aurasını bir kez daha zekice işliyor. Karakterlerin derin duygu dünyasının incelikle işlendiği bu roman, okuyucuları büyüleyecek muhteşem bir aşk hikâyesini anlatıyor.”

- Romantic Times

 

“Paula Quinn'in bu yakışıklı kahraman hakkındaki diğer kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Bu roman heyecan dolu!”

- Fresh Fiction

Beni Kim Öldürdü?

Burcu Arman

 

Bir Storytel Original sesli kitabı olarak hayata geçen polisiye roman Beni Kim Öldürdü?  dinleyicilerden sonra şimdi de okurları güldürmek için geliyor!
 
Uyum Apartmanı’nın gözde bekârı, kedi kumu sektörünün medarı iftiharı, genç kadınların yakışıklısı. İşte karşınızda Berke Beyaz, hikâyemizin parlayan yıldızı. Bildiğiniz tüm kitapları unutun, çünkü bu kez kahraman ölecek, hem de daha ilk sayfada! Sahi, kim gidip sıradan, kariyer tutkunu bir beyaz yakalıyı öldürmekle uğraşır ki? Eh, Uyum Apartmanı’ndakilerle tanışınca bu sorunun cevabını kendiniz bulacak, üstelik hiç şaşırmayacaksınız. Aşk, nefret, ihtiras, entrika, gıybet; otuz iki kısım tekmili birden bu apartmanda!
 
Koşarken Belli Olmaz kitabıyla tanıdığımız Burcu Arman, okurlarının karşısına bu kez yine kendine has, sıradışı polisiye tarzıyla çıkıyor. Müthiş ve hiç beklenmeyen bir anda çözülen kurgusu, esprili dili ve her biri birbirinden uyumsuz karakterleriyle kendine yeniden hayran bırakıyor.



Bu Yaz Ne Yaptığını Biliyorum!

Leah Konen

 

Aşk kimi zaman korku filmlerinden daha korkutucudur.

 

Korku filmleri hayranı Olivia okulunun tiyatro seçmelerinde elenmiştir. Yaşadığı hayal kırıklığı yetmezmiş gibi yazın gitmek için başvurduğu senaryo yazma programına da kabul edilmemiştir. Tüm okul arkadaşları yaz için muhteşem planlar yaparken Olivia büyük bir başarısızlık hissi eşliğinde, bütün yazı ailesinin şehir dışındaki evinde geçirmek zorunda kalacaktır. Olivia’nın bu zorlu günlerine, internetteki korku filmi forumlarında tanıştığı Elm ile yaptığı yazışmalar heyecan katar. Film senaryosu yazmak isteyen Olivia ile sanal arkadaşı, gerçek kimliklerini ve kişisel hayatlarına ait detayları paylaşmadan filmler ve hayaller üzerine uzun uzun yazışır. Ancak Elm ile müthiş bir tesadüf sonucu karşılaştıklarında, Olivia kim olduğuna dair bir dizi yalan söyler. En yakın arkadaşı Katie’yi de kattığı bu yalanlar işleri içinden çıkılmaz bir hâle getirecektir.

 

Genç yetişkinleri iyi hissettiren, özgün ve cesaret verici romanlarıyla tanınan Leah Konen’in kendi olmaktan korkmayanlara adadığı Bu Yaz Ne Yaptığını Biliyorum, büyüleyici bir yaz atmosferinde geçen, zekice kurgulanmış, komik, romantik ve heyecan dolu bir aşk hikâyesi...

 

“Bazen dünyada tek istediğiniz şey, gerçekten görülmektir.”



DijitaI Detoks - Telefon Bağımlılığına Son!

Catherine Price

 

  • Telefonunuz yatmadan önce ve uyandıktan sonra elinize aldığınız ilk şey mi? Genellikle yastığınızın altında, başucunuzda ya da masanızın hemen üzerinde açık bir hâlde mi duruyor?

  • Telefonunuzu kazara bir yerde bıraktığınızda veya telefonunuz çekmediğinde/arızalandığında kendinizi gergin ve huzursuz mu hissediyorsunuz?

  • Telefonunuzla uğraşırken vaktin nasıl geçtiğini fark etmiyor musunuz?

  • Yeni ya da önemli bir gelişme olma olasılığının düşük olduğunu bildiğiniz hâlde gün içinde telefonunuzu defalarca kez kontrol mü ediyorsunuz?

