TÜRKTEKİN: BU YASA, KADINLARDA HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

GÜNDEM 19.07.2021 - 13:34, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2563+ kez okundu.
 

TÜRKTEKİN: BU YASA, KADINLARDA HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Akdeniz Bölge Başkanı Avukat Meryem Türktekin, geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan ve Resmi Gazete'de yayımlanan 4. Yargı Paketi’ne yönelik eleştirilerde bulundu. Türktekin, “Bu yasa kadınlarda hayal kırıklığı yarattı” dedi.
Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Akdeniz Bölge Başkanı Avukat Meryem Türktekin, yeni kanunda şiddetin, evlilikle sınırlandırıldığını ve yine ayrımcılık içeren bir düzenleme yapıldığını bildirdi. Türktekin, “Oysa, bütün insanlar onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Nikahsız bir kadının yaşam hakkı nikahlı bir kadından daha az korunmaya değerdir, denilebilir mi? Bu her şeyden önce insan haklarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.      YEMEĞİN TUZUNDAN ŞİDDETE HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ VEREN HAKİM VAR! Türktekin, yeni yasaya göre, kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla eşe karşı işlenen "kasten öldürme", "kasten yaralama", "eziyet" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı sebeplerin artık boşanılan eşi de kapsayacağının kabul edildiğine dikkat çekti. Türktekin, şöyle konuştu: “Ancak bu düzenleme ile kadına yönelik şiddet sorununun çözülebilmesi mümkün değil. Çok daha reformist yasaların yapılması gerekiyor. İşin vahametinin anlaşılması açısından küçük bir örnek vereceğim. Ülkemizde yemeği tuzlu yaptı veya tuzsuz yaptı diye şiddete maruz kalan, öldürülen kadınlar olduğunu biliyor musunuz? Ve daha da acısı, bu savunmayı haklı görüp dosyalarda haksız tahrik indirimi uygulayan hakimler olduğunu.” BAYRAMLAR MÜSTESNA GÜNLERİMİZ  Türktekin, bayramların, yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma zamanı olduğunu belirterek, aile büyüklerinin, yaşlıların ve desteksiz kalmış kimselerin hatırlandığı, küslerin barıştığı, barışın ve kardeşliğin en güzel şekilde yaşandığı müstesna günler olduğunu bildirdi.  Bayramların her şeyden önce bir çocuğu sevindirebilmek olduğunu anımsatan Türktekin, “Bayram, bir hastaya şifa olabilmek, bir yoksulu giydirebilmek, bir garibin derdine derman olabilmek ya da hüznüne ortak olabilmek demektir. Covid-19 tedbirleri nedeniyle geçen yıldan beri sevdiklerimizle bir araya gelemiyor, bayram sevinçlerimizi yaşayamıyorduk. Çok şükür bu bayrama yasaksız olarak giriyoruz. Ve artık yüreğimizde salgından kurtulacağımız umudu var” ifadelerini kullandı.  KEŞKE BU UMUDU TAŞIYABİLSEK  Türktekin, “Kadına yönelik şiddet konusunda da aynı umudu taşıyabilsek” diyerek, “Lakin ne mümkün. Geçen hafta TBMM'de kabul edilerek yasalaşan ve Resmi Gazete'de yayımlanan 4. Yargı Paketi hayal kırıklığı yarattı biz kadınlarda" diye konuştu.  Meryem Türktekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeni yasaya göre, kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla eşe karşı işlenen "kasten öldürme", "kasten yaralama", "eziyet" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı nedenlerin artık boşanılan eşi de kapsayacağı kabul edildi. Ancak bu düzenleme ile kadına yönelik şiddet sorununun çözülebilmesi mümkün değil. Çok daha reformist yasaların yapılması gerekiyor. İşin vahametinin anlaşılması açısından küçük bir örnek vereceğim; ülkemizde yemeği tuzlu yaptı veya tuzsuz yaptı diye şiddete maruz kalan, öldürülen kadınlar olduğunu biliyor musunuz? Ve daha da acısı, bu savunmayı haklı görüp dosyalarda haksız tahrik indirimi uygulayan hakimler olduğunu… Bugüne kadar kadın cinayetlerinde ağırlaştırılmış ceza sadece evlilik birliği içinde işlenen suçlarda uygulanıyordu. Yapılan yeni değişiklikle, eski eşlerde bu kapsama alındı. Ancak nikahsız çiftler ve birliktelikler kapsam dışı bırakıldı. Oysa ülkemizde nikahsız yaşayan veya imam nikahı ile yaşayan milyonlarca çift var. Veya sırf tanımadığı bir erkeği reddettiği için -yani ısrarlı takip sonucu öldürülen- birçok kadın var.” ŞİDDETE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ YOL AÇIYOR  Kadına yönelik şiddetin bir sonuç olduğuna dikkat çeken Türktekin, “Sonuç üzerinden giderek çözüm üretilemez.   Şiddetin asıl nedeni toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı ayrımcılıktır.” dedi.  Türktekin, şöyle devam etti: “Bu nedenle bana göre mücadele edilmesi gereken asıl mesele de budur. Buna rağmen yeni kanunda da şiddet, evlilikle sınırlandırıldı ve yine ayrımcılık içeren bir düzenleme yapıldı. Oysa, bütün insanlar onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Nikahsız bir kadının yaşam hakkı nikahlı bir kadından daha az korunmaya  eğerdir, denilebilir mi? Bu her şeyden önce insan haklarına aykırıdır.   Bu nedenle, yeni yasanın şiddet mağduru kadınlar arasında evli olan veya olmayan şeklinde ayrım yaptığını ve bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorum. Bayramlar, insanın ve insanlığın önemini idrak ettiğimiz günlerdendir. Bu yüzden bayram anılarımız, hafızalarımızda her daim canlı kalır. Bu vesileyle gelin bu bayram kadına yönelik şiddetin yanlışlığını her birimiz artık idrak edelim ve bu sorunu çözecek ciddi çözümler üretelim. Şiddetsiz bir dünya özlemiyle, şu an salgının sona ereceği yönündeki umudumuz gibi kadına yönelik şiddetin de sona ereceği umudu taşıdığımız bayramlar görebilmeyi dileyerek tüm halkımızın mübarek Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”
Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Akdeniz Bölge Başkanı Avukat Meryem Türktekin, geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan ve Resmi Gazete'de yayımlanan 4. Yargı Paketi’ne yönelik eleştirilerde bulundu. Türktekin, “Bu yasa kadınlarda hayal kırıklığı yarattı” dedi.

Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Akdeniz Bölge Başkanı Avukat Meryem Türktekin, yeni kanunda şiddetin, evlilikle sınırlandırıldığını ve yine ayrımcılık içeren bir düzenleme yapıldığını bildirdi. Türktekin, “Oysa, bütün insanlar onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Nikahsız bir kadının yaşam hakkı nikahlı bir kadından daha az korunmaya değerdir, denilebilir mi? Bu her şeyden önce insan haklarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.   

 

YEMEĞİN TUZUNDAN ŞİDDETE HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ VEREN HAKİM VAR!


Türktekin, yeni yasaya göre, kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla eşe karşı işlenen "kasten öldürme", "kasten yaralama", "eziyet" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı sebeplerin artık boşanılan eşi de kapsayacağının kabul edildiğine dikkat çekti. Türktekin, şöyle konuştu: “Ancak bu düzenleme ile kadına yönelik şiddet sorununun çözülebilmesi mümkün değil. Çok daha reformist yasaların yapılması gerekiyor. İşin vahametinin anlaşılması açısından küçük bir örnek vereceğim. Ülkemizde yemeği tuzlu yaptı veya tuzsuz yaptı diye şiddete maruz kalan, öldürülen kadınlar olduğunu biliyor musunuz? Ve daha da acısı, bu savunmayı haklı görüp dosyalarda haksız tahrik indirimi uygulayan hakimler olduğunu.”


