Tarımsal kuraklık hububatı vurdu

GÜNDEM 21.06.2025 - 13:59, Güncelleme: 21.06.2025 - 13:59 646 kez okundu.
 

Tarımsal kuraklık hububatı vurdu

VERİM KAYIPLARI YÜZDE 80’İ BULDU… TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat, mart ve nisanda zirai don afeti yaşayan üreticilerin bir de tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.
 Bayraktar, 2025’in ocak ayının son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olduğunu belirterek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır” dedi. ÜRETİCİYE DESTEK VERİLMELİDİR… Ekim döneminden önce hububat üreticilerine, yardım ve fark ödemesi yapılmasını isteyen Bayraktar, “Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir. Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde 76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır” dedi. …………   Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı (TZOB) Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin 2025 yılında tarım sektörüne ciddi boyutlarda zarar verdiğini duyurdu. Bayraktar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay’da, Mart ayında Manisa başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi’ni etkileyen zirai don hadiseleri tarımsal üretime zarar vermiştir. Ardından mayıs ayında birçok ilimizde meydana gelen dolu yağışı ve nisan ayında 65 ilimizi etkileyen ülke çapında zirai don olayıyla karşı karşıya kalınmıştır. Tüm bunların üstüne, hasadın başlamasıyla çiftçilerimiz bir de kuraklık afetinin sonuçlarıyla yüzleşmişlerdir. Ülkemizde kış yağışları mevsim normallerinin yüzde 32, geçen yılki kış yağışlarının ise yüzde 27 altında meydana gelmiştir. Yağış azlığının yanı sıra kış aylarında sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir. 2025 yılı ocak ayı son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olmuştur. Kış aylarının kurak ve sıcak geçmesi sebebiyle ilkbahar yağışlarının kritik hale geldiğini, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde kuraklık yaşanabileceğini daha önceki değerlendirmemde ifade etmiştim. Ne yazık ki ilkbahar yağışları da istenilen seviyede gerçekleşmemiş ve tahıllarda verim kayıpları meydana gelmiştir. Nitekim Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır. Türkiye arpa üretiminin yüzde 11’inin karşılandığı Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kilogram olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kilogram arasında değiştiği görülmüştür. Konya’da da çiftçiler maliyetini kurtarmayacağı için tarlasına biçerdöver sokmamakta, bazı çiftçiler ise tarlalarında hayvanlarını otlatmaktadır. Konya’da hasadı haziran ayının sonunda başlayacak olan buğdayda da verim kayıpları olacağı aşikârdır. Yalnızca Konya özelinde değil, İç Anadolu’nun genelinde tarımsal kuraklık söz konusudur. Çankırı, Aksaray, Karaman, Kırıkkale ve Kırşehir illerinde normalde dekara 300-350 kilogram olan arpa verimi 50-150 kilogramlara kadar düşmüştür. Buğday veriminde de aynı oranda düşüş görülmektedir. Maliyetini kurtarmayacağından birçok çiftçi tarlasına biçerdöver sokmamaktadır. Kuru tarım alanlarında kuraklık nedeniyle yaşanan bu verim düşüklüğünün yanı sıra sulu tarım alanlarında da verim kayıpları olacaktır. Sulu tarım yapan çiftçiler sezonda 2-3 sulama yapıp gerisini yağmur takviyesine bırakmaktadırlar. Bu sezon yağmur takviyesinin gelmemesi az da olsa sulu alanlardaki verimi de etkileyecektir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin yüzde 55’ini, arpa üretiminin ise yüzde 61’ini karşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir. Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır.” “Rekolte beklentilerin altında kalacak çiftçilerimiz desteklenmelidir” “Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir. Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde 76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır. Bu durum yüksek olan üretim maliyetini daha artırmaktadır. Üreticilerimiz de, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istemektedirler. 8859 sayılı tarımsal desteklere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararının 2. Maddesinin 11. Fıkrasına göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve gelir kayıplarını telafi edebilmek amacıyla hangi ürüne ne kadar fark ödemesi desteği verileceğine karar verme imkanı bulunmaktadır. Bu sene yaşanan doğal afetler nedeniyle üreticilerimizin gelir kaybı yaşamaması için özellikle hububatta fark ödemesi desteği verilmesi önemlidir. Hububat üreticilerimiz için yapılacak yardım ve fark ödemesi ekim döneminden önce çiftçilerimizin ellerine geçmelidir ki mağduriyetleri giderilsin.”
VERİM KAYIPLARI YÜZDE 80’İ BULDU… TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat, mart ve nisanda zirai don afeti yaşayan üreticilerin bir de tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.

