İYİ SPORCU YETİŞTİRMEK İÇİN DEĞİŞİM GEREKLİ

GÜNDEM 05.02.2020 - 16:59, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 3068+ kez okundu.
 

İYİ SPORCU YETİŞTİRMEK İÇİN DEĞİŞİM GEREKLİ

Tenisçi İsmail Geliç ile bu sporun geleceğini konuştuk.
  Adanalı Tenisçi İsmail Geliç, gençlerin tenise ilgi gösterdiğini ancak bu sporun her geçen gün zengin sporu haline geldiğini söyledi. Geliç, “Cebinde ayda bu işe 5-6 bin lira harcayamayan aileler bu sporu yapamıyor. Eski düzende, bizim olduğumuz dönemlerde öyle değildi. O zaman orta direk ailesi ki biz de öyleyiz. Herkes bu sporu yapıyordu, çünkü kulüpler güçlüydü. Artık kulüpler o güçte olmadıkları ve sistem tamamen ticarileştiği için tenis sadece zengin ailelerin yapabildiği bir spor haline geldi” dedi.   BABA KALECİ OĞLU TENİSÇİ Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Topspin Gençlik Spor Kulübü Başkanı İsmail Geliç, tenis sporu ve Adana’nın spordaki başarı için yapılması gerekenlere ilişkin dikkat çekici açıklamalar yaptı. Eski Adanasporlu kaleci Ziya Geliç’in oğlu olan İsmail Geliç, “Annem futbol ortamlarından çok hoşlanmadığı için beni daha elit spor olan tenise başlattı. Bizim aile geleneğimiz babadan kaynaklı futbol ama sonra tenise başladık, öyle devam ettik” diye konuştu. Tenisin hem farklı hem de çok sosyal bir spor olduğuna değinen Geliç, şöyle devam etti: “Tenis oynamakla kalmıyorsunuz, iş ilişkilerini geliştiriyorsunuz. Tenis öncesi ve sonrası mutlaka sosyalleşme imkanı var. İşadamlarının da yoğun bir şekilde bu sporu yapmalarının sebebi bu. Golf ve tenis bu anlamda çok etkin iş hayatında. Çocuklarına bu sporu yaptıranların olaya sadece sporcu gözüyle bakmamaları lazım. Hayatı boyunca devam ettirilebilecek bir spor.”  Geliç’in değerlendirmeleri şöyle:  “Teniste Adana bir ekol. İstanbul’da da Ankara’da da tenis denilince mutlaka Adana’nın adı geçer. Çünkü İpek Soylu, Çağla Büyükakça geçmişte birçok oyuncular merhum Sinan Südaş. Her dönem çok başarılı sporcu çıkmıştır Adana’dan. Bu herhalde verimli topraklardan, sanatçısı da sporcusu da teniscisi de çok. Ama lobicilik  anlamında yok. Türk tenisinde çok iyi sporcular yetiştirilmiştir. Ama lobi açısından hep zayıf kalmıştır. Çünkü Ankara, İstanbul bu işin hep kaymağını yer. Bunu değiştirmek lazım.” LİYAKATSİZ İNSANLARLA SPORCU YETİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL  “Devlet tenis için destek vermiyor, tam tersi. Devlet ve federasyon dediğimiz kurumlar var olan bu zengin ailelerden ticari olarak bir gelir elde etmeye çalışıyor. Başarılı sporcuyu desteklemek ne yazık ki günümüz tenisinde mümkün değil. Komple sistemi değiştirmek gerekir. Tenisin farklılığı şu. Dünyadaki popüler sporlar içerisinde ilk 4-5’in içinde. Dünyada 1-1,5 milyar kişi tenisi takip ediyor. Çok büyük bir sayı, futbol 4 milyar civarında. Diğer çok yoğun sporlar kriket ve çim hokeyi aslında kimse bilmez. Bu da Hindistan’da, Pakistan’da, Çin’de çok yaygın olduğu için. Ama Batı dünyasının en önemsediği sporların başında futbol, basketbol ve tenis geliyor. En popüler sporlar. Doğal olarak bu sporlarda başarılı olmak adınızı bütün dünyaya duyurmak demektir. O yüzden çok önemli. Devletin bir fiil bu sporların içerisinde olması lazım. Ama ne yazık ki liyakate dayalı bir sistem yok. Bu konuya vakıf olmayan insanlar genellikle idareci oluyor. Bu dernek yapıları çok zarar veriyor. Çünkü dernek olmadan spor kulübü olamıyorsunuz. Spor kulübü derneklerinde genelde bu konularda bilgi sahibi olmayan insanlar yönetimlerde oluyor. Bu şekilde sporcu yetişmesi mümkün değil.”  