KHK'lar yetmedi!

GÜNDEM 11.06.2022 - 15:29, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1752+ kez okundu.
 

KHK'lar yetmedi!

KHK’LAR YETMEDİ, GÖZALTI VE TUTUKLAMALARLA DEMOKRASİ GÜÇLERİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR Değerli basın, değerli kurum temsilcileri, sevgili kamu emekçileri, İktidarın emekçilere ve halklarımıza yaşamı dar ettiği, yönetememe halini bir kez daha kutuplaştırma ve gerginlik stratejisi üzerinden aşmaya çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Karamsarlığı yayarak ve toplumsallaştırarak, sorunun kaynağı kendileri değilmişçesine “kurtarıcı” postuna bürünmek isteyenlerin ülkemize ve emekçilere verecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Artık bırakalım yıllık plan ya da program, aylık bir programları dahi yoktur. Hayata geçirdikleri kararların etkisi birkaç günde yitip gitmekte, ekonomik kriz derinleşerek devam etmektedir. TÜRKİYE’DE Kİ SİYASİ İKTİDARDAN NORMALLEŞME BEKLEMEK HAM HAYALDİR Yalnızca son bir haftada yapılan gözaltı ve tutuklamalara bile bakmak ülkenin nereye evrildiğini göstermesi bakımından öğreticidir. Gözaltında tutulan KESK’e bağlı Yapı Yol Sen MYK üyesi Mehmet Ali Köseoğlu asılsız suçlamalarla dün tutuklanmıştır.  Yine Tekirdağ Tabip Odasının geçmiş dönem başkanlarından Dr. Ömer Güven evinde gözaltına alınmış, altı gün boyunca gözaltında tutulmuş ve akabinde dün tutuklanmıştır. Bu hukuksuz kararları reddediyoruz. Bu baskılar göstermektedir ki iktidarın sonu yaklaşmıştır. “OHAL- KHK DÜZENİ VE 35.MADDE İPTAL EDİLSİN, GÜVENLİK SORUŞTURMALARINA SON VERİLSİN” Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu 27 Mayıs 2022 tarihinde yaptığı açıklamada; “Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 125.678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131.922 tedbir işlemi gerçekleştirilmiştir” denilmiştir. 27/05/2022 tarihi itibariyle Komisyona yapılan başvuru sayısı 127.130’dur. Komisyon tarafından verilen karar sayısı (124.235) dikkate alındığında, incelemesi devam eden başvuru sayısı 2.895’tir. 22 Aralık 2017 tarihinden itibaren karar verme sürecine başlamış olan Komisyon tarafından 27/05/2022 tarihi itibariyle verilen karar sayısı (17.265 kabul, 106.970 ret olmak üzere) toplam 124.235’tir. Buna göre, Komisyonun karar vermeye başladığı tarihten itibaren toplam başvuruların yaklaşık yüzde 98’i hakkında karar verilmiş bulunmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana KESK’e bağlı sendika üyelerimizden 4.239’u OHAL KHK’ları, 98’i 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesi ve 479’u Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla olmak üzere toplam 4.816 KESK’li hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4.239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur. Komisyon aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen hala 1.000’e yakın dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan yaklaşık 2000’i hakkında RET, 1.200’ü ise KABUL edilmiştir. TÜM BEL –SEN BÜNYESİNDE ise; Toplam 1543 ihraç olayı yaşanmış bunun 1343'ü kayyum belediyelerinden, 120’si ise Metropol illerinde ki belediyelerden doğru gerçekleşmiştir. Tüm Bel-Sen üyesi olup şu ana kadar geri dönen kişi sayısı 167’dir. OHAL komisyonuna yapılan başvurulardan 95’ine Ret yanıtı gelmiştir. YAYGIN BİR FİŞLEMENİN ALT YAPISI OLUŞTURULMAKTADIR. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında siyasal iktidar tarafından, Tek Adam rejimine geçişle birlikte özellikle son birkaç yıldır esasen devlet memurlarında aranacak şartlar olarak ele alınması gereken konu, yapılan düzenlemelerle güvenlik ve/veya arşiv araştırması yolu ile yasal anlamda hemen hemen en çok müdahale edilen alanlardan biri olmuştur.  OHAL KHK’ları ile binlerce kamu emekçisini ihraç eden siyasal iktidar içinden geçtiğimiz fiili OHAL sürecinde de kamu emekçileri ve adaylarını, temel hak ve özgürlüklere, çalışma hakkına aykırı yasal değişikliklerle iş güvencesinden yoksun bırakmayı, kendisine bağlı “kapı kulu memur” profili yaratmayı hedeflemektedir. Kamu emekçisinin sadakat ve bağlılığını iktidara bağlılık ve sadakat olarak gören AKP, yasal düzenlemeleri de bunun hayata geçirilmesine yönelik yapmaktadır. Yapılan bu değişikliklerle devlete sadakatle iktidara sadakatin iç içe geçtiği görülmektedir. 3 Haziran 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmelik” de aynı zihniyete kılıf uydurma amacıyla hazırlanmış olup Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçeleri büyük oranda varlığını korumaktadır. Özü itibariyle liyakati ortadan kaldıran, güvenlik soruşturması adı altında “AKP’ye sadakat soruşturması” yapmayı hedefleyen yönetmelik örgütlenme, sendika seçme hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklere de aykırılık teşkil etmektedir. Kamuda Tek Parti ve Tek Adam Rejimini her yönüyle kurumsallaştırmak isteyen bu siyaseti kabul etmediğimizi, ihraç, fişleme, sürgün vd. yöntemlerle iktidara muhalif, eleştiren tüm kesimlere ve kamu emekçilerine yönelik yürütülen bu kıyım politikasının ülkemize ve kamusal alana çok büyük zararlar verdiğini bir kez daha ifade ediyoruz. SONUÇ OLARAK; Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. Özel yetkilendirilmiş idare mahkemelerinde devam eden dosyalar ve bu mahkemelerin ret etmesi üzerine istinaf’a, Danıştay’a giden dosyalar geri çekilmelidir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. 10.06.2020 KESK ADANA ŞUBELER PLATFORMU adına MEHMET ÇELİK TÜM BEL-SEN ADANA ŞUBE BAŞKANI