  • Gecenin bir yarısı kendinizi durduramayarak baktığınız bir e-posta, mesaj ya da haber yüzünden uykusuz geceler geçirdiğiniz oluyor mu?

  • Telefonunuz yanınızda olmadan asansörde, sırada, otobüste nasıl vakit geçirebildiğinizi unuttunuz mu? Telefonunuzla ilgilenmeden yemek yiyemiyor, film izlemiyor ya da çalışamıyor musunuz? Uzun saatler boyunca kitap okuyabilmenin nasıl bir his olduğunu çoktan unuttunuz mu?

  • Eskiye nazaran odaklanma konusunda daha çok zorlandığınızı ve hafızanızın giderek zayıfladığını mı düşünüyorsunuz?

 

Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar “evet” ise siz de toplumun çoğunluğu gibi bir akıllı telefon bağımlısısınız. Fakat sakın korkmayın, bu yaygın problemle baş etmek düşündüğünüz kadar zor değil. Ödüllü gazeteci Catherine Price, telefon bağımlılığınızdan arınmak ve sonrasında telefonunuzla daha sağlıklı bir ilişki kurmak adına sizlere adım adım takip edebileceğiniz pratik ve eğlenceli bir plan sunuyor: Dijital Detoks

 

Price, bu otuz günlük detoks programıyla telefon kullanımınızı azaltmanıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda telefonların ve uygulamaların tasarımcılar tarafından nasıl bağımlılık yaratacak şekilde tasarlandığını, dopamin hormonunun tüm bu süreçte oynadığı rolü, teknoloji şirketlerinin bundan elde ettiği kazancı keşfetmenizi sağlıyor. Telefonunuzla harcadığınız zamanın odaklanma ve derin düşünme becerilerinize verdiği zararı bilimsel açıklamalarla da ortaya koyuyor. Akıllı telefonların hayatımıza girişi henüz çok yeniyken ve biz onlarsız bir hayat düşünemezken Dijital Detoks bize şu soruyu tekrar tekrar soruyor: “Bu hayat senin, dikkatini neye vermek istiyorsun?”



Kafes

Şevval Küçüksöylemez

 

Hira, babasının aldığı evlilik kararıyla yaşamına dair şaşırtıcı, belki de yaralayıcı tesadüflerin ilkiyle karşılaşır. Bu haber, geçmişin tozlu sayfalarında kalmış ve cevaplandırılmayı beklerken unutulmuş birçok sorunun da gün yüzüne çıkmasını sağlar. Bu yeni aile ile hayatına giren kardeşlerini kabullenmek hiç de kolay olmayacaktır çünkü bu bağı kabul etmek, büyük fedakârlıklar gerektirir. İncinmiş kalplerin kabuk bağlamış yaraları, kaderin acımasızca kurguladığı kesişimlerle tekrar kanamaya başlar. Tutunmaya çalıştığı tüm dalların teker teker kırılmasının ardından, Hira için güvenli tek liman, çocukluğunda kendine ördüğü duvarların ardıdır. Ancak bu kez kaçmak, incinmemek için yeterli değildir, gerçekler kendini göstermeye çoktan karar vermiştir.

 

Ona ulaşabilmek için okyanuslar geçmem gerekirken, boğulmadan gözlerine nasıl bakabilirim?

 

Kış Yaza Kavuşunca

Emily Henry
 
İki kırık kalbin sevgiyi yeniden kucaklama hikâyesi...
 
Aşk romanı yazarı January Andrews ve edebi kurgu yazarı Augustus Everett…
 
Tamamen zıt iki karakter.
 
Tek ortak özellikleri, yazarlık hayatlarında kendilerini kapana kısılmış hissetmeleri ve sahil kenarında kısa süre yaşadıkları göl evidir. Hayatının muhteşem olduğunu düşündüğü bir dönemde tüm bildiklerinin bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen January, babasının sırlarını barındıran bu göl evinin sakladıklarıyla yüzleşirken, Augustus da geçmişe dair tüm kapıları kapatmaya çalışmaktadır.
 
Ta ki puslu bir akşam yolları kesişene dek... Hayatın getirdiği zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken roman yazma konusunda da birbirlerine yardım etmeye karar verirler. Ancak bir farkla... January edebi bir roman kaleme alırken, gerçek aşkın ancak kitaplarda olduğuna inanan Augustus hayatında ilk defa mutlu sonla biten bir hikâye yazacaktır. Tek şartları ise birbirlerine âşık olmamaktır. Peki, aşk kural tanır mı?
 