YEREL OLARAK GÜÇLÜ OLUNMALI  “Adana’da tesis var, sporcu var, aslında para da var. Ama bence yöneticilik anlamında Ankara ve İstanbul’un çok gerisinde kalıyor. Türkiye’nin teniste ve diğer sporlarda da lobiye ihtiyacı var. Federasyonlarda mutlaka bulunması lazım. Bir tek federasyonda değil, basında da bulunması gerekiyor. Buradaki en başarılı sporcuların gittiği yer sonuç itibarı ile İstanbul ama ne yazık ki orada da bu sporcular bir adım ileri gidemiyor. Bizim yerel olarak güçlü olmamız gerekiyor. Birkaç çözüm var. Öncelikle Adana tenis için ve diğer federasyonlar için de öyle. Mutlaka yönetimsel olarak içerde olması lazım. Onu başardığı zaman daha fazla söz sahibi olur. Yapılanmayı da değiştiririz diye düşünüyorum. Antalya’da 200 ve üzeri ulusal turnuva olurken mevsimsel olarak benzer durumdaki Adana’da bir tane uluslar arası turnuva yapılabiliyor. Adana turizmi olumlu etkilenir bundan. Oteller daha fazla müşteriye hitap eder. Kendi memleketinde oynayan buradaki sporcular uluslar arası oyuncular haline gelirler. Ve Adana tanınır en önemlisi. Bunun için de yönetimsel olarak daha güçlü olmak lazım. Yoksa Adana’nın hiçbir eksiği yok. Çok güzel tesisler var. Bunları daha verimli kullanmamız lazım.”  SAMİMİYET ÖNEMLİ  “Adana çocukluğumun geçtiği bir yer. Keşke daha sık gelebilsek. Bence Adana çok samimi bir kent en önemlisi. Ankara’da sohbet ortamlarında hemen Adanalı mısın derler. Bence samimiyet buranın bir kültürü, bir parçası. O yüzden gönlümüzde ayrı bir yeri var. İnsanlar çok samimi, şehir bence çok güzel. Çok daha güzel olabilir ama yemesiyle içmesiyle festivalleriyle bambaşka bir yer.”  KAFA YAPIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ  “Hep protokol var, protokolden vazgeçilmeli. Bence gerçekten samimi olarak samimiyet çok önemli bir karakteri bu şehrin. Buradaki gençliğe bizim alternatif bir şeyler sunmamız lazım. Bu tenis olabilir. Hiçbir branşta başarılı bir kulübümüz yok. sadece tenis için değil, sporcu yetişmiyor burada. Uluslar arası sporcu yetişmiyor, bu imkanlar var ama hep kendi halinde, çok köşede kalıyor Adana’da. Uluslar arası düzeyde bırakın bir şey olmayı ulusal düzeyde bile yeterince etkin olamıyoruz. Uluslar arası boyuta varmıyoruz bile. Çok yerel ve bölgesel kalıyoruz. Bu bölgesellikten kurtulması lazım Adana’nın.  Birbiriyle çok ilişkili, liselere kadar inilebilir. Her türlü imkan var ama en öncelikli konu spora bakışta bizim kafa yapımızın değişmesi gerekir.” YÖNETİCİLER ETKİN OLMALI “Tenis kulüpleri yönetimlerine seslenmek isterim, iki büyük kulüp var. Adana Atlıspor ile Adana Tenis Dağcılık Kulübü. Bunlar bütün Türkiye’de bilinen kulüpler. başlarında çok değerli antrenörler var. İçerisinde değerli oyuncular var. Bütün Türkiye bunları tanıyor ama yöneticilerini yeterince tanımıyor. Yöneticiler de kabuğunu kırıp biraz daha ulusal bazda her yere aday olma, iddialı olma biçimini gerçekleştirmeleri lazım. Federasyonda etkili olmak için içine girmek lazım dışarıdan konuşarak olmuyor.”
