Kaya: Milli Eğitim’deki yolsuzluk soruşturmasının takipçisiyiz

Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, Adana Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan yolsuzluk soruşturmasının takipçisi olacaklarını söyledi.

Kaya, düzenlediği basın toplantısında, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan yolsuzluk iddiası ve soruşturmasının sürdüğünü anımsatarak, “Eski il milli eğitim müdürü dahil yüzlerce kişi sorgu altında. Suçluluğu yargı önünde sübuta erene kadar herkes masumdur. Masumluk karinesi ilkesine saygılıyız” dedi.  “Ortaya çıkan tutuklu yargılamalar, iddialar, konunun kendisi eğitim sendikası olarak bizlere de bir şeyler söyleme hakkı vermektedir” diyen Kaya, “Maddi olanaksızlıklarla okullarımızın ödeneksiz bırakıldığı, temizliklerinin doğru dürüst yapılmadığı, yardımcı personel açıklarının olduğu, kalabalık sınıfların var olduğu, yeni öğretmen alımlarının kısıtlandığı, öğretmen ve öğrencilerimizin sağlığını tehdit eden pandemiye yönelik önlemlerin yerine getirilmediği günlerde yaşıyoruz. Böylesi günlerde milyonlarca liralık devleti zarara uğratma soruşturması bizlerin ve halkımızın vicdanını yaralamaktadır.” ifadelerini kullandı.  BENİM ADAMIM ANLAYIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ  Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğitim sistemimiz demokratikleştirilmediği, objektif kriterlerin yaşam bulmadığı sürece, bu tür yolsuzluk iddiaları, yargılamaları ne ilk ne de son olacaktır. Devlet kaynaklarının en verimli şekilde kullanılarak halka geri dönmesini istiyoruz. Bunun için köklü değişimlerin ve yeniliklerin yapılması gerekecektir. Kamuoyunca da bilinen yandaş müteahhitlerce iş yapılmaktan vazgeçilmelidir. Devlet hizmetleri ve ihaleler özel sektöre verilmeden, devlet eliyle yapılmalıdır. Mevcut devlet ihaleler ise objektif, tarafsız ve halkın denetimine açık olmalıdır. Kim devletle kaç liralık, nasıl bir iş yapıyorsa, yaptıysa bilinmelidir. Bürokratik aygıt şeffaf olmalıdır. En üst yöneticilerden, en alt yöneticilere kadar bütün idareciler liyakat ilkesine bağlı kalınarak atanmalıdır. Devlet bürokratları halka hesap verebilmelidir. ‘Benim adamım’ anlayışından vazgeçilmeli, torpil ve siyasi kadrolaşmaya son verilmelidir. Kamu kaynaklarının bir kuruşunun dahi heba edilmesini kabul etmiyoruz. Soruşturmanın adil, tarafsız yürümesini bekliyoruz. Yargı aşamasındaki ‘’kamuyu zarara uğratma’’ soruşturmasının takipçisiyiz. Konunun her yönüyle aydınlamasını istiyoruz.”