FATURAYI, ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENE KESMEYİN!

GÜNDEM 29.04.2021 - 16:32, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1922+ kez okundu.
 

FATURAYI, ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENE KESMEYİN!

Eğitim-İş Adana Şube Başkanı Seher Emre:
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Adana Şube Başkanı Seher Emre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) pandemi gerekçesiyle devam zorunluluğu olmayan öğrencinin derse gelmemesi halinde faturayı öğretmene kesmekten geri durmadığını söyledi. Emre, MEB’in bu zor şartlarda çalışan öğretmenler için bir an önce bir düzenleme hazırlaması ve Cumhurbaşkanına sunması çağrısında bulundu.  Emre, yaptığı açıklamada, “Bir yılı aşkın bir süredir Covid-19 salgını dolayısıyla kendi imkan ve donanımıyla öğrencisine ulaşmaya ve müfredatta var olan kazanımları vermeye çalışan öğretmenin gün geçmiyor ki aldığı para kamuoyunda tartışılmasın” dedi. Açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan öğretmenlerin maaşının bir iki yıla kalmaz asgari ücretin altına düşeceğini ileri süren Emre, “Ek ders icadı, özünde öğretmenin emeklilik maaşı ve ikramiyesinin bir nevi gasp edildiği bir yöntem olduğu gibi mesleğimiz ek ders çelişkisiyle sürekli gündeme taşınmaktadır” ifadelerini kullandı.  Emre, şöyle devam etti: “Öğrencilere devam zorunluluğunu kaldıranın Milli Eğitim Bakanlığı. Uzaktan eğitimde her şey yolunda imajı çizip özünde Maliye Bakanlığından gerekli bütçeyi alamayan ve öğrencisine tablet internet benzeri donanımı sağlayamayan MEB! Bir yılı aşkın süredir gerekli tedbirleri alarak okulları yüz yüze eğitim öğretim sürecine hazır edemeyen MEB! Öğretmenleri aşılamayan MEB; ama faturayı ödeyen yine öğretmen. Öğretmen gerekli tüm hazırlığı yaparak ders süresi boyunca bilgisayar başında öğrencisinin derse girmesini beklese dahi öğrenci yoksa para yok muamelesi görüyor. O halde kendi açıklamalarına göre 2.4 milyon öğrencisine, ki biz bu rakamın çok daha yüksek olduğunu düşünüyoruz, ulaşamayan bakanlık ne işe yarar?”  Tüm öğrencilere; imkan ve fırsat eşitliği sağlaması, öğrencileri devamsızlığa teşvik bir yana devam için her türlü tedbiri alması gereken MEB’in bunun aksine davrandığını anlatan Emre, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreçte en küçük kusuru olmayan öğretmenler mağdur olmaktadır. Öğretmen sürece ilişkin yapması gerekenleri gerçekleştirdiği halde ücretinin kesilmesi tamamen bakanlıktan kaynaklı bir durumdur. MEB, değişik gerekçeleri sunarak açıklama yapmaya çalışırken mevzuatta yapılacak küçük bir değişiklikle çözülecek sorunun büyümesine ön ayak olmaktadır. Daha öncede bir çok kez belirttiğimiz gibi MEB her alanda (müfredat, haftalık ders saati,  eğitimcilerin özlük haklarına dair düzenlemeler….) pandemi  koşulları yokmuş gibi hareket etmekte yani pandemi olmayan dönemin kuralları ile pandemi sürecini yönetmeye çalışmaktadır. MEB, bu zor şartlarda çalışan öğretmenler için bir an önce bir düzenleme hazırlamalı ve Cumhurbaşkanına sunmalıdır.  Eğitimi ne uzaktan ne yüz yüze koşullarda var edebilen, aç kapa aç kapa gelip geçici anlık müdahalelerle eğitimde istikrarı yok eden ve tek derdi her şey yolunda imajı çizmek olan Bakanlık uzaktan eğitim yapacak ise öğrenciye gerekli donanımı sağlamalıdır, yüz yüze eğitim yapacak ise okullardaki hijyen ortamını yaratmalı ve öğretmeni aşılamalıdır. Bu sürecin sorumlusu öğretmen değildir, meslek onurumuzdan ve ekmek paramızdan elinizi çekin! 1 milyon öğretmenin emeği ve özverisi peşine düştüğünüz 20 liradan fazladır. Eğitim-İş olarak; her zaman olduğu gibi bu konuda da başlattığımız hukuki sürecin takipçisi olmaya ve öğretmenlerin hak kaybı yaşamaması için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Eğitim-İş Adana Şube Başkanı Seher Emre:

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Adana Şube Başkanı Seher Emre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) pandemi gerekçesiyle devam zorunluluğu olmayan öğrencinin derse gelmemesi halinde faturayı öğretmene kesmekten geri durmadığını söyledi. Emre, MEB’in bu zor şartlarda çalışan öğretmenler için bir an önce bir düzenleme hazırlaması ve Cumhurbaşkanına sunması çağrısında bulundu. 

Emre, yaptığı açıklamada, “Bir yılı aşkın bir süredir Covid-19 salgını dolayısıyla kendi imkan ve donanımıyla öğrencisine ulaşmaya ve müfredatta var olan kazanımları vermeye çalışan öğretmenin gün geçmiyor ki aldığı para kamuoyunda tartışılmasın” dedi. Açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan öğretmenlerin maaşının bir iki yıla kalmaz asgari ücretin altına düşeceğini ileri süren Emre, “Ek ders icadı, özünde öğretmenin emeklilik maaşı ve ikramiyesinin bir nevi gasp edildiği bir yöntem olduğu gibi mesleğimiz ek ders çelişkisiyle sürekli gündeme taşınmaktadır” ifadelerini kullandı. 
Emre, şöyle devam etti: “Öğrencilere devam zorunluluğunu kaldıranın Milli Eğitim Bakanlığı. Uzaktan eğitimde her şey yolunda imajı çizip özünde Maliye Bakanlığından gerekli bütçeyi alamayan ve öğrencisine tablet internet benzeri donanımı sağlayamayan MEB! Bir yılı aşkın süredir gerekli tedbirleri alarak okulları yüz yüze eğitim öğretim sürecine hazır edemeyen MEB! Öğretmenleri aşılamayan MEB; ama faturayı ödeyen yine öğretmen. Öğretmen gerekli tüm hazırlığı yaparak ders süresi boyunca bilgisayar başında öğrencisinin derse girmesini beklese dahi öğrenci yoksa para yok muamelesi görüyor. O halde kendi açıklamalarına göre 2.4 milyon öğrencisine, ki biz bu rakamın çok daha yüksek olduğunu düşünüyoruz, ulaşamayan bakanlık ne işe yarar?” 

Tüm öğrencilere; imkan ve fırsat eşitliği sağlaması, öğrencileri devamsızlığa teşvik bir yana devam için her türlü tedbiri alması gereken MEB’in bunun aksine davrandığını anlatan Emre, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreçte en küçük kusuru olmayan öğretmenler mağdur olmaktadır. Öğretmen sürece ilişkin yapması gerekenleri gerçekleştirdiği halde ücretinin kesilmesi tamamen bakanlıktan kaynaklı bir durumdur. MEB, değişik gerekçeleri sunarak açıklama yapmaya çalışırken mevzuatta yapılacak küçük bir değişiklikle çözülecek sorunun büyümesine ön ayak olmaktadır. Daha öncede bir çok kez belirttiğimiz gibi MEB her alanda (müfredat, haftalık ders saati,  eğitimcilerin özlük haklarına dair düzenlemeler….) pandemi  koşulları yokmuş gibi hareket etmekte yani pandemi olmayan dönemin kuralları ile pandemi sürecini yönetmeye çalışmaktadır. MEB, bu zor şartlarda çalışan öğretmenler için bir an önce bir düzenleme hazırlamalı ve Cumhurbaşkanına sunmalıdır.  Eğitimi ne uzaktan ne yüz yüze koşullarda var edebilen, aç kapa aç kapa gelip geçici anlık müdahalelerle eğitimde istikrarı yok eden ve tek derdi her şey yolunda imajı çizmek olan Bakanlık uzaktan eğitim yapacak ise öğrenciye gerekli donanımı sağlamalıdır, yüz yüze eğitim yapacak ise okullardaki hijyen ortamını yaratmalı ve öğretmeni aşılamalıdır. Bu sürecin sorumlusu öğretmen değildir, meslek onurumuzdan ve ekmek paramızdan elinizi çekin! 1 milyon öğretmenin emeği ve özverisi peşine düştüğünüz 20 liradan fazladır. Eğitim-İş olarak; her zaman olduğu gibi bu konuda da başlattığımız hukuki sürecin takipçisi olmaya ve öğretmenlerin hak kaybı yaşamaması için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.