SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Halide İnci: TÜRKİYE’NİN 600 BİN HEMŞİREYE İHTİYACI VAR

GÜNDEM 12.05.2022 - 17:45, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1731+ kez okundu.
 

SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Halide İnci: TÜRKİYE’NİN 600 BİN HEMŞİREYE İHTİYACI VAR

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Eşbaşkanı Halide İnci, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerine göre, Türkiye’de bir hemşirenin 4-5 hemşirenin işini yaptığını belirterek, bu seviyeye gelmek için en az 600 bin yeni hemşireye ihtiyaç olduğunu söyledi.    İnci, Hemşireler Haftası dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, acilen ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığının güvenceli ve kadrolu istihdamla giderilmesi gerektiğini bildirdi.  İnci, hemşirelerin yaşadıkları sorunlara ve taleplerine yönelik açıklamalarda bulunarak, taleplerinin yerine getirilinceye ve haklarını alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini anlattı.  Sağlık hizmetinin vazgeçilmez parçasını oluşturan ve insanlık tarihi kadar eski olan hemşirelik mesleğinin toplumsal bir saygınlığının olmasına rağmen, yetkililerden hak ettiği değeri görmediğini kaydeden İnci, şunları kaydetti: “Doğumdan ölüme, bulaşıcı olmayan hastalıklardan enfeksiyon hastalıklarına, akıl sağlığından kronik durumlara, hastanelerde, topluluklarda ve evlerde hemşireler herkes için erişilebilir, uygun maliyetli, birey merkezli, bütüncül bakım sağlamaktadır. Hemen hemen tüm ülkelerde, hemşirelik uygulaması kanunla tanımlanır ve yönetilir.  Ülkemizde de ilk Hemşirelik Kanunu 1954 yılında çıkarılmıştır. Bu Kanun değişik tarihlerde düzenlenmiş, son olarak ise 2011 yılında güncellenmiştir. Ancak hemşirelik meslek tanımı ve branşlaşma getirmesine rağmen meslek üzerindeki belirsizlikler devam etmektedir. Özellikle mali, özlük ve sosyal haklar verilmemiş, hemşirelik görev tanımı yapılmış olmasına rağmen bağımsız bir meslek haline gelmemiştir.”    Her yıl 12- 18 Mayıs tarihleri arasında Hemşirelik Haftası kutlamaları yapıldığını anımsatan İnci, “Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN), her yıl Florence Nightingale'in doğum yıldönümü olan 12 Mayıs'ta düzenlenen Uluslararası Hemşireler Günü kutlamalarına öncülük etmektedir. Konsey, 2022 Uluslararası Hemşireler Günü için belirlediği, dünya çapında sağlık sistemlerini güçlendirmek için hemşirelik mesleğini koruma, destekleme ve mesleğe yatırım yapma ihtiyacına odaklandığı yeni temasını duyurmuştur: “Hemşireler: Öncü Bir Ses – Küresel Sağlığı Güvence Altına Almak İçin Hemşireliğe Yatırım Yapın ve Haklara Saygı Gösterin.” İnci, Covid-19’un dünyadaki sağlık sistemlerine yapılan yetersiz yatırımın neden olduğu zayıflıkları ortaya çıkardığını kaydederek, 2022 Uluslararası Hemşireler Günü temasının, bugünün ve yarının sağlık sistemlerini, birey ve toplulukların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dönüştürmek için hemşireliğe yatırım yapma, yüksek nitelikli bir hemşirelik işgücü oluşturma ve hemşire haklarını koruma ihtiyacını ifade ettiğine dikkat çekti. İnci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hemşireler salgın boyunca da  çok acı çekmiştir. Gereksiz yere virüse maruz kalmış, halkın saldırılarına maruz kalmış, aşırı iş yüklerinden etkilenmiş ve düşük ücret almaya ve düşük değer görmeye devam etmiştir. Hükümetler sağlık işgücüne yatırım yapmayı ertelemeye devam ederse, bu her yerde sağlık sistemlerinin zararına olacaktır. Sağlık çalışanı olmadan sağlık olmaz! Ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla sağlık piyasalaştırılmış,  ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliği yok sayılmış,  mesleki ve özlük hakların iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalışmaya zorlandığı ve sosyal devlet anlayışından çok uzakta bir sağlık hizmeti sunmak zorunda bırakılmıştır.  Öncelikle hemşireler ve ebeler yardımcı sağlık personeli, hekim dışı sağlık personeli,  sağlık elemanı olarak tanımlanmış, böylece tüm angarya işler yaptırılmaktadır.    OECD ülkelerine göre bizde bir hemşire OECD ülkelerindeki 4-5 hemşirenin işini yapmakta OECD ülkeleri seviyesine gelebilmek için en az 600 bin yeni hemşireye ihtiyaç var demektir.  Acilen Ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmelidir.  Atamaları yapılmalıdır. Hemşire ve ebeler sayısal az kadro ile çok düşük ücretlerle sağlık hizmeti sunmaktalar. Hemşire ve ebeler yurt dışına gitmekteler veya gitmeye çalışmaktalar onun için yabancı dil kurslarına gidiyorlar.”       İnci, taleplerini ise şöyle sıraladı:   Hemşirelik Kanunu mesleğin özüne yakışır, görev tanımına uygun şekilde düzenlensin, sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olması nedeniyle mesleğin özerklik ilkesi derhal uygulansın  Covid-19 pandemisi ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına yükseltilsin,      Covid-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı kabul edilsin,     Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin,   Performans ve döner sermaye gibi gelir güvencesi olmayan ve emekliliğe yansımayan ücretlendirme yerine yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe yansıyacak temel ücret verilsin,    Analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin,    Her işyerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın,  Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın,   Atamalarda liyakat esas alınsın,    3600 ek göstergeleri verilsin ve kademeli olarak artırılsın,    Hemşire iş gücü planlaması yapılsın, çok sayıda değil nitelikli eğitim veren hemşirelik okulları açılsın,       Çalışırken eğitim yapabilmeli meslek içi yükselme liyakata göre yapılmalıdır.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Eşbaşkanı Halide İnci, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerine göre, Türkiye’de bir hemşirenin 4-5 hemşirenin işini yaptığını belirterek, bu seviyeye gelmek için en az 600 bin yeni hemşireye ihtiyaç olduğunu söyledi. 
 