 Bayraktar, 2025’in ocak ayının son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olduğunu belirterek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır” dedi.
ÜRETİCİYE DESTEK VERİLMELİDİR… Ekim döneminden önce hububat üreticilerine, yardım ve fark ödemesi yapılmasını isteyen Bayraktar, “Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir. Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde 76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır” dedi.
…………
 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı (TZOB) Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin 2025 yılında tarım sektörüne ciddi boyutlarda zarar verdiğini duyurdu.
Bayraktar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay’da, Mart ayında Manisa başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi’ni etkileyen zirai don hadiseleri tarımsal üretime zarar vermiştir. Ardından mayıs ayında birçok ilimizde meydana gelen dolu yağışı ve nisan ayında 65 ilimizi etkileyen ülke çapında zirai don olayıyla karşı karşıya kalınmıştır.
Tüm bunların üstüne, hasadın başlamasıyla çiftçilerimiz bir de kuraklık afetinin sonuçlarıyla yüzleşmişlerdir. Ülkemizde kış yağışları mevsim normallerinin yüzde 32, geçen yılki kış yağışlarının ise yüzde 27 altında meydana gelmiştir. Yağış azlığının yanı sıra kış aylarında sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir. 2025 yılı ocak ayı son 55 yılın en sıcak 3. ocak ayı olmuştur. Kış aylarının kurak ve sıcak geçmesi sebebiyle ilkbahar yağışlarının kritik hale geldiğini, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde kuraklık yaşanabileceğini daha önceki değerlendirmemde ifade etmiştim. Ne yazık ki ilkbahar yağışları da istenilen seviyede gerçekleşmemiş ve tahıllarda verim kayıpları meydana gelmiştir.
Nitekim Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa’da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır. Türkiye arpa üretiminin yüzde 11’inin karşılandığı Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kilogram olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kilogram arasında değiştiği görülmüştür. Konya’da da çiftçiler maliyetini kurtarmayacağı için tarlasına biçerdöver sokmamakta, bazı çiftçiler ise tarlalarında hayvanlarını otlatmaktadır. Konya’da hasadı haziran ayının sonunda başlayacak olan buğdayda da verim kayıpları olacağı aşikârdır.
Yalnızca Konya özelinde değil, İç Anadolu’nun genelinde tarımsal kuraklık söz konusudur. Çankırı, Aksaray, Karaman, Kırıkkale ve Kırşehir illerinde normalde dekara 300-350 kilogram olan arpa verimi 50-150 kilogramlara kadar düşmüştür. Buğday veriminde de aynı oranda düşüş görülmektedir. Maliyetini kurtarmayacağından birçok çiftçi tarlasına biçerdöver sokmamaktadır. Kuru tarım alanlarında kuraklık nedeniyle yaşanan bu verim düşüklüğünün yanı sıra sulu tarım alanlarında da verim kayıpları olacaktır. Sulu tarım yapan çiftçiler sezonda 2-3 sulama yapıp gerisini yağmur takviyesine bırakmaktadırlar. Bu sezon yağmur takviyesinin gelmemesi az da olsa sulu alanlardaki verimi de etkileyecektir.
İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin yüzde 55’ini, arpa üretiminin ise yüzde 61’ini karşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir. Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır.”
“Rekolte beklentilerin altında kalacak çiftçilerimiz desteklenmelidir”
“Nisan ayında yaşanan zirai don afetinden zarar gören çiftçilerimizi kapsayan yardımın kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize de yapılması gerekmektedir. Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 62,1’i, arpa üretiminin ise yaklaşık yüzde 76,5’i kuru şartlarda yapılmaktadır. Yani buğday ve arpa üretimi, suluda üretimi olan diğer ürünlere göre iklim şartlarından daha fazla etkilenmektedir. Hasadın hızlanmasıyla birlikte buğday ve arpa rekoltesi beklentilerin altında kalacaktır.
Bu durum yüksek olan üretim maliyetini daha artırmaktadır. Üreticilerimiz de, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istemektedirler. 8859 sayılı tarımsal desteklere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararının 2. Maddesinin 11. Fıkrasına göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve gelir kayıplarını telafi edebilmek amacıyla hangi ürüne ne kadar fark ödemesi desteği verileceğine karar verme imkanı bulunmaktadır. Bu sene yaşanan doğal afetler nedeniyle üreticilerimizin gelir kaybı yaşamaması için özellikle hububatta fark ödemesi desteği verilmesi önemlidir. Hububat üreticilerimiz için yapılacak yardım ve fark ödemesi ekim döneminden önce çiftçilerimizin ellerine geçmelidir ki mağduriyetleri giderilsin.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.