KHK’LAR YETMEDİ, GÖZALTI VE TUTUKLAMALARLA DEMOKRASİ GÜÇLERİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR

Değerli basın, değerli kurum temsilcileri, sevgili kamu emekçileri,

İktidarın emekçilere ve halklarımıza yaşamı dar ettiği, yönetememe halini bir kez daha kutuplaştırma ve gerginlik stratejisi üzerinden aşmaya çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Karamsarlığı yayarak ve toplumsallaştırarak, sorunun kaynağı kendileri değilmişçesine “kurtarıcı” postuna bürünmek isteyenlerin ülkemize ve emekçilere verecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Artık bırakalım yıllık plan ya da program, aylık bir programları dahi yoktur. Hayata geçirdikleri kararların etkisi birkaç günde yitip gitmekte, ekonomik kriz derinleşerek devam etmektedir.

TÜRKİYE’DE Kİ SİYASİ İKTİDARDAN NORMALLEŞME BEKLEMEK HAM HAYALDİR

Yalnızca son bir haftada yapılan gözaltı ve tutuklamalara bile bakmak ülkenin nereye evrildiğini göstermesi bakımından öğreticidir.

Gözaltında tutulan KESK’e bağlı Yapı Yol Sen MYK üyesi Mehmet Ali Köseoğlu asılsız suçlamalarla dün tutuklanmıştır. 

Yine Tekirdağ Tabip Odasının geçmiş dönem başkanlarından Dr. Ömer Güven evinde gözaltına alınmış, altı gün boyunca gözaltında tutulmuş ve akabinde dün tutuklanmıştır.

Bu hukuksuz kararları reddediyoruz. Bu baskılar göstermektedir ki iktidarın sonu yaklaşmıştır.

“OHAL- KHK DÜZENİ VE 35.MADDE İPTAL EDİLSİN, GÜVENLİK SORUŞTURMALARINA SON VERİLSİN”

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu 27 Mayıs 2022 tarihinde yaptığı açıklamada; “Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 125.678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131.922 tedbir işlemi gerçekleştirilmiştir” denilmiştir.