İnci, Hemşireler Haftası dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, acilen ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığının güvenceli ve kadrolu istihdamla giderilmesi gerektiğini bildirdi.  İnci, hemşirelerin yaşadıkları sorunlara ve taleplerine yönelik açıklamalarda bulunarak, taleplerinin yerine getirilinceye ve haklarını alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini anlattı. 
Sağlık hizmetinin vazgeçilmez parçasını oluşturan ve insanlık tarihi kadar eski olan hemşirelik mesleğinin toplumsal bir saygınlığının olmasına rağmen, yetkililerden hak ettiği değeri görmediğini kaydeden İnci, şunları kaydetti: “Doğumdan ölüme, bulaşıcı olmayan hastalıklardan enfeksiyon hastalıklarına, akıl sağlığından kronik durumlara, hastanelerde, topluluklarda ve evlerde hemşireler herkes için erişilebilir, uygun maliyetli, birey merkezli, bütüncül bakım sağlamaktadır. Hemen hemen tüm ülkelerde, hemşirelik uygulaması kanunla tanımlanır ve yönetilir.  Ülkemizde de ilk Hemşirelik Kanunu 1954 yılında çıkarılmıştır. Bu Kanun değişik tarihlerde düzenlenmiş, son olarak ise 2011 yılında güncellenmiştir. Ancak hemşirelik meslek tanımı ve branşlaşma getirmesine rağmen meslek üzerindeki belirsizlikler devam etmektedir. Özellikle mali, özlük ve sosyal haklar verilmemiş, hemşirelik görev tanımı yapılmış olmasına rağmen bağımsız bir meslek haline gelmemiştir.” 
 