“Muhteşem bir kitap, bayıldım! Kış Yaza Kavuşunca içime çektiğim bir nefes gibiydi. January’ye içim gitti, Gus ise tam ölünesi... Ateşli, akıllıca ve incelikli bir romantizm. Beni tamamen içine aldı!”
Josie Silver, Hâlâ Zamanımız Varken kitabının New York Times çoksatan yazarı
 
“Size yeniden âşık olmayı öğreten; ihanet, hüzün ve hayal kırıklıklarıyla dolu, yüreklere dokunan bir aşk romanı. Gus ve January’nin macerasına bayıldım.”
Jasmine Gillory, Düğün Günü kitabının New York Times çoksatan yazarı
 
“Romantik ve dokunaklı hikâyesiyle Kış Yaza Kavuşunca, incelikli şakalar içeren ve sizi içine hapseden bir metin. Edebiyatseverler için rekabet dolu bir macera, yaratıcı tartışmalar, aile sırları ve tepetaklak içine düşeceğiniz bir aşk öyküsü vaat ediyor. Emily Henry’nin Kış Yaza Kavuşunca romanı her daim okunacak nitelikte.”
Christina Lauren, Sahte Balayı kitabının New York Times çoksatan yazarı
 
“Kış Yaza Kavuşunca duygu yüklü, orijinal bir anlatıma sahip. Dünyaya, uzun zamandır birbirini beğenen ve rekabet eden kişilerin gözlerinden bakmak hiç bu kadar güçlü ve dokunaklı olmamıştı. Nokta atışı şakalar ve üstü kapalı cinsel gerilimden hoşlanıyorsanız bu kitaba bayılacaksınız.”
Sally Thorne, Nefret Oyunu ve 99 Benim kitaplarının USA Today çoksatan yazarı
 

“Kış Yaza Kavuşunca, hep arzuladığım incelikte ve büyüleyicilikte bir kitaptı. Şu günlerde tam da ihtiyacımız olan toplumsal eleştirileri ve beklenmedik duygu dalgalanmalarını içeriyor. Bayıldım.”

Julia Whelan, Oxford Yılım kitabının yazarı
 
“Emily Henry’nin Kış Yaza Kavuşunca kitabı, başlığı kadar anlamlı ve coşkulu bir metin. Aile sırlarının ve âşık olmanın heyecanını Michigan Gölü’nün harika kumsalı ve atmosferinde anlatıyor.”
Amy E. Reichert, Tatlı Tesadüf ve The Optimist’s Guide to Letting Go kitaplarının yazarı



Lal Umutlar

Dilek Tarıncı

 

Bazen tünelin ucunda ışık yoktur. Bazen sadece kayıplardan ibaretsindir. Bazen umutlar bile lal olur... Çünkü konuşsalar da kimse duyamaz seslerini.

 

Cemre Erdem; konuşma engelli, şiddet mağduru ama yine de umut etmekten hiç vazgeçmeyen, her yeni günü hayallerini gerçekleştirmek için bir adım olarak gören bir kadındır. Sessizlik onun tek sığınağıdır, soğuk ondan bir parçadır. Hayatına giren Kuvars Demirhan, bu sessiz kadının müziğine âşık olur.

 

“Sessizliğe sığınan bir kadın ile onun müziğine âşık bir adamın hikâyesi.”

 

Cemre, mücadelesini yalnız başına verirken kendi ayakları üzerinde durup ailesinden gördüğü şiddetten kurtulmaya, geçmiş yıllarını telafi edip üniversiteyi kazanarak doktor olmak için elinden gelen her şeyi yapmaya ant içer. Kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için çabalarken umut etmek onu özgürleştirir.

 

Belki de geçmişimizdeki tüm acılara bizi olduğumuz kişi hâline getirdikleri için şükretmeliyiz.


 

Negatif Duyguların Pozitif Gücü

Dr. Tim Lomas

 

İNGİLİZ PSİKOLOJİ DERNEĞİ 2017 YILI KİTAP ÖDÜLÜ

 

Karanlık duygularınız, daha aydınlık bir yaşama sahip olmanıza nasıl yardımcı olabilir?
 