27/05/2022 tarihi itibariyle Komisyona yapılan başvuru sayısı 127.130’dur. Komisyon tarafından verilen karar sayısı (124.235) dikkate alındığında, incelemesi devam eden başvuru sayısı 2.895’tir.

22 Aralık 2017 tarihinden itibaren karar verme sürecine başlamış olan Komisyon tarafından 27/05/2022 tarihi itibariyle verilen karar sayısı (17.265 kabul, 106.970 ret olmak üzere) toplam 124.235’tir.

Buna göre, Komisyonun karar vermeye başladığı tarihten itibaren toplam başvuruların yaklaşık yüzde 98’i hakkında karar verilmiş bulunmaktadır.

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana KESK’e bağlı sendika üyelerimizden 4.239’u OHAL KHK’ları, 98’i 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesi ve 479’u Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla olmak üzere toplam 4.816 KESK’li hukuksuzca ihraç edilmişlerdir.

OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4.239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur. Komisyon aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen hala 1.000’e yakın dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan yaklaşık 2000’i hakkında RET, 1.200’ü ise KABUL edilmiştir.

TÜM BEL –SEN BÜNYESİNDE ise;

Toplam 1543 ihraç olayı yaşanmış bunun 1343'ü kayyum belediyelerinden, 120’si ise Metropol illerinde ki belediyelerden doğru gerçekleşmiştir.

Tüm Bel-Sen üyesi olup şu ana kadar geri dönen kişi sayısı 167’dir. OHAL komisyonuna yapılan başvurulardan 95’ine Ret yanıtı gelmiştir.

YAYGIN BİR FİŞLEMENİN ALT YAPISI OLUŞTURULMAKTADIR.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında siyasal iktidar tarafından, Tek Adam rejimine geçişle birlikte özellikle son birkaç yıldır esasen devlet memurlarında aranacak şartlar olarak ele alınması gereken konu, yapılan düzenlemelerle güvenlik ve/veya arşiv araştırması yolu ile yasal anlamda hemen hemen en çok müdahale edilen alanlardan biri olmuştur.

 OHAL KHK’ları ile binlerce kamu emekçisini ihraç eden siyasal iktidar içinden geçtiğimiz fiili OHAL sürecinde de kamu emekçileri ve adaylarını, temel hak ve özgürlüklere, çalışma hakkına aykırı yasal değişikliklerle iş güvencesinden yoksun bırakmayı, kendisine bağlı “kapı kulu memur” profili yaratmayı hedeflemektedir.

Kamu emekçisinin sadakat ve bağlılığını iktidara bağlılık ve sadakat olarak gören AKP, yasal düzenlemeleri de bunun hayata geçirilmesine yönelik yapmaktadır. Yapılan bu değişikliklerle devlete sadakatle iktidara sadakatin iç içe geçtiği görülmektedir.

3 Haziran 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmelik” de aynı zihniyete kılıf uydurma amacıyla hazırlanmış olup Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçeleri büyük oranda varlığını korumaktadır.

Özü itibariyle liyakati ortadan kaldıran, güvenlik soruşturması adı altında “AKP’ye sadakat soruşturması” yapmayı hedefleyen yönetmelik örgütlenme, sendika seçme hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklere de aykırılık teşkil etmektedir.

Kamuda Tek Parti ve Tek Adam Rejimini her yönüyle kurumsallaştırmak isteyen bu siyaseti kabul etmediğimizi, ihraç, fişleme, sürgün vd. yöntemlerle iktidara muhalif, eleştiren tüm kesimlere ve kamu emekçilerine yönelik yürütülen bu kıyım politikasının ülkemize ve kamusal alana çok büyük zararlar verdiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

SONUÇ OLARAK;

Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir.

Özel yetkilendirilmiş idare mahkemelerinde devam eden dosyalar ve bu mahkemelerin ret etmesi üzerine istinaf’a, Danıştay’a giden dosyalar geri çekilmelidir.

Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır.

375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. 10.06.2020

KESK ADANA ŞUBELER PLATFORMU adına

MEHMET ÇELİK

TÜM BEL-SEN ADANA ŞUBE BAŞKANI

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.