TÜRKTEKİN’DEN BM BAŞKANI SHAHİD’E “ŞİDDETİ DURDURUN” MEKTUBU

Türk Kadınlar Konseyi Derneği Akdeniz Bölge Başkanı Av. Meryem Türktekin, dünyada kadına yönelik şiddetin durdurulması çağrısı yaptı. Türktekin, “Yüreğimiz adeta kadınlar mezarlığına döndü” diyerek Birleşmiş Milletler 76. Dönem Genel Kurul Başkanı Abdullah Shahid’e mektup gönderdi. Türktekin, 21 Eylül Dünya Barış Günü’nde Barış Çanı’nın Kadınlar için şiddetsiz ve eşit bir dünya vurgusu ile çalınmasını diledi.

Türktekin, Birleşmiş Milletler’den 21 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kadına yönelik şiddete ve cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekilmesini istedi. Birleşmiş Milletler 76.Dönem Genel Kurul Başkanı Abdulla Shahid’e bu amaçla mektup gönderen Av.Türktekin, “Güne her gün dünyanın dört bir yanında tecavüz edilmiş, yakılmış, parçalanmış, vahşice katledilmiş kadın cinayeti haberleriyle uyanmak bizleri derinden üzüyor ve etkiliyor” dedi. Türktekin, mektubunda Birleşmiş Milletler 76. Dönem Genel Kurul Başkanı Abdulla Shahid’i yeni görevi nedeniyle kutladı. Türktekin, “Size bu mektubu, kadına yönelik şiddet ve cinsiyet eşitliği konusunda tarafınızdan bir istirhamımız olduğunu iletmek amacıyla yazıyorum” ifadelerini kullandı.  Türk kadınları ve hukukçularının gerek Türkiye’de gerekse dünyada kadına yönelik şiddetin gelmiş olduğu boyuttan çok rahatsız ve endişeli olduklarına dikkat çeken Türktekin, Birleşmiş Milletler 2017 Raporu ile dünyada bir yılda 87 bin kadının, şiddet sonucunda öldürüldüğünün tespit edildiğini ve pandemi sürecinde kadına yönelik şiddet vakalarının daha da arttığına vurgu yaptı.  Türktekin, mektubunda, kadınların hakları için mücadele ettikçe, erkeklerin tarihsel süreçte elde ettikleri üstünlüğü ellerinde tutmak adına şiddete başvurduklarına dikkat çekerek, “Dünyanın gözleri önünde adeta bir kadın kırımı/cins kırımı yaşanıyor. Ancak bilinmelidir ki, bu savaşın kaybedeni sadece kadınlar değildir, insanlıktır, dünyadır” dedi. Türktekin, Birleşmiş Milletler 76.Dönem Genel Kurul Başkanı Abdulla Shahid’e yazdığı mektubunda şunları dile getirdi:  “Dünyanın yarısından fazlasını kadınlar oluşturmaktadır.  Kadınların geleceği, dünyanın geleceğini belirleyecek en önemli unsurdur. Artık tüm toplumların kadınların haklarının insan hakları olduğunu ve bunun sadece kadınların davası değil, insanlığın ortak davası olduğunu idrak etmesi gerekiyor. Ülkemiz dahil pek çok ülkede cinsiyet ayrımcılığına ve kadına yönelik şiddete karşı, bir kısım çalışmalar yapılıyor ise de araştırma raporları, kamuoyuna yansıyan cinayetler, tecavüzler, bu konuya ilişkin tüm veriler bu çalışmaların dünya devletlerinin hemen hepsinde yetersiz kaldığını, etkin sonuçlar doğurmadığını gösteriyor. Son zamanlarda Afganistanlı kadınların yaşadıklarını dehşet içerisinde izliyoruz. İnsani sorumluluğumuz gereği yaşanan bu acılara seyirci kalamayız, kalınmaması gerekir. Ancak önemle belirtmeliyim ki bizler, sadece Afganistan’da değil, ülkemiz dahil tüm dünyada kadınlara karşı işlenen şiddeti çağımızın en büyük insanlık ayıbı olarak görüyoruz; ve esefle kınıyoruz.  İnsanlık medeniyet yolunda onca yol kat etmiş olmasına rağmen, halen dünyanın birçok yerinde kadınlar ve kız çocukları yaşamlarını insan onuruna yaraşır şekilde sürdüremiyor. Bu nedenlerle, kadına yönelik şiddete ve cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı tüm sonuçlara karşı etkin yöntemlerle dur denilmesi ve küresel çapta farkındalık yaratacak yöntemlerle dikkat çekilmesi gerekiyor. Türktekin, 21 Eylül Dünya Barış Günü’nde Barış Çanı’nın  Kadınlar için şiddetsiz ve eşit bir dünya vurgusu ile çalınmasını dilerken, şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler gibi saygın, insan haklarını koruyan ve gözeten bir kuruluşun Dünya Barış Günü’nde bu konuya dikkat çekmesini önemli ve gerekli buluyor, böylece tüm toplumlarda etkin bir farkındalık yaratılabileceğine inanıyoruz. İstirhamımız uygun görülür ve barışın simgesi Puduhepa’yı da barındıran o mekanda arzumuzun gerçekleştirilmesine karar verilirse eğer, hem Afganlı kadınlar adına hem de tüm dünya kadınları adına bahtiyar olacağız.”