Endişeli düşünceleri, karamsarlığı kafamızdan atamazsak mutluluğu nasıl yakalayabiliriz?

Mutluluk arayışı evrenseldir. Hepimiz neşe ve sevinç dolu bir hayat yaşamak isteriz ancak bu idealden mahrum kaldığımızı hissettiğimizde, sık sık üzüntü duyabiliriz. Zaman zaman öfke ve kıskançlık gibi “karanlık” duyguları karakter kusurları veya ciddi hastalıkların işaretleri olarak bile değerlendirebiliriz.
 
Negatif Duyguların Pozitif Gücü adlı kitabında bu “negatif” duyguları deneyimlememizin aslında doğal olduğunu söyleyen Dr. Tim Lomas, mutluluk ve gelişmeye giden yolda bu duyguların bize hizmet edebileceğini de ortaya koyuyor. Üzüntü, kaygı, öfke, suçluluk, kıskançlık, can sıkıntısı, yalnızlık ya da ıstırabın neden olduğu bir ruhsal bozukluktan nasıl kurtulabileceğimize; daha da önemlisi bu kurtuluştan sonra hayatımızı pozitif yönde nasıl değiştirebileceğimize dair ipuçları veriyor.
 
Negatif Duyguların Pozitif Gücü, gerçekten istediğiniz şeyleri ve olmayı arzuladığınız kişiyi keşfetmek için karanlık duygularınızı nasıl kullanabileceğinizi öğreten, rehber niteliğinde bir çalışma. Duygu durumunuzu değerlendirme şeklinizi kökten değiştirecek ve negatif duygularınızı pozitif yönde kullanmanız için size destek olacak bu kitap, negatif düşüncelerin yarattığı karanlık döngüde hapsolan herkes için devrim niteliğinde.
 
“Gerçekten ilham verici bir kitap.”

Daily Mail
 
“Bu kitap, negatif duygulara ‘katlanma’ argümanından çok daha fazlasını içeriyor. Tim Lomas felsefe, sanat, psikoloji gibi alanlardan ve kendi kişisel deneyimlerinden faydalanarak üzüntünün, kaygının, öfkenin ve diğer olumsuz duyguların büyümeye giden bir yol olabileceğini gösteriyor. Ayrıca olumsuz duygularımızı kullanmayı öğrenmenin sevinç kapasitemizi artıracağı yönünde olumlu bir mesaj da veriyor.”
Oliver Burkeman, Panzehir: Pozitif Düşünmeye Katlanamayanlar İçin Mutluluk kitabının yazarı
 
“Korku, üzüntü ve yalnızlık gibi duygularımızla yüzleşmek istemesek de bunlar bedenimizin bizi uyarmak için gönderdiği işaretlerdir. Bu faydalı ve keyifli kitapta Tim Lomas, duygularımızın bizlere nasıl daha iyi bir yaşam kurabileceğimize dair ipuçları verdiğini gösteriyor. Bilgeliğin içsesini dinlemeyi öğrenin.”
Prof. Stephen Joseph, Authentic: How to be yourself and why it matters kitabının yazarı



 

Sınırsız / Aykırı Serisi 3

Şule Terzi
 
Sınırları zorlamaya hazır mısın?
 
“Hiçbir yere sığamamaya başladığında sabret, kozandan çıkmana az kalmış olmalı.”
 
Üyelerinin kurduğu düzen ile kendine özgü bir yaşam alanı hâline gelen Kehanet, sınırları dışında kalan insanlar için çözmesi zor bir gizemdir. Elis, sonradan dahil olduğu bu farklı dünyanın merkezinde bulur kendini. Çevresindekilere aşılamaz duvarlar ören Mesih’in kalbine dokunmayı başaran Elis, aralarındaki özel yakınlaşma sayesinde yalnız onun değil, Kehanet’in de bilinmezlerini gün yüzüne çıkarmaya başlar. Burada, hiçbir şey göründüğünden ibaret değildir. Kehanet, geçmişiyle tekrar yüzleşecektir ve bunun en büyük tanığı Elis olacaktır. 



Üçten Geriye

Şahin Ünal

 

“Amigdala... Şahin Ünal’ın usta yazarlığıyla tıp birikimini, hayal gücüyle psikolojiyi harmanlayan romanının anahtar kelimesi amigdala. Başkalarının hayatının sizin için nasıl bir karabasana dönüşebileceğini merak ediyorsanız, bu kitaba hemen başlamanızı tavsiye ederim.”