Her yıl 12- 18 Mayıs tarihleri arasında Hemşirelik Haftası kutlamaları yapıldığını anımsatan İnci, “Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN), her yıl Florence Nightingale'in doğum yıldönümü olan 12 Mayıs'ta düzenlenen Uluslararası Hemşireler Günü kutlamalarına öncülük etmektedir. Konsey, 2022 Uluslararası Hemşireler Günü için belirlediği, dünya çapında sağlık sistemlerini güçlendirmek için hemşirelik mesleğini koruma, destekleme ve mesleğe yatırım yapma ihtiyacına odaklandığı yeni temasını duyurmuştur: “Hemşireler: Öncü Bir Ses – Küresel Sağlığı Güvence Altına Almak İçin Hemşireliğe Yatırım Yapın ve Haklara Saygı Gösterin.”
İnci, Covid-19’un dünyadaki sağlık sistemlerine yapılan yetersiz yatırımın neden olduğu zayıflıkları ortaya çıkardığını kaydederek, 2022 Uluslararası Hemşireler Günü temasının, bugünün ve yarının sağlık sistemlerini, birey ve toplulukların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dönüştürmek için hemşireliğe yatırım yapma, yüksek nitelikli bir hemşirelik işgücü oluşturma ve hemşire haklarını koruma ihtiyacını ifade ettiğine dikkat çekti. İnci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hemşireler salgın boyunca da  çok acı çekmiştir. Gereksiz yere virüse maruz kalmış, halkın saldırılarına maruz kalmış, aşırı iş yüklerinden etkilenmiş ve düşük ücret almaya ve düşük değer görmeye devam etmiştir. Hükümetler sağlık işgücüne yatırım yapmayı ertelemeye devam ederse, bu her yerde sağlık sistemlerinin zararına olacaktır. Sağlık çalışanı olmadan sağlık olmaz! Ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla sağlık piyasalaştırılmış,  ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliği yok sayılmış,  mesleki ve özlük hakların iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalışmaya zorlandığı ve sosyal devlet anlayışından çok uzakta bir sağlık hizmeti sunmak zorunda bırakılmıştır.  Öncelikle hemşireler ve ebeler yardımcı sağlık personeli, hekim dışı sağlık personeli,  sağlık elemanı olarak tanımlanmış, böylece tüm angarya işler yaptırılmaktadır.   
OECD ülkelerine göre bizde bir hemşire OECD ülkelerindeki 4-5 hemşirenin işini yapmakta OECD ülkeleri seviyesine gelebilmek için en az 600 bin yeni hemşireye ihtiyaç var demektir.  Acilen Ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmelidir.  Atamaları yapılmalıdır. Hemşire ve ebeler sayısal az kadro ile çok düşük ücretlerle sağlık hizmeti sunmaktalar. Hemşire ve ebeler yurt dışına gitmekteler veya gitmeye çalışmaktalar onun için yabancı dil kurslarına gidiyorlar.”    
 
İnci, taleplerini ise şöyle sıraladı: 
 Hemşirelik Kanunu mesleğin özüne yakışır, görev tanımına uygun şekilde düzenlensin, sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olması nedeniyle mesleğin özerklik ilkesi derhal uygulansın
 Covid-19 pandemisi ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına yükseltilsin,   
  Covid-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı kabul edilsin,  
  Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin,
  Performans ve döner sermaye gibi gelir güvencesi olmayan ve emekliliğe yansımayan ücretlendirme yerine yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe yansıyacak temel ücret verilsin, 
  Analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin, 
  Her işyerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın,
 Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın, 
 Atamalarda liyakat esas alınsın,  
 3600 ek göstergeleri verilsin ve kademeli olarak artırılsın, 
  Hemşire iş gücü planlaması yapılsın, çok sayıda değil nitelikli eğitim veren hemşirelik okulları açılsın,     
 Çalışırken eğitim yapabilmeli meslek içi yükselme liyakata göre yapılmalıdır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.