KALP VE DAMAR CERRAHİSİ OP.DR.ALAADDİN PEKEDİS

    ‘’MODERN TIP HASTALIKLARIN ÇOĞUNA YÜZDE YÜZ TEDAVİ İMKANI VERİYOR’’ Adana Özel EPC Hastanesi yönetim kurulu başkanı ve kalp damar cerrahı Op. Dr. Alaaddin Pekedis EGEMEN gazetesi’ne özel konuştu. 2007 yılında aldığı yılın doktoru ödülünden sonra da işine aynı heyecanla devam ettiğini belirten Pekedis,  genç meslektaşlarına önerilerde bulundu. Op. Dr. Pekedis, Adana’daki sağlık hizmetlerini bir hekim gözüyle değerlendirdi ve Adana’nın beslenme alışkanlıkları hakkında siz okuyucularına önerilerde bulundu. Vildan    ‘’ADANA’DA YEMEK KÜLTÜRÜ ASLINDA DENGELİ VE SAĞLIKLI’’ Kalp ve damar cerrahı Op.Dr. Alaaddin Pekedis 2007’de ‘yılın doktoru’ ödülünü aldı. Egemen’e özel kapılarını açan Pekedis, alternatif tıbbın modern tıpın önüne geçmemesi gerektiği mesajını verdi.  Türkiye’de personel eğitimleri organize eden ve eğitim çalışmalarına öncülük eden ödüllü hekim Adana’nın beslenme alışkanlıklarını da farklı bir açıdan değerlendirdi   Adana’da birçok hastanede idarecilik yaptınız ve 2007 yılında yılın doktoru ödülünü aldınız. Sonrasında sizin için ne gibi gelişmeler oldu? Herşeyden önce ve ödülden önce ben bir doktorum ve mesleğimi çok seviyorum. 2007 yılında aldığım ödülden sonra da mesleğimi en iyi şekilde icra etmeye çalıştım. Kalp cerrahisi ciddi bir özveri isteyen meslek, 24 saat üzerinden hastalarınıza hizmet etmek zorundasınız, cep telefonunuz yanınızda olmak durumunda. Özellikle bizim ameliyat ettiğimiz hastalar bizi görmeden rahat etmiyor. Öyleki diş doktoruna vs. giderken bile bizden bir onay aldıktan sonra işlemlerini hallediyor. Dolayısıyla 24 saat üzerinden dediğim gibi hizmet ediyorum. Ödül de almış olsam yöneticilik de yapmış olsam değişen hiçbir şey olmadı. Ben yine ilk günkü heyecanla, aynı şekilde devam ediyorum. Türkiye’nin birçok ilinde personel eğitimleri organize ettiniz ve eğitim çalışmalarının kurucusu oldunuz. Genç meslektaşlarınıza neler önerirsiniz? Bizim mesleğimizin özelliği, siz bilgileri bir şekilde birilerinden öğreniyorsunuz ve yaptığınız işlerle onları sevindiriyorsunuz ve aldığınız bu bilgileri de eğitimle bir sonraki hekim grubuna aktarıyorsunuz. Bunları yapabildikçe de o kadar keyif alıyorsunuz. Yaklaşık on yıl önce çalışan kalpte kalp ameliyatları yapmaya başladık. Bu farklı bir teknik çok özel ilgi ve alaka isteyen bir teknik ama o kadar da sonuçları mükemmel bir teknik. Normal şekilde kalbi durduruyorsunuz ve bir takım işlemlerden sonra kalbi tekrar çalıştırıyorsunuz. Bu işlemde kullanılan malzeme ve makinalar genelde tek kullanımlıktır, daha sonra atıyorsunuz. Ancak çalışan kalpte kalp ameliyatı bütün bunları geride bıraktı, bunugelecek nesile anlatmak lazım, anlatmak da yetmez göstermek lazım. Daha önce bu teknikte eğitim verdiğim genç meslektaşlarım Doğu’da ve Türkiye Cumhuriyetleri’nde bunun meyvesini toplamamı sağladı. Sağlık olanaklarının geliştiğini görünce mutlu oluyorum. Hekimliğinizin yanı sıra siyasi geçmişinizde bulunuyor. Sağlık açısından siyasi değerlendirmeleriniz nelerdir? Siyaset farklı bir konu ben anlamış oldum. İyi bir hekim olmak iyi bir siyasetçi olmak anlamına gelmiyormuş. Siyaset çok farklı bir dünya. Ben şuan siyasete tamamen uzağım. Takip ediyorum ama içine de girmeyi