Tenisçi İsmail Geliç ile bu sporun geleceğini konuştuk.
 
Adanalı Tenisçi İsmail Geliç, gençlerin tenise ilgi gösterdiğini ancak bu sporun her geçen gün zengin sporu haline geldiğini söyledi. Geliç, “Cebinde ayda bu işe 5-6 bin lira harcayamayan aileler bu sporu yapamıyor. Eski düzende, bizim olduğumuz dönemlerde öyle değildi. O zaman orta direk ailesi ki biz de öyleyiz. Herkes bu sporu yapıyordu, çünkü kulüpler güçlüydü. Artık kulüpler o güçte olmadıkları ve sistem tamamen ticarileştiği için tenis sadece zengin ailelerin yapabildiği bir spor haline geldi” dedi.  
BABA KALECİ OĞLU TENİSÇİ
Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Topspin Gençlik Spor Kulübü Başkanı İsmail Geliç, tenis sporu ve Adana’nın spordaki başarı için yapılması gerekenlere ilişkin dikkat çekici açıklamalar yaptı. Eski Adanasporlu kaleci Ziya Geliç’in oğlu olan İsmail Geliç, “Annem futbol ortamlarından çok hoşlanmadığı için beni daha elit spor olan tenise başlattı. Bizim aile geleneğimiz babadan kaynaklı futbol ama sonra tenise başladık, öyle devam ettik” diye konuştu. Tenisin hem farklı hem de çok sosyal bir spor olduğuna değinen Geliç, şöyle devam etti: “Tenis oynamakla kalmıyorsunuz, iş ilişkilerini geliştiriyorsunuz. Tenis öncesi ve sonrası mutlaka sosyalleşme imkanı var. İşadamlarının da yoğun bir şekilde bu sporu yapmalarının sebebi bu. Golf ve tenis bu anlamda çok etkin iş hayatında. Çocuklarına bu sporu yaptıranların olaya sadece sporcu gözüyle bakmamaları lazım. Hayatı boyunca devam ettirilebilecek bir spor.” 
Geliç’in değerlendirmeleri şöyle: 
“Teniste Adana bir ekol. İstanbul’da da Ankara’da da tenis denilince mutlaka Adana’nın adı geçer. Çünkü İpek Soylu, Çağla Büyükakça geçmişte birçok oyuncular merhum Sinan Südaş. Her dönem çok başarılı sporcu çıkmıştır Adana’dan. Bu herhalde verimli topraklardan, sanatçısı da sporcusu da teniscisi de çok. Ama lobicilik  anlamında yok. Türk tenisinde çok iyi sporcular yetiştirilmiştir. Ama lobi açısından hep zayıf kalmıştır. Çünkü Ankara, İstanbul bu işin hep kaymağını yer. Bunu değiştirmek lazım.”
LİYAKATSİZ İNSANLARLA SPORCU YETİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL 
“Devlet tenis için destek vermiyor, tam tersi. Devlet ve federasyon dediğimiz kurumlar var olan bu zengin ailelerden ticari olarak bir gelir elde etmeye çalışıyor. Başarılı sporcuyu desteklemek ne yazık ki günümüz tenisinde mümkün değil. Komple sistemi değiştirmek gerekir. Tenisin farklılığı şu. Dünyadaki popüler sporlar içerisinde ilk 4-5’in içinde. Dünyada 1-1,5 milyar kişi tenisi takip ediyor. Çok büyük bir sayı, futbol 4 milyar civarında. Diğer çok yoğun sporlar kriket ve çim hokeyi aslında kimse bilmez. Bu da Hindistan’da, Pakistan’da, Çin’de çok yaygın olduğu için. Ama Batı dünyasının en önemsediği sporların başında futbol, basketbol ve tenis geliyor. En popüler sporlar. Doğal olarak bu sporlarda başarılı olmak adınızı bütün dünyaya duyurmak demektir. O yüzden çok önemli. Devletin bir fiil bu sporların içerisinde olması lazım. Ama ne yazık ki liyakate dayalı bir sistem yok. Bu konuya vakıf olmayan insanlar genellikle idareci oluyor. Bu dernek yapıları çok zarar veriyor. Çünkü dernek olmadan spor kulübü olamıyorsunuz. Spor kulübü derneklerinde genelde bu konularda bilgi sahibi olmayan insanlar yönetimlerde oluyor. Bu şekilde sporcu yetişmesi mümkün değil.” 
