Yeryüzü nüfusu, 2018 verilerine göre; 7 milyar 594 kişiyi buluyor. Bu rakam 1960’lı yıllarda 3 milyar 32 milyondu. Geçen 58 yılda dünya nüfusu 2 kattan fazla artmış.
Bu artış beraberinde tüketimi ve farklı sektör ve yaşam biçimlerini de kaçınılmaz kılıyor. İletişimle artık köy haline gelen dünya bazıları için “cennet” çoğu için ise “cehennem.”
Bazı ülkelerde Dünya’ya gözlerini açan çocuklar borçla doğuyor. Özellikle geri kalmış ülkelerde açlık, susuzluk almış başını gidiyor. Bir su kuyusuna sevinenler var Afrika ülkelerinde.
Dünya acımasız… Yokluğa göz açanlara, ışık olacak, el uzatacak kimse yok. Elbette ülkemizdeki bazı yardım kurumları ile insani yardım kuruluşları çaresizlere bir nebze de olsa el uzatıyor, ancak yeterli değil.
İnsanoğlu, acımasız. Hep bana diyor. Anlayacağınız bazen bir kişiye 10 pul düşüyor. Bazen ise 10 kişiye 1 pul bile düşmüyor. İnsanlığı öldürürse bu paylaşımcı olmayan, adil olmayan bu düzen öldürür.
Dünyada parasal anlamdaki miktar 80.9 trilyon dolar. Dünya borsalarının toplam büyüklüğü 70 trilyon doları buluyor. Global ticari emlak yatırımlarının değeriyse 7.6 trilyon dolar.
Bu dünyada her şey adil değil anlayacağız. Yemeniz, içmeniz, giymeniz, gezmeniz… Dedik ya 7,56 milyar insan yaşıyor yeryüzünde. Recep İvedik’in çalıştığı yerden bir müşteriye götürdüğü pizzanın birini yediği anlaşılınca, söylediği lafları hatırlayan var mı: “Zaten yemişin …. gibi olmuşsun yarısını benle bölüşsen ne olur? Ben promosyonu yedim. Senin derdin ne? Benimle bölüşsen pizzanı ne olur? Bu bencillikle, cimrilikle olmuşsun bin kilo. Paylaşımcılıksız, bencil…”
|