 Zülfü Livaneli

 

Ordunun kıymetli askerleri, kaybı göze alınamayacak kadar önemliydi... Peki ya hasar görürlerse?

 

Ziyanı telafi etmek üzere planlanan projede, askerliğin bilimle birleştiği yerde, denkleme sığmayan bir faktör vardı: İnsan. Vicdanı, hafızası, değerleri ve acılarıyla insan...

 

“Üzerimize roket atacak kadar bizden nefret etmenizi anlamakta zorlandım Komutan. Arkadaşlarım yanı başımda can verdi. Bizi birer canavara çeviren bilimsel araştırmayı onaylarken senin için çok değerliydik, sonra olanları hesaplayamadın...”

 

Yedi Krallık Şövalyesi

George R.R. Martin
 
Gelecek yıllarda gezgin şövalyemizle yaverini daha başka yolculuklar ve eziyetler bekliyor olacak. Dorne’dan Sur’a kadar, yolculukları boyunca Yedi Krallık’ı baştan sona katedecekler ve Dar Deniz'i aşıp İhtilaflı Topraklar’a ve Essos’un parıldayan şehirlerine bile gidecekler. Yolculukları sırasında yolları lordlarla, şövalyelerle, büyücülerle, birçok güzel genç kız ve asil leydiyle kesişecek, isimleri Westeros’un tarihine unutulmamak üzere yazılacak. Ama bunlar başka bir zamanın hikâyeleri. Okumaya devam edin.
George R. R. Martin
 
Taht Oyunları’nın Tyrion Lannister’ı ve Podrick Payne’inden tam bir asır önce, Westeros topraklarını iki cesur kahraman arşınlamaktadır: Sör Uzun Duncan ve küçük yaveri Yumurta. Genç, naif ve cesur Duncan, tecrübeli değilse de rakiplerinin üzerinde olanca heybetiyle yükselen bir gezgin şövalyedir. Ona eşlik eden ufacık yaveri Yumurta ise bir çocuktur ve gerçek kimliği, karşılaşabilecekleri herkesten gizli tutulmalıdır. Ne de olsa asıl adı Aegon Targaryen olan yaver, ejderha kanı taşımaktadır ve bir gün kral olacaktır. Umulmadık bir biçimde yolları kesişen bu iki kahramanı bekleyense güçlü düşmanlar, kraliyet entrikaları ve öngörülmesi imkânsız bir kaderdir...
 
Yedi Krallık Şövalyesi, Targaryen soyunun Demir Taht’ı elinde tuttuğu bir çağda geçerken George R. R. Martin’in henüz tamamlanmamış başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üç öncül novellasını ilk kez bir araya getiriyor. Zamanımızın en iyi fantazya sanatçılarından biri olan Gary Gianni’nin 160’tan fazla illüstrasyonuyla hayat bulan kitap, okuyucuları yiğitlik çağındaki Yedi Krallık’ın dünyasına taşıyacak!
 
“Martin’i ve onun herhangi bir hikâyeden insanın içine işleyecek bir trajedi açığa çıkarma yeteneğini seven okurlar, bu üçlemenin bir araya getirildiğini görmekten heyecan duyacaklar.” – Booklist
 
“Heyecan verici... Tolkien’in Silmarillion’u neyse George R. R. Martin’in Yedi Krallık Şövalyesi de o.” – Kirkus Reviews
 
“Martin’in hayran kitlesi için mutlaka okunması gereken bir kitap... Tüm dünyada satış rekorları kıran Buz ve Ateşin Şarkısı destanına heyecan verici bir giriş... Anlattığı insani dram ve yarattığı dünyayı inşa edişindeki zenginlik, Yedi Krallık Şövalyesi’nin serideki diğer kitaplardan ayrılmasını sağlıyor.” – Publishers Weekly
 
“Her şeyi bırakın, sırf harika bir hikâye anlattığı için bile bu kitabı okumalısınız. Martin, sadece birkaç yazarın yapabileceği şekilde yaşayan, nefes alan bir dünya yaratıyor. . . Gary Gianni’nin çizimleriyse yazarın anlattıklarını olabilecek en güzel biçimde hayata geçiriyor.”  –Tech Times

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.