|
YILIN EN İLHAM VERİCİ HAFTASI BRAND WEEK ISTANBUL EKREM İMAMOĞLU’NUN KONUŞMASIYLA BAŞLADI
Türkiye'nin ve dünyanın yaratıcı liderlerini hem sahnede hem de dijitalde izleyiciyle buluşturan, EMEA bölgesinin en büyük marka ve iş dünyası festivali Brand Week Istanbul, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açılış konuşmasının da yer aldığı bir dizi etkinlikle başladı!
Bu yıl 9. Kez düzenlenen Brand Week Istanbul, Müze Gazhane’de gerçekleşen bir dizi etkinlikle başladı. Felis konuşmacıları, jürileri ve özel davetlilerin katılımıyla gerçekleştirilen açılış partisiyle start alan hafta, bugün Müze Gazhane’de gerçekleşen imza günü etkinlikleri ve atölyelerle devam etti.
İklim Pozitif Mutfak Atölyesi’nde iyi yaşam ve beslenme uzmanı Dilara Koçak’ın sürdürülebilirlik üzerine çeşitli öneriler ve iklim krizine karşı alınabilecek bireysel önlemler detaylıca konuşulurken, Deniztemiz Derneği’nin Turmepa ile Mavi Nefes Farkındalık Eğitimi atölyesinde iklim krizi sebebiyle denizlerin bize söylediklerine kulak vermemizi ve bunun önüne geçebilmek için yapılabilecekler konusunda detaylı bilgi aktarımı sağlandı.
İstanbul Kitapçısı’nda gerçekleşen Yekta Kopan ve Slovenyalı düşünür ve sosyolog Renata Salecl imza günleri uzun kuyruklara sahne oldu.
“KENTLERİN İNSAN ODAKLI OLMAMASI SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ”
Açılış konuşmasını yaptığı Müze Gazhane buluşmasında yaratıcı sınıflarla ilgili etkinliklerin hem düzenlendikleri şehirlere hem de şehirde yaşayanlara değer kattığı, şehirlerin global çapta tanınmasına katkı sağladığı ve aynı zamanda şehirlerde yeni markaların yaratılması için gereken cesareti tetiklediği gerçeğinden bahseden MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan, Brand Week Istanbul’un şehre yayılan bir etkinlik olma hedefinde aldığı yoldan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Özkan, konuşmasının ardından sahneye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu davet etti.
“21. Yüzyılda İnsan Odaklı Kent Olmak” konu başlıklı konuşmasına N.Ulvi Akgün’ün “Atatürk” şiiri ile başlayan Ekrem İmamoğlu; “Bu yıl Brand Week’in ana teması “21. Yüzyılda İnsan Olmak” ben de size “21. Yüzyılda İnsan Odaklı Kent Olmak”tan bahsedeceğim. Kent dediğimiz şey aslında insanların var ettiği, insanların ömürlerini geçirdiği, yönettiği bir yaşam alanı ve 80’e yakınımız kentlerde yaşıyoruz. Kentlerin insan odaklı olmasını konuşmak ne garip. Benim bakış açıma göre kentlerin insan odaklı olmaması söz konusu bile olamaz. Bunu konuşmak bile yanlış ama imkansızı başarmışız ve odağında insan olmayan kentler yaratmışız. İstanbul çok uzun yıllar boyunca insan odaklı yönetimi unutmuş bir kent” sözleriyle devam etti.
Konuşmasında insan odaklı kent ile İstanbul’u nasıl bir geleceğin beklediğinden bahseden İmamoğlu; “Benim için insan odaklı kent olabilmenin çok temel iki kuralı var; İnsan odaklı kent, her şeyden önce, içinde yaşayan herkesin yalnızca ve yalnızca insan olduğu için eşit ve değerli kabul edildiği yerdir. Herhangi bir aidiyet fark yaratıyorsa, o kent insan odaklı bir kent değildir. Eşitlik ve adalet yoksa insan odaklı yaşam ortaya koyulamaz. İnsan odaklı olmaktan söz ederken, yalnızca insanlara değil tüm doğaya sevgi ve saygı göstermekten, merkeze kainatı almaktan bahsediyorum elbette. İnsan odaklı kent, her şeyden önce içinde var olan tüm varlıkların değerli görüldüğü bir kenttir. İnsan odaklı bir kent olabilmek için kent yönetiminde, kentin kararlarında insanların düşüncelerinin esas alınması, kentin adına neyin doğru neyin yanlış olduğuna, nelerin öncelikli olması gerektiğine elbette orada yaşayan insanlar ile görüşülerek karar verilmelidir. Kentin odağına her zaman 16 milyon kişiyi alacağız.” dedi.
|
