Temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmeli

GÜNDEM 06.06.2021 - 18:00, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2453+ kez okundu.
 

Temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmeli

TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu:
  Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu, çevre ve canlı yaşamı üzerinde tahribatlar yaratarak ölümcül etkileri olan kirli enerji kaynaklarının değil, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Uncu, “Enerjide kayıp kaçak oranı azaltılmalı ve kaynakların ve enerjinin kullanımı konusunda tasarruf bilinci geliştirilmelidir” dedi.  Uncu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, çevrenin ortak değer olduğunu anımsatarak, bu değer üzerinde tüm canlıların eşit seviyede bir yaşam hakkı olduğunu bildirdi.  Uncu, artan nüfus ve sanayileşmenin getirdiği çevresel sorunlara dikkat çekmek, geçici çözümler yerine, kalıcı bütünsel çözümler sunmak amacıyla; 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda 5 Haziran’ın,  Dünya Çevre Günü olarak kabul edildiğini anımsatarak, artan nüfus ve gelişen teknolojilere ayak uydurmak istenirken, tüketim alışkanlıklarının değiştiğini, dünyada olduğu gibi bölgemizde de çevre sorunlarının her geçen gün çeşitlilik gösterip arttığına değindi. Uncu, “Son günlerde yaşadığımız pandemi süreci yaşam alanlarımızda hava kalitesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Hava kirliliğinin yoğun yaşandığı kentlerde solunum sistemi rahatsızlıklarının olması da beklenen bir sonuçtur. Bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla bütçe ayrılması ve gerekli tedbirlerin alınması ivedi bir ihtiyaçtır. İklim değişikliğiyle beraber, atmosferik olayların mevsime bağlı olmaksızın zamansız değişimleri, yapılan ve telafisi mümkün olmayan çevresel tahribatlarla birlikte, altyapı sistemleri yetersiz olan ilimizde pek çok soruna neden olmaktadır. Daha önce kullandığımız yeraltı suları kirlenme nedeniyle kullanılmaz hale gelmektedir. Bu nedenle kentin altyapı sistemlerinin sağlıklı hale getirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.  SU KITLIĞI YAŞANABİLİR Son günlerde yaşanan salgın sürecinden korunmanın en önemli unsurunun kişisel hijyen ve temizlik olduğunu, bunun sağlanmasında suyun yaşamsal önemde olduğunun görüldüğünü aktaran Uncu, şöyle devam etti: “Devlet Su İşleri verilerine göre, ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1.350 metreküptür. Türkiye su azlığı yaşayan bir ülkedir. 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyonu bulması öngörülmektedir. Bu durumda kişi başına düşen su miktarı 1100 metreküpe düşecek ve su kıtlığı yaşanabilecektir. Bilinçsizce kullanılan ve kirletilen su kaynaklarımızın son derece sınırlı olduğu unutulmamalıdır.” KENT ORMANLARI OLUŞTURULMALI İklim değişikliğinde en önemli iyileştirici etkenin; fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve yeşil alanların artırılması olduğunu hatırlatan Uncu, “Adana’da çeşitli zaman dilimlerinde yeşil alan tahribatları sonucunda ağaçların kesilmesi, yeşil alan miktarında azalmaya neden olmuştur. Meydana gelen tahribatlarla birlikte hava kirliliğini önlemede önemli bir yere sahip olan yeşil alanlar azalırken, kirlilikte artmaktadır. Yeşil alanların azalmasına neden olan, insan sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, ekolojik temele dayanmayan planlama ve uygulamalardan vazgeçilmeli, aynı zamanda insanların hem dinleneceği, hem dolaşacağı kent ormanları yaratılmalıdır” dedi.  SIFIR ATIK PROJESİ UYGULANMALI Uncu, Adana’ya dış ülkelerden getirilen atık konusuna da dikkat çekerek, “Gerek ithal atıkların gerekse yurtiçindeki atıkların yaşam alanlarımız olan kentlerin herhangi bir yerine gelişigüzel atılması, yakılması öncelikle de ithalatı kabul edilemez.  Bu gelişigüzel atılan atıkların çevreyi, doğayı kirleterek doğadaki tüm canlı yaşamının sağlığını olumsuz şekilde etkilediği unutulmamalı; sıfır atık projesi uygulanarak yerinde dönüşüm için çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.  Uncu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toprağın erozyonla kaybedilmesi, toprağın çeşitli insan faaliyetleri sonucu kirletilmesi, tahrip edilmesi ve özellikle ilimizde son yıllarda kentleşme, kentsel dönüşüm adı altında çok katlı binaların, verimli tarım arazilerine yapılması tahribatın boyutlarını da görmemizi sağlamaktadır. Çevre ve canlı yaşamı üzerinde tahribatlar yaratarak ölümcül etkileri olan kirli enerji kaynakları değil, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmelidir.  Enerji konusunda kayıp kaçak oranı azaltılmalı ve kaynakların ve enerjinin kullanımı konusunda tasarruf bilinci geliştirilmelidir. Tarih boyunca birçok medeniyetin kaderi; ortak değerlerimiz toprak, su, hava ve ormanların tahribata uğraması ile yön değiştirmiştir. Yani ortak değerlerimiz olan toprak, su, hava ve yeşil alanlarımız medeniyetlerin kaderini belirlemiştir. Yaşam alanları; atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık ilkesiyle korunmalıdır.”
TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu:

 


Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu, çevre ve canlı yaşamı üzerinde tahribatlar yaratarak ölümcül etkileri olan kirli enerji kaynaklarının değil, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Uncu, “Enerjide kayıp kaçak oranı azaltılmalı ve kaynakların ve enerjinin kullanımı konusunda tasarruf bilinci geliştirilmelidir” dedi. 
Uncu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, çevrenin ortak değer olduğunu anımsatarak, bu değer üzerinde tüm canlıların eşit seviyede bir yaşam hakkı olduğunu bildirdi. 
Uncu, artan nüfus ve sanayileşmenin getirdiği çevresel sorunlara dikkat çekmek, geçici çözümler yerine, kalıcı bütünsel çözümler sunmak amacıyla; 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda 5 Haziran’ın,  Dünya Çevre Günü olarak kabul edildiğini anımsatarak, artan nüfus ve gelişen teknolojilere ayak uydurmak istenirken, tüketim alışkanlıklarının değiştiğini, dünyada olduğu gibi bölgemizde de çevre sorunlarının her geçen gün çeşitlilik gösterip arttığına değindi. Uncu, “Son günlerde yaşadığımız pandemi süreci yaşam alanlarımızda hava kalitesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Hava kirliliğinin yoğun yaşandığı kentlerde solunum sistemi rahatsızlıklarının olması da beklenen bir sonuçtur. Bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla bütçe ayrılması ve gerekli tedbirlerin alınması ivedi bir ihtiyaçtır. İklim değişikliğiyle beraber, atmosferik olayların mevsime bağlı olmaksızın zamansız değişimleri, yapılan ve telafisi mümkün olmayan çevresel tahribatlarla birlikte, altyapı sistemleri yetersiz olan ilimizde pek çok soruna neden olmaktadır. Daha önce kullandığımız yeraltı suları kirlenme nedeniyle kullanılmaz hale gelmektedir. Bu nedenle kentin altyapı sistemlerinin sağlıklı hale getirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 

SU KITLIĞI YAŞANABİLİR

Son günlerde yaşanan salgın sürecinden korunmanın en önemli unsurunun kişisel hijyen ve temizlik olduğunu, bunun sağlanmasında suyun yaşamsal önemde olduğunun görüldüğünü aktaran Uncu, şöyle devam etti: “Devlet Su İşleri verilerine göre, ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1.350 metreküptür. Türkiye su azlığı yaşayan bir ülkedir. 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyonu bulması öngörülmektedir. Bu durumda kişi başına düşen su miktarı 1100 metreküpe düşecek ve su kıtlığı yaşanabilecektir. Bilinçsizce kullanılan ve kirletilen su kaynaklarımızın son derece sınırlı olduğu unutulmamalıdır.”

KENT ORMANLARI OLUŞTURULMALI
İklim değişikliğinde en önemli iyileştirici etkenin; fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve yeşil alanların artırılması olduğunu hatırlatan Uncu, “Adana’da çeşitli zaman dilimlerinde yeşil alan tahribatları sonucunda ağaçların kesilmesi, yeşil alan miktarında azalmaya neden olmuştur. Meydana gelen tahribatlarla birlikte hava kirliliğini önlemede önemli bir yere sahip olan yeşil alanlar azalırken, kirlilikte artmaktadır. Yeşil alanların azalmasına neden olan, insan sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, ekolojik temele dayanmayan planlama ve uygulamalardan vazgeçilmeli, aynı zamanda insanların hem dinleneceği, hem dolaşacağı kent ormanları yaratılmalıdır” dedi. 

SIFIR ATIK PROJESİ UYGULANMALI

Uncu, Adana’ya dış ülkelerden getirilen atık konusuna da dikkat çekerek, “Gerek ithal atıkların gerekse yurtiçindeki atıkların yaşam alanlarımız olan kentlerin herhangi bir yerine gelişigüzel atılması, yakılması öncelikle de ithalatı kabul edilemez.  Bu gelişigüzel atılan atıkların çevreyi, doğayı kirleterek doğadaki tüm canlı yaşamının sağlığını olumsuz şekilde etkilediği unutulmamalı; sıfır atık projesi uygulanarak yerinde dönüşüm için çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu. 

Uncu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toprağın erozyonla kaybedilmesi, toprağın çeşitli insan faaliyetleri sonucu kirletilmesi, tahrip edilmesi ve özellikle ilimizde son yıllarda kentleşme, kentsel dönüşüm adı altında çok katlı binaların, verimli tarım arazilerine yapılması tahribatın boyutlarını da görmemizi sağlamaktadır. Çevre ve canlı yaşamı üzerinde tahribatlar yaratarak ölümcül etkileri olan kirli enerji kaynakları değil, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmelidir.  Enerji konusunda kayıp kaçak oranı azaltılmalı ve kaynakların ve enerjinin kullanımı konusunda tasarruf bilinci geliştirilmelidir. Tarih boyunca birçok medeniyetin kaderi; ortak değerlerimiz toprak, su, hava ve ormanların tahribata uğraması ile yön değiştirmiştir. Yani ortak değerlerimiz olan toprak, su, hava ve yeşil alanlarımız medeniyetlerin kaderini belirlemiştir. Yaşam alanları; atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık ilkesiyle korunmalıdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.