YEREL OLARAK GÜÇLÜ OLUNMALI 
“Adana’da tesis var, sporcu var, aslında para da var. Ama bence yöneticilik anlamında Ankara ve İstanbul’un çok gerisinde kalıyor. Türkiye’nin teniste ve diğer sporlarda da lobiye ihtiyacı var. Federasyonlarda mutlaka bulunması lazım. Bir tek federasyonda değil, basında da bulunması gerekiyor. Buradaki en başarılı sporcuların gittiği yer sonuç itibarı ile İstanbul ama ne yazık ki orada da bu sporcular bir adım ileri gidemiyor. Bizim yerel olarak güçlü olmamız gerekiyor. Birkaç çözüm var. Öncelikle Adana tenis için ve diğer federasyonlar için de öyle. Mutlaka yönetimsel olarak içerde olması lazım. Onu başardığı zaman daha fazla söz sahibi olur. Yapılanmayı da değiştiririz diye düşünüyorum. Antalya’da 200 ve üzeri ulusal turnuva olurken mevsimsel olarak benzer durumdaki Adana’da bir tane uluslar arası turnuva yapılabiliyor. Adana turizmi olumlu etkilenir bundan. Oteller daha fazla müşteriye hitap eder. Kendi memleketinde oynayan buradaki sporcular uluslar arası oyuncular haline gelirler. Ve Adana tanınır en önemlisi. Bunun için de yönetimsel olarak daha güçlü olmak lazım. Yoksa Adana’nın hiçbir eksiği yok. Çok güzel tesisler var. Bunları daha verimli kullanmamız lazım.” 
SAMİMİYET ÖNEMLİ 
“Adana çocukluğumun geçtiği bir yer. Keşke daha sık gelebilsek. Bence Adana çok samimi bir kent en önemlisi. Ankara’da sohbet ortamlarında hemen Adanalı mısın derler. Bence samimiyet buranın bir kültürü, bir parçası. O yüzden gönlümüzde ayrı bir yeri var. İnsanlar çok samimi, şehir bence çok güzel. Çok daha güzel olabilir ama yemesiyle içmesiyle festivalleriyle bambaşka bir yer.” 
KAFA YAPIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ 
“Hep protokol var, protokolden vazgeçilmeli. Bence gerçekten samimi olarak samimiyet çok önemli bir karakteri bu şehrin. Buradaki gençliğe bizim alternatif bir şeyler sunmamız lazım. Bu tenis olabilir. Hiçbir branşta başarılı bir kulübümüz yok. sadece tenis için değil, sporcu yetişmiyor burada. Uluslar arası sporcu yetişmiyor, bu imkanlar var ama hep kendi halinde, çok köşede kalıyor Adana’da. Uluslar arası düzeyde bırakın bir şey olmayı ulusal düzeyde bile yeterince etkin olamıyoruz. Uluslar arası boyuta varmıyoruz bile. Çok yerel ve bölgesel kalıyoruz. Bu bölgesellikten kurtulması lazım Adana’nın.  Birbiriyle çok ilişkili, liselere kadar inilebilir. Her türlü imkan var ama en öncelikli konu spora bakışta bizim kafa yapımızın değişmesi gerekir.”
YÖNETİCİLER ETKİN OLMALI
“Tenis kulüpleri yönetimlerine seslenmek isterim, iki büyük kulüp var. Adana Atlıspor ile Adana Tenis Dağcılık Kulübü. Bunlar bütün Türkiye’de bilinen kulüpler. başlarında çok değerli antrenörler var. İçerisinde değerli oyuncular var. Bütün Türkiye bunları tanıyor ama yöneticilerini yeterince tanımıyor. Yöneticiler de kabuğunu kırıp biraz daha ulusal bazda her yere aday olma, iddialı olma biçimini gerçekleştirmeleri lazım. Federasyonda etkili olmak için içine girmek lazım dışarıdan konuşarak olmuyor.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.