düşünmüyorum. Adana’daki beslenme alışkanlıkları kalp ve damar hastalıklarını nasıl etkiliyor? Beslenme konusunda aslında tarafsız olmak lazım. Artık fastfood dediğimiz beslenme tarzı var. Çok ciddi şekilde katı yağların kullanıldığı organik olmayan besinler tüketiliyor. Gerçek şu ki Adana beslenme hayatımıza bakınca şırdan, kelle paça gibi bize özgü yiyecekler olsun, aslında bunlar doğal ve organik. Birincisi en büyük düşmanımız tuz, tuz ne kadar az olursa o kadar iyi olur. İkincisi genetik yapıdır. Ailesinde kalp ve damar rahatsızlığı olan kişiler yağdan ve sakatatlardan uzak durmalıdır ama insanlar kebap yediklerinde mutlu olacaklarsa bırakalım yesinler. Adana’da yemek kültürü aslında dengeli ve sağlıklı diyebiliriz. Bir yemeğin yanında kebap özellikle tüketmek istediğiniz zaman bunu destekleyecek bol miktarda salatası, yeşilliği önünüze sunuluyor. Şalgam yine tuz dengesi korunursa yararlı olacak bir içecek. Ancak ailesinde kalp ve şeker hastası olan varsa dikkatli olması ve diyet uygulaması lazım. Profesyonel bir destek alması lazım. Lütfen artık modern tıpa inanalım. Modern tıppın bu konuda iyi sonuçlar veren çözümleri var. Erken çözüm için modern tıpa inanmak gerekiyor ve İleride ciddi rahatsızlıklar kalp krizi, damar tıkanıklığı gibi rahatsızlıklar yaşamamak için uygun beslenme şartlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Adana’da sunulan sağlık hizmetlerini bir hekim ve EPC Hastanesinin yöneticisi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Adana yaklaşık 20 yıldır Anadolu’nun sağlık üssü. Eğer Adana’nın pazarlayacağı bir sektörü varsa sağlık sektörü 1. Sıradadır. Yaklaşık olarak 3-4 üniversitesi var, kamu hastaneleri var, dal hastaneleri var. Sağlığa baktığımız zaman Adana’nın sağlık sİstemi Türkiye’de  1 numara diyebiliriz. Hizmet son derece iyi hem fiziki şartları hem hekim anlamında çok iyi bir durumdayız. 30 yıldır hep bu sektöre yatırımlar yapılıyor. Bir Osmaniye, Mersin, Hatay’a baktığımız zaman çok çok iyi durumdayız. Bizim en büyük sıkıntımız, artık yurt dışına, Ortadoğu’ya  ve Körfez Bölgesine açılmamız lazım. Bizim buradaki ameliyatların çoğu fiyat anlamında söylüyorum, İstanbul’un yaklaşık olarak üçte biri. İstanbul merkez üssü olduğu için şu an şişmiş durumda gerek havaalanları olsun gerek hastaneleri olsun. Bizim sorunumuz şu an ulaşım. Eğer Adana’daki havaalanına körfez bölgesinden, yurt dışından direk ulaşım sağlanmış olsa Adana’daki sağlık sektörü gelişimi daha da artar ve bu durum İstanbul, Ankara’nın yükünü hafifletmek olur. Adana’daki bu havaalanı, ulaşım problemi çözülürse milyon dolarlık bir gelir demektir. Adana’daki btün sektörleri besleyen sistem olur. Daha iyi hizmet için Adana’da uluslararası havaalanı açılması lazım. Okuyucularımıza gündemimizle ve sağlıkla ilgili bir mesaj vermek ister misiniz? Modern tıp çok gelişmiş durumda ve hastalıkların çoğuna yüzde yüz tedavi imkanı veriyor. Bizim eğitim sistemimizden, kültürel değerlerimizden, inanç sistemimizden bir şekilde insanlarımız hep modern tıptan önce alternatif tedavi imkanlarına bakıyor. Bu durumda tedavi imkanı varken o şansı kaybediyor. Ben modern tıpla ilgili destek alınması ve eğer modern tıpın o hastalıkla ilgili desteği yoksa alternatif tıp yöntemlerine başvurulması taraftarıyım.