|
|||
![]() |
Hecenin son kuşağı: Ahmet Muhip Dıranas | ||
SAKİNE AYHAN | |||
Şiire birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında başlamışlardı. Mütareke yıllarında şöhret kazandı onlar. Anadolu'yu ve sıradan insan tipini şiire soktular. Memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik, işledikleri başlıca konulardır. Hecenin beş şairi Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon’dur ama hece şiirinin son kuşağı denilebilecek şairler arasında Ahmet Muhip Dıranas da vardır. Halk şiirinde dizelerdeki hece sayısı eşitliğine dayanan ölçüye hece ölçüsü, denir. Hece ölçüsü Türk şiirinin millî ölçüsüdür. Türkçe kelimelerde hemen hemen bütün heceler eş değerde söylenir. Hecelerde kalınlık, incelik, uzunluk, kısalık farkı gözetilmez. Bu bakımdan hece ölçüsü Türkçenin fonetik (ses) yapısına uygundur. Hece şiirinin son kuşaklarından Ahmet Muhip Dıranas unutulmaz eserleri olan bir şair. Son kuşaklar onu tanımasa da “Fahriye Abla” denildiği zaman bunu hemen herkes bilir. FAHRİYE ABLA Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, * “Olvido”, “Kar”, “Fahriye Abla” yıllardır unutulmayan en güzel şiir örnekleri oldu. Dıranas Orhan Veli ve arkadaşları ile Beş Hececiler arasında kendini kanıtlamayı başaran bir şair olarak dikkati çekti. Ahmet Muhip, arkadaşı Cahit Sıtkı Tarancı ile şiirde ahenke ve sese önem veren, geleneksel şiirden kopmadan modern bir şiir yaratmaya çalışan bir şair oldu. Ölçü ve kafiyeye sıkı sıkıya bağlı kaldı. Değişik hece kalıpları ile yazdığı şiirlerinde, aşk, tabiat, mutluluk gibi temalar işledi. En güzel şiirlerinden biri de Olvido… Olvido" Ahmet Muhip Dıranas'ın seçkin şiirlerinden biridir. Bir aşk şiiridir. Yalnızlaşmanın, söylenmemiş olanın güzelliğidir. Ve benim de en sevdiğim şiiridir Olvido: OLVİDO Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla Ebedi âşığın dönüşünü bekler Ya sen! ey sen! Esen dallar arasından Ey unutuş! kapat artık pencereni, * Ahmet Muhip Dıranas, şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih ederdi tıpkı diğer beş hececiler gibi… Sembolizmmin etkisi ve kendine has şiir diliyle kendi dönemindekileri ve sonraki şairleri de etkiledi. Şiirde Ahenk ve sese önem veren şair öz şiir anlayışının edebiyatımızdaki güçlü isimlerindendi. * “Hece ve Çağdaş Şiirin son kuşağı arasında sayılan Ahmet Muhip Dıranas, hocası Ahmet Hamdi Tanpınar gibi az yazmış, seyrek yayımlamış, şiirlerini şiire başladıktan nerdeyse elli yıl sonra yani 1974 yılında kitaplaştırmıştır. * Onun Kar adlı şiiri de en çok beğenilenler arasında yer alır:
* Cemal Süreya, "Ahmet Muhip Dıranas hoş ve anlatılmaya değer yönlerinden yaklaşır sevgiliye; yaşamın ve şiirin ritmidir onda kadın; şarkıdır" der: Yeşil pencerenden bir gül at bana. Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimden şarkılar getirdim sana.
Pencerenden bir gül attığın zaman Işıkla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. (Serenad) KİMDİR?
1909 yılında Sinop'un Salı köyünde dünyaya geldi. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdi. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Farik Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamde Tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde etkili oldular. Ankara Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı(1930-1935). Ankara Hukuk Fakültesi'ne iki yıl devam ettikten sonra İstanbul'a gitti, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi ve burayı bitirdi. Güzel Sanatlar Akademisi Kütüphane müdürlüğü yaptı. Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi resim yardımcılığında bulundu. 1938'de Ankara'ya döndü ve CHP Genel Merkezi'nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nı yönetti. Ağrı dolaylarında askerlik görevini yaptıktan sonra, Ankara'da Çocuk Esirgeme Kurumu Yayın Müdürü, Kurum Başkanı (1957-1960), daha sonra İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi oldu. Devlet Tiyatrosu Edebî Kurul Başkanlığı, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Politikaya atılarak Zafer Gazetesi’nde yazılar yazdı. Birkaç kez DP'den milletvekili adayı olduysa da seçilemedi. Yayımlanan ilk şiiri, Ankara Lisesi'nden Muhip Atalay imzasıyla Milli Mecmua'da çıkan "Bir Kadına" adlı şiirdir 15 Eylül 1926. Sonra kendi imzası ile çeşitli dergilerde şiirler yayımladı. Çeşitli dergilerde yayımlanan şiirleri, 1974 yılında İş Bankası Kültür Yayınları arasında, "Şiirler" adı ile çıktı. Ayrıca "Kırık Saz" adlı eseri de çıkmıştır. 21 Haziran 1980'de Ankara'da öldü. Vasiyeti üzerine Sinop'un Salı köyünde toprağa verildi. Ahmet Muhip, Cahit Sıtkı Tarancı ile şiirde ahenge ve sese önem vermişlerdir. Örneğin Kar şiirinde Ahmet Muhip sesi ön plana çıkarırken Olvido adlı şiirinde ne sesi anlama ne de anlamı sese baskın kılmıştır. Çağcıl batı şiirine (Baudelaire, Verlaine) en yakın, kendinden bir iki kuşak sonrası şairler üzerinde, az sayıda şiirle bile olsa, uzun süre etkili olan bir şairdir. O da hocası Tanpınar gibi az yazmış, seyrek yayımlamış, şiirlerini şiire başladıktan nerdeyse elli yıl sonra (1974) kitaplaştırmıştır. Gerek Fransız şiiri, gerekse kendinden önceki kuşaktan ustalarıAhmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan aldığı etkileri sanatına yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır. Hece ölçüsü sınırlarında kalarak ama durak ve vurgu yerlerini değiştirerek gelenekselde çağdaşlığı yakalayan, çağrışım gücü yüksek, yurdu, insanı ve doğası ile barışık, alışılmadık diyeş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazmıştır. Şiirlerinde aşk, tabiat, ölüm, hatıralar, sığ olmayan bir anlatımla ve düşündürücü boyutlar içinde verilmiştir.
|
|||
Etiketler: Hecenin, son, kuşağı, Ahmet, Muhip, Dıranas, , , |
|