BAYRAMLAR MÜSTESNA GÜNLERİMİZ 


Türktekin, bayramların, yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma zamanı olduğunu belirterek, aile büyüklerinin, yaşlıların ve desteksiz kalmış kimselerin hatırlandığı, küslerin barıştığı, barışın ve kardeşliğin en güzel şekilde yaşandığı müstesna günler olduğunu bildirdi. 
Bayramların her şeyden önce bir çocuğu sevindirebilmek olduğunu anımsatan Türktekin, “Bayram, bir hastaya şifa olabilmek, bir yoksulu giydirebilmek, bir garibin derdine derman olabilmek ya da hüznüne ortak olabilmek demektir. Covid-19 tedbirleri nedeniyle geçen yıldan beri sevdiklerimizle bir araya gelemiyor, bayram sevinçlerimizi yaşayamıyorduk. Çok şükür bu bayrama yasaksız olarak giriyoruz. Ve artık yüreğimizde salgından kurtulacağımız umudu var” ifadelerini kullandı. 


KEŞKE BU UMUDU TAŞIYABİLSEK 


Türktekin, “Kadına yönelik şiddet konusunda da aynı umudu taşıyabilsek” diyerek, “Lakin ne mümkün. Geçen hafta TBMM'de kabul edilerek yasalaşan ve Resmi Gazete'de yayımlanan 4. Yargı Paketi hayal kırıklığı yarattı biz kadınlarda" diye konuştu. 
Meryem Türktekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeni yasaya göre, kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla eşe karşı işlenen "kasten öldürme", "kasten yaralama", "eziyet" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı nedenlerin artık boşanılan eşi de kapsayacağı kabul edildi. Ancak bu düzenleme ile kadına yönelik şiddet sorununun çözülebilmesi mümkün değil. Çok daha reformist yasaların yapılması gerekiyor. İşin vahametinin anlaşılması açısından küçük bir örnek vereceğim; ülkemizde yemeği tuzlu yaptı veya tuzsuz yaptı diye şiddete maruz kalan, öldürülen kadınlar olduğunu biliyor musunuz? Ve daha da acısı, bu savunmayı haklı görüp dosyalarda haksız tahrik indirimi uygulayan hakimler olduğunu… Bugüne kadar kadın cinayetlerinde ağırlaştırılmış ceza sadece evlilik birliği içinde işlenen suçlarda uygulanıyordu. Yapılan yeni değişiklikle, eski eşlerde bu kapsama alındı. Ancak nikahsız çiftler ve birliktelikler kapsam dışı bırakıldı. Oysa ülkemizde nikahsız yaşayan veya imam nikahı ile yaşayan milyonlarca çift var. Veya sırf tanımadığı bir erkeği reddettiği için -yani ısrarlı takip sonucu öldürülen- birçok kadın var.”


ŞİDDETE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ YOL AÇIYOR 


Kadına yönelik şiddetin bir sonuç olduğuna dikkat çeken Türktekin, “Sonuç üzerinden giderek çözüm üretilemez.   Şiddetin asıl nedeni toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı ayrımcılıktır.” dedi. 
Türktekin, şöyle devam etti: “Bu nedenle bana göre mücadele edilmesi gereken asıl mesele de budur. Buna rağmen yeni kanunda da şiddet, evlilikle sınırlandırıldı ve yine ayrımcılık içeren bir düzenleme yapıldı. Oysa, bütün insanlar onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Nikahsız bir kadının yaşam hakkı nikahlı bir kadından daha az korunmaya  eğerdir, denilebilir mi? Bu her şeyden önce insan haklarına aykırıdır.   Bu nedenle, yeni yasanın şiddet mağduru kadınlar arasında evli olan veya olmayan şeklinde ayrım yaptığını ve bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorum. Bayramlar, insanın ve insanlığın önemini idrak ettiğimiz günlerdendir. Bu yüzden bayram anılarımız, hafızalarımızda her daim canlı kalır. Bu vesileyle gelin bu bayram kadına yönelik şiddetin yanlışlığını her birimiz artık idrak edelim ve bu sorunu çözecek ciddi çözümler üretelim. Şiddetsiz bir dünya özlemiyle, şu an salgının sona ereceği yönündeki umudumuz gibi kadına yönelik şiddetin de sona ereceği umudu taşıdığımız bayramlar görebilmeyi dileyerek tüm halkımızın